"Fotoğraf mutluluğu anlatıyordu... Kurtuluşu, özgürlüğü."
Afrin'de
18 Mart 2018 sabahı, oğlu olduğunu sandığım bir delikanlının çömelerek eşlik
ettiği fotoğraf, geleneksel kıyafetleriyle orta yaşın üstünde Afrinli bir
kadının kaldırımda oturmuş kahvaltı yapan ÖSO askerine yüzündeki derin tebessüm
ile bakışını, kaldırımdaki çaydanlığı, demliği, şekerliği ve ÖSO askerinin sol
elindeki ekmeği bekleterek tebessümle muhabbete devam edişini yansıtıyordu;
fotoğrafı gördüğümde Türkiye'nin yaptığı şeyin ne olduğunu bu fotoğrafın net
bir şekilde anlattığını düşündüm. O delikanlı heyecandan elini kolunu nereye koyacağına
karar veremiyordu. Fotoğraf mutluluğu anlatıyordu... Kurtuluşu, özgürlüğü.
Bu
yazıyı yazarken bir haber geçti ekrandan: "Afrin'de arama-tarama
faaliyetleri sırasında 4 katlı bir binada PKK/YPG'li teröristlerin döşediği
tespit edilen patlayıcı infilak etti, 4 ÖSO mensubu ve 7 sivil şehit
oldu."
Bir gün sonra, bugün 19 Mart sabahı Kürt maskesinin arkasına
saklanmış şeytan, kurduğu tuzaklarla 11 insanı öldürmüştü; Suriye'de bugüne dek
öldürülen masum bir milyon insandan sonra, 11 insan kurtuluşun, özgürlüğün ve
zaferin tadını çıkaramadan ABD'nin,
Avrupa'nın, Rusya'nın, İran'ın, Çin'in, Suudi Arabistan'ın, BAE'nin verdiği
silahlarla, paralarla ve stratejik destekle terör örgütü PKK/YPG'nin tuzaklarıyla dünyaya veda etmişlerdi.
Türkiye'nin sorumluluğu buydu, 100 yıl önce bırakıp gitmek zorunda kaldığı
Afrin'deki, Suriye'deki vatandaşlarına barışın, güvenliğin ve hayatın mümkün
olduğunu göstermekti...
Tarih
kendi devinimlerini hiç değişmeyen bir mantıkla sürdürüyor. Güçsüz ve
savunmasız ülkeler , güçlü, silahlı ve saldırgan ülkelerin planlayarak ürettiği
insanlık cinayetleriyle mağduriyetin, tecavüzün, sömürgeleştirilmenin,
öldürülmenin normalleştiği ülkeler haline geliyorlar. Süreç ilerledikçe, gücünü
kaybeden güçlü ülkelerin halkları aynı mağduriyetin muhatabı haline
geliyorlar...
Osmanlı
yıkılırken sarsıntılarının 100 yıl daha süreceği belliydi, çünkü sınırları
çizenler galiplerdi; ama bugün artık onların bunu galip olarak belirleme hakkı
yok. Türkiye Fırat Kalkanı Harekâtı ile Cerablus'ta olduğu gibi Afrin'de de
Zeytin Dalı Harekâtı ile galiptir ve sınırları artık kendisi çizecektir. Burada
asıl sorun 'özgürleştirdiği' topraklardaki halkın vereceği özgür kararlarla
kendi geleceğini tayin ederken emperyalist
güçlerin Türkiye'ye ve halka uyguladıkları baskının nasıl def edileceği
sorunudur. Bu sorunu da Türkiye ve müslüman halklar birlikte çalışarak çözecektir.
Muzaffer ÖSO askeri kaldırımda Afrinli bir kadının ve oğlunun ikram ettiği kahvaltısını yaparken, 18 Mart 2018, Afrin
18 Mart sabahı ABD destekli PKK teröristleri Afrin'i terk edip
kaçarken, onları kaçırtan güç Türkiye Cumhuriyeti'nin Türk, Kürt, Zaza, Arap, Laz,
Çerkez, Arnavut, Boşnak, Gürcü, Çeçen unsurlardan oluşan ordusuydu; 18 Mart
1915'te yine aynı unsurlar Çanakkale'de yine aynı düşmanla savaşmışlar yine zafer
elde etmişlerdi.. Bugün aynı ordu 100
yıl önce zorunlu olarak Suriyeli olarak adlandırılan kardeşlerini, Çanakkale
şehidi olan Halepli, İdlibli, Şamlı kardeşlerinin torunlarını zulümden
kurtarmaya gelmişti.
Kaldırımdaki
kahvaltı sofrası, bir zafer yorgunluğunun, 100 yıllık acının sona erişini
kavrayıştaki derinliğin, paylaşmanın, katledilmiş duyguların yeniden
doğmuşçasına paytak paytak yürüşünün, geleceğin ve hayatın fotoğrafı olduğunu
başka türlü anlamanın, anlatmanın imkânı yoktur...
20 Ocak
2018'de başlayan Afrin Operasyonu Zeytin Dalı Harekâtı 58 gün sonunda 18 Mart
2018'de zaferle sonuçlanmıştı; kaldırımdaki kahvaltı bunun kutlanmasının en doğal, en duygusal, en hesapsız, en plansız, en olması gereken şeklini anlatıyordu bütün dünyaya...
Seçkin Deniz: "En son Yunanlıları ve Rumları topraklarımızdan kovarken bu tür fotoğrafları görmüştük."
18 Mart 2018 Afrin Zaferi
18 Mart
Stadyumu ve Şehitler Abidesi'nde düzenlenen 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve
Çanakkale Zaferi’nin 103. yılı törenlerinde konuşan Erdoğan Osmanlı bakiyesi
halklara müjdeyi verirken şöyle diyordu:
"Bir
müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Afrin şehir merkezi TSK desteğindeki ÖSO
mensupları tarafından bu sabah 08:30 itibarıyla tamamen kontrol altına
alınmıştır. Afrin şehir merkezinde artık terör örgütünün paçavraları değil,
huzurun ve güvenin sembolleri dalgalanıyor. Şu anda orada Türk bayrağı
dalgalanıyor, Özgür Suriye Ordusu'nun bayrağı dalgalanıyor. Afrin
operasyonumuzu en başından beri yürekten destekleyen milletimize şükranlarımı
sunuyorum. Türkiye bir kez daha haklının, mazlumun yanında olduğunu tüm dünyaya
göstermiştir.
140 bin kişi Cerablus'a döndü, şimdi de Afrinli olan
kardeşlerimiz, Afrin'e dönecekler. Aynı zamanda bölgeyi yaşabilir hale
getirecek tüm adımları atacağız. Bölge halkının en kısa sürede evlerine
kavuşmaları için gereken her türlü adımı atacağız. Türkiye'nin ve milletimizin
Suriye'nin ve Suriyelilerin bu ortak zaferi, terör örgütlerini aramıza bir
hançer gibi sokmaya çalışanlara verilmiş en güzel cevaptır. Çanakkale'de
dönemin en güçlü orduları ile üzerimize saldırmışlardı. Sandılar ki bu milletin
Çanakkale'deki cesareti geride kaldı. Azmi kalmadı sandılar. Bu milletin inancı
o günkü kadar kavi değil sandılar. Ama attıkları her adımda yanıldıklarını
gördüler. Çukur eylemleri ile vatanımızı hedef aldılar. Teröristleri o
çukurlara gömdük. Ardından 15 Temmuz darbe girişimini başlattılar. Çıktıkları
sokaklardan milletimizin iman dolu göğsüne çarpınca darmadağın olarak geri
döndüler. Baktılar ki içeriden olmuyor, bu defa sınırlarımız dışından ülkemizi
kuşatmaya kalktılar. Bu girişimi de önce Fırat Kalkanı sonra Zeytin Dalı
Harekatları ile yerle bir ettik, ediyoruz. Terör koridoru zinciri 4 noktadan
kırıldı, kalan halkları da tane tane kıracak, bu oyunu tamamen bozacağız.
Çanakkale'de
ne olduysa, sınırlarımızda olan da odur. Askerleri ile erken zafer kutlayanları
Çanakkale'de nasıl hüsrana uğrattıysak sınırlarımızda terör koridoru
kurduklarını sananları da öyle şaşkına çevirdik. Nice tuzaklarla donattıkları
Afrin'i 58. güne giren operasyonumuz ile tamamen ele geçirdik. Bayrağımız orada
dalgalanyor, ÖSO bayrağı orada dalgalanıyor. Biz işgale gitmedik, biz sadece
terör gruplarınının yok edilmesine ve barışa gittik. Oradaki kardeşlerimizi
terör örgütlerinin zulmünden kurtarmaya gittik. Allah kahraman
Mehmetçiklerimize güç ve kudret versin.
Biz
tarih yapmakta çok mahir ama onu yazmakta aynı derecede başarılı olmayan bir
milletiz. Gerçi Çanakkale ancak yaşanabilecek bir savaştı. Çanakkale bir
seferberlik savaşıydı. Ülkede eli silah tutan herkes Çanakkale'ye koşmuştu. Çanakkale'yi
sadece rakamlarla, "şu kadar subay, asker şehit oldu" diye anlatmak
için ruhunu ifade etmekte yetersiz kalır. Nice isim var. Bu kahramanlardan kimi
gözlerini kırpmadan düşman kurşunlarının üzerine atılıyordu, kimi denizdeki
zırhlılarının üzerine yürümeye kalkıyordu. Kimi top güllelerini yerlerine
yerleştirip tek atışta koca gemileri batırıyordu. İnsanın aklının alamayacağı
her türlü fedakarlığı yapıyorlardı. Son nefeslerini gülerek veriyorlardı, onlarda
ağlamak yoktu. Onlarda sadece ölüme gülerek gitmek vardı. Son sözleri ise
sadece "vatan sağolsun" oluyordu.Bizim milletimiz, gençliğimiz
şehadete yürüdü. 15 Temmuz'da şehadete yürüdü. Birileri var. Bu ülkeyi
ecdadımız kanları ile yoğurarak vatan haline getirmişti, şimdi de milleti
olarak yine topraklarımızı kanlarımızla yoğurarak vatanımıza sahip çıkıyoruz.
Ezansızlığın, bayraksızlığın ne demek olduğunu dünyadaki pek çok örneğinde
görüyoruz. Bayrağımıza eş bir bayrak
asla düşünmüyoruz. Kim ki alternatif düşünmeye kalkarsa, Gabar'da, Tendürek'te,
Cudi'de ne olduğunuz gördünüz. Ne dedik? İnlerine gireriz. Afrin'le yeni bir
tarih oluşturuyoruz. Bu vesile ile sizlere şahsım ve milletim adına en kalbi
şükranlarımı sunuyorum."
Kaldırımdaki
Kahvaltı'nın devamını getirecek, öğle ve akşam yemeklerini de büyük bir heyecan
ve ümitle İslam'ın ordusuna ikram etmeyi bekleyen kardeşlerimiz Suriye ve
Irak'ın acı dolu topraklarında, Filistin'de, Yemen'de, Mısır'da, Lübnan'da,
Libya'da, Pakistan'da, Afganistan'da, Cezayir'de, Tunus'ta, Arakan'da yollarımızı
gözlüyor...
Arif Şahin, 19.03.2018, Sonsuz Ark, Şaşkınların Tarihi 83
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan
yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek
kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan
sitelerde yayınlanamaz.