11 Temmuz 2018 Çarşamba

SA6474/Sonsuz Ark-YD109: Başkalarının Düşüncelerini Anlamak Çocuklara Yalan Söyletebiliyor

"Çocukların zihinsel durumlara dair duyarlılığının artırılması ve onları yanlış inançlara dair akıl yürütmeye odaklama, küçük çocukların, yalnızca, sosyal bir duruma dair bir problemi çözerken yeni edinilen bilgileri hızlıca uygulamalarını mümkün kılmakla kalmıyor, aynı zamanda da bu durumun bir ay sonra da devam ettiğini ortaya koyuyor."


Psychological Science ‘da yayımlanan yeni bir çalışma; başkalarının zihinsel durumları hakkında akıl yürütebilmeyi öğrenen çocukların bir ödülü kazanmak için aldatmayı kullanmaya (yalan söylemeye başvurmaya) daha yatkın olduklarını ortaya koydu.

Elde edilen bulgular; sosyal etkileşim için oldukça kritik önemdeki bilişsel bir yeti olan “zihin kuramının” (en. theory of mind) gelişmesinin; çocukların, diğer insanları bilerek adatmak için gerekli olan karmaşık düşünüş biçimine odaklanmalarını mümkün kılabilir.

Araştırmacılar; iyi bir yalan söylemenin karşıdaki insanın beyninde yanlış bir inanç oluşturmayı gerektirdiğini ve zihin kuramının, çocukların bu durumu becerebilmelerini mümkün kılmak için önemli bir bilişsel araç sağlayabileceğini söylüyorlar..

Çalışmaya göre; çocuklar 2-3 yaş civarında yalan söylemeye başlıyorlar ve yapılan araştırmalar çocukların zihin kuramı ile yalan söyleme eğilimleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymuştu. Çin’deki Normal University’den ve Kanada’daki University of Toronto’dan araştırmacılar bu iki şey arasında nedensel bir bağlantı olup olmadığını görmek için çalışma yürüttüler.

İlk olarak; araştırma ekibi, henüz yalan söylemeye başlamamış çocukları belirlemek için bir “saklama oyunu” etkinliği yürüttüler. Çocuklara etiketler (renkli stikırlar) gösterilerek kendileri için favori olan etiketi seçmeleri istendi (çocuklara, saklama oyununda eğer 10 şeker kazanırsalar etiketi koruyabilecekleri anlatıldı.) Oyunda, araştırmacı gözlerini kapadığı sırada, çocuktan şekeri ters kapalı iki kupadan birisinin altına saklayabileceği izah edildi. Sonrasında da araştırmacı gözlerini açıyor ve çocuğa saklanan şekerin nerede olduğunu soruyor ve çocuğun işaret ettiği kupalardan birisini seçiyor. Böylelikle, çocuk; deneyi yapan kişiye şekerin yerine dair ancak yalan söyleyerek bir şeker kazanabiliyor.

Birinci aşamanın sonunda, her 10 denemede de şekerin yerine dair doğruyu söyleyen ve asla yalan söylememiş olan toplam 42 çocuk çalışmanın devamı için seçildi. Yaklaşık 3 yaşındaki çocuklar rastgele olarak ya zihin kuramı eğitimini ya da nicel akıl yürütme odaklı kontrol görevlerini tamamlamaları için ayrıldı.

Zihin kuramı eğitimi; çocuklara gösterilen bir kalem kutusu içerisinde ne olduğunu düşündüklerini soran yanlış-içerik görevlerini içeriyordu. Kutuda aslında kalem bulunmadığı ortaya çıkarılarak, çocuklara diğer insanların kutuda ne olduğunu düşünebilecekleri hakkında akıl yürütmeleri istendi. Eğitimin amacı çocuklara; insanların farklı şeylere inanabileceğini ve hatta çocuğun kendisi kutunun içerisinde ne olduğunu öğrenmiş olsa bile başka birisinin kutunun içerisinde kalem olabileceğine inanabileceğini öğretmekti.

Toplam 6 seans olmak üzere, çocuklar gün aşırı olarak eğitim görevlerini ya da nicel görevleri tamamladı. Seansların tamamlanmasının ardından, araştırmacılar çocukları zihin kuramı görevlerinde ve saklama oyunu görevlerinde tekrar teste tabi tuttular.

Beklendiği gibi, kontrol grubundaki çocuklarda herhangi bir değişim gözlenmezken, zihin kuramı eğitimi alan çocukların zamanla zihin kuramı görevlerinde gelişme gösterdikleri görüldü.

Daha da önemlisi, zihin kuramı eğitimi alan çocuklar, kontrol grubundaki çocuklara kıyasla saklama oyununda yalan söylemeye daha yatkın hale geldiler. Ve bu fark 30 günlük bir süre boyunca devam etti.

Bulgular; sonucun altında yatan eğitimin belirli bileşenlerinin tam olarak neler olduğuna dair bir açıklama getirmezken, araştırmacılar bulgularının; yalan söylemek gibi sosyal davranışlar ve zihin kuramı arasında nedensel bir bağlantının olduğuna dair somut delil sağladığını söylüyorlar.

Çocukların zihinsel durumlara dair duyarlılığının artırılması ve onları yanlış inançlara dair akıl yürütmeye odaklama, küçük çocukların, yalnızca, sosyal bir duruma dair bir problemi çözerken yeni edinilen bilgileri hızlıca uygulamalarını mümkün kılmakla kalmıyor, aynı zamanda da bu durumun bir ay sonra da devam ettiğini ortaya koyuyor. Birlikte ele alındığında, bu iki bulgu; çocukların zihin kuramı eğitimi seanslarında ne öğretildiğini mekanik olarak ezberlemediklerini; bunun yerine bilgiyi pekiştirebildiklerini ve karşılaştıkları sosyal bir sorunu çözmek için uygun bir biçimde kullanabildiklerini gösteriyor.

Gürkan Akçay, 22 Ekim 2015, Boğaziçi Üniversitesi, Çeviri



Seçkin Deniz, 11.07.2018, Sonsuz Ark, Yayın Dünyası'ndan, Özel Dosyalar, Çeviri
Seçkin Deniz Yazıları


Alıntı Kaynak:

BilimFili.com "Başkalarının Düşüncelerini Anlamak Çocuklara Yalan Söyletebiliyor"
https://bilimfili.com/baskalarinin-dusuncelerini-anlamak-cocuklari-yalan-soyletebiliyor/


Kaynaklar ve İleri Okuma: 

Araştırma Referansı: X. P. Ding, H. M. Wellman, Y. Wang, G. Fu, K. Lee. Theory-of-Mind Training Causes Honest Young Children to Lie. Psychological Science, 2015; DOI: 10.1177/0956797615604628



Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.




Seçkin Deniz Twitter Akışı