"Son tahlilde Deizm, düşünce serüveninde, kısa süreliğine demir atmak için uygun bir koydur. Ancak ontolojik krizi yatıştırır. Böylece arayış, "onu bulmadan" noktalanabilir yahut yıllarca ertelenebilir."
Deizm tartışmasını sevdim. Bırak İHL'lileri, sakallı hocaların bile kafalarının karışık olmasını beklerim. Söylemeseler de. Deizm'i sevmem yalnız. Düşünmenin hakkını veremeyen miskinlerin durağı orası.
Deizmin, varlığını kabul ettiği yaratıcının "Alemlerin efendisi" olduğunu takdir edememesi kibirden. Hem kabul ediyor hem tavır alıyor. Şeytanı hatırlatmıyor mu bu?
"Kendini bilmeme" deistlerin bir numaralı sorunu. Bir diğer sorunları da zihin tembelliği.
Geçtiğimiz yaz Ölüdeniz'de tanıştığım bir deist saatim, saatimi koca ısırıklarla yedi. Sözümona fikirleri lif lif dökülüyordu. Çeyrek porsiyon "düşünür" bu arkadaşlar.
Son tahlilde Deizm, düşünce serüveninde, kısa süreliğine demir atmak için uygun bir koydur. Ancak ontolojik krizi yatıştırır. Böylece arayış, "onu bulmadan" noktalanabilir yahut yıllarca ertelenebilir. Yatışan krizi, "ölüm" "ölümün varlığı" tekrar tetikler. Tetikleyemiyorsa o deist bataktadır. Üstünü çizdiğim deist tipi budur.
Kafası karışıklara hoşgörü göstermek de gerek, çünkü yaratıcıyla "bu dünyada" "bir şekilde" konuşmadan o kriz tam olarak bitmez ya da yaratıcının "bu dünyada" "bir şekilde" onunla konuştuğunu fark etmesi gerek.
Deizm tartışmasını koltuk kavgasına malzeme eden yazarlar çıktı. Turan Dursun gibi kaç tane ateist ilahiyatçı çıktı bu ülkede. Hangisini AK Parti yetiştirmiş? İHL'lierde deizm eğilimi varsa bunun AK Parti ile ne alakası var?
Bu sorunun temelde üç kaynağı var:
1- Kelam dersleri.
2- İnternet
3- Darwinizm'i savunduğu halde makam verilmiş tipler.
Ben 'Kelâm'ı severim, ama kelâm ve felsefe sürekli şüpheyi besler. Genç dimağ savrulmadan edemeyecektir. Mesela ben galiba on yıldan fazla bir süreyle savrulmuşumdur.
Eski mücahitler müteahhit olurken ben hala şüphelerimi gidermekle meşgul oldum. Epey yandım. "Eskinin tortusu"nu atmanın bedelini biliyorum ve bu yoldan herkesin geçmesi gerektiğine de inanmıyorum.
"İnanıyorsan, bilecek, bildiğine inanacaksın". Ne muhteşem! Hadi yap! Hakkını vererek eskinin tortusunu atmaya kimsenin ömrü yetmez. Önümüzdeki külliyata baksanıza, yetmez!
Ben kimin ne söylediğine bakmadan dinde gerçeğe/doğruya ulaşacağım... diyelim. Kolları sıvadınız ve yıl 2018'de başladınız. Hangi yılda kendi başınıza ayakta kalacak kadar birikiminiz olur?
"Allahın muradı işte budur" diyebilmemiz için tam bir öğrenci ruhuyla onbeş yıl çabalamamız gerek. İki yıl önce iki yıl sonra o önemli değil.
Anadilinde kendisini tam olarak ifade edemeyenlerin, anadilinde kendisine söyleneni eksiksiz anlayamayanların, daha Kur'an meali bile okumamışların muteber bir bilene güvenmekten başka yolu yoktur. Gelenekten kurtulma (geleneksel hurafelerden kurtulma değil) çağrısı yapanları sadece elli soruluk ortalama Türkçe testine alalım bakalım sonuç ne çıkacak?
Hipokrat, "Sanat uzun, hayat kısa" demiş. (Ars Longa, Vita Bretis) Bilimin ucu bucağı yok ve meslektaşına-başka bir bilene de güvenmeli onun bilgilerini kullanabilmelisin demek istiyor. Adam doktor, ama bilmediği yeni bir durumla karşı karşıya. Ne yapacak şimdi? Hasta önünde. Devayı nereden bulacak? "Devası budur" diyen bir bilenden hemen istifade edecek.
Fakat doğrulama / verification ne olacak? Ne yazık ki olamayacak. Güvenden başka hiçbir şeyi yoktur. Eğer doğrulamak isterse ömrü yetmeyecektir. O yüzden "“Sanat uzun, hayat kısa" demiştir.
Tüm bilimlerde geçerlidir: "Sanat uzun, hayat kısadır." Yani ki her inandığın asla kesin bilgi kaynaklı olamayacak. Senin şüphelerini sonraki nesiller halledebilir, o da ilgi duyarlarsa konuya.
Sadece ve sadece din ve laiklik tartışması iki asırdır sürüyor. O da İslam coğrafyasında. Bitti mi?
Kadın-erkek tartışmasıyla doğduk. Öleceğiz, bitti mi?
İmkansız bir misyonla geçmişten geleni tepelemeye kalktığımızda yaşayan bireylerin elindekini almış yerini de doldurmamış olacağız. Ortaya da erkeklerle omuz omuza namaz kılmak isteyen bunlar çıkacak. Çıktı da.
Daha kendisi pembe olamamış kızlar pembe erkek isteyecek; ki kendileri mavi de olamayacak. (ne pembe ne mavi kızlar) Bu yıkım yerini yeni doğru temelde bir geleneğe bırakana dek nesiller ve nesiller geçecek dünyadan.
Deizmin bir sebebi kelam dedim hala 1'deyim. 2'ye geçemedim. Geç oldu. İhmal etmezsem sonra devam ederim.
Hollanda'dan olduğu söyleniyor. Şu arka soldaki miniliyi imam yapsınlar cemaat çoğalır, cami dolar taşar. Bu mescid-i dırar'a seks hücreleri/odaları yapar dolaplarına ertesi gün hapı, prezervatif de koyarlar sanırım.
Not: Twitter'daki düşüncelerim derlenmiştir, yazı bağımsız bir yazı olarak tasarlanmamıştır.
Ertuğrul Aydın, 12.04.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Mahfil'den
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.