...yüzyıl önce veya iki, üç, dört, beş ve daha önceki yüzyıllarda yazılmış kitapları okusak, binlerce yıl önce henüz nasıl yapıldıklarına akıl erdiremediğimiz muhteşem yapıları gezsek, bilim ve düşüncenin adım adım ilerlediği vahalarda, bozkırlarda ilerlesek, dinleri ve peygamberleri, sonra krallıkları ve savaşları seçsek tek tek...
...ne görürüz bu kısa kaçış açılı durağımızda?...
...gördüklerimiz, bildiklerimizin daracık sokaklarında ne kadar anlam kazanacak?...
...ya da bize aktarılanların ne kadarı sahiden olmuş bulunacak, ne kadarı çarpıtılmış ve saklanmış olacak?...
...bilebilecek miyiz?...
...bilemeyeceğiz kuşkusuz...
...aktarım sebepleri ve aktarıcıların dürüstlüklerine güven duyamayacağımız gibi, sonuçlara da güven duymayacağız...
...oysa insanlık ardışıklık serisine uygun gelişmeler kaydeder; demek geçmişte doğru söyleyenler de var...
...güven duyabileceklerimiz de var...
...ancak önümüzde, geçmişe doğru uzanıp giden düşünce yolu, bizi bildiklerimizin dar sokaklarından geçirmeye devam edecek...
...kimin doğru söylediği konusunda kesin kanaatlerimiz, ancak tek doğru, kesin ve değişmez bilgi kaynağı olan yaratıcı'ya bakışımızı gözlerken ve elçilerini incelerken oluşacak...
...öldürülmüş ve söyledikleri, getirdikleri çarpıtılmış elçiler için oluşmayacak güvensizliğimiz; şeytan'ın elçiliğine soyunan bozgunculara karşı büyüyecek endişelerimiz...
...sadece korunduğuna emin olduğumuz kur'an-ı bulacağız karşımızda...
...kesin olan sadece o, çünkü...
...tarih kendi iklimlerinde gezinirken, yalancıların uğradığı en sır tutucu özelliğiyle karşımızdaysa, her tarihsel veri içindeki doğruluk kuşkularına daima hız kazandıracak nedenler de olacaktır...
...insanlığın sonlu erdem savaşında, iblis'e araçlık edenlerin saptırdığı her şey nice ülkeleri yok etmiş, nice bilimsel görüyü boğmuş, yönlendirmiş ve daha yüzlerce düşünürü sır dolu ölümlere sürüklemiştir...
...insanlığın tarihi acı dolu yutkunmalarla incelenirken, gelecek zamanın kapsamış bulunduğu şeyler için yeterince iyimserlik nedeni henüz yok...
...iblis'in aracıları, sonlanmış dünya hayatının temini için gerekli olan herşeyi yapmışlar ve yapmaya devam etmekteler; üstelik yapacaklar da...
...ilahî olana tutunanların nefislerinde karşılaşacakları yıkım ise, iblis'e çokça koz kazandıracak kadar yoğundur...
...zor olan ilahî olana tutunmak değilken, insanlar hala zor olan tutunma biçimini seçerek iblis'e tutunmaktalar...
...bu kısa kaçış açılı durağımızda, ısrarlı olmadan rahatça gözlediğimiz her şey aslında kendi içimizde kendi dar bilgi yollarımızda yaptığımız basit bir değerlendirme iken, bacaklarımız hemen kaçmaya hazır haldeler, değil mi?...
...unutuyoruz halbuki; kendimizden ve hiçbir şeyden kaçma olasılığımız yok...
...kısa aldanma zamanlarımızı kendi isteklerimizle şenlendirmeye çalışıyoruz o kadar...
seçkin deniz
pürüzsüz patikalar
Seçkin Deniz Yazıları
Takip et: @Seckin_Deniz
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.