Sonsuz Ark'ın Notu:
Bir zamanlar 'üzerinde güneş batmayan imparatorluk' dendiğinde akla gelen İngiltere ya da Büyük Britanya İmparatorluğu için kendi diplomatlarından biri olan, geçmişte Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcılığı ve İngiliz bakan yardımcılığı yapmış olan Birleşik Krallık'ı Avrupa Birliğinde tutmaya çalışan bir organizasyon olan İş ve Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu Başkanı Mark Malloch-Brown'ın 'Küresel Britanya'nın Sonu' başlıklı bir analiz yapması içinde bulunduğumuz 21. yüzyıl için gerçekten çok açıklayıcı bir reflekstir. Eski sömürgeleri tarafından, özellikle Hindistan tarafından bile ciddiye alınmamış olmak, Rusya'nın zengin oligarklarla ele geçirdiği, dilediği zaman operasyon yapabildiği bir ülke haline gelmek, ABD tarafından ciddiye alınmamak İngiliz diplomatların canlarını acıtsa da geleneksel reflekslerinden vazgeçemiyorlar; tesbitler yapıyor ve önerilerde bulunuyorlar. Onlardan birinden öğrendiğimize göre İngiltere, yani Trump'ın da son ziyaretinde alay ederek ifade ettiği gibi, Britanya artık büyük değil ve Kuzey İrlanda ile İskoçya'yı Avrupa Birliği'ne kaptırmaları an meselesi... Bu aynı zamanda tıpkı ABD'de inşâ ettikleri imparatorluğun çöküşü gibi siyonist yahudilerin daha önce inşa ettiği İngiliz emperyalizminin de sonudur.
Seçkin Deniz 21.08.2018
The End of Global Britain
"Brexit referandumundan sonra geçen iki yıl içinde, Birleşik Krallık'ın küresel nüfuzu önemli ölçüde azalmıştır. Bir zamanlar uluslar arası ilişkilerde ağırlığı olan bir ülke şimdi sadece yumruk atıyor ve Brexiteers'ın geniş “Anglosphere” i cesur yeni bir dünyaya götürme arzusu, komik bir yanılsamaya dönüştü."
Günümüzde, Britanya'nın dünya sahnesindeki sözleri ve eylemleri, 'ülkeye ne olduğunu merak etmesi gereken değerleri'yle çelişiyor. İngiliz dış politikası, Haziran 2016 Brexit referandumundan bu yana tamamen yıkılmış gibi görünüyor; hatta geçmişini ve yöneten fikirlerini de reddediyor.
Daha da kötüsü, bu durum yeni ABD Başkanı Donald Trump'un düzenli olmayan, İngiltere ve Avrupa genelinden tamamen ayrılan hedefleri takip eden yönetimi ile aynı zamana denk geldi. Trump'ın İran nükleer anlaşmasından vazgeçmesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in artan saldırganlığı ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in artan hırsları ile birleşince, dünyanın giderek daha çatışmacı ve tehlikeli bir aşamaya girdiğini gösteriyor.
Trump'ın -ve yeni ulusal güvenlik danışmanı John Bolton'un Anglofobi'si- İngiltere Başbakanı Theresa May'in kişisel kimyasal uyuşmazlığı, bunun Birleşik Krallık için asla en iyi zamanlar olmayacağını garanti ediyor. Aynı zamanda, İngiliz dış politikasındaki yeni nesillere, Amerika Roma'sının kendilerini eski Yunanlılar olarak gördüklerine dair bir fikir de vermiyor. Benim gibi bir İngiliz’e, bu benzetme her zaman çok güvenilir görünüyordu. Amerika'da yaşadıktan sonra, ABD'li liderlerin, İngiliz diplomatların tavsiyelerine, diplomatların düşündüğü gibi, kulak vermediğinden şüphe ettim..
Yine de, eğer Britanya'nın karakteristik sakinliğinin bir kısmını serpiştirmesi ve dünya meselelerini çözmesi için bir an varsa, o an şimdiki andır. Ve yine, İngiltere kontrol etmiş gibi görünüyor. II. Dünya Savaşı'ndan bu yana, İngiltere'nin kıta Avrupası ve ABD ile yakın ilişkileri dış politikasının iki çapası olarak hizmet etmiştir. Ama şimdi, her iki hat da aslında kesilmiş durumda.
Aynı zamanda, İngiliz hükümetinin Brexit'te ortaya çıkan Gordian düğümünden kurtulmakla meşgul olması onu dünyanın geri kalanında olanlara körleştirdi. Ve göz kamaştırıcı görünümün devam etmesi kesin gibi gözüküyor. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çekilme şartlarının müzakeresinin yıllarca sürmesi muhtemeldir ve Kuzey İrlanda sınırı ilgili sorun göz önüne alındığında, sonucun kaçınılmaz olarak ülkenin birliğine etkileri olacaktır. Bu sorun ayrıştırılabilir olsa da İskoçya’da 'Londra’ya değil, AB’ye bağlanmak' için yapılacak bir kampanya, hükümetin ve kamu yönetiminin öngörülebilir bir gelecekte dikkatini çekmeye devam edecektir.
Her halükarda, AB'nin zincirlerinden kurtulmuş bir “küresel Britanya” vaadi, boş konuşmaktan ve slogancı olmaktan daima uzakta olacaktı.. Londra'daki Commonwealth Hükümet Toplantısı'nda, dünyanın dört bir yanındaki Commonwealth ülkelerinden gelen iş dünyası ve politika liderleri, bol miktarda Brexiteer yaygaraları duydular, buna karşılık gelecekteki ticaret anlaşmaları hakkında çok az somut konuşmalar yaptılar.
Hindistan gibi bir ülke Brexit'ten sonra İngiltere için büyük bir ticaret ortağı olabilir. Sorun şu ki, Hindliler İngiltere'yi ve Avrupa'yı bir pazar olarak görüyorlar. Onlara göre, Britanya'nın kendi kural ve standartlarını benimseme arayışı, kaçınılmaz bir rahatsızlık yaratıyor. İngiltere ile ticaret ve yatırımı genişletmeden önce, Hindistan büyük olasılıkla AB ile daha derin bir ilişki sürdürecektir. Gerçekten de, Hindistan İngiltere'yi AB içindeki çıkarlarının belirli bir şampiyonu olarak görmedi.
Aynı şekilde, “Ayrılma” kampının dışındakilerin çoğu, Brexiteers’in İngiltere’nin engin “Anglosphere”i cesur yeni bir dünyaya komik bir yanılsama olarak götürme konusundaki arzusunu dikkate alıyor. Emin olmak gerekirse, eski bir Rus casusunun ve kızının, İngiltere Salisbury'de sinir-ajan saldırısına uğramasından sonra ABD ve Avrupa desteğinin sürmesi, İngiltere'nin ağırlığının hala yerinde olduğunu gösteriyor olabilir. Rus casuslarının AB ve Amerika Birleşik Devletleri'nden koordineli olarak sınırdışı edilmesi, İngiliz diplomasisi için bir zaferdi; Rusların Britanya'nın artan yalnızlaştırılmasını sömürdükleri şüphesi NATO’yu harekete geçirmiş gibi görünüyor. Ama daha büyük gerçek şu ki, Ruslar haklı: İngiltere şimdi Batı Avrupa'nın zayıf halkası.
Dolayısıyla, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İngiliz güçsüzlüğünü tekrar test etmesi sadece bir zaman meselesi. Ve tıpkı İngiltere'de para aklayan Rus oligarklarına göz yummak gibi bir günah yeterince sorunlu değilmiş gibi, AB'den ayrılmak gibi bir intihar eylemi, İngiltere'nin elinde, işlerine karışan Ruslarla mücadele etmek için daha az araç bırakıyor. İngiltere, siber savaş ve enerji politikaları üzerindeki etkisini kaybediyor, siber savaş ve enerji jeopolitiğinde düşman devletler ve devlet dışı aktörler için kilit cephe haline geliyor.
Daha da kötüsü, İngiltere'nin AB masasındaki koltuğundan vazgeçmesi, aynı zamanda liberal demokratik değerlerinden vazgeçiyor olduğu anlamına geliyor. Brexit referandumu kampanyası sırasında, Ayrılış kampı dışarıdan gelenlere karşı düşmanlığı açıkça körükledi. Hükümetin Karayip doğumlu yasal sakinlere kötü muamelesi ile ilgili son "Windrush" skandalı, May'in Başbakanlık öncesindeki kariyerinden gelen illiberal mirasını yeniden gündeme getirdi
Ancak eşit derecede sinsi olan, hükümetin Suudi Arabistan'a yapılan silah satışlarının dikkat edilmesi gereken bir mesele olarak değil, kâr için bir fırsat olduğu “Önce Britanya” merkantilizmini benimsemesiydi. İngiltere, Trump yönetimi ile ilişkisinde önceliği insan hakları ve iyi yönetişim yerine ticaret ve yatırıma verdiğinde, bedelini dünya çapında gazeteciler, muhalif siyasetçiler ve insan hakları aktivistleri ödeyecek. May hükümeti liberal normlardan geri çekilerek, Trump yönetimi gibi, dünya çapındaki otoriter davranışları destekler bir konuma geldi.
İngiliz dış politikasının çöküşü, belirsizliğin derinleştiği bir zamanda yaşanıyor. ABD ve Çin arasındaki küresel yeni denge mücadelesi Trump'ı ve hatta artık süre sınırına bağlı olmayan Xi'yi de aşacak bir şekilde nesiller boyu sürecek bir mücadeledir. Dengeleri giderek bozulan bir dünyada, istikrar ve denge sağlamak Avrupa'ya düşecek. Ancak Britanya'nın geleneksel liderliği, yargısı ve diplomasisi olmayan bir Avrupa daha az Avrupa olacaktır. Ve Britanya, kendi eliyle, dipnotlara indirgenme riski taşımaktadır.
Mark Malloch-Brown, 25 Haziran 2018, Londra, Project Syndicate
(Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve İngiliz bakan yardımcısı olan Mark Malloch-Brown, Birleşik Krallık'ı Avrupa Birliğinde tutmaya çalışan bir organizasyon olan İş ve Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu Başkanı'dır.)
Not: Çeviri programları kullanılarak İngilizce'den çevrilmiştir.
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.