Yaşar Taşkın Koç'tan.... Di'li Geçmiş Zaman
Cumhuriyet'in seçim TIR'ına BM'den mazot takviyesi yapılınca geçen yıl tamamını izlediğimiz videoyu manşet yaparak elli metre daha ite kaka gitti. Genel yayın yönetmeninin dünkü yazısına bakılırsa onlar meğer sadece iktidar-cemaat çekişmesinin fotoğrafını çekmişler.
Bizim rijit Kemalistlerin eski ordu çağrılarından alışık olduğumuz üslupla New York Times'ın NATO'yu göreve çağırmasının üzerine bir tuhaf oldu gerçi.
Cemaatin alttan alta uyduruk Lahey dürtüklemeleri ve HDP'nin la hey la hey naralı halaylarının da bulunduğu bir cümbüşle gidiyoruz işte seçime.
Velhasıl her seçimi yeni bir şey sanıyoruz aldanıyoruz.
Hep aynı şeyler; herkesin yeri ve ittifakı belli. Seçimden sonra unuturuz ta ki bir sonraki seçim yaklaşana kadar kim kiminle kolkola aslında yeniden ortaya çıkar.
Yaşadıklarımız gerçek olsa, biraz hakikat barındırsa -ben de öyle çok isterim ki inanmak- o kamplarda sanırsınız sadece Kandil Keklikleri Koruma Cemiyeti var.
Öyle değil işte…
Ama seçimlerin nihayetinde beklediğim tek bir sonuç var ve o sonuç da işte tam bu konuda; Kandil'in de silahların da uzun namlulu dürbünlü tüfeklerin ucundaki insanlara keklik muamelesi yapılan yılların da geri dönmemek üzere tarihe karışması.
Seçimleri kim kazanır?
İktidar nasıl kurulur?
Tek parti mi olur; güçlü veya zayıf bir iktidar mı olur; koalisyon ya da yeni bir erken genel seçim mi olur bilmiyorum. Millet karar verecek buna.
Kişisel tahminim her partinin üç aşağı beş yukarı yerel seçimde alınan oylarını koruyacağı; HDP'nin oylarını artırsa da barajı geçmesinin hâlâ geçmesinden daha düşük ihtimali barındırdığı yönünde.
Ama dedim ya oylar, iktidar seçenekleri, kimin ne kazandığı önemli değil.
Seçim dediğin göz açıp kapayana kadar yeniden geliyor kapıya.
Çabuk unutuyoruz ama hatırlatayım, on üç yıllık tek parti iktidarında bile ortalama on altı ayda bir sandığa gittik.
Sadece son on dört ayda üçüncü seçim olacak Pazar günkü.
O yüzden seçimler ve sonuçlarından daha önemlisi sonrası.
O sonra içinde benim için en önemli olansa Çözüm Süreci'nin kendisi.
HDP barajı geçemeyince süreci ciddi ve uzun bir sakatlığa mahkûm etmek bu ülkeye de Kürtlere de büyük haksızlık ve hatta kalleşlik olur.
Geçemeyince seçimlere ilişkin güvensizlik algısına sığınıp ortalığı karıştırmak sonraki seçimlerde daha da düşük oy almanın garantisi olacak; Türkiyelileşme iddiasının bir seçimlik yalan olduğu düşünülecek.
Keza geçerse HDP'nin yapması gereken ilk açıklama artık silahlara vedanın tam zamanı olduğudur.
HDP geçerse veya geçmezse diğer partilerin de insanların da toplumun farklı kesimlerinin de bunu Çözüm Süreci'ne halel getirmeyecek bir gelişme olarak algılaması, buna göre davranması da aynı ölçüde değerli ve önemli.
Seçimler gelir geçer, iktidarlar gider gelir ama Türkler Kürtler ortak tarihimizdeki gibi müşterek hayatımıza geleceğimize doğru olumlu, kardeşçe, dayanışarak bir istikamet vermeye devam ederiz. Etmeliyiz.
Edeceğiz inşallah.
Seçimlerle kardeşliğimizi bütün kesimlerin birbirinden ayrı görmeye devam etmesi hepimiz için tek yol.
Bunu birbirinden ayırdıktan sonra seçim sonuçlarının partiler, liderler, kadrolar, geleceğimiz konusundaki açacağı yeni yolları tartışmak, benimsemek, eleştirmek hem kolay hem doğal.
Sakin, olaysız, demokratik tartışmaların dışına taşmayan bir heyecanla başlayıp bitmesini ve sonuçlarının şimdiden hepimize, bütün milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını dilerim.
Yaşar Taşkın Koç, 22.04.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Ankara'nın Ruhu
Yaşar Taşkın Koç Yazıları
Takip et: @yasartaskinkoc
Sonsuz Ark'ın Notu: Yaşar Taşkın Koç Beyefendi'nin yazılarının yayınlanması için onayı alınmıştır. Seçkin Deniz, 16.07.2015
İlk Yayınlandığı Yer: Yeni Şafak
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.