"Sonsuz Ark ailesi olarak Cemal Çalık Beyefendi'nin kızı Ayşe ve damadı İbrahim'e saadetler diliyoruz."
Burj el Khalifa'den bir enstantane
Gelelim şaşkınlıklarıma.. ilk şaşkınlığım, halkın ülkemize olan övgü ve hayranlığı..
İmdi anlatacaklarımdan hareketle birileri 'aha işte yandaş.. işi hemen reise getirdi!' diyebilirler.. hayır.. sayfamı inceleyenler gündelik siyasete yönelik fazlaca bir şeyler olmadığını görecektir.. sadece şaşkınlığımı dile getiriyorum..
Konuk olduğum kişilerin -Araplar- ilk sözleri Erdoğan övgüsü.. hani belki Türkiye'den geldiğimiz için bize öyle davranıyorlar diye düşünmedim değil.. fakat öyle olmadığını konuk olduğum evlerde tv kanallarının Türk tv.lerine ayarlı olması, Türk dizileri izlemesi (bu arada diziler aracılığıyla birçok genç çat pat da olsa meramını anlatacak kadar Türkçe öğrenmişler) misafire karşı bir kompliman olmadığını ihsas ettirdi.. hele bir de resmi adı 'Şaria Şeyh el Kasım- Şeyh el Kasım Caddesi' olan caddeye 'Erdoğan Caddesi' diye halkın isim vermiş olması.. Erdoğan ve halkımızdan sitayişle söz etmeleri bize (tc. vatandaşı olduğumuz için ben ve eşime) yapılan bir kompliman değil, yaşadıkları hal olduğu bütün çıplaklığıyla ortaya koymuştu..
Bir haftalığına konuk olduğum Şarja-Acman'da görüşüp konuştuğum sıradan insanların Erdoğan imajı ile ne Erdoğan taraftarlarının ne de muhaliflerinin imajı örtüşüyor.. oradaki insanların (görüşüp konuştuğum altı aile) Erdoğan imajı şu; tüm İslam ülkelerinin (isterlerse İslam ülkesi olmayıp aynı coğrafyada yaşayan diğer ülkeler de bu birliğe katılabilir) tıpkı Avrupa Birliği'ndeki gibi bir yapıyı kuracağı, bunun için yola çıktığı.. böyle bir imaj en sıkı taraftarlarda bile yoktur, gibime geliyor. Erdoğan'ın işi zor.. hem de çok zor..
İkinci şaşkınlığım trafik.. konuğu olduğumuz insanların söyledikleri hemen her hane halkının en az iki otomobile sahip olması.. korkunç kalabalık bir trafik.. ve park problemi.. hemen her binanın içinde (kat sayısına göre) otopark olmasına karşın park yeri bulmak neredeyse imkânsız.. damadın deyimiyle (ev civarında) hemen her gün iki üç tur atıp ancak park yeri bulabilirsiniz.. bunca kalabalık araca rağmen trafik de bir tıkanma hiç rastlamadım..
Ve tuhaf olan kaldığım emirlikte (Şarja-Acman) ve Dubai'de ise neredeyse ana caddelerde bile trafik ışığının olmaması.. ve yayaların rahatlıkla karşıdan karşıya geçmesi.. bir tek yayaya bir tek aracın korna çaldığını görmedim..
Ben ve eşimin karşıdan karşıya geçerken nasıl donuk donuk geçmeye çalıştığımızı tahmin edersiniz.. otomobiller yayaları görür görmez durup yol veriyorlar.. biz bir türlü alışamadık.. bize yol veren sürücülere bakıp durduk.. onlar da bize şaşkın şakın bakıp duruyorlardı.. neyi bekliyoruz, diye.. biz de 'La bunlar niye geçip gitmiyor!' deyip durduk birbirimize.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde nüfus cüzdanı sahiplerine; eğitim, sağlık ücretsiz.. evlenenlere ev (evleniyorsunuz diyelim 1 milyonluk bir ev alacaksınız yarısını devlet veriyor, bu uygulama dediğim gibi nüfus cüzdanı sahiplerine yönelik) yardımından akla gelecek her türlü yardım veriliyor..
Gelgelelim pasportlulara.. yani ülkenin vatandaşı olmayıp çalışmaya gelenlere.. hiç bir güvenceleri yok.. ne sağlık sigortası ne şu ne bu..
Pasaportlu işçilerin büyük bir kısmı Hindistan, Pakistan, Afganistan ve Filipinler (bu arada neden bilemem Filipinler daha çok tercih ediliyor) aldıkları ücret dolgun ve denildiğine göre en fazla üç dört yıl çalışıp ülkelerine zengin olarak dönüyorlarmış.. ama devletin pasaportlulara hiç bir sosyal güvence vermeyişi cidden acı.. ayıp yani...
Cemal Çalık, 28.01.2018, Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Gezi Notları
Takip et: @gezgin07
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.