30 Haziran 2018 Cumartesi

SA6415/SD1041: İyi Operasyon: Ulusal Güvenliğe Dair Bütüncül Devlet(in) Yaklaşımı Üzerine Notlar

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, küresel operasyonlar yapma geleneği bulunan ABD'nin, artık geleneksel işgalci, saldırgan, diplomatik ve askerî politikalarının işlevsizleşmesi ile birlikte yeni arayışlara girdiğini kanıtlamaktadır. Pentagon, Dışişleri Bakanlığı, Beyaz Saray ve CIA arasındaki iç çatışmalar ABD'nin 'Bütüncül Devlet' görüntüsünün dağıldığını göstermekte, analiz derin devlet kavramının amerikan medyasında da sıklıkla kullanılmaya başladığı bu dönemde 'doğrudan söylenmese de' derin devleti devletler arası geleneksel askerî işbirliğine kodlayarak, bundan sonra ABD'de ne yapılması gerektiğini söylemeye çalışmakta; bu yapılırken de sivillerin karar alma süreçlerine sınırlı bir şekilde dahil edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır... İlgiyle okumanızı öneriyoruz.
Seçkin Deniz, 30.06.2018


THE GOOD OPERATION: NOTES ON A WHOLE-OF-GOVERNMENT APPROACH TO NATIONAL SECURITY

Afganistan, Irak, Suriye, Kuzey Afrika ve daha yakın zamanlarda Güneydoğu Asya'da devam eden ve eşzamanlı karşı-ayaklanma ve terörle mücadele görevleri (misyonları), her ikisi için de somut faydalar sağlayan askeri ve sivil faaliyetler arasında artan uyumun değerini göstermektedir. 


Birçok devlet, sivil ve askerin birlikte çalışabilirliğinin geliştirilmesi için zaman, para ve çaba harcıyor ve bu çabaların ürünleri değerlendirme yapabilmek için kullanıma sunuluyor. Bunun bir örneği, karar vericilerin, ulusal güvenliğe bir bütüncül devlet yaklaşımının oluşturulması gibi güvenlik ve istikrar operasyonlarını  planlama ve uygulamalarının iyileştirilmesi için bir yol belirlemek amacıyla 2017 yılında Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı tarafından yetkilendirilen ve hazırlanan İyi Operasyon'dur.

Tam bir devlet içi çatışmanın çözümü stratejisinde “varsayılan” askeri merkeziyetçi bir cevap yoktur. Kapsamlı bir yaklaşımın temel amacı, çok uluslu ve kurumlararası operasyonlarda çok boyutlu ve sistem çapında etkilere ulaşmaktır.. Yeni bir ulusal güvenlik stratejisi geliştirildiğinde veya koalisyonun yukarıda belirtilen tüm operasyon alanlarındaki uluslararası tehditler konusundaki stratejisi gibi mevcut bir strateji geliştirildiğinde, hükümetin görevlendirdiği siviller ve askerler planlama sürecinin yanı sıra uygulama sürecinin de bir parçası olmalıdır. 


Teorik olarak, Birleşik Krallık MoD (Savunma Bakanlığı) belgesinin açıkladığı gibi, “iyi bir operasyon” sadece mümkün olan en iyi politikayı, stratejiyi ve uygulamaya koyma gücünü sağlamakla ilgili değildir, pratik olarak, yirmi birinci yüzyılda, -“kinetik” veya “kinetik olmayan” bir ulusal güvenlik kriteri; nispeten basit veya karmaşık olsun; politik olarak kabul edilebilir veya kabul edilmesi zor olsun- gerçek bir bütüncül devlet yaklaşımıdır.


Bireysel ilişkiler, sürekli güvene dayalı katılımın temel taşıdır, ancak insanlar, özellikle sivil kamu hizmeti sektöründe çalışanlar gelirler ve giderler. Bu nedenle, kurumsal düzeyde (ordudan orduya) bir işbirliği mirası, devamlı katılım için bir temel görevi görmektedir. Devam eden ilişkilerin faydalarını bireysel düzeyde yansıtmak, kurumlar arası katılımın artmasını, “diğer” kurumların, örgütsel kültürlerinin ve bunların güçlü ve zayıf yönlerinin anlaşılmasını ve geliştirilmesini sağlar. Örneğin ordu, temel değerlerin sağlam bir altyapısı için çalışmaktadır ve gelenek, ritüel, cesaret, onur, saygınlık, kibarlık gibi özelliklere ve kendisinden önce hizmete öncelik veren bir felsefeyi hem kendi saflarında hem de hizmet verdiği kurumlarda teşvik etmektedir.


Katılımcılar, sosyokültürel engellerin üstesinden gelmek zorunda kalmamakla birlikte, bağlantı kurmak, diyalog başlatmak ve mesleki yetkinlik yoluyla güvenilirliği teşvik etmek gibi “lüks” e sahipken, bu eylemler birbirleriyle proaktif olarak koordine olma konusunda güven ve isteklilik yaratır, çünkü ortak güç olarak odaklanmış kurumlar birlikte çalışmanın yararlarını görürler. Bu kapsamlı, bütüncül yaklaşımın çok uluslu kurum içi operasyonlara dönüştürülmesi konusu, her kurum birleşik çabaya tamamlayıcı bir beceri eklediği için aşırı kapasite sorununu da ele almaktadır.


“Çatışmanın ve İstikrarın Ortak Değerlendirilmesi” çerçevesinin geliştirilmesi yoluyla sivil toplum işbirliğinin ve entegrasyonun (genellikle CIMIC olarak anılacaktır) geliştirilmesi, mevcut ve gelecekteki stratejik gerçeklerin kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını sağlar. Sivil-asker (Civ-mil) entegrasyonu çeşitlilik yoluyla kavramlara, fikirlere ve zihniyetlere meydan okuyarak grup anlayışının üstesinden gelir, kritik stratejik öngörüyü geliştirir ve en önemlisi, diplomatik erişim hedefini savunma hedefleri ve yetenekleriyle birleştirir. Böylelikle, paydaşlar açık bir siyasi hedefle koalisyon pozisyonunu müzakere ederler. Dahası, bu “tek sesle konuşma” yaklaşımı, bir devletin uluslararası, yerel ve ilgili alanda iletişimini geliştirir. 


Ayrıca, geliştirilmiş işbirliği, ilgili kuruluşlarımızın yetenek ve ihtiyaçlarını daha iyi anlamamızı sağlar. Görev (misyon) hedeflerine ilişkin olarak ilgili paydaşların hepsi “aynı sayfada” ise, bütçe ve satın alma tartışmaları daha az politik hale getirilmeli ve satın alma süreçleri hızlandırılmalıdır. Kurumlar arası karar alma sürecinin önemli bir sonucu, dış denetçiyi geliştirmede yer alan bürokrasi (gecikmeler, maliyetler, mevzuat, vb.) olmadan dış denetimi çoğaltan bir ortamdır. 

Bu basit, ama paha biçilemez sonuç, süreç için güvenilirlik sağlar. Üstelik, bu kendini yansıtma, olasılık teorisi, onay ve iyimserlik önyargısı ya da kişinin bilişsel yeteneğini sınırlayan diğer her tür grup benzeri etki faktörlerinde kurulan kusurlu bir stratejiye aşırı güveni ve bağlılığı azaltmaya yardımcı olur. 


Bunun çok pratik bir örneği, ABD'nin Irak'ın işgali için hazır bulunuşluluğunu test etmek için tasarlanmış Millennium Challenge eğitim çalışmasıydı. Julian Borger, “tatbikatın ilk birkaç gününde, sürpriz ve alışılmışın dışında taktikler kullanıldığını” hatırlıyor. Saddam Hüseyin rolünü oynayan emekli General Paul Van Riper, “ABD keşif filosunun çoğunu İran (Basra) Körfezi'nde batırarak ABD'nin durdurulmasını sağladı... ABD tarihinin en pahalı ve sofistike askeri tatbikatında ani ve utanç verici bir son ile karşı karşıya kalan Pentagon üst tabakası, basitçe hiçbir şey olmamış gibi davrandı.”

Sivil- asker (Civ-mil) liderliği, birbirlerinin ortak savunma misyonuna olan katkılarını anladıklarında, Bakanlık, ülkenin siyasi amaçlarına yönelik askeri yöntemleri ve araçları uygulamada daha etkili olur. Sivil meslektaşlarından bilgi alan askeri personeller, sonraki emirlerinde daha iyi liderlik ederler ve askerî operasyonların ardındaki politik bağlamı ve bakanlık stratejisini birliklere açıklayabilirler. Aksi durumda, savaş alanından gelen durum bilgisi, karar alıcılara iletilir ve bunun ortaya çıkardığı içgörü, “sonraki” stratejiyi destekleyen stratejik varsayımların temelini oluşturur. Karar verme sürecinin genişliği ve derinliği, tüm ilgili paydaşlardan bilgi elde etme işlemini artırır. Aynı şekilde, kurumlararası ve çokuluslu katılımın genişliği, karar verme sürecinin karmaşıklığını artırırken (doğal olarak, daha fazla aktör vardır), kurumlararası personel, kapsamlı bir resim oluşturmak için farklı perspektifleri bir araya getirmektedir.


Sivil paydaşlar, ortakların ve muhaliflerin itici güçlerinin yanı sıra, devletin siyasi ve askeri itici güçlerinin bir analizini, belki de bir alternatifini üretmek-analiz etmek için bireysel ağlar, deneyim ve bilgi edinerek karar verme sürecini güçlendirmelidirler. Tüm paydaşların çeşitliliğin çelişkiye eşit olmadığını anlaması gerekir. Ortak bir soruna birden çok perspektiften yaklaşmak, sadece güncel bir konuya kapsamlı bir çözüm üretmez, aynı zamanda karar vericilerin gelecek senaryolar için çizebilecekleri çoklu olasılıklar da sağlar. 


İşbirliği yapılarak üretilen bir dizi stratejik seçeneği, potansiyel olarak uzak denizaşırı konuşlandırmaya destek sağlamak için yerel halka sunmak çok daha kolaydır. Üstelik, bir ittifak ya da koalisyon yapısı içinde itibar, potansiyel muhaliflerin önceki amaçlarının yanı sıra, önemli bir faktördür. Örneğin, kalıtsal ya da savunmaya yönelik bir angajmandan, Avustralya, “diğer ülkelere göre daha az açık ve net sebepler ve daha açık stratejik menfaatler ile güvenilir bir ortak olarak itibar kazanmıştır."


Avustralya hükümeti tarafından üstlenilen bir diğer eylem de, Savunma ve Dış Politika Raporlarının hazırlanması sırasında seçkin bölge ülkelerine danışarak, güven oluşturmak ve Avustralya'nın niyetiyle ilgili olumsuz varsayımları en aza indirecek stratejik bir şeffaflık oluşturmak için gösterdiği çabadır. Bu erişim düzeyi tüm devletler için hoşlanılabilir olmasa da, bu modeli yurtiçinde uygulamak mümkündür. Ulusal Savunma Stratejisinin hazırlanması sırasında, Savunma ve Dışişleri Bakanlığı arasındaki istişareler, 2018 NDS'nin piyasaya sürülmesinden sonra ortaya çıkan bazı sorunlardan kaçınacaktı ki, Birleşik Devletler, uluslararası terörizmin değil, eşdeğer güçlerle rekabetin “temel öncelikler” olduğunu açıkladı.


Açıklama, DoD (Savunma Bakanlığı) realitesini yansıtabilirken, öncelikleri değiştirmeyi savunan DoD olmayan hükümet yetkililerinin müteakip yorumları Savunma Bakanlığını ve NDS'yi zayıflattı. Son on altı yıldır varoluşsal olarak sunulan bir tehdidin artık bir numaralı öncelik olmadığını açıkça ifade etmek ve haklı göstermek zordur. Hükümet temsilcilerinin tek bir sesle konuşmaları son derece önemlidir ve bu çaba, ilgili devlet kurumlarının kullandıkları dilin türüne alışkın olduklarını garanti ederek azaltılabilir. Örneğin, Ortak kurumlar, 2018 NDS ile ilgili tartışmalarda Genelkurmay başkanı Joseph Dunford’un 4 + 1 çerçevesini (Rusya, Çin, İran, Kuzey Kore ve İslami şiddet yanlısı aşırılık ) kullanmış olmalıydı. 4 + 1 çerçevesi, ulusal güvenlik sektöründe bilinen bir ölçüdür ve geçmiş, şimdiki ve gelecekteki tehdit manzaralarını birleştirmeyi başarmaktadır.


İyileştirilmiş sivil-asker katılımı ayrıca, herhangi bir operasyonel uyarının, ideal olarak, ordunun misyon hedefine ulaşma kabiliyetini engellememesi gereken konsensüs temelli bir süreçle geliştirilmesini sağlar. Devletler genellikle başka ülkelerle bir rekabete girdiklerinde, siyasi muhalefetin veya kamusal kaygıların üstesinden gelmek için operasyonel uyarılar üreterek ortaya çıkan tepkileri engellemekte zorluk çekerler. Aksi halde hükümetlerarası istişare eksikliği, bir koalisyon içindeki sömürüye karşı bir partneri savunmasız bırakabilir. 


Örneğin, Birleşik Krallık’ın Irak’ın işgali ile ilgili müdahalesini inceleyen 2016 Chilcot Raporu, “İngiltere’nin koalisyondaki tatmin edici bir yeri müzakere edemediği” sonucuna vardı (2016: 62,80, 82, 123). Bu savunmasız konum, zemin üzerindeki dinamik olayların, stratejik amacı örtbas etmesine izin verir. Örneğin, İyi Operasyon “stratejik karar verme seviyesindeki etkilerin tam olarak açığa çıkarılmadan ek taahhütlerin varsayıldığını” vurgulamaktadır; taktik kuyruk stratejik köpeği sallar... (Seçkin Deniz'in notu; deyim için SA7/ÂA1: Wag The Dog?(*) Kim Köpek, Kim Kuyruk? başlıklı yayınıza bakabilirsiniz) 


Bir siyasi hedefe ulaşmak için askeri güç kullanmaya karar verildikten sonra iki bileşen garanti altına alınmalıdır. Birincisi askeri hazırlıktır: kuvvet hedefe ulaşılana kadar görevine devam edebilmelidir.. Dolayısıyla, sivil-asker karar alma, karar verme sürecine girmeden önce, hazır olma durumunu ya da arzu edilen hazırlık durumunu sağlayacak kaynakları içermelidir. Ulusal güvenlik stratejisinde her zaman mali bir bileşen vardır ve bu, çatışmanın nedenlerini açıklamaya yönelik çabalara paralel olarak kamuya açıklanmalıdır. Tabii ki, askeri istek listesini yerine getirmek için gerekli fonları tahsis etmek harika olurdu; bununla birlikte, bu, ulusal güvenlik için bütüncül bir devlet yaklaşımında mümkün veya hatta ideal değildir. Strateji gereği askeri araç ihtiyacı açıksa, karar vericilerin mevcut diğer güç bileşenleriyle nasıl entegre edildiğinin de açık olması gerekir. Diplomasi süreklilik içeren bir araç olsa da, planlama ve yeniden yapılanma gibi diğer unsurların ve planlama sürecine dahil olan ilgili birimlerin planlanması gerekmektedir.


İkincisi de stratejik iletişimdir. İyi Operasyon raporu, anlatının “birbiriyle aynı olmasa da, birbiriyle eşgüdümlü olarak, küresel bazda, yurt içinde ve alanda etkilediği çeşitli kitlelere iletilmesi gerektiğini" vurgular. Siyasi, diplomatik, ekonomik ve sosyal iletişim faaliyetleri, herhangi bir askeri boyutla birlikte yapılmalıdır; ve stratejik iletişim "askeri harekat" kadar sıkı yönetilmelidir (vurgu eklenmiştir). Aslında, mesajın tutarlılığı ve kopyalanması, çatışma öncesinde, esnasında ve sonrasında etkili stratejik iletişimde aynıdır. Mevcut “sonsuza kadar savaş” durumunda, bu ideal stratejik iletişim biçimi, bir devletin ulusal güvenlik stratejisinin giderek daha kritik bir bileşeni haline gelir. Ayrıca, operasyonun etkisi operasyon alanının dışında da ortaya çıkabilir. İşgal bölgelerini sadece faaliyet alanlarının çevresinde etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda iç etkilere de (örneğin, göç, terörizm, organize suç, hain bilgi işlemleri, siber saldırılar) sahip olabilecek ikinci ve üçüncü dereceden sonuçlar ortaya çıkabilir.


Kraliyet Savunma Araştırmaları Koleji, stratejinin gelişimini etkilemesi gereken dört öncelikli stratejik yönergeyi tanımlar: Birincisi, önemli karardan ve askeri uygulamalardan önce kapsamlı bir anlayışa duyulan ihtiyaç; ikincisi, elde edilmesi istenen son durumun açıklığı ihtiyacı; üçüncüsü, değişen durumlara uyum sağlamak için yerleşik bir yeteneğe duyulan ihtiyaç ve dördüncü olarak, politik düzeyde, politika hedefleri doğrultusunda saldırgan askeri harekatın kullanılmasının olası istenmeyen sonuçlarını düşünme ihtiyacı.  


İyi Operasyonlar, gelişmiş bir sivil-asker katılım öncesi karar verme sürecinin bir başka faydasını belirtir: "Stratejiye / plana uygun başarıyı düzenli olarak gözden geçirmek için güvenilir, kanıta dayalı süreç" geliştirilmesi. Bu, sivil ve askeri hedeflerin etkili entegrasyonu ile ulaşılabilir ve ölçülebilir kilometre taşlarını belirlemek anlamına gelir ve yeryüzündeki gerçeklere dayanarak, bu kilometre taşlarının başarılarını düzenli ve gerçekçi bir şekilde gözden geçirerek yapılır, savaş veya politik hedefleri karşılamak üzere ayarlanmaz.


İyi Operasyon, önerilen üç evrim metriği ile son bulur. Öncelikle, “savaş için stratejik hedefler geçerli mi?” İkinci olarak, “politika amacı ile hala uyumlu askeri stratejik hedefler nelerdir?” Ve üçüncü olarak, “kaynaklar hala hedeflerle uyumlu mu?” Bu metrikler, Birleşik Krallık hükümetinin Ortak Çatışma ve Kararlılık Analizi (JACS) gibi bir kurum aracılığıyla değerlendirilebilir. JACS, sadece çatışma öncesi ve sonrası planlama aşamasına değil, “çatışmanın tüm aşamalarına” dahil edilecek, tekrarlanabilir bir bütüncül devlet modelidir.. JACS Rehberlik Notu, bir JACS'ın “çatışmanın nedenlerini, ana aktörlerini, en önemli itici güçleri ve tetikleyicileri ve istikrarsızlığı azaltmak ve barışı teşvik etmek için var olan fırsatları” sistematik olarak incelemesini şart koşar. Aynı zamanda tekrarlanabilir hale getirerek, doğru karşılaştırmalara ve öğrenilen gerçek derslerin birikmesine izin veren diğer görevlere de aktarılabilir.


Çağdaş ulusal güvenlik odaklı görevleri doğrusal olmayan bir şekilde görmek ve uluslararası eylemlerin farklı çabalarla eşzamanlı olarak yürütüleceğini bilmek önemlidir.


Herhangi bir görevin- Güvenlik görevi, diplomatik görev veya yardım görevi- belirli unsurlarını, yalnızca bir devletin ya da koalisyonun stratejik hedeflerini değil, aynı zamanda ev sahibi ülkeninkileri de karşılayan daha büyük bir bütüncül devlet yaklaşımının bir parçası olarak görebilmeliyiz. Uluslararası ihtimaller için üst düzey stratejik politika uyumuna sahip olmalıyız ve tüm faaliyetlerimizde kurumlararası koordinasyonu sağlayan bir yapı oluşturmamız gerekiyor. Bu, misyonları homojen olarak yönetmek için çok dilli görev güçleri arasında bilgi paylaşımı yapmak için kurumsal bir metodoloji kurmak anlamına gelir. Bu yapı, görevlendirilen personelin ulusal ve çok taraflı bir koalisyon çabası kovuşturmasını operasyonel çevreye indirgemektedir.


Tasarımdan gerçekleşmelere kadar bütüncül bir devlet yaklaşımı süreci, herkesin bir devletin ulusal güvenlik hedeflerine ulaşması için entegre bir ekip çalışmasında oynadıkları rolü anlamasını gerektirmektedir.



 Tekrarlanabilirliğin aksine öngörülebilirliği öneren. Bir mekanizma veya yöntem (askeri) aynı yöntemi kullanarak birden çok kez test edildiğinde aynı sonucu elde ederse, verilerin tekrarlanabilir olduğu söylenir. Bir mekanizma veya yöntem farklı bir yöntemle test edildiğinde aynı sonucu elde ederse, sonuç tekrarlanabilir olarak adlandırılır.

 Patrick Blannin , 4 Mayıs 2018, Modern War Institute, MWI



(Patrick Blannin, Avustralya, Queensland Bond Üniversitesi'nde öğretim üyesi ve araştırma görevlisi olan bir doktora adayıdır.  Blannin'in doktora araştırması, çağdaş karşı isyan ve terörle mücadelede savunma diplomasisinin rolü ve kapsamına odaklanmaktadır. Uluslar Arası Terörle Mücadele Savunma Diplomasisi (Brill) adlı bir araştırma monografisi ve ulusötesi terörizmle ilgili (kurumlar, finansman kaynakları ve karşı önlemler) konulardaki yazıları hakemli dergilerde yayınlanmıştır.)


Bu makalede ifade edilen görüşler yazarın görüşleridir ve ordunun, Savunma Bakanlığının veya ABD hükümetinin resmi politikasını veya konumunu yansıtmaz.




Seçkin Deniz, 30.06.2018, Sonsuz Ark, Çeviri

Çeviriler ve Yansımalar




Not: Çeviri programları kullanılarak İngilizce'den çevrilmiştir.




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı