3 Ağustos 2018 Cuma

SA6598/TG251: The Sufi Conspiracy-Sûfi Komplosu-4-

Sonsuz Ark'ın Notu:
Sufizm-Tasavvuf ve İslamcılık, Masonların diğer dinlere yönelik komplolarına benzer bir şekilde tasarlanmış, birbirine zıt bir şekilde konumlanmış müslümanlara yönelik iki ayrı komplosudur. Aşağıda çevirisini yayınladığımız analizden önce 28.10.2010 tarihli SA456/SD72: Masonik Oyun Sürüyor -"Masonic Game in Progress"- başlıklı analizimizi okumanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü 2010 tarihli analizimizdeki tezlerin birçoğunun kanıtları 'The Sufi Conspiracy-Sûfi Komplosu' başlığıyla yayınlayacağımız bu seride kişiler, olgular ve olaylar çerçevesinde açık bir şekilde ortaya konmuştur. Sufizm ve İslamcılık müslümanların samimi arayışlarını çarpıtmak, doğru yol üzere yol almalarına engel olmak ve İslam'ın bütün insanlık için kurtuluş yolu olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaya yönelik şeytani bir tasarımın ürünü olarak bugün müslümanları İslam'ın asıl kaynağı olan Kur'an'dan uzaklaştırmakta başarılı olmuştur. Bütün insanlığa ve dinlere karşı kurulmuş komplolardan sadece bu iki komplonun çözülmesi, bu şeytanî kuşatmayı yarmaya başlamanın ilk adımıdır, çünkü ancak İslam bu cehenneme giden yolu değiştirebilme gücüne sahiptir. Lütfen bu şeytani yapının hazırladığı videoyu izleyiniz ve analizini yapıp SA3198/KY51-HA1: Animasyon'a Gizlenen Strateji: Nedir Bu "I Pet Goat"? başlığıyla yayınladığımız analizi ve bu satanist kültün tarihsel-sembolik izleklerini somut bir şekilde ortaya koyan Kadim Falsifiye kapak adı ve etiketi ile yayınladığımız Halim Selim'in analizlerini okuyunuz...
Seçkin Deniz, 03.08.2018


THE SUFI CONSPIRACY-4

Kasım 1977'de, Dinlerarası Barış Kollokyumu sponsorluğunda toplanan Lizbon konferansı, Fiat başkanı Roma Kulübü kurucusu Aurelio Peccei, Müslüman Kardeşler'in önde gelen bazı üyeleriyle, özellikle de1979 İran Devrimi sırasında son derece aktif olan Tahran Üniversitesi'nden Seyyed Hossein Nasr (Seyyid Hüseyin Nasr)'ın katılımı ile gerçekleştirildi.[27] Nasr, uzun yıllardır Guénon'un Tradisyonalist -Gelenekselci- okuluna dahildi. Nasr, Guénon'un tavsiyesiyle Ahmad el-Alawi (1869-1934) tarafından Darqawi Shadhili'ye (Derkavi-Şazeli Tarikatı) intisap etmişti.


Seyyid Hüseyin Nasr

Nasr, Avrupa ve Kuzey Amerika'daki Şazeli tarikatının Meryemiyye kolunu kuran Guénon'un önde gelen öğrencisi Frithjof Schuon'un bir öğrencisiydi. Sözde İslam’a dönmüş olarak kabul edilen Titus Burckhardt (Çev: İbrâhim İzzeddin) ve ilk olarak 1983'te yayınlanan  Muhammed (SAV)'in çok popüler ve pozitif anlamda gözden geçirilmiş biyografisinin yazarı olan Martin Lings (Çev:Ebûbekir Sirâceddin) Schuon’un (Çev:Şeyh Îsâ) en seçkin öğrencilerinden bazılarıydı. Fakat Andrew Rawlinson’un Enlightened Masters (Aydınlanmış Üstatlar) adlı kitabında Schuon, dindar bir Sufi değil bir şarlatan olarak tanıtılmaktadır.

Ian Dallas (Şeyh Abdul Qadir al Murabit)

Derkavi Şazeli Tarikatı'nın, Ahmed El-Alevi'nin soyundan geldiği bilinen bir diğer üyesi, Ian Dallas yani Şeyh Abdülkadir el-Murabıt (Çev: Abdülkadir es-Sufi) adında İslam’a dönmüş bir İskoç’tur. Murabitun hareketini kuran Dallas, Hitler'i “büyük bir dahi ve büyük vizyon” diyerek kutlarken, Wagner'i “karanlık çağda erkeklerin en ruhanisi” olarak över ve Kabe'deki siyah taşı (Hacer'ül Esved) Mekke'deki Kutsal kase olarak görür. 1990'da Nazi ideolojisinin babalarından biri olan okültist Ernst Junger'in onuruna İan Dallas tarafından Masonik törenle sona eren  bir sempozyum düzenlendi. Ayrıca katılımda CIA’nin MK-Ultra programıyla ilişkili LSD'yi keşfeden bilim adamı Albert Hofmann da vardı. [28]

Esalen Enstitüsü
Esalen'de çıplak terapi

Gurdjieff ve Şah, Tavistock'a bağlı Esalen Enstitüsü'nün onayladığı “manevi” pratiklerin arkasındaki önemli ilham kaynaklarıydı; Wouter Hanegraaff'ın, New Age Dini ve Batı Kültürü: Laik Düşüncenin Aynasında Ezoterizm adlı kitabına göre bu enstitü, Hippiler'in yanı sıra, 60'ların karşı kültürü ve New Age hareketinin yükselişi üzerinde etkili olan ikinci büyük etkendi. [29]   Round Table (Yuvarlak Masa) toplantısıyla kurulmuş olan, Dış İlişkiler Konseyi’nin kardeş kuruluşu, Uluslararası İlişkiler Kraliyet Enstitüsü (RIIA) (Çev: Chatham House) tarafından Oxford Üniversitesi'nde 1920 yılında oluşturulan Tavistock Kliniği, II. Dünya Savaşı sırasında İngiliz Ordusunun Psikiyatri Bölümü haline geldi. Bir halef kuruluş olarak, Tavistock İnsan İlişkileri Enstitüsü, 1946 yılında Rockefeller Vakfı tarafından verilen hibe ile kuruldu.

Eski bir İngiliz İstihbarat ajanı olan John Coleman'a göre Tavistock, Britanya'da psikanalizin ve Sigmund Freud'un ve onun takipçilerinin psikodinamik teorileri için odak noktası olarak biliniyordu. Müşterileri, Avrupa Birliği, birkaç İngiliz hükümet departmanı ve bazı özel müşteriler de dahil olmak üzere başlıca kamu kuruluşlarıydı. Ağ şimdi Sussex Üniversitesi'nden ABD Stanford Araştırma Enstitüsü (SRI), Esalen Enstitüsü, MIT, Hudson Enstitüsü, Brookings Enstitüsü, Aspen Enstitüsü, Miras Vakfı- Heritage Foundation-, Georgetown'daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi,  US Air Force Intelligence, (ABD Hava Kuvvetleri istihbaratı) ve RAND Corporation'a kadar uzanıyor.

BBC belgesel film yapımcısı Adam Curtis tarafından hazırlanan ve  The Century of the Self adını taşıyan belgesele göre: "1970'lerde öğretilen fikirler ve teknikler,  hem toplumu hem de siyaseti, sağcı serbest piyasa kuramları kadar veya onlardan daha da fazla şekilde temelden değiştirdi.”

Adam Curtis'in açıkladığı gibi:

"[Esalen] bir grup radikal psikanalist ve psikoterapist topladı ve onları teknikleri ile ilgili ders vermeye teşvik etti. Onları birleştiren şey, modern toplumun bireylerin içsel duygularını bastırdığı inancıydı. Bu nedenle bireyler dar, müstakil yaşamlar oluşturdu ve böylece gerçek hisleri büküldü ve çarpıtıldı.

"Esalen, insanlara bu hapishaneden nasıl kurtulacaklarını, içsel duygularını nasıl açığa çıkaracaklarını ve böylece özgürleşmiş varlıklar haline nasıl geleceklerini öğretti. Harika bir rüyaydı ve 1960'larda radikal politikalardan uzaklaşan binlerce insan, kendilerini değiştirerek toplumu nasıl değiştireceklerini öğrenmeye başladı." [30]


Claudio Naranjo


Oscar Ichazo

Esalen'in hedefi, Aldous Huxley'in “insan potansiyelleri” olarak adlandırdığı şeyi tam olarak kavramak için insanlık ve bilim alanındaki çalışmaları araştırarak gelecek dönüşüme yardımcı olmaktı. Esalen bu nedenle, sıklıkla kurucusu Gurdjieff'e atfedilen ve 1960'larda savunucularının, tüm insanlara büyük ölçüde dokunulmamış olduğuna inandıkları olağanüstü potansiyeli geliştirme kavramı etrafında ortaya çıkan İnsan Potansiyel Hareketi'nin (HPM) bir ürününü temsil ediyordu.

İdris Şah'ın öğrencisi Claudio Naranjo, Oscar Ichazo'yla birlikte, İnsan Potansiyeli Hareketi'nde önemli isimlerdi ve Gurdjieff Enneagram'ını pseudo psikolojik kişilik profili sistemine dönüştürdü. Şilili psikiyatrist Naranjo, Esalen'deki iç çevreye dahil olarak burada Gestalt Terapi’nin kurucusu Fritz Perls'in üç ardılından birisi haline geldi.

Naranjo, Tavistock'a bağlı Roma Amerikan Kulübünün bir üyesiydi ve 1969'da Stanford Araştırma Enstitüsü'nde (SRI) Willis Harman tarafından oluşturulan Eğitim Politikası Araştırma Merkezi'ne danışman olarak işe alındı. Naranjo, Gurdjieff'in “Dördüncü Yol” öğretileri aracılığıyla psikoterapi ve manevi gelenekleri birleştirmesi nedeniyle İnsan Potansiyel Hareketi'nin öncülerinden biri olarak kabul edilmektedir. [31]

Naranjo aynı zamanda, Yaqui (Çev: Meksikalı Kızılderili kabilesi) lideri “Bilgi İnsanı” Don Juan vesayetinde, Şamanizm eğitimi ve peyote gibi psikoaktif ilaçların kullanımını açıklayan bir dizi kitap yazmış olmasıyla ünlü Carlos Castaneda'nın yakın arkadaşıydı. Kripal'a göre, Claudio Naranjo’yu tanınmış yapan şey Asya meditasyonu ve batı psikoterapisinin yaratıcı sentezi idi. Fikirleri Tantrik Budizm'den gelse de, onları Şamanizm açısından yorumlamış ve hem bir yılan hem de bir simyasal süreç tarafından sahiplenilmeyi karşılaştırmış olduğu Kundalini deneyimini içeren kendi “tantrik yolculuğu” olarak adlandırdığı şeyden türetilmiştir.

 Kripal'ın açıkladığı gibi:

"Kundalini yogası'nın “içsel yılanı”, basit şekilde evrensel nörobiyolojinin bir Güney Asya yorumudur; “bizim daha arkaik (sürüngen) beyin-zihnimizden başka bir şey değildir. Yılan gücü “biz” dir, yani, karmik girişimden arındırıldığında kendi doğal haline dönen insan beden-zihni, merkezi sinir sistemimizin bütünlüğüdür.

Biraz daha farklı olarak, Naranjo'nun “teklik arayışı”, “içgüdünün” gerçekten bir tür “organizma bilgeliği” olduğunu ve libidonun giderek daha fazla ilerleyebilen bir tür ilahi Eros olarak nasıl daha derinden anlaşıldığını fark edilmeye başlandığı bir dinsizlik dinidir.Bu ilahi Eros, Egodan gerçekten kurtulduktan sonra derece derece hem ruhu hem de bedeni dönüştürebilir." 
[32]

Naranjo Gurdjieff'le hayal kırıklığına uğradıktan sonra Sufizm'e döndü ve İdris Şah'ın öğrencisi oldu. Naranjo, Stanford Üniversitesi psikolog profesörü Robert Ornstein ile birlikte Meditasyon Psikolojisi Üzerine adını taşıyan bir kitap yazdı (1971). Her ikisi de, Ornstein'ın Langley Porter Psikiyatri Enstitüsü'nde bir araştırma psikoloğu olduğu California Üniversitesi ile irtibatlıydı. Ornstein, psikolog Charles Tart; Şair Laureate Ted Hughes ve Nobel-ödüllü romancı Doris Lessing gibi ünlü yazarlarla birlikte İdris Şah'tan derin şekilde etkilenmiştir. İdris Şah, Ornstein'ın kendi öğretilerini psikoterapi diline uyarlayarak propagandasında kullanabileceği ideal bir partner olduğunu fark ederek onu Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yardımcısı (Halifesi) ilan etti.

Ornstein, aynı zamanda, Amerikan okurları için eski ve yeni düşünce biçimleri üzerine kitaplar yayınlamak ve Octagon Press tarafından yayınlanan İdris Şah eserlerinin tek Amerikan dağıtımcısı olmak amacıyla 1969 yılında kurulan İnsani Bilgi Çalışmaları Enstitüsü'nün (ISHK) başkanı ve kurucusudur. Ornstein'ın Bilinç Psikolojisi (1972), biyo-geribildirim ve duygudurum ve farkındalıkta değişime yönelik diğer tekniklerle örtüşmesi nedeniyle akademik psikoloji topluluğu tarafından coşkuyla karşılandı.  [33]

Esalen'de efsanevi etkiye sahip olan Oscar Ichazo, psikedelik uyuşturucular ve Şamanizm üzerine yoğunlaşmıştı ve Ichazo’nun Arica eğitiminin ilk seviyelerinde bulunmuş olan John C Lilly'ye göre Ichazo;  “Metatron adında daha yüksek bir varlıktan talimatlar aldığını ve grubunun “Yeşil Kutup” isimli “bir iç usta” tarafından yönlendirildiğini” iddia etmekteydi. [34] Timothy Leary ve Allen Ginsberg'in bir arkadaşı olan Lilly, yunus-insan iletişimi üzerine yaptığı çalışmaların yanı sıra halüsinojen kullanarak izolasyon tanklarında yüzerken gerçekleştirmiş olduğu deneyleriyle tanınıyor. Görünüşe göre yunuslara LSD veren Lilly, tankta onunla sevişmesi için bir adamı baştan çıkarmış olan bir yunusun hikâyesini anlatmıştı. [35] 1980 tarihli ABD yapımı, William Hurt'ün başrol oynadığı Altered States adını taşıyan film, kısmen onun hayatına dayanmaktadır.

Şili'de Oscar Ichazo ile eğitim gören Naranjo, Enneagram öğretilerini Cizvit Bob Ochs'e aktardı ve ardından Cizvit Bob Ochs Naranjo'nun öğretisini Esalen'deki Roma Katolik çevrelerine taşıdı. Bununla birlikte, Gurdjieff'den türeyen Hıristiyan geleneği, İsa'ya tarihsel bir insan olarak inanmayı reddediyor ve bunun yerine dinsel deneyimlerin psikoaktif maddelerden kaynaklandığını ısrarla vurguluyordu.

Nakşibendi Sufiler

Bennett, 1953'te Şam'da Şeyh ad Daghestani'yi (Şeyh Dağıstani) ziyaret ettiğinde, Şeyh ona Batı’dan “bir Tanrı Elçisi”nin evine gelmesiyle ilgili esrarengiz bir mesaj verdi. Bennett, Şeyh Dağıstani'nin, Subud adlı kültün Endonezya lideri Bapak Muhammed Subuh'u kastettiğini düşündü. Bennett, Alice Bailey tarafından haber verilen kehanete göre “Bireşim Enkarnasyonu” olarak “Mesih'in Yeniden Görünüşü”nün Subud'a işaret etmesi gerektiğine inanıyordu. Bennett ile Gurdjieff'in pek çok takipçisi bu külte dahil olmuştu. İdris Şah'ın ilk yayımlanan Subud kültüne dair sözleri, Subud'un Qadiriyya (Kadiriyye) ve Nakşibendi kökenli olduğu iddiasıyla 1960'ların ortalarında yayımlanan Sufi Yolu adlı kitabında yer almaktadır. Şah sessizce Subud'dan ayrıldı ve kendi öğrencilerini toplamaya başladı.

Bapak Muhammad Subuh

Kültünün amacı sorulduğunda, Subuh şöyle demişti: “Subud'un yayılmasının amacı nedir? Öncelikle… insanların, “Birleşmiş Milletler” olarak adlandırdığı çalışmalarla ilgilidir. ”[36] Subuh'un 1987'deki ölümü sırasında, Dünya Subud Konseyi başkanı Varindra Tarzie Vittachi idi. Vittachi 1973'te BM Dünya Nüfus Yıllıkları'nın direktörü olarak atanmış ve daha sonra BM Nüfus Fonu'nun (1974-79) enformasyon sorumlusu olmuştur. 1980'de emekli oluncaya kadar BM Çocuk Fonu UNICEF'in başkan yardımcılığını yapmıştır.

Gurdjieff’in Dağıstani’ye yaptığı ziyaret ve Dokuz Nokta’nın gizemleri hakkındaki talimatının anlatıldığı, Amerikan Nakşibendi Hakkani Tasavvuf Tarikatı’nın lideri Şeyh Kabbani’nin, Nakşibendi Sufi Yolu: Altın Zincir Azizleri Tarihi ve Rehber Kitabı'nın önsözü Seyyid Hüseyin Nasr tarafından yazılmıştır. Şeyh Kabbani, Şeyh Dağıstani'nin öğrencisi olan ve İngiltere’ye giderek Bennett’in çevresinden ilk takipçi grubunu oluşturan Nakşibendi-Hakkani tarikatı lideri Şeyh Nazım El Hakkani'nin damadı ve yardımcısıdır. [37]


Şeyh Nazım Kıbrısî-Hakkani


Şeyh Kabbani

1991'de Hakkani, ABD çapındaki dört turundan ilkini kiliseler, tapınaklar, üniversiteler, camiler ve New Age-Yeni Çağ merkezleri de dahil olmak üzere bir çok yerde gerçekleştirdi. Anlatıldığına göre, bu konuşmalar ve Zikir toplantıları sırasında binlerce kişi onun çabaları sayesinde İslam dinine girdi. Ne yazık ki, bunlar İslam'a değil, daha çok Sufizm'in “ruhanilik” gibi belirsiz vaatlerine hippi versiyonuna çekiliyorlardı. Hakkani’nin başarısının sırrı,  Müslümanların yanı sıra Müslüman olmayanlara da açık olması ve İslam hukukuna yönelik esnekliğidir. Hakkani'ye göre, “Biri, İslam'ın saf kurallarına aykırı olsa bile şeyhin emirlerini reddetme veya onlara itiraz etme hakkına sahip değildir.” [38]

Hakkani’nin liberalizmi 1999’da, İngiltere’de, Arimathealı Yusuf'un  Kutsal Kase'yi gizlediği ve şimdi de alternatif bir maneviyat merkezi olan Glastonbury’ye yaptığı ziyarette somutlaştı. Hakkani, halkı dinlerinden bağımsız olarak  sonsuzluğu hedeflemeye çağırdı ve İsa'nın bölgeyi ziyaret ettiği şeklindeki yerel efsaneyi tasdik etti. Bir Hakkani topluluğu daha sonra şehirde müzikal performanslar, Semazenler ve “Sufi meditasyon” atölyelerini içeren Zikir toplantılarına katıldı. Hakkani, Mehdi'nin geleceğine inanmakta ve takipçilerine onunla ruhsal ilişki içinde olduğu izlenimini vermektedir.. [39]

Gibril Haddad

Ramazan el-Bouti

Vahhabizm ve Selefizmin sesli muhalifleri arasında bugün Dr. Cibril Haddad ve Muhammed Said Ramazan el-Buti gibi Sufiler önemli bir yer tutuyorlar. İslamiyet'e girdiğini iddia eden Lübnan-Amerikan kökenli tanınmış bir din adamı ve dini lider olan Haddad, dünyanın en etkili 500 Müslümanının arasında yer alıyor. Şâzelî Tasavvufunu da keşfettikten sonra Haddad, Nakşibendi-Hakkani Tarikatı lideri Şeyh Nazım El-Hakkani'nin müridi oldu.

Haddad, aynı zamanda, geleneksel online İslam enstitüsü Sunnipath'da çalışan eski bir öğretmen ve İslami maneviyat hakkında geleneksel öğretiler veren ESheikh.com web sitesinin en büyük katkıda bulunanlardan biridir. Şeyh Kabbani, dünyanın en iyi İslami web sitelerinden biri haline gelen Sunnah.org'u denetliyor. Ayrıca, Şeyh Hakkani Nakşibendi-Hakkani Tarikatı Kabbani kanadı ile ilişkili olan, Yahudilikten İslam’a dönmüş Stephen “Süleyman” Schwartz’ın da The Wall Street Journal da dahil olmak üzere çeşitli medyada yayınlanmış olan yazıları bulunuyor.  Aynı zamanda “Vahhabi lobisi”nin sesli bir eleştirmeni olan Schwartz, İslam'ın İki Yüzü: Gelenek'den Teröre Suud Sarayı ve Sufizm savunması olarak Diğer İslam: Sufizm ve Küresel Uyuma Giden Yol isimli kitapların yazarıdır.

Şam Üniversitesi'nde İslam Hukuku alanında oldukça popüler bir doktor ve önemli bir selefizm eleştirmeni olan Ramazan el-Buti dünyanın en etkili 500 Müslümanından ilk 50'si arasında yer alıyor.  El-Buti, Suriye'deki Nakşibendi koluna, yakın ilişkide olduğu Esat rejiminin hareket özgürlüğüne izin verdiği tek Sufi örgüte bağlı. Esat ailesi Alevi tarikatının üyeleri olmasına rağmen Şeyh el- Buti, Suriye’de önde gelen İslam âlimlerindendir. Selefilerin aktif bir muhalifi olan El- Buti, İslami Şeriat'ı Tehdit Eden En Tehlikeli Bidat Mezhepleri Terk Etmektir adını taşıyan kitabın yazarıdır.

Nuh Ha Mim Keller'in bu hikâyede nasıl yer aldığı da dikkate değer bir konudur. Keller, Şazeli Tarikatı’nın Darkavi koluna mensuptur, René Guénon'un bir arkadaşı olan Ahmed el-Alavi'nin öğrencisi el-Şaguri tarafından intisap ettirilmiş ve onu dolaylı olarak Schuon, Seyyid Hüseyin Nasr'a bağlamıştır. Keller açık bir şekilde Guénon ve Schuon'u kınamasına rağmen, burada düzenli olarak övgü alan Abdülkâdir el-Cezâirî’nin etkisiyle el- Ekberiyye geleneğini benimsemiş olan, Tradisyonalizm'in  farklı bir kolunu temsil ediyor. Ve Keller, İbni Haldun'a atıf yaparak Sufizmi meşru bir İslam bilimi olarak haklı göstermeye çalışmıştır, ancak  İbn Haldun'un Sufi geleneğinin çoğunu “bidat” (sapkın inovasyonlar) olarak dışladığını ve İbni Arabi'yi baş yenilikçiler arasında saydığından, İbni Arabî'nin kitaplarının yakılması gerektiğini ilan eden bir Fetva yazdığından bahsetmez. [40]

Suriye Büyük Müftüsü olan Ahmed Kuftaro'nun (1915-2004) önderliğindeki Suriye'deki Nakşibendi kolu, Müslüman Kardeşler ile yakından ilişkiliydi. Kuftaro, Şeyh Hakkani ve özellikle de bazı önemli öğrencilerine kendisini gönderen yardımcısı Kabbani ile iyi ilişkilere sahipti. [41] Kuftaro, dinler arası diyaloga uzun zamandır devam ediyor ve üç tektanrılı dinin ortak bir kaynaktan geldiğine ve tek bir evrensel dinin farklı geleneklerine sahip olduğuna dair inancı destekliyor. Sonuç olarak Kuftaro, önde gelen birçok Hıristiyan ve Yahudi tarafından savunulan bir “İbrahimî diyalog” düşüncesine dâhil olmuştur.

Peder Sun Myung Moon ve Ahmad Kuftaro

Kuftaro, ilk olarak Sun Myung Moon tarafından tasarlanan “Birbirinden farklı dinî geleneklerin kutsal kitaplarından pasajlar toplayan” A World Scripture- bir Dünya Kutsal Kitabı'nın her türden dinleyicisinin etkileyici koleksiyonuna sahip olmasının yanı sıra editör danışmanlarından biriydi. 1986 yılında Papa II. John Paul tarafından yönetilmiş Assisi’de gerçekleşen barış için dinlerarası toplantısına da katılmıştır. Katolik Piskoposlar Ulusal Konferansı Başkanı olan Baltimor kardinali Cardinal Keeler ile Hail Mary’i (Çev: Ave Maria) söyleyecek kadar ileri gitmiştir. [42]

2000 yılında, BM yönetiminde, bütün dünya dinlerini temsil eden binlerce dini liderin katılımıyla, Binyıl Dünya Barış Zirvesi', Ted Turner'ın Better World Fund ve Templeton, Carnegie ve Rockefeller Kardeşler vakıfları gibi özel vakıflar tarafından finanse edildi. Kuftaro'ya ek olarak, Vatikan'ın dinler arası diyalog konseyi başkanı Francis Cardinal Arinze; Dünya Kiliseleri Genel Sekreteri Konrad Raiser; İsrail'in baş hahamı Haham İsrael Meir Lau; Suudi Arabistan Müslüman Dünya Ligi'nden Şeyh Abdullah Salih el-Obaid da katılımcılar arasındaydı.

BM yönetimindeki dinlerarası diyaoglarına İslam'ın en fanatik uçlarını destekleyenlerin katılımı, görevlerinin gerçek doğasına ihanet ediyor. Onlardan önce gelen Cemaleddin Afgani gibi, sadece İslami köktenciliğin dilini (İslamcılık) kullanarak, İslam'ı tahrip etmek isteyen Batı'daki ortak komploculara, Tek-Dünya Yeni Çağ (New Age) dini hedeflerinde yardımcı oluyorlar. Bu hararetli işbirliğinin tarihsel temeli, Tapınakçılar ve Suikastçılar- Haşhaşiler arasındaki ilişkiye dayanmaktadır.  Her ne kadar biri görünüşte Hıristiyan ve diğeri dışarıdan Müslüman görünmekle birlikte, her ikisi de sadece Kabala'nın özdeş doktrinini  değil, aynı zamanda kitleleri manipüle etmek için din kisvesini kullanmanın değerini kabul eden akılcı bir modus operandi’yi de (davranış tarzı) paylaşmaktadır.


David Livingstone, 17.08.2013, Conspiracy School







Tamer Güner, 03.08.2018, Sonsuz Ark, Stratejik Araştırma, Çeviri




Sonsuz Ark'ın Notu:


Derkaviyye- Şazeliyye Tarikatı


Şazeliyye tarikatı nın Ebu Hamid Mevla el-Arabi ed-Derkavi’ye (ö. 1239/1823) nisbet edilen bir kolu. XVIII. yüzyılın sonlarıyla XIX. yüzyılın başlarında Fas ve Cezayir’de büyük bir yaygınlık kazanan bu tarikatın ilk kurucusu, bir İdrisi şerif olan Ali b. Abdurrahman el-Cemal’dir. Gençliğinde Fas Sultanı Mevla İsmail’in vefatından sonra oğlu Sultan Muhammed’in hizmetine giren Ali b. Abdurrahman, yeni sultanın İdrisi şeriflere kötü muamele etmesi üzerine Tunus’a gitti ve orada Şeyh Ebu Abdullah Cessus ile tanıştı. Daha sonra Şazeli şeyhlerinden Ebü’l-Mehamid Sidi el-Arabi el-Endelüsi’ye intisap etti. On altı yıl hizmetinde bulunduğu şeyhinin ölümü üzerine onun makamına geçti. Fas’ta bir zaviye yaptırarak burada irşadla meşgul oldu. 100 yılı aşkın bir hayat sürdükten sonra 1194’te (1780) vefat eden Ali b. Abdurrahman’ın en meşhur halifesi, tarikata adını veren Mevla el-Arabi ed-Derkavi’dir. Şeyhi öldüğünde otuz yaşlarında olan Derkavi tarikatın başına geçince mensupları kısa sürede büyük bir artış gösterdi. Tarikat adab ve erkanını tarif ve tesbit ederek müridler arasında birliği sağladı ve bundan sonra tarikat kendi adıyla anılmaya başladı.


Derkāviyye tarikatının intisap adabı şöyledir:


Şeyh müridin elini tutarak Nahl suresinin 91. ayetini okur ve sabah akşam 100’er defa, “Eşhedü en la ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve ala külli şey’in kadir” sözleriyle zikretmesini söyler. İntisap töreni toplu ve cehri zikirle sona erer. Müridlere tavsiye edilen hususlar arasında raks eşliğinde ferdi veya toplu olarak zikretmek, açlığa katlanmak, şehevi arzulara oruç tutarak hakim olmak, makam ve mevki sahibi kişilerden uzak durmak ve takva sahibi kişilerle birlikte bulunmak gibi esaslar sayılabilir. Derkavi dervişleri Hz. Musa’yı taklit ederek asa kullanır, boyunlarına iri taneli tesbih geçirerek dolaşırlar. Hz. Ebu Bekir ve Ömer’e benzemek için eski elbiseler giydiklerinden kendilerine “ebu derbale” de denilmiştir.


Tarikata ait ilk tekke bizzat Derkavi tarafından Bu Berid bölgesinde kurulmuştur. Tekkelerin yerleri tesbit edilirken devlet merkezine uzak olan bölgelerin seçilmesine özellikle dikkat edilmiştir.


Derkaviyye tarikatı mensupları Fas ve Cezayir’in siyasi tarihiyle ilgili etkin roller oynamışlardır. Şeyh Derkavi’nin başlangıçta Fas Sultanı Süleyman el-Mevla ile arası çok iyi olmasına rağmen tarikat hızla gelişerek Fas sarayında bile yaygınlık kazanınca sultanın tavrı değişmiş ve şeyh tutuklanmıştı. Derkaviler Osmanlı hakimiyetine karşı olumsuz tavır almışlar ve Türk beyleriyle mücadeleye girişmişler, aynı tavrı Fransız işgalinden sonra onlara karşı da göstermişlerdir.


Derkaviyye’nin kolları ve kurucuları şunlardır;


Buzidiyye (kurucusu Muhammed b. Ahmed el-Buzidi [ö. 1229/1814]);


Bedeviyye (kurucusu Ahmed el-Bedevi [ö. 1310/1892], Bedevi’nin halifesi Ahmed el-Haşimi tarafından geliştirilmiştir);


Gummariyye (kurucusu Ahmed b. Abdülmü’min);


Harrakiyye (kurucusu Abdullah b. Muhammed el-Harrak [ö. 1261/1845]);


Kettaniyye (kurucusu Muhammed b. Abdülvahid el-Kettani);


Bu Azzaviyye (kurucusu Muhammed b. Ahmed et-Tayyib el-Bu Azzavi [ö. 1914]);


Mehaciyye (Kadduriyye, kurucusu Sidi Bu Azza el-Mehaci);


Aleviyye (kurucusu Ahmed el-Alevi [ö. 1934]);


Medeniyye (kurucusu Muhammed Hamza el-Medeni [ö. 1846]).


Hicaz’da yaygınlık kazanan bu son kol Rahmaniyye (kurucusu Muhammed b. Mes‘ud b. Abdurrahman [ö. 1295/1878])


Yeşrutiyye (kurucusu Ali Nureddin el-Yeşruti [ö. 1308/1891]) adlı iki şubeye ayrılmıştır.


Louis Rinn XIX. yüzyıl sonlarında Cezayir, Oran ve Konstantin bölgelerinde otuz iki Derkavi zaviyesi bulunduğunu ve mensuplarının sayısının 15.000’e yakın olduğunu söyler. Cezayir’deki Derkaviler’in sayısı hakkında aynı rakamı tekrar eden R. Le Tourneau Fas’ta da 1939 yılında 34.000 kadar Derkaviyye mensubu bulunduğunu bildirmektedir.



Derkaviyye tarikatı Aleviyye kolu vasıtasıyla bugün de faaliyetini sürdürmekte olup bu kolun Avrupa’da da birçok mensubu bulunmaktadır.

Derkaviye-Şazeliye Tarikatı. Shadhili Darqawi'nin Kurucusu





Sağdan

1. Faslı Abdül Rahman ibn Zaydan (1878–1946), Faslı tarihçi ve edebiyat yazarı ve sultan Moulay İsmail ibn Şerif'in büyük torunu (1634–1727)

2. Şeyh Ahmed ibn Mustafa el-'Alawi (1869-1934), Şadiye-Darkavi-'Alawi tariqa'nın kaynağı

3. Şeyh Muhammed ibn el-Habib (1871–1972), Shadhili-Darqawi-Habibi tarifinin yaratıcısı

Bu fotoğraf 1929 yılında Fas'ın Fes bölgesinde çekildi. Burada Şeyh Muhammed ibn el-Habib 1937'de Meknes'e taşınmadan önce doğdu ve yaşadı. (Abdul Khafid)







 Yazının orijinali  için:  

http://www.conspiracyschool.com/blog/sufi-conspiracy#_edn12

Kaynaklar:


[1] Johnson, Initiates of Theosophical Masters, p. 81.

[2] F. Hitchman, Burton, Vol. I, p. 286.
[3] “Abder-Rahman Elîsh El-Kebîr,” Wikipedia, French edition.
[4] P. D. Ouspensky, In Search of the Miraculous: Fragments of an Unknown Teaching, (Harcourt, 1949). p. 47.
[5] Colin Wilson, Rasputin and the Fall of the Romanovs, (Farrar Straus & Co., 1964), p. 103.
[6] John G. Bennett Witness: The Autobiography of John G. Bennett (Tucson: Omen Press, 1974), p. 126.
[7] Ibid., p. 244.
[8] Gary Lachman, Politics and the Occult; James Webb, The Harmonious Circle (Thames and Hudson: London, 1980).
[9] Luba Gurdjieff, A Memoir with Recipes (Berkely, CA: Ten Spead Press, 1993, p. 3; cited in Paul Beekman Taylor, Gurdjieff and Orage: Brothers in Elysium, (Weiser, 2001), p. x.
[10] Margarita Troitsyna, “Joseph Stalin's occult knowledge and experiments,” Pravda (June 23, 2011)
[11] K. Paul Johnson, Initiates of Theosophical Masters, (Albany: State University of New York Press, 1995) p. 141.
[12] Victoria Lepage, "G.I. Gurdjieff & the Hidden History of the Sufis,” New Dawn (March 1, 2008).
[13]  “A New World Sufi Order?” Islamic Party of Britain (Autumn 1993)
[14] Shaykh Muhammad Hisham Kabbani, The Naqshbandi Sufi Way: History and Guidebook of the Saints of the Golden Chain, (KAZI, 1995).
[15] James Webb, The Harmonious Circle: The Lives and Work of G.I. Gurdjieff, P.D. Ouspensky, and Their Followers, (New York and London: Putnam USA, and Thames and Hudson, 2001).
[16] Peter Ouspensky, In Search of the Miraculous (Harcourt, 1949) p. 50.
[17] Tim Leary, Changing my mind among others, (Prentice-Hall, 1982) p. 192-3.
[18] Jan Irwin, “The Secret History of Magic Mushrooms,” Gnosis Media.
[19] R. Gordon Wasson, “The Hallucinogenic Fungi of Mexico,” The Psychedelic Review, vol. 1, no. 1, (June 1963), p. 30.
[20] Morgan Davis, From Man to Witch: Gerald Gardner 1946, www.geraldgardner.com.
[21]  Paul O'Prey, Between Moon and Moon – Selected Letters of Robert Graves 1946–1972, (Hutchinson, 1984), pp. 213–215.
[22]  Paul O'Prey, Between Moon and Moon – Selected Letters of Robert Graves 1946–1972, (Hutchinson, 1984), pp. 213–215.
[23] John G. Bennett, Witness: The autobiography of John G. Bennett. (Tucson: Omen Press, 1974), pp. 355–363.
[24] See Robert Dreyfuss, Hostage to Khomeini.
[25] Elizabeth Hall, “At Home in East and West: A Sketch of Idries Shah,” Psychology Today 9 (2): 56 (July 1975).
[26] Idries Shah (Presenter), “One Pair of eyes: Dreamwalkers,” BBC Television, (19 Dec 1970).
[27] Dreyfuss, Hostage to Khomeini, [excerpt: http://www.hoveyda.org/aspen77.html]
[28] Othman Abu-Sahnun the Italian, “The Murabituns & Free Masonry,” Murabitun Files.
[29] Wouter J. Hanegraaff, New Age Religion and Western Culture: Esotericism in the Mirror of Secular Thought, (Boston, Massachusetts, US: Brill Academic Publishers, 1996), pp. 38–39.
[30] Adam Curtis, “The Curse of Tina Part Two: Learning to Hug.” BBC Blogs: Adam Curtis: The Medium and the Message. (October 4, 2011).
[31] “Claudio Naranjo, M.D..,” Blue Dolphin Publishing.
[32] Kripal, Esalen, America and the Religion of No Religion, p. 177.
[33] David Westerlund (ed.), Sufism in Europe and North America. (New York, NY: RoutledgeCurzon, 2004), p. 53.
[34] John C. Lilly & Joseph E. Hart, “The Arica Training,” Transpersonal psychologies, edited by Charles T Tart (Routledge, 1975).
[35] Kripal, Esalen, p. 178.
[36]  “A New World Sufi Order?” Islamic Party of Britain (Autumn 1993)
[37] Umar Ibrahim Vadillo, The Esoteric Deviation in Islam, (Cape Town South Africa: Madinah Press, 2003), p. 447.
[38] Shaykh Samir Kadi, The Irrefutable Proof that Nazim al-Qubrusi Negates Islam, p. 4
[39] Itzchak Weismann, TThe Naqshbandiyya: Orthodoxy and Activism in a Worldwide Sufi Tradition, (London: Routledge, 2007) p. 170.
[40] Muqaddimah Q I 201-202, and M. al-Tanji’s edition of the Shifa’ al-Sa’il fi Tahdhib al-Masa’il, (Istanbul, 1958), pp. 110-11 quoted from James W. Morris, "An Arab ‘Machiavelli’.”
[41] Umar Ibrahim Vadillo, The Esoteric Deviation in Islam, (Cape Town South Africa: Madinah Press, 2003) p. 632.
[42] Pacific Church News Vol. 153 no. 3, June/July 1997.



Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı