Enerji kaynaklarına sahip ülkelerin geçiş noktalarında bulunan Türkiye, birçok boru hattının geçiş güzergâhında bulunuyor. Geçtiğimiz ay açılışı yapılan Trans Anadolu Doğalgaz Hattı (TANAP) ile ev sahipliği yaptığımız enerji boru hatlarına bir yenisi daha eklendi. TANAP’ın ve diğer boru hatlarının önemli olmasının sebebini uzmanlar iki nedene bağlıyor. Birincisi Türkiye’nin Avrupa’ya giden enerjiye merkezlik yapması, ikincisi de diğer ülkelerle diplomatik ilişkiler boyutu.
Hazar Denizi bölgesinde bulunan büyük doğalgaz rezervlerinin Türkiye yoluyla dış piyasalara iletilmesi noktasındaki ilk aşama, Trans Anadolu Doğalgaz Hattı (TANAP) ile gerçekleştirildi. Türkiye’nin doğalgaza olan ihtiyacının karşılanması ve dışa bağımlılığın azaltılması noktasında TANAP’ın önemi tartışılmaz.
Türkiye için prestij projeler olan doğal gaz boru hatları, bu enerjinin sadece taşınması değil aynı zamanda yeniden fiyatlandırılması anlamında da ülkemize büyük değer katıyor. Bu boru hatlarıyla sadece bir ülkenin doğal gazı taşınmayacak, boru hattının faaliyetine bağlı olarak farklı ülke gazlarının da taşınması söz konusu olabilecek. Enerji boru hatları aynı zamanda geçtiği güzergâhta istihdam ve ekonomik getiri sağlaması açısından da önemli.
Enerji boru hatlarının Türkiye’den geçmesinin enerji arz ve talep eden ülkeleri buluşturma noktasında çok önemli bir konumda olduğunu belirten Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü Araştırma Görevlisi İsmail Kavaz, enerji kaynaklarına yakınlığın son derece stratejik bir önemde olduğunun altını çiziyor. “Türkiye malum jeostratejik veya coğrafi konumu dolayısıyla enerji arz ve talep eden ülkeler arasında doğal bir köprü vazifesinde. Gerek kuzeyden gelen TANAP olsun, gerek Türk Akımı üzerinden Rusya’yla yaptığımız ortak anlaşmalar ve Doğu Akdeniz’de keşfedilen gaz rezervleriyle birlikte yeni bir boyut kazanıyor. Kuzey, güney ve doğudan enerji kaynaklarıyla çevirili olması konumunu da değerli bir hale getiriyor. Haliyle bu konumu avantaja çevirmek istiyorsunuz.”
ÖNEMİ TEK DEĞİL
Kavaz, TANAP projesinin Türkiye açısından önemini Azerbaycan’la ikili ilişkilerin daha da pekiştirilmesi noktasında önemli olduğunu belirterek “Hazar Denizi, önemli doğalgaz rezervleri bulunduran bir bölge. Burada Azerbaycan dışında Türkmenistan, İran, Özbekistan, Kazakistan gibi ülkelerin Avrupa pazarına ulaşması konusunda da TANAP projesi önemli. 2019 yılında Haziran ayında doğalgaz akışı sağlanacak bu proje üzerinden ilerleyen dönemlerde de Avrupa pazarına bir aktarım söz konusu olacak. Avrupa enerji arz güvenliğini sağlama noktasında da çok önemli bir projeden bahsediyoruz” diyor.
Çalık Holding Üretim Müdürü Hasan Gazi Yay ise TANAP’ın önemini şöyle anlatıyor, “Azerbaycan gazının pazara ulaştırılması sağlanırsa burada Azerbaycan ekonomisi de güçlenecek, Türkiye’den geçtiği için biz de buradan payımızı alacağız. Dolayısıyla Rusya’ya ve İran’a karşı elimiz güçlenmiş olacak. Çünkü Türkiye, doğalgazı Rusya’yla İran’dan alıyor. İran’dan çok fazla bir giriş yok, ama bir şekilde Rusya’dan geliyor.”
TÜRK AKIMINA RAKİP Mİ?
TANAP ve Türk Akımı boru hatlarının birbirine rakip olarak gösterildiğini ama şimdilik böyle bir rekabetin söz konusu olmadığını söylüyor İsmail Kavaz. “TANAP ve Türk Akım şu anda karşılaştırılıyor, birbirine rakip olacak mı diye. Şu anki durumda bir rekabet söz konusu değil. Türk Akım projesi TANAP projesinden potansiyel olarak daha büyük bir proje. TANAP projesinde şu an için 16 milyar, 2026 yılında ise 31 milyar metreküpe kadar çıkarılması planlanıyor. Türk Akım projesi TANAP’ın iki katı, yaklaşık 60 milyar metreküp bir hacme sahip. Faaliyete geçtikten sonra bizim açımızdan enerji arz güvenliğini sağlama noktasında bu iki proje de birbirini destekler nitelikte.”
YENİDEN FİYATLANDIRABİLİRİZ
Türkiye için bu boru hatlarının önemli olmasının birinci nedeni enerji arz güvenliği. İkinci nedeniyse enerji arz eden ülkelerin ürettiği enerjiyi dış piyasaya ulaştırma isteği. Türkiye enerjiyi dış piyasaya ulaştırma konusunda stratejik bir konumda. Aslında bunların hepsine baktığımız zaman en temelde Türkiye’nin enerjide merkez ülke olma hedefi ortaya çıkıyor. Söz konusu doğal gaz boru hatları aslında enerjide merkez ülke olmak için atılan adımlardan birisi.
Araştırma Görevlisi İsmail Kavaz meseleyi şöyle özetliyor “Yıllarca bu geri plana itilmiş arama sondaj çalışmalarımız daha yeni yeni başlıyor. Bizim bu projeleri yaparak enerjiyi yeniden fiyatlandırıp yurtdışına ulaştırma noktasında hedeflerimiz var. Mesela İspanya’nın yaptığı gibi. İspanya doğalgaz depoluyor ve yeniden fiyatlandırarak dış piyasalara satıyor. Yani toptan-perakende mantığıyla fiyatı işliyor. Altyapısı iyi bir şekilde hazırlanırsa ilerleyen dönemlerde Türkiye’nin enerji ticaret merkezi olması önünde hiçbir engel kalmayacaktır.”
MESELE TRANSFER DEĞİL REKABET
Türkiye’nin enerji boru hatlarını doğal gazı sadece ucuza almak için ülke topraklarından geçirmediğine işaret eden uzmanlar, bunu siyasi ve uluslararası alanda kullanacağı fikrinde birleşiyor. Hasan Gazi Yay durumu şöyle değerlendiriyor “Türkiye olarak arzu ettiğimiz şey, bir enerji merkezi olabilmek. Ama her devlet bir enerji kaynağını en fazla kendi yararına olacak şekilde değerlendirmeye çalışıyor. Tek başına değerlendirmesi mümkün olmadığı için de konsorsiyumlar, uluslararası anlaşmalarla bunu bir ortaklık haline getirmeye çalışıyor. Mesela Rusya gazı Türkiye üzerinden batıya veya uluslararası pazara ulaşabiliyorsa, Türkiye Avrupa’ya giden hattın başka bir yoldan gitmesini pek istemiyor.”
Bir dönem Avrupa ve Rusya arasında yaşanan doğal gaz krizini örnek gösteren Yay, doğal gaz vanalarının bir koz olarak ülkelere kullanıldığını da ifade ediyor. “Ukrayna üzerinde ciddi boru hattı transferi var. Malum, bir ara vanaları kapatma krizi çıkmıştı. Vanaları kendi elinde bulunduran ülke, uluslararası alanda bir şeyler talep edebilmek için koz olarak kullanıyor. Türkiye boru hatlarının kendisinden sadece transit geçmesini istemiyor. Geçen hattan kendi ihtiyacı olan enerjiyi de karşılamak için uğraşıyor.”
BORU HATLARI BİZİM REFERANSIMIZ
Enerji boru hatları üzerinden yürütülen rekabeti şöyle anlatıyor İsmail Kavaz, “Aslında buradaki amaç enerjiyi en az maliyetle dış piyasalara ulaştırmak, ancak bu durumun önündeki bir takım ekonomik siyasi meseleler çözülmedikçe bunun pek de mümkün olduğunu söyleyemeyeceğiz. Burada sadece enerjiyi transfer etme ya da para kazanmak mevzu bahis değil. Ülkeler arasında yıllardır süre gelen rekabetin de sahnelenmesi söz konusu oluyor.”
Sene başından bu yana tartışılan Doğu Akdeniz’de yapılan doğal gaz sondajına değinen Hasan Gazi Yay, çıkarılacak bir gazın Avrupa’ya aktarımında Türkiye güzergâhının en karlı yol olduğunu söyleyerek belirli anlaşmalarla bunu garantiye almak gerektiğini ifade ediyor. “Bu gazın Avrupa pazarına yani tüketim noktasına çıkarılması lazım, onun için de birkaç tane alternatif görünüyor. En uygunu Türkiye üzerinden geçen nokta. Yani İsrail gazının o bölgedeki gazın Avrupa pazarına ulaştırılabilmesi için bir boru hattıyla Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırtılması hedefi var. Tabii ki Türkiye de buradan pay istemeye çalışıyor. Bütün koridordan geçen ülkeler kendi paylarını fiyatların üzerine koyduğu zaman, pazara ulaştığında fiyatlar değişebiliyor. Veya başka bir firma pahalı gaz satıyorsa buradan daha ucuz gaz alıyorsanız orayı azaltabiliyorsunuz. Bir boru hattı milyarlarca lira yatırımı gerektiriyor. Bu kararı vermeden önce kaynağın buradan geçmesini sağlamak için belirli kontratlar yapmanız lazım ki hayata geçsin, yoksa hiçbir ciddi proje hayata geçmez.”
ENERJİ PİYASASI OLUŞMALI
Türkiye’nin enerji stratejisinde yeni bir yol olarak doğalgazı kullandığını ifade eden Kavaz, bu boru hatları sayesinde uzun vadede enerji alanında bir piyasa oluşacağını söylüyor. “Hollanda’da bir enerji merkezi mevcut. Yine Avusturya, İspanya ve Venedik’te böyle bir enerji merkezi mevcut. Bunlardan Hollanda ve İspanya’nın öne çıkmasının sebebi, mevcut doğal gaz depolama sistemleriyle birlikte yeniden fiyatlandırıp dış piyasalara satma noktasında önemli konumda olmaları. Enerji ticareti merkezi olma hüviyetini kazanmış ülkeler bunlar. Çünkü böyle büyük bir enerji ticareti yapacaksanız, oturmuş, ön görülebilir bir piyasa oluşturmanız lazım. Bu ülkeler enerjiyi alıyor, depoluyor ve ihtiyaç duyulan yerlere tekrar fiyatlandırıp satıyorlar. Bu noktada Türkiye’nin yapması gereken en önemli şey gerekli enerji alt yapısını oluşturmasıdır.”
ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ
Enerjide devamlılığın sağlanması demek olan enerji arz güvenliği, Türkiye gibi doğal gaza bağlı ülkelerin önemsemesi gereken bir kavram. Enerjinin kesintiye uğramadan ihtiyaçları karşılaması durumu olarak ifade edilen enerji arz güvenliği, tek ülkeden gelen bir gaza bağlı olan ülkeler için büyük bir risk. Enerji çeşitliliğinin bu anlamda önemli olduğunu ve farklı hatların ülkemiz üzerinde geçmesinin bir avantaj olduğunu söyleyen Yay “Bir kaynak kesilirse veya yok olursa sıkıntıya düşmemek için uğraşıyor ülkeler. Onun için de enerji çeşitliliğini ya da kaynak çeşitliliğini artırıyor. Artırıyor ki, arz güvenliğinde sıkıntı olmasın. Yani sadece bir kişinin iki dudağı arasına kalırsanız burada ciddi sıkıntılar olabilir. Kesiyorum dediğinde yapacak hiçbir şeyiniz olmayabilir” diyor.
Son yıllarda farklı alanlarda yaptığı atılımlarla kendi ayakları üzerinde durma kararlılığını sürdüren ülkemiz, enerji alanında da merkez ülke olmak istiyor. Potansiyeli ve imkânı olan Türkiye, enerji merkezi olması halinde farklı doğal gaz kaynaklarını topraklarında bulundurmanın yanı sıra fiyat belirleme konusunda da söz sahibi olabilecek.
Halime Kirazlı, 18.07.2018, Sonsuz Ark, Çırak Yazar, Özel Dosyalar
Özel Dosyalar
Halime Kirazlı Yazıları
Takip et: @hlmkrzl
İlk yayınlandığı yer: Gerçek Hayat
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.