Sonsuz Ark, 'Bilgi'yi anlama, üretme ve kullanma aşamaları gerçekleşmeden 'Bilgi'ye sahip olunamayacağını ısrarla vurgulamaktadır. Müslümanlara Kudüs'ü Siyonizm'e kaybettiren cehalettir, korkaklık değil, ihanettir inanç değil.
Bilgi'nin insanın vazgeçilmez ihtiyacı olduğunu ve insanın elde ettiği
bilgi ile diğer insandan farklılaştığını hepimiz biliriz. Farklılaşmak, aynı
zamanda farklı bakmak ve farklı görmek demektir, onu da biliriz ve 'Bilgi'nin
güç olduğunu, bilgiden doğan silahlarla bilgiye sahip olanların diğer insanlara
galip geldiğini de biliriz. Burada esas olan Bilgi'nin neye hizmet ettiğidir. Bilgi'ye
sahip olarak güçlü olan 'Bilgi'yi hangi esaslara göre kullanmaktadır?
14 Mayıs 1948 İsrail'in kurulduğu gün; aynı zamanda 14 Mayıs 2018
ABD büyükelçiliğinin Kudüs'te taşındığı gün. ABD elçiliğinin Kudüs'e
taşınmasını protesto eden silahsız müslüman Filistinlileri keskin nişancılarla
hedef alan İsrail devletinin askerleri şu
ana dek 55 Filistinliyi şehit ettiler
2500 tanesini de yaraladılar.
Birleşmiş Milletler 1947 yılında Kudüs'e uluslararası statü kazandırdı. Devletler hukukuna göre günümüzde de geçerli olan bu statü ne İsrail, ne de Filistinliler tarafından tanınıyor. Kudüs 1948'den 1967 yılına kadar Ürdün ile İsrail arasında bölünmüş bir kentti. Altı Gün savaşında İsrail tarafından işgal edilen Kudüs 1980 yılında İsrail Parlamentosu Knesset tarafından "İsrail'in ebedi başkenti" ilan edildi. Dünya devletleri bu kararı desteklemeyip, büyükelçiliklerini Tel Aviv'de açtılar.
ABD yönetiminin, 1995'te çıkardığı Kudüs Büyükelçilik Yasası'na
göre İsrail'in başkenti Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması
öngörülüyordu. Ancak söz konusu yasa 21 senedir Bill Clinton, George W. Bush ve
Barack Obama'nın başkanlık dönemlerinde her 6 ayda bir "ulusal güvenlik"
gerekçesiyle erteleniyordu. Başkan Trump'ın da iki kez ertelediği yasa bu kez
ertelenmedi ve ABD 14 Mayıs 2018'de Kudüs'te büyükelçilik binasının açılışını
yaparken, bilginin efendisi olan siyonist yahudiler, ellerindeki nükleer
silahlar, para ve dünyanın tek hakimi olma iddiasındaki ABD'nin yöneticileri
olarak Filistinlileri keskin nişancıları tarafından tek tek öldürüyorlar.
Dünya'dan ABD'nin davet ettiği ülkelerden sadece 33 tanesi açılışa
temsilci gönderdi; Arnavutluk, Angola, Avusturya, Cezayir, Çekya, Dominik, Etiyopya
, Fildişi Sahilleri, Guatemala, Gürcistan, Honduras, Kamerun, Kenya, Demokratik Kongo
Cumhuriyeti, Kongo Cumhuriyeti, Macaristan,
Makedonya, Myanmar, Nijerya, Panama, Paraguay, Peru, Romanya, Ruanda, El
Salvador Sırbistan, Güney Sudan, Tayland, Tanzanya, Ukrayna, Vietnam, Zambia.
Oysa 21 Aralık 2017'de Türkiye’nin girişimleriyle hazırlanan ve
ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs kararını eleştiren karar tasarısı, BM Genel
Kurulu’nda ABD’nin tehditlerine rağmen 128 ülke tarafından kabul edilmiş, 9
ülke ret, 35 ülke çekimser oy kullanmıştı. Oylamada ABD ve İsrail'in yanında
Palau, Guatamala, Togo, Nauru, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya ülkeleri
ret oyu vermişti. ABD'nin oylama öncesinde 'finansal yardımı keseriz'
tehdidinin de oylamanın akışına etkisi olmamıştı.
ABD Başkanı Trump, 'Yahudilerin cehenneme gideceğini' savunan
ruhani danışmanı, Baptist rahip Robert Jeffress'i de törene göndermişti.
Jeffress, törende kürsüye çıkan ikinci konuşmacı oldu; Filistinli sivillerin
tek tek öldürüldüğü o anlarda ABD Başkanı Trump Twitter'da şöyle yazıyordu:
"ABD Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması Fox News ve Fox Business
kanallarından saat 9’da canlı yayınlanacak. İsrail için harika bir gün!"
Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, BM Genel Merkezi'nde yaptığı açıklamada, 30 Mart'tan bu yana İsrail güvenlik güçlerinin saldırılarında 100'e yakın Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 11 binden fazla kişinin yaralandığını söylüyor ve İsrail'in Filistinlilere yönelik ''korkunç saldırıların'' ardından BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) acil toplanma çağrısında bulunuyor.
Bugün yaşadığımız sorgulama bu temelde değerlendirildiğinde "Bilgi'ye sahip olarak güçlü olan 'Bilgi'yi hangi esaslara göre kullanmaktadır?" sorusunun cevabı, insanın adaleti ve iyiliği esas alarak insan için yararlı ve doğru olanı yapmak adına Bilgi'ye sahip olması gerektiğini bize öğretmektedir.
Onurlu insan, onur duyacağı bilgiyle güçlü olabilir; güçlerini güçsüzü ve bilgisizi ezerek sergileyenlerin, gösteri yapanların onursuzluğu da güç değil ancak vahşettir.
Siyonizm dünyanın en büyük nükleer gücünü, vahşi imparatorluğunu kontrolü altına alarak bütün dünyaya tehdit olarak sallarken Kudüs'e girebiliyor, ABD'ye savaş açacak güçte olan herhangi bir müslüman devlet yok, herhangi bir 'Müslüman ordu' yok. İslam Dünyası diye bir olgu da yok; sadece Türkiye var...
Türkiye şehit Filistinliler için 3 günlük yas ilan etti, Tel Aviv ve Washington büyükelçilerini istişare amacıyla Ankara'ya çağırdı; İslam İşbirliği Teşkilatı'nı cuma günü olağanüstü toplantıya çağırma, yarın TBMM'de Kudüs konusu hakkında özel gündemle bir oturum yapma, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Türkiye tarafından toplantıya çağırma kararı aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in yaptığı katliamı lanetledi ve İsrail'i terör devleti olarak ilan etti: "Bu insanlık dramını, soykırımı hangi taraftan olursa olsun, ister Amerika ister İsrail, lanetliyorum. Bu katliama sessiz kalanları da lanetliyorum.”
Türkiye de yapabileceğinin en iyisini yapıyor, ancak diplomatik alandan ve söylemden öteye geçecek güce ve kapasiteye sahip değil; tankını, helikopterini, füzesini, uçağını, tüfeğini henüz yapabiliyor.
Ümmet, bilgiye efendilik eden siyonist yahudiler ve masonlar tarafından içi boşaltılmış, Kur'an'dan uzaklaşmış olan müslümanlar için hareket ettirici değeri olmayan bir kavramdır; içi boşalmış kavramlarla değil elimizdeki son teknoloji silahlarla Kudüs'e bakmak zorundayız, gücü olmayanın ümmeti de olamıyor maalesef.
Antik Yunan tarihçisi Tukidides’in “Peloponezya Savaşları” adlı (MÖ 431-404 tarihleri arasında Atinalılarla Spartalılar arasında Antik Yunan coğrafyasında yapılan savaşların anlatıldığı bir eser) eserinde güçlülerin canının istediğini yaptığını ve zayıfların da bunu kabul etmek zorunda kaldığını savaşın taraflarının ağzından yazar. Yani gücü olan istediğini gücü ile alır. Barışı istiyorsan savaşa hazır olmalısın. Yani güçlü gücün dilini kullanır ve zayıf ise hukuk ve ahlak gibi kavramlara sarılır. Güçlünün karşısında zayıfın hukuktan başka tutunacak dalı yoktur. Zayıf ya gücünü arttırmalıdır ya da müttefiklere sahip olmalıdır aksi takdirde köleleştirilecektir.
Sonsuz Ark, 'Bilgi'yi anlama, üretme ve kullanma aşamaları gerçekleşmeden 'Bilgi'ye sahip olunamayacağını ısrarla vurgulamaktadır. Müslümanlara Kudüs'ü Siyonizm'e kaybettiren cehalettir, korkaklık değil, ihanettir inanç değil. kazandıracak olan da umuttur.
"Gevşeklik göstermeyiniz; üzüntüye kapılmayınız. Eğer gerçekten inanıyorsanız, mutlaka siz en üstün olursunuz." (Âl-i İmran 139)
Selam ve Sevgiyle kalın dostlarım...
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan
yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek
kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz
Ark Manifestosu'na
aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.