"Yaşayan, soluk alan, kendi olan her şeyi çıldırtır kıskançlık ve hasedin boyunduruğuna koşulan."
Düşünmek bir kavramdan, bir sözden öte değilse anlamlıdır, bir hal ise istendiktir. Düşünen kendi hakikatini ortaya koymakta hiç zorlanmaz. Zorlanıyorsa, diline kekemelik yerleşmişse kendi hakikatinden yoksun demektir kişi. Kendi hakikati olmayanın bir düşünceden söz etmesi bu yüzden anlamsızdır. Bir bak kendi hakikatini ortaya koymakta mısın? Karşıtının yanlışı, karşıtının yanılgısı üzerinden mi yürümektesin?
Hem bakalım karşıtın gerçekte bir yanlışın, bir yanılgının kurbanı mı yoksa düşünmekten azade kıldığın ve aklının diline kilit vurarak önünü açtığın kıskançlığının hasedinin mi mağduru? Hased içindesindir karşıtında bir tek isabetli bir şey görmüyorsan. Hased içindesindir sabah akşam hakaret edip küfrediyorsan! Aşağılamaktan, hor görmekten başka bir sözcük çıkmıyorsa ağzından, kendine ait hakikatler için dönmüyorsa dilin, karşıtının yapıp ettiklerini çarpıtmakla maruf ise söz dağarcığın kıskançlığın yiyip bitirmiş demektir anlama, görme, duyma yetini.
Ne kötü ne habis ne iğrenç bir haldir kıskançlığın cenderesine düşmek. Ayırdına bile varmaz kişi düşünce cenderesine kıskançlığın. Acılar içinde kıvranır, dünya cennet olsa bile kendine cehennem görünür. Her güzellikte bir çirkinlik, her tatlıda bir acılık, her iyilikte bir art niyet bulup kahrolur. Karşıtının başarısıyla çılgına döner kıskançlığın, hasedin cenderesine düşen.
Çılgına dönmüş bir haldesin. Acılar içinde kıvranmaktasın. Bir çıkış yolu gözükmemekte senin için. Sağın bir us yordamından hep uzak kalacaksın. Hep uzak kalmışsın! Kıskançlık yiyip bitirmiş, dumura uğratmış tüm yetilerini. Karanlığa özlem duyar olmuşsun! Karanlığın egemenliği için kıvranır olmuşsun. Aydınlıktan ürker hale gelmişsin.
Feryadın kıskançlığının çığlığı, çektiğin acı hasedin getirdiği. Katrana bulanmış bir yürekle soluk aldırır olmuş haset seni! Öfkeni yüklenen, öfkeyi yükleyen kıskançlık! Kıskançlığın iki parmağı arasına sıkışmış gönlün. Ne yana dönsen kahrolmaktasın! Ne yana varsan iniltiden başkasını duymayacaksın!
Kıskançlığın, hasedin kölelerinin varacağı emin bir liman yoktur! Kıskancın, hasedin payına düşen, düşecek, hınçtır, öfkedir. Hıncın ve öfkenin götüreceği yer de kahrolmaktır. Yaşamı kendine zehir etmekten başka bir kazancı olmayacaktır kıskançlığın, hasedin kulu olanın! Hasedi, kıskançlığı kendine yoldaş kılanın varacağı yer uçsuz bucaksız, vahasız çöldür! Zehirli örümceklerin, yılanların inleridir. Cehennem çukurlarından bir çukurdur hasedin, kıskançlığın götüreceği yer. Hasedi, kıskançlığı kendine yoldaş kılan, ifritlerin burnuna halka geçirdiği çirkin bir varlıktan öte bir varlığı, bir anlamı olmamıştır, olmayacaktır da.
Kıskançlık ne korkunç bir düşüş, ne korkunç bir yok oluştur. Kıskanç kendine yaşamı zehir ettiği gibi kendi olmayanlara da yaşamı zehir etmek için uğraşıp durur. Uçan kuşun kanadını kırmak ister, koşan atın ayağını kırmak ister, baharı muştulayan kardelenin kökünü kurutmak için asit döker, evleri, ocakları kundaklamak için kibrit çakmayı kendine görev edinir. Meyveye durmuş ağacı soldurur, kurdun kuşun yuvasını bozmaktan haz alır, çürüsün ister çevresindeki her bir şey. Her bir şey kokuşsun ister. Kendisi olmayan her bir şeyi küflü soluğuyla soldurmanın coşkusuyla esrir.
Kıskanç kişi umudu öldürür. Gülen yüzleri soldurur. Kıskançlık ve haset gönüllerde garez yer tutsun ister, kin meyveye dursun diler. Nefretten, kinden, garezden, hınçtan öte bir şey varlığa dursun istemez. İyinin, güzelin, tatlının düşmanıdır. Yaşamanın, kendi olarak var olmanın düşmanıdır. Yaşayan, soluk alan, kendi olan her şeyi çıldırtır kıskançlık ve hasedin boyunduruğuna koşulan.
Cemal Çalık, 11.06.2018, Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Deneme, Sözcüklerin Düş Hâli
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.