15 Temmuz 2018 Pazar

SA6494/KY13-AO191: Adnan Oktar ve Kedicik Çetesi'ne Dair...

"Zaman her şeyin ilacı..."


Bu ülkede çok sayıda yabancı istihbarata çalışan kişi ve örgütlerin olduğu biliniyor. Dünyanın bir çok ülkesinde de durum pek farklı değil.


İstihbarat örgütleri hedef ülkelerde faaliyet gösteremezse o ülkelere karşı korumasız kalırlar. 
MİT yasasının değişmesiyle birlikte Türkiye de buna önem veriyor.

İstihbarat elemanlarının herhangi bir ülke içerisinde bir sorun yaşaması halinde karşıtlık ilkesi devreye girer ve sorun yaşanan ülkenin içerideki uzantılarına müdahalede bulunulur.


Bu iç uzantılar çizmeyi aşmadıkça, zaman zaman onlardan başka ülkelerle ilişkiler adına yararlanmak bile söz konusudur.


Devlet aklı sabreder, ama unutmaz. Siyonizmin uzantılarının çeteleşmesine müdahale gerekiyordu. Bakalım 'Kedicik Çetesi'nden ortaya hangi pislikler çıkacak?


Prof. Tevfik Ertüzün, Adnan Oktar'a çocuklarını kaptıran Prof. Dr. Cevat Babuna'nın da kızı olan eşinin ve çocuklarının Adnan Oktar grubunda bulunmasından şikayetçiydi. Bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Bu kazayla ilgili çeşitli iddialar vardı. Prof. Cevat Babuna'nın eşi Semin Babuna 2006'da Ayşe Arman'a: "Büyük kızım, iktisat profesörü ve milletvekili Tevfik Ertüzün’le evliydi. Damadım ve kızım, kardeşlerini kurtarabilmek için çok uğraştı. Olmadı. Başaramadılar. Sonra Tevfik, bence şaibeli bir araba kazasında rahmetli oldu. Kızım, iki oğluyla kalakaldı. Bize sığındı. Çok yumuşak, melek gibi bir kızdır. Bir de şimdi görün onu. Yüz çizgileri sertleşti, bambaşka biri haline geldi. Maalesef onu da içlerine aldılar, oğullarıyla birlikte. Ama bir gün kurtulacaklarına inanıyorum. Kendilerini sorgulayacaklar ve gerçeği bulacaklar. Bunu başaranlar var. Onlar gruptan çıkıyor. Evleniyorlar, iş kuruyorlar, hayata geri dönüyorlar..." demişti.


Prof. Tevfik Ertüzün'ün oğlu Emre Yaşar Ertüzün şöyle diyor: "Adnan Oktar ailelerin mirasıyla geçiniyordu. Benim babamdan kalan beş gayrimenkul, hisse senetleri ve nakit para örgütün kasasına girdi. Yine babamdan dolayı benim ve kardeşimin aldığı yetim maaşlarımız yıllarca bu örgütün kasasına aktarıldı. Dedem Prof. Dr. Cevat Babuna'nın evlatlarına hediye ettiği 15 adet han dairesi yine bu örgütün kasasına devredildi. Oradaki müritler ailelerinden 'iş kuracağız' bahanesi ile evlerini ipotek ettirip, yine onların banka kredilerini bu örgüte aktardılar ve bir çok aile bu şekilde evinden de oldu" 
Hürriyet, 22 Ekim 2006


1999'da emniyetin Adnan Oktar'ın fahri başkanı olduğu Bilim Araştırma Vakfı'na yaptığı operasyonda, FP'liler, trafik kazası sonucu ölen eski milletvekili Tevfik Ertüzün'ün eşi Ceyda Ertüzün'ün serbest bırakılması talebinde bulunmuşlar, İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, Adnan Hocacılar için ‘‘Bunlar pislik insanlar. Birçok insanla ilgili şantaj kasetleri hazırlamışlar. Bunlar şantajcı, bunlar çete. Bunlardan her türlü kötülük beklenir. Allah çoluğumuzu, çocuğumuzu bunlardan korusun.’’ demişti. 


Adnan Oktar grubu bu ülkede belirli amaçlar doğrultusunda faaliyet gösteren, dışarıyla bağlantılı bir gruptur.


Örneğin 13 yıl örgüt içerinde kaldığını belirten Ümit Kuruca, "Burada hücre sistemi vardı. Ben en yakınında olmama rağmen, bilmediğim birçok konu vardı. Arabasını kullanıyor, telefonlarına bakıyor, bütün organizasyonlarına bakıyordum. Aynı evde kalıyordum bu adamla. Buna rağmen benim de bilmediğim birçok konu ile karşılaştık. Örgüt içinde yaşı küçük, reşit olmayan kızlar olduğunu biliyordum. Ama daha da fazla olduğunu öğrendik. Örgüt içinde erkekler kısmında bölüm bölüm herkesin faaliyet yaptığı alanlar vardı. Kimisi yurt dışı bağlantılarını kurardı. Örgüte İsrail ve Pentagon tarafından yüklü miktarda paralar gelirdi. Kimi zaman hediye kisvesi altında çok pahalı hediyeler gelirdi. Yurt dışından örgüte karşı yüklü miktarda finans sağlanıyordu. Televizyona sürekli İsrail ve Amerika'dan misafirler gelip, programlara çıkıyordu. Bunların arka planında o kişilerin para karşılığında fikirlerini ülkemizde anlatması yatıyordu" diyor.


Kültür faaliyetleri adı altında bazı ülkelerle sıkı temastadırlar.


Neyin karşıtlığı olarak düğmeye basıldığını devlet bilir.. Ancak öyle anlaşılıyor ki devlet Papaz’dan başlayarak bu konuda kararlı adımlar atmaktadır.


Suud’un da (muhtemelen) bu ülkede beslediği kişi ve gruplar vardır.


Eğer Suud ve ittifak ülkeleri Türkiye’nin dış faaliyetlerine zarar verici bir noktaya gelirse içeride beslenen dini görüntülü odaklara da uzanılır.


Bunlar bazı tarikatlar olabilir mi, bilemeyiz.


Anladığım kadarıyla Türkiye dış etkinliğini artırmak istediğinde hangi ülkelerle sorun yaşarsa, o ülkelerin iç uzantıları operasyon yiyecek.


Bu operasyonlar sınırlı da olabilir veya daha da ilerleyebilir.


Bu ülkede AB(D), İsrail, Rusya, İran vs bağlantılı onca kişi ve odak var.


ABD’nin çıkarları için yırtınan dini gruplar olduğunu bilmeyen yok!


Sıra onlara gelir mi, işler eski haline döner, sorunlar azalır mı bilmiyoruz.


Zaman her şeyin ilacı...




Adnan ONAY, 15.07.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem'in Düşündürdükleri






Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı