"Konuşmuyorduk. Nihayet bir muraddı o tören. Ve biz buruktuk."
Ben hiç kep atmadım. Birkaç ay serbest bırakılmıştı başörtüsü, ama onun dışında lisansta peruk takarak okula gittim.
Peruğum öyle pahalı bir şey değildi. Naylon. Arkaları küt. Önünde perçemi vardı. Aynaya bakmaktan nefret ederdim. Kadın gibi hiç hissedemedim. Ama insan da değil gibiydim. Kendimi ucube olarak görüyordum.
Benim estetik takıntılarım var. Güzellikler içerisindeki çirkinliği hemen görürüm. Duvarda eğri duran saat ya da tablo beni hasta eder. Ama ben dünyanın en çirkin şeyi olarak dolaşıyordum tüm o güzel gençlerin arasında.
Sunumlarıma iyi hazırlanırdım. Ama her sefer kürsüde sunumumu yaparken aklım başımdan gider ve her şeyi karıştırırdım. Anlattıklarımı duymaları için insanların çünkü, evvela görsel olarak onların gözüne normal görünmeliydim. Bu yüzden hala kalabalıklar karşısında konuşma fobim var. Aşamıyorum.
Mezuniyet töreninde, alttan dersim olduğu için(*) dereceye girmemiştim, ama sınavlarımız bittiğinde ikinci öğretim bölüm üçüncüsü olarak mezun oldum. Ama kep atamadım. Kep atmak için sahneye çıkan öğrencilerin yakınları ile salondaki koltuklardaydık. En arka sıralarda.
Bölüm birincimiz Hümeyra ile, bölüm ikincimiz Şeyma'yı alkışladık o koltuklardan. Zaten biz, tüm ders notlarını birbiriyle paylaşan bir gruptuk. Selma, Ezgi ve Pınar'la. Birbirine en yakın olanlar. Hümeyra ile musmutlu izledik arkadaşlarımızın kep atışlarını. Konuşmuyorduk. Nihayet bir muraddı o tören. Ve biz buruktuk.
Şimdi mezuniyetle ilgili fotoğraf ve videoları izlerken aklıma geldi. Anlatayım dedim.
(*) Mükemmelliyetçiliğimi terbiye etmek için alttan ders bırakmıştım, düşünsenize adınız BİR SEN ve her şeyi en iyi yapmaya alıştırılmışsınız ya da sizden beklentileri çok yüksek çevrenizdekilerin. Asiliğim biraz da oradan geliyor yani. Hata yapabilirim, eksiklerim var mükemmel değilim!
Not: Üniversiteye, liseyi dışarıdan bitirdikten sonra iki çocuk ve bir kocayla 30'umda başlamıştım. Asla pozitif bir ayrımcılık beklemedim hatta bazı hocalarımın bana Birsen hanım demelerinden hoşlanmıyordum. Birsen'dim sadece. Yani okumakla iyi bir şey başarmıştım. Ama sistem beni tanımadı, beni ben olarak kabul etmedi. En temel insan haklarındandı örtüm. Bugüne sirayet eden arızalar bıraktı bende. Övgülerimi de sövgülerimi de belirleyen kıstaslara dönüştü o dönemki mahrumiyetim. Her insan gibi savunma mekanizmalarım vardı. Ben onları ayrı bir törpüp cilaladım. Bu yüzden keskindir! Bu yüzden fevri çıkışlarım hala serttir! Bu yüzden, tüm çabalarıma rağmen bir tartışmaya girerken kendi doğrularıma gereğinden fazla sarılarak girerim. Bu yüzden, en ufak bir haksızlığa şahit olduğumda, kılıç kuşanır mazlumun yanında yer almaya çalışırım. Ve bu yüzden, her zaman her yerde farklı tarafların görüşlerini belli bir saygı çerçevesinde dile getirmesinden yanayım. Ve nihayet bu yüzden, üzerime rabtedilmiş kimlikleri yeri geldiğinde soyunmayı severim!
Birsen Şöhret, 13.05.2018, Sonsuz Ark, Konu Yazar, Eksiğiyle Gediğiyle Bu Kadar
Takip et:@BirSenSohret
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz