"Yeni Türkiye, yeni stratejilerle güçlenmedikçe herhangi bir tehdit geçmiş değildir ve gelecekteki tehditlere karşı hazırlanmış sayılmaz, bizim sorumluluğumuz da bu konuda herhangi bir gaflete karşı herkesi uyarmaktır. Tehditlerle mücadele bilincinin devlet eliyle eksiksiz bir şekilde tasarlanması ve hazırlanacak programların titizlikle uygulanması sağlanmalıdır."
Tarihin değiştiği anlar, o anların içinde bilfiil bulunanların
çoğu tarafından anlaşılmaz. Bazen bir tek olayla bir tek kişi bile tarihi
değiştirirken bunun farkında olmayabilir, çünkü tarih nitelikleri ve felsefeden
bilime, astrolojiden botaniğe, ahlaktan ekonomiye, psikolojiden savaşlara kadar
her şeyle doğrudan ilgisi gereği o kadar büyük, o kadar kapsamlı ve o kadar
girifttir ki, ancak analitik düşünebilme becerisi gelişmiş olan bir akıl bunu
fark edebilir ve doğru yorumlayabilir.
15 Temmuz 2016 tarihin değiştiği bir
tarihtir; Türkiye'de yaşayan halkın çoğunluğunun 2002 ve sonrasında Erdoğan
liderliğinde satanist emperyalizme karşı verdiği 14 yıllık mücadelede, en
kanlı, en kapsamlı, sonuçları her açıdan önemli bir NATO-ABD-AB-Suud-İsrail-BAE-FETÖ askerî
darbesinin engellendiği gündür.
15 Temmuz'un stratejik değerinin nesnel bir şekilde analiz
edilmesi gerekiyor; aşırı hareketli siyaset dünyasının buna ayıracak zamanı
olmayabilir, ancak devletin strateji üreten merkezlerinin, kuramsal analizlerle
üniversiteleri, asker yetiştiren kurumları, medyayı, eğitim sistemini ve ilgili
kurumları beslemesi ve bu akışın zengin bir döngü ile kurgulanması ve kendisini
geliştirmesi sağlanmalıdır.
Enformasyon her şey değildir, ancak çok şeydir, bunu sosyal
medyanın, dizilerin, filmlerin halkın bilinçlenmesinde ve askerî darbenin
engellemesindeki payını analiz ederek de görebilirsiniz. Bugün 15 Temmuz
Şehitlerini anma programlarında yaşadığımız duygusallığın geçmişteki ve
gelecekteki gerçekle doğrudan-sistematik olarak ilişkilendirilmesi ve anlatılması
henüz geçmemiş olan tehlikelerin ve tehditlerin %47 lik kesim tarafından da fark edilmesini
sağlayacak, Türkiye'nin direniş bilincinin kalıtsal hale gelmesine yardım
edecektir.
Milli Eğitim Bakanlığı 15 Temmuz kahramanlarının kişisel öykülerini
masal, hikaye, animasyon, çizgi dizi, dizi, sinema filmi ve bilgisayar oyunu
olarak tasarlamalı, 251 şehidimizin ve
2193 gazimizin 15 Temmuz'daki zaferle sonuçlanan hayat hikayelerini yeni
nesillere aktarmalıdır. Kültür ve Turizm bakanlığı direniş noktalarına dair periyodik
gezi programları düzenlemeli kültür ve sanat alanında etkili olacak bir
strateji geliştirmelidir. Her bakanlık bünyesinde aktif enformasyon büroları
kurulmalı ve periyodik olarak halk bilgilendirilmelidir.
Dünya, siber saldırılar ve manipülasyonlar, yalan haberlerle iletişim
kaosuna doğru hızla ilerlerken devletin alması gereken tedbirler bununla sınırlı
değildir; her çocuk okur-yazar olduktan hemen sonra dijital okur-yazarlık
eğitimi almalı, hayatı boyunca herhangi bir siber saldırı esnasında nasıl
davranacağını bilecek durumda olmalıdır. Din, vatan, ekonomi, tasarruf ve girişimcilik gibi saldırı alanlarına karşı da her çocuk doğduğu andan itibaren hazırlanmış programlarla bilinçlendirilmeli; çocuk programları bu tür bilinçlendirme stratejisine uygun içeriklerle tanzim edilmelidir.
Çünkü 15 Temmuz'da tarih değişmiştir
ve artık geri dönülmez bir yola girmiş durumdayız; herhangi bir saldırı türüne karşı yaşayacağımız bir gaflet bizi
geri döndürülemez bir parçalanmaya sürüklenmemize neden olacaktır. Düşman tanımı doğru bir şekilde yapılmalıdır... Türkiye'nin NATO gibi ittifaklarla düşmana karşı herhangi bir korunma sağlayamayacağını herkes çok iyi bilmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ve dışında yaşayan herkes net
bir şekilde dünyanın artık satanist emperyalizmin elinde yaşanılamaz hale
getirildiğini görmektedir, ancak Türkiye dışında bunu fark edebilen ve etkin
bir şekilde mücadele edebilen ikinci bir ülke olmadığı içindir ki Türkiye
insanlık için elinden gelenin en iyisini yapmakla mükelleftir, din cemaat ve tarikatlerin etki sahası olmaktan çıkarılmalıdır.
Erdoğan 15 Temmuz 2018 Pazar günü İstanbul'da, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Buluşması için 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki Şehitler Makamında yaptığı konuşmada şöyle dedi: ''15 Temmuz asla unutulmayacak ve unutturmayacağız, o bizim için bir tarihe kayıttır. 15 Temmuz ile demokrasimizin rüşdünü tüm dünyada ispat ettik. İnşallah ülkemizde artık darbe defterini bir daha açılmamak üzere kapattık. O gece bizim için dua edenlerle FETÖ'nün başarısı için gayret edenleri hiçbir zaman unutmayacağız. O gece ülkemize ihanet eden, milletimize kurşun sıkan katiller en ağır cezalara çarptırılıyor. Pensilvanya'daki melunun takiye, hile, yalan dolanla büyük bir gizlilik içinde büyüttüğü ahtapotun kollarını kestik. Evelallah bu topraklarda 15 Temmuz ruhu ayakta oldukça, Türkiye'yi yolunan alıkoyabilecek hiçbir güç yoktur.''
Erdoğan 15 Temmuz 2018 Pazar günü İstanbul'da, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Buluşması için 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki Şehitler Makamında yaptığı konuşmada şöyle dedi: ''15 Temmuz asla unutulmayacak ve unutturmayacağız, o bizim için bir tarihe kayıttır. 15 Temmuz ile demokrasimizin rüşdünü tüm dünyada ispat ettik. İnşallah ülkemizde artık darbe defterini bir daha açılmamak üzere kapattık. O gece bizim için dua edenlerle FETÖ'nün başarısı için gayret edenleri hiçbir zaman unutmayacağız. O gece ülkemize ihanet eden, milletimize kurşun sıkan katiller en ağır cezalara çarptırılıyor. Pensilvanya'daki melunun takiye, hile, yalan dolanla büyük bir gizlilik içinde büyüttüğü ahtapotun kollarını kestik. Evelallah bu topraklarda 15 Temmuz ruhu ayakta oldukça, Türkiye'yi yolunan alıkoyabilecek hiçbir güç yoktur.''
15 Temmuz şehitlerini anarken, unutmamamız gereken en önemli şey
şehitlerimizin uğruna hayatlarını verdikleri değerleri korumaya devam etme
bilincidir, bu da geleneksel yöntemlerle sürdürülebilir bir olgu olmaktan
uzaktır.
Yeni Türkiye, yeni stratejilerle güçlenmedikçe herhangi bir tehdit
geçmiş değildir ve gelecekteki tehditlere karşı hazırlanmış sayılmaz, bizim sorumluluğumuz
da bu konuda herhangi bir gaflete karşı herkesi uyarmaktır. Tehditlerle
mücadele bilincinin devlet eliyle eksiksiz bir şekilde tasarlanması ve hazırlanacak programların titizlikle uygulanması
sağlanmalıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a düşen en büyük görev ve sorumluluk budur.
Seçkin Deniz, 17.07.2018, Sonsuz Ark, Ağacın Çürümüş Yaprakları-32,
Sorgulamalar
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan
yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek
kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan
sitelerde yayınlanamaz.