8 Nisan 2018 Pazar

SA5922/AS66: İçimizdeki İnsanın İsyan Ettiği Gün

"Bugün vicdanların yeryüzünde her an tek tek öldürüldüğü gün; çocuklarını öldüren insanlığın gözlerini başka tarafa çevirerek sustuğu gün..."


Oradalar öylece. Her gün geçtikçe büyüyorlar mı, küçülüyorlar mı bilmiyorsunuz. Bilmiyorsunuz çünkü her an farklı tepkilerle, birbirine zıt tutumlarla karşınıza çıkıyorlar. Kimi zaman aşırı dindar bir görüntüyle fırlıyorlar ibadethânelerden, kimi zaman kapitalizmin ruhuyla şarap içiyorlar.. 

Sağcı, solcu, islamcı, laik, sufist-tarikatçı, yahudi, hristiyan, budist, ateist ve artık moda deyimle deist; her an bir değişkenin içine doluşarak birbirine benziyorlar, sonra başka bir değişken başka bir benzeşme hastalığı. Hepsinin ortak birkaç özelliği var; ün, para, makam, kadın-erkek aşkı, sanat-edebiyat-felsefe hayranlığı ve gösteri merakı.

Ama biliyorsunuz; bunlar eskiden bu kadar çok değildi, bunlar 'çoğul ötekilerin içindeki biz' olarak azınlıktı; o kadar azlardı ki, herkes onları tanır onlardan uzak dururdu. Şimdi biz 'çoğul ötekilerin içindeki biz' olarak azınlıktayız...


Biz; geçmişin çoğul ötekileri, şimdinin çoğul ötekilerinin içindeki azınlık. Tevazûyu mezarlıklardan çekip alan, diğerlerinin istikbâlinin kaygısını çeken, dost gözeten, kardeş doyuran, dedikodudan kaçan, ibadethânelerde ihlas arayan, yetim-öksüz kollayan, anne-babaya hürmeti esas kabul eden, yalan söylemeyi zûl sayan, zinâyı, fuhşu kerih gören, huzuru evinde arayan, evini mektep-medrese yapma hayâli kuran, hastaları ziyaret eden, gösterişten, övünmekten kaçınan, makamları kul ve devlet hakkına yeterince riâyet edememe korkusu ile uzak durulacak, lâyık olma kaygısı çekilen yerler olarak algılayan, haramdan cehennemden korkarcasına korkan, kötü sözden fersâh fersâh kaçan, münafıklığın terli sırtına değmekten korkan, renkten renge bürünen bukalemundan ürken biz; azalan biz ve artık saklanacak kudreti bile kalmayan ve sürekli horlanan biz.

Din denilince artık kafası karışan çoğul ötekilerin, 'Hangi din?' sorusuna verecekleri cevabı bile bilmeyen her türden dinin mensupları gibi davrandığı gün, bugün şeytanın günü... 

Bugün vicdanların yeryüzünde her an tek tek öldürüldüğü gün; çocuklarını öldüren insanlığın gözlerini başka tarafa çevirerek sustuğu gün...

Bugün çocukların hiçbir yerde güvende olduklarını hissetmediği başka bir gün, insanlık tarihinde benzeri hiç olmamış vahşi bir gün. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine bütün dünyanın çocukları, yaşlıları, kadınları, dilediği gibi, dilediği şekilde öldürdüğü ve bunu zafer olarak ilan ettiği gün.

Bugün şeytanın günü; kulu olarak insanın şeytana armağan ettiği sefaletin günü...

Bugün, çoğul ötekilerin tekil bizleri köşeye kıstırdığı ve içimizdeki insanın isyan ettiği gün...

Bugün sağcı, solcu, islamcı, laik, sufist-tarikatçı, yahudi, hristiyan, budist, ateist ve deistlerin karşısında ayakta kalabilecek olan tekil bizlerin varoluş günü...

Bugün çocukların günü... 

Bugün sıradan, samimi müslümanların günü...

İçimizdeki insanın isyan günü...

Ve biz de buradayız.


Alper SELÇUK, 08.04.2018, Sonsuz Ark, Çoğul Ötekiler ve Tekil Bizler





Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.



Seçkin Deniz Twitter Akışı