Erhan Yalvaç, geçmişin NATO bağımlısı Türkiye'sini çok iyi bilen, yukarıda anlattığımız süreçlerin tamamını yaşamış ve bugün bağımsızlık, bütünlük, demokrasi mücadelesi veren ülkesinin, vatanının ve halkının çıkarlarını önemli bulan bir sanatçı olarak doğru, güvenilir içerikle yüklü eleştiriler yapan karikatürleriyle zamana çok değerli katkılarda bulunuyor; hayata, gerçeğe dokunuyor ve yansıtıyor; yüzlerce sözcükten daha fazla etki uyandıran çizgileriyle tarihi özetliyor.
ABD'nin, Avrupa'nın medya tröstlerinin, istihbarat örgütlerinin
kontrolünde olan klasik medyayı ve ürettiği tasarlanmış içeriklerle bütün
dünyayı yönettiği bir yüzyıldan, sosyal medyanın kontrol edilemez akışıyla ABD'yi,
Avrupa'yı sarstığı bir yüzyıla; basılı medya araçlarından dijital medya
araçlarına geçerken değişmeyen tek şeyin içerik olduğunu görüyoruz.
İçeriğin
kağıt, tual ve türevlerine basılı ya da çizili olması ile dijital ekranlarda
var olması, hedef kitlenin algılarını etkilemek adına hiç de farklı sonuçlar
üretmiyor; aksine dijital medya klasik medyadan çok daha fazla ulaşılabilir
olduğu için daha geniş bir alanda daha fazla sayıda insana ulaşma imkanına
sahip.
Daha fazla insan, daha fazla süzgeç, daha fazla eleştiri, daha fazla
etkilenme süreçler açısından pozitif bir değer üretse de, içeriklerin kalitesi,
doğruluğu, güvenilirliği insanlık adına endişe verici olmaya devam ediyor; 'fake-yalan'
diyebileceğimiz manipülatif ve spekülatif içeriklerin ürettiği negatif
dalgalanmalar bireyleri, toplumları ve devletleri sarsabiliyor. ABD, Facebook
gibi bir sosyal medya devini fake haberler, kişisel verilerin ticareti ve seçim
güvenliği açısından sorguluyor, Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR)
hazırlıyor.
Ülkeler çıkarlarını korumaktan asla vazgeçmiyorlar, ancak
bireylerin kendilerini korumaları aynı oranda mümkün değil, doğal olarak da
içerikleri denetleyecek olan bir vicdandan bahsetmek zorundayız; o içerikleri
üretenlerin vicdanının asıl denetleyici olduğunu söylemek zorundayız. Bu
nedenle sanat, evrensel olanın, aynı zamanda doğru ve güvenilir olan demek
olduğunu bilen bir vicdanla ortaya konduğu zaman insan ve insanlık yararına
değerli olabilir.
Vicdanlı ve erdemli bir sanatçının eleştirisi bireyden
topluma, toplumdan devlete ve uluslar arası ilişkilere denetleyici bir güçle
katkı sağlayabilir; mağdur edilenin, zulme uğrayanın, öldürülenin, tecavüz
edilenin, mülteci ya da köle olarak hayatı gasbedilenin, özgürlüğü elinden
alınanın, sömürülenin haklarını dillendirecek olan da bu sanatçıdır ve
sanatıdır.
Sanat'ın en ilkel topluluklardan en gelişmiş topluluklara kadar
her toplumda simgelerin, imgelerin diğer objelerle girdiği yazılı ve çizili
ilişkileri özetle, özle yansıttığını biliyoruz, karikatür de bu anlamda geçmişten
günümüze değerini korumuştur ve halen etkin bir şekilde algılarda istendik
dalgalanmalar oluşturmakta tartışılmaz bir şekilde güçlü bir sanat dalıdır.
Türkiye toplumunda özellikle 70'li yıllardan sonra yaygın bir
şekilde gazete ve dergilerle insanlara ulaşan karikatür, maalesef çoğunlukla
negatif algı ürettiği ve ulaşmak istediği toplumu aşağıladığı için toplum
tarafından çok fazla önemsenmedi ve saygın bulunmadı. Ancak bu durum diğer
sanat dallarında da çok farklı değildi, sinema, televizyon, tiyatro ve edebiyat
aynı şekilde toplumdan uzaktı, toplumu olumsuz anlamda iğneleyen nitelikleriyle
müzik ve şiir kadar sıcak karşılanmıyorlardı.
80'li yıllar daha özgür ve bağımsız sanatçıların yetişmesi için
göreli olarak daha verimliydi, fakat 90'lı yıllar siyasî ve ideolojik
kamplaşmaların daha da kötüleştiği laik-antilaik kurguların vulgarize ettiği
bir dönem olarak sanatçının elinden özgürlüğünün alındığı bir dönemi temsil
etti. 2000'li yıllarda güçlenen, güçlendikçe küresel kurumlara bağımlılıklarını azaltan devlet, halkının, sanatçısının özgürlük alanını genişletti. Böylece
sanat, kendi özel akışında erdemli ve vicdanlı sanatçıların da özgürce
sanatlarını icra edebilecekleri bir imkana kavuştu.
Erhan Yalvaç, geçmişin NATO bağımlısı Türkiye'sini çok iyi bilen,
yukarıda anlattığımız süreçlerin tamamını yaşamış ve bugün bağımsızlık,
bütünlük, demokrasi mücadelesi veren ülkesinin, vatanının ve halkının
çıkarlarını önemli bulan bir sanatçı olarak doğru, güvenilir içerikle yüklü eleştiriler yapan karikatürleriyle zamana çok değerli katkılarda bulunuyor; hayata, gerçeğe dokunuyor, yorumluyor ve kendi sanat gücüyle seçip özetlediklerini yansıtıyor; yüzlerce sözcükten daha fazla etki uyandıran çizgileriyle tarihi özetliyor.
Sonsuz Ark'ta karikatürlerini paylaşmak istediğimizi ifade
ettiğimizde, Erhan Bey, o özel nezaketi ile bu isteğimizi olumlu karşılaşmış,
kısa bir özgeçmiş istediğimizde de şöyle bir cümle ile kendisini tanıtmıştı: 'Erhan
Yalvaç. Mevsimlik çizer. İtina ile çizer, hemen teslim eder.'
Sonsuz Ark'ın bu toprakların ruhunu, bu toprakları ve bu
toprakların insanlarını inceleyerek, anlamayı, anlatmayı ve insana, tarihe,
sanata bakmayı ve bu bakışı geliştirmeyi hedefleyen manifestosuyla yolları
kesişen Erhan Yalvaç, 69.
konuk yazarımız olarak Çizgilerin
Dili etiket adı verdiğim karikatürlerinden 18 Ocak 2018 Perşembe günü
yayınladığım 'SA5501/KY69-EY1: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili' başlıklı ilk
karikatüründen bu yana bir ressam, bir çizgi ustası, bir yazar, bir eş, evlat,
insan ve vatandaş olarak gören, uzmanlığını, medyayı ve sosyal medyayı ülkesi
yararına kullanan, dikkatli, meraklı, araştırmayı seven, olayları, olguları
değerlendirirken kendi özgün yorumları ve çizgileriyle fark üreten, Türkiye'nin
ve dünyanın genel gündemini ve gündemdeki değişiklikleri hiç sektirmeden
takip ederek öne çıkan olaylara, olgulara ve kişilere dair olanı özünden
yakalayarak özel çizgileriyle somutlaştıran, soruşturan ve bizlerle paylaşan
duygusal ve sanat refleksi yüksek bir akla sahip olarak 76 karikatürü ile Sonsuz
Ark’a katkıda bulundu; kendisine ve fedakarlıklarına müteşekkiriz, onu
yetiştiren anne-babasına, onu öylece koruyan, destekleyen eşine ve ailesine bu
babda teşekkür etmek istiyorum.
Sonsuz Ark çıktığı sonsuza doğru yolculuğunda kişiliğine, kimliğine ve mesleğine olan saygısı net olan dostlarla yürümeye devam edecek.
Bu vesile ile Erhan Yalvaç Beyefendi'ye ve ailesine sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir hayat diliyoruz.
Seçkin Deniz, 17.04.2018, Sonsuz Ark, Eleştiri, Teşekkür
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan
yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek
kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz
Ark manifestosuna
aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.