بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Âlemlerin Rabbi, Mevlâmız olan Allah’a hamd, örnek kulu, son Resûlü Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ü selâm ile sözlerime başlarım.Azılı, barbar, katil ve Siyonist düşmanlarına karşı izzetli duruşu, sabrı, izzet ve vakârı ile bir de zalimleri öfkesinden kudurtan gülümsemesi ile hatırladığım bir Müslümandır Şeyh Raid Salah.
“Hapis hür yaşadığımızın, hür yaşayacağımızın ve hür öleceğimizin sembolüdür.”[1]
İsrail hapishanelerindeki cezasının her bitiminde, "Mübarek Mescid-i Aksa'nın zaferi için ucuz bir bedel ödedim" diyen ve 15 Ağustos 2017'den bu yana gözaltında bulunan 1948 Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah, 7 Ocak'ta bir kez daha hakim karşısına çıkıyor.[2] O düşmanlarını iyi tanıyor, düşmanları da onu. Ne yapsalar geri adım attıramıyor, satın alamıyor ve korkutamıyorlar şerefli bir Müslüman olarak onu.
Raid Salah, 1958 senesinde Ummul Fahm’da doğdu. Ummul Fahm Lisesi’nin ardından El-Halil Üniversitesi’nde İslam Hukuku alanında eğitim aldı. 1989’da Ummul Fahm Belediye Başkanlığı’na seçildi. 1993 ve 1998 yıllarındaki belediye seçimlerinde de galip gelen Raid Salah, 2001’de Belediye Başkanlığı görevinden istifa etti. 2001 yılında Filistin İslami Hareketi’nin başkanı oldu. 2010 Mayıs’ında işgalci israil ordusunun saldırısına uğrayan Gazze filosundaki aktivistler arasında yer almıştır. Filoya Mavi Marmara Gemisi’nde katılmıştı. 2013 yılına Kral Faysal İslam’a Hizmet Ödülüne layık görülmüş olan Raid Salah bu ödülü kendisine takdim edenlerin ihaneti başta olmak üzere bir çok sıkıntıya göğüs germiş bir Müslümandır.
"Kudüs Muhafızı" ve "Mescid-i Aksa Fedaisi" olarak adlandırılan Salah, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik girişimleri ve Filistinlilerin, "Yahudileştirme" olarak nitelendirdiği, Kudüs'te yeni yerleşim yerleri kurulmasına en çok karşı çıkan Filistinli liderlerden biri olarak tanınıyor.
1948 Filistin İslami Hareketi Lideri ve dünya Müslümanlarınca 'Mescid-i Aksa'nın Muhafızı' olarak anılan Şeyh Raid Salah, İslami değerleri yaşamak ve yaşatmak için davette bulunmanın İsrail açısından suç telakki edildiğini belirterek, "İsrail otoriteleri, yaşamaya çalıştığımız bütün İslami değerlerimize savaş açmış durumda. Zor bir dönemden geçiyoruz" demişti.[3]
TRT’ye verdiği röportajda:
"Yaptıklarından dolayı İsrail'in İslami değerlere karşı savaş açtığı sonucuna vardık" diyen Salah, şöyle devam etti:
"Kapatılan kurumların tümü eğitim, sağlık, insani yardım gibi faaliyetler yürütüyor, aynı zamanda Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya hizmet götürüyorlardı. Bütün bu müesseseler, elle tutulur hiçbir neden gösterilmeden kapatıldı. Bunlarla ilgili olarak hiçbir şekilde mahkeme süreci yaşanmadı. Bu müesseselerden bir tanesi hem Batı Şeria’da hem de Gazze’de 20 bin yetime yardım ediyordu. Bu yetimlerin şu anda bakacak kimseleri yok. Sokaklarda kalıyor ve İsrail güçleri tarafından takip ediliyorlar. Çocuklara Kur'an-ı Kerim'i öğreten Hira isimli kuruluş ile üniversiteli gençlere yönelik çalışmalar yürüten İkra adlı kuruluş kapatıldı. Yine hiçbir siyasi ve politik yönü olmayan İmar isimli kuruluş da ekonomik anlamda insanlara yol gösterip destek olduğu için kapatıldı. İsrail, bu müesseselerimizi yok ederek, halkımıza, İslami değerleri anlatma ile eğitim, öğretim, sağlık ve iktisadi hizmetler sunmamıza engel oluyor."[4]
İsrail’e Hizmet Etmek Yerine Hapse Girmeyi Seçti
İşgalci İsrail, Şeyh Salah’a hapis müddetinde İsrail işgal devletine bağlı müesseselerde görev yapmasını önermiş, o ise hapis yatmayı tercih etmişti. Aksa’yı müdafa ve Müslümanların onuru için mücadelesine devam eden Salah’ın hapishanede 3 adet kitap yazdığını daha sonra öğreniyoruz.[5]
Cezaevinde yaşadıklarını kitap yaptı
İsrail cezaevlerinde geçirdiklerine ilişkin "Hapiste Tecrit Hayatı Yaşamak" isimli bir kitap yazdığını dile getiren Salah, pek çok acıklı hikaye yaşandığını vurguladı.
En son hapse girdiğinde tek başına bir hücrede her şeyden izole edilmiş bir hayat yaşamaya mahkum edildiğini anlatan Salah, şu bilgileri paylaştı:
"Benim tutulduğum bölümde hiçbir mahkum ile karşılaşmak mümkün değildi. İster hava almaya isterse ziyaretçilerinizle görüşmeye gittiğinizde ellerinize kelepçeleri vuruyorlar. Ben izole edildiğim için diğer mahkumlarla sadece pencerelerden bağırarak tanışabiliyordum. Bir mahkumu kafesin içinde aile bireyleriyle görüştürüyorlardı. Ağır kanser hastası olan bir mahkuma ise ilaç verilmedi. O da 30 gün boyunca kanser ilaçlarını alabilmek için açlık grevi yaptı. Hapiste tutuklu ve mahkumlara baskı uygulayan birimler var. Bunlar gerçekten çok vahşice eziyet ve işkenceler yapıyorlar. Filistin Nekbe'sinden (1948'ten) bu yana yaklaşık bir milyon Filistinli, İsrail cezaevlerine girmiştir. Bunlar 70 farklı işkence uygulamalarına muhatap olmuşlardır. Bunların dışında onlarca insan işkencelere dayanamadıkları için cezaevlerinde hayatlarını yitirmişlerdir. Çok fazla trajedi yaşanmıştır cezaevlerinde.”[6]
Yine İsrail hapishanesinden çıktığı bir gün Şeyh Raid Salah ilk açıklamasında, "Canımız ve kanımız Mescid-i Aksa’ya feda. Hapisten çıktığımda ilk olarak bunu söyleyeceğime söz vermiştim. Tekrar tekrar bunu söyleyeceğim" diye konuşmuştu.[7]
"Hutbe vermesi dahi terörizmle ilişkilendiriyor"
Duruşmanın ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Şeyh Salah'ın avukatlarından Ömer el-Hamayse, "Hazırlanan iddianame, Şeyh Salah'ın Mescid-i Aksa'ya destek vermesini bile terörist eylem olarak addediyor. Kur'an-ı Kerim'den ayetler okuması ve hutbe vermesi dahi terörizmle ilişkilendiriyor." dedi.
"İsail'in aradığı günah keçisi Şeyh Salah oldu"
Öte yandan İsrail'deki Arap vatandaşlarını temsil eden Yüksek Arap Takip Komitesi'ne bağlı Özgürlükler Komisyonu Başkanı Şeyh Kemal el-Hatip ise İsrail'in 14 Temmuz'da Mescid-i Aksa'de yaşanan olaylardan sonra bir "günah keçisi" arayışında olduğunu söyledi.
Şeyh Hatip, "İsrail devleti, bu olaylardan sonra ağız değiştirerek farklı bir tavra büründü. Bu bağlamda Binyamin Netanyahu hükümeti Şeyh Salah’ı hedef almaya başladı. Netanyahu Mescid-i Aksa'da geri adım attıktan sonra bir 'günah keçisi' arayışı içine girdi ve bu günah keçisi de Şeyh Salah oldu." diye konuştu.[8]
Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah kendisine karşı hukuki değil "siyasi bir yargılama" yürütüldüğünü ve bu bağlamda gözaltına alındığını söyledi.[9]
İşgal ve abluka sürüyor
Öte yandan Filistin topraklarındaki İsrail işgali ve ablukası sürüyor. Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Doğu Kudüs ve Batı Şeria, 1967'den bu yana İsrail tarafından işgal altında tutuluyor. İnşa ettiği duvarla bu iki bölgeyi birbirinden ayıran İsrail, Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerin Doğu Kudüs'e geçişini engelliyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te 200 bin, Batı Şeria'da ise 400 bini aşkın Yahudi yerleşimci bulunuyor. Uluslararası hukuka göre, bu bölgelerdeki tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.
İsrail, 2 milyona yakın Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ni de 2006'dan beri abluka altında tutuyor.[10]
"Ucuz darbe girişimini düzenleyenleri rezil rüsva eden Allah’a binlerce kez şükürler olsun"
Türkiye’de yaşanan 15 Temmuz darbe girişimini değerlendiren Şeyh Salah, "İslam ümmeti, Arap alemi ve Filistin halkının düşmanlarını sevindiren, Türkiye’ye bu komployu kuran ve bu ucuz darbe girişimini düzenleyenleri rezil rüsva eden Allah’a binlerce kez şükürler olsun. Türk halkı ve liderinin kalbini birleştiren, böylece halkın bu ucuz darbe girişimini bertaraf etmesine yardım eden Allah’a şükürler olsun." dedi.
Şeyh Salah son olarak, "Ben Türk halkını ve liderini seviyorum. Ben Türkiye’yi kendimden bir parça, kendimi de Türkiye’den bir parça gibi hissediyorum." diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz bir ceset gibiyiz. Dolayısıyla geçmişimiz de geleceğimiz de birdir inşallah. Türkiye hayırla doludur. Türkiye halihazırda sadece Türkiye halkı için değil, İslam ümmeti, Arap alemi ve Filistin halkı için bir dayanaktır. Türkiye’ye binlerce kez selam olsun."[11]
Emin Emre, 13.01.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, İlahiyat, Din ve Tefekkür
Emin Emre Yazıları
[1] “Salah: Hapis hür yaşadığımızın, hür yaşayacağımızın ve hür öleceğimizin sembolüdür”
http://aa.com.tr/tr/dunya/salah-hapis-hur-yasadigimizin-hur-yasayacagimizin-ve-hur-olecegimizin-semboludur/729689
[2] http://aa.com.tr/tr/dunya/aksaya-adanan-bir-hayat-seyh-raid-salah/1021306
[3] “Raid Salah, İsrail cezaevlerinde yaşanan zulmü anlattı”
http://www.trthaber.com/haber/dunya/raid-salah-israil-cezaevlerinde-yasanan-zulmu-anlatti-319144.html
[4] http://www.trthaber.com/haber/dunya/raid-salah-israil-cezaevlerinde-yasanan-zulmu-anlatti-319144.html
[5] https://www.ihh.org.tr/haber/seyh-raid-salah-ozgurlugune-kavustu-733
[6] http://www.trthaber.com/haber/dunya/raid-salah-israil-cezaevlerinde-yasanan-zulmu-anlatti-319144.html
[7] “Raid Salah Serbest.”
http://www.aljazeera.com.tr/haber/raid-salah-serbest-0
[8] “Şeyh Raid Salah mahkemeye çıkarıldı”
http://aa.com.tr/tr/dunya/seyh-raid-salah-mahkemeye-cikarildi/893144
[9] “Şeyh Salah: Siyasi yargılamaya tabi tutuluyorum”
http://aa.com.tr/tr/dunya/-seyh-salah-siyasi-yargilamaya-tabi-tutuluyorum/885000
[10] “İsrail polisi Raid Salah'ın avukatını gözaltına aldı”
http://aa.com.tr/tr/dunya/israil-polisi-raid-salahin-avukatini-gozaltina-aldi/989233
[11] “Salah: Hapis hür yaşadığımızın, hür yaşayacağımızın ve hür öleceğimizin sembolüdür”
http://aa.com.tr/tr/dunya/salah-hapis-hur-yasadigimizin-hur-yasayacagimizin-ve-hur-olecegimizin-semboludur/729689
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.