1 Eylül 2018 Cumartesi

SA6749/AŞ90: Kanlı Dolar Savaşı'nın Etkileri

"Özgürüz, bunu hepimiz hissediyoruz ve biliyoruz ki özgürlüklerin bedelleri de hafif olamaz..." 


Erdoğan, şu anda (31 Ağustos 2018, saat: 23:00) İstanbul'da Balık Sezonu'nun açılışında konuşuyor, az sonra balıkçılar denize açılacak ve haberlere göre denizde hemen her çeşit balık bol, Allah bereket yağdırıyor Türkiye'ye. Tarım ve Hayvancılıkla beraber Turizm'de de canlılık sürüyor, herkes işinde gücünde... İhracat hız kesmiyor (Bakınız; Okuma Parçası) Erdoğan da yurdun her yerini geziyor, nerede, ne zaman, ne için bulunduğunu biz ancak haberlerden öğreniyoruz.

10 Ağustos'tan bu yana yirmi bir gün geçti, araya giren Kurban Bayramı, piyasalarda süren kanlı dolar savaşının etkilerini hissetmemizi engellese de, mağazalardaki, marketlerdeki, pazarlardaki fiyatlar fırlamış durumda; herkesin gözlerinde derin bir kaygı... Kolay değil herkes %40-50 arası dolar karşısında yoksullaştığının farkında, ama isyan yok, yılmışlık yok; sıkıntıları nasıl aşabilirizin azmi var.


Özgürüz, bunu hepimiz hissediyoruz ve biliyoruz ki özgürlüklerin bedelleri de hafif olamaz... 

Erdoğan'ın azmine bakıp düşünüyorum. Her şeyi halkına açık açık anlatıyor, her konuşması bir TBMM bilgilendirme toplantısı gibi. Gizlisi saklısı yok; bu strateji 'açık diplomasi' stratejisinin bir parçası ve aslında Erdoğan siyaset kiri ile yoğrulu, ABD dahil her ülkede her siyasetçide oluşması gereken bir şeffaflığı zorluyor, siyasetçilerin, ülke kaydına bakmaksızın ulaşması gereken bir standart haline geliyor.


Kanaatime göre Erdoğan'ın bu 'çığır açan' şeffaf yönetim anlayışı yüzünden egemen ülkelerin liderleri ona özel bir kin duyuyorlar. Halbuki Erdoğan olması gerekeni yapıyor oy verenlerinin hayatlarını etkileyen her konuda onları bilgilendiriyor. 


Bu hengamede kaç lider ülkesinin balıkçılarının sezon açılışı için, balıkçılar denize açılmadan bir saat önce açılış konuşması için gece yarısı keyfini bozup onlara eşlik eder ki?


'Üretim ekonomisi' tavsiyesinde bulunan tatlı su yorumcuları Erdoğan'ın Türkiye'nin üretim kapasitesini nasıl değiştirdiğini görmeyecek kadar kör değiller, ama papağan gibi tekrarladıkları başka bir şey kalmadı ellerinde... Herkes o kadar özgür ki, artık Avrupa Birliği ve özgürlükler ülkesi Amerika'daki kısıtlamaları yargılayabilir hale geldi bu ülkenin insanları..


Ama tabi bir tek özgür olamayanlar teröristler, darbeciler, Amerikan, AB ve İsrail profesyonel ajanları; buna karşılık aynı yapıların etki ajanları alabildiğine özgür... Medyamız bunun onlarca kanıtıyla dolu, siyaset dünyamız açık açık terörü öven siyasetçilerle dolu... aktif terörist faaliyetlerde bulunmadıkları sürece yargılayan da yok.


Kanlı Dolar Savaşı'nın etkilerini konuşacaktık, nerelere geldik... Zira her şey kuantal bir yapıda seyrediyor, birbiri ile iç içe; eski klasik koltuktan  ve mesajlarla idare edilen bir Türkiye'de yaşamıyoruz. Suriye'deki politik duruşumuzla Dolar saldırısı arasında çok kesin bir bağ var, ürettiğimiz savunma teknolojisi ile, Pentagon'un hegemonya mezarını kazdığımızı çok iyi biliyorlar... Yunanistan'ın Kıbrıs'a yaklaşma biçiminden İngiltere'nin Brexiti'ne kadar her şey iç içe.


Şu anda yeni bir Ekonomi Mimarisi üzerinde çalışıyor Erdoğan, özgüveni yüksek; on altı yıldır her tür saldırıya maruz kalmış bir siyasi liderin yumuşak karnı olan ekonominin finanse edilmesi sorunu kolay çözümlenecek bir sorun değil. Siyonist Sermaye dünyayı yönetiyor ve her yerden tetikçileri illegal bir şekilde her an çalışıyorlar, mesai kavramı bitmiş...


Öyle dedi dün, yeniden yapılanan TSK'da eğitimleri sona eren Astsubayların yemin töreninde Erdoğan: "Biz bu orduyla değil terör örgütlerini Allah'ın izniyle tıpkı ecdadımız gibi 7 düveli önümüze katar cehenneme kadar kovalarız."


10 Ağustos'tan başlayan Kanlı Dolar Saldırısı'nın halen sürdüğü (4'ten 7.15'e fırlayan ilk günden 21 gün sonra, indirildiği 6'dan 6.7'ye fırlıyordu dolar) saatlerde söylüyor bunu... IMF ile anlaşmaya zorlamak amacıyla dünyanın en iyi makroekonomik dengelerine ve güçlü bütçe yapısına sahip Türkiye'yi altüst etmek için saldıranlara karşı gece gündüz çalışırken söylüyor.


Özgürüz, bunu hepimiz hissediyoruz ve biliyoruz ki özgürlüklerin bedelleri de hafif olamaz... 


2002'den beri yendik onları yine yeneceğiz, kaygılarımız bu günleri hasarsız nasıl atlatmamız gerektiğine yönelik, yoksa asla yas değil, asla umutsuzluk değil; tam aksine güçlendiğimizi hissettiğimiz için bu saldırılar elimizin savrukluğuna da ayar veriyor. 


Dışarıda da bütün dünya açık bir şekilde direniş örneği seyrediyor. Trump'ın darbeci ajanı Brunson'ı bizi tehdit ederek istemesine karşı diplomasi ve ahlak dersi veriyoruz; gerisi hikaye...




Arif Şahin, 01.09.2018, Sonsuz Ark, Şaşkınların Tarihi 90
Okuma parçası:

01.09.2018: Türkiye İhracatçılar Meclisi- TİM: "9 Günlük tatile Rağmen İhracata Ara yok"

Tatil Ağustos'un üçte birini götürdü ancak ihracatı teğet geçti. Ağustos ayında ihracat yüzde 6,5 azalışla 12,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yılbaşından bu yana 8 aylık ihracat 108,7 milyar dolar olurken, son 12 aylık ihracat 162,4 milyar dolara ulaştı. Bu dönemde 169 ülkeye ihracatta TL kullanıldı. Toplam 3,4 milyar TL tutarında ihracat Türk Lirası ile yapıldı.

Ağustos ayında gerçekleştirilen ihracatın iş günü bazında ortalama değerine bakıldığında; 26 iş günü olan 2017 Ağustos ayında günlük ihracat ortalaması 480 milyon dolar gerçekleşirken, 22 iş günü olan 2018 Ağustos ayında bu rakam yüzde 14.6 artarak 550 milyon dolara çıktı.

TİM Başkanı İsmail Gülle, “Bayram tatili 9 gün olmasaydı ihracatımızda yüzde 10'un üzerinde bir artış görecektik. Ağustos ayında eksik iş günü sebebi ile yaşadığımız kaybı Eylül ayında telafi edeceğiz. Ekim, Kasım ve Aralık aylarında da çift haneli ihracat artışı öngörüyoruz” dedi.

Ağustos ayı ihracat rakamları açıklandı. Buna göre, Ağustos ayında ihracat, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 6,5 azalarak 12,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Geçen ay 9 günlük bayram tatiline rağmen, ihracat güçlü performansına ara vermeden devam etti.

Ağustos ayında gerçekleştirilen ihracatın iş günü bazında ortalama değerine bakıldığında; 26 iş günü olan 2017 Ağustos ayında günlük ihracat ortalaması 480 milyon dolar gerçekleşti. 22 iş günü olan 2018 Ağustos ayında bu rakam ise yüzde 14.6 artışla 550 milyon dolara çıktı. Bayram tatili nedeniyle kaybedilen 4 iş günü Ağustos ayında ihracatın yaklaşık 2,5 milyar dolar daha düşük gerçekleşmesine sebep oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, “Bayram tatili 9 gün olmasaydı ihracatımızda yüzde 10'un üzerinde bir artış görecektik. Ağustos ayında eksik iş günü sebebi ile yaşadığımız kaybı Eylül ayında telafi edeceğiz. Ekim, Kasım ve Aralık aylarında da çift haneli ihracat artışı öngörüyoruz” dedi.

Yılbaşından bu yana ihracat ise yüzde 5,3 artış ile 108,7 milyar dolara ulaşırken, son 12 aylık ihracat da yüzde 6,5 artışla 162,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Otomotive sektörü liderliğini pekiştirdi

Ağustos ayında sektörel bazda en fazla ihracatı, 1,6 milyar dolar ile yine otomotiv sektörü yaptı. Otomotiv sektörünü, 1,4 milyar dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon ve 1,3 milyar dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti. Ağustos ayında en fazla ihracat artışı yaşayan sektörler ise, yüzde 177 ile Mücevher, yüzde 43 ile Çelik, yüzde 10,2 ile Yaş Meyve Sebze sektörleri oldu.
Ağustos ayında 26 il ihracatını artırma başarısı gösterirken, ilk 5 İl sırasıyla İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Ankara oldu. İhracat artışında öne çıkan il ise yüzde 166 artışla Osmaniye, yüzde 165 artışla Çorum ve yüzde 62 artışla Düzce oldu.

 TL ile ihracatı arttırmamız gerekli

Ağustos ayında ihracatın önemli bir bölümü TL ile yapıldı. Ağustos ayında 169 ülkeye ihracatta TL kullanıldı. Toplam 3,4 milyar TL tutarında ihracat Türk Lirası ile yapıldı. Ağustos ayında Euro ve Dolar paritesindeki hareketin ihracatımıza etkisi ise negatif yönlü olarak 129,6 milyon dolar oldu.

TİM Başkanı Gülle, bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuya özel önem verdiğini bildirdi. Gülle, “Milli paramızın ticarette daha fazla kullanımı hepimizin ortak arzusu. Kurdaki dalgalanmanın piyasayı etkilediği bu günlerde TL'nin değerini koruyabilmemiz adına TL'nin uluslararası ticarette kullanılmasını arttırabilmemiz çok önemli. Şu anda TL ile ihracatımız toplam ihracatımızın yüzde 4,7 sini oluşturuyor. Bu oranı yukarılara çıkarmamız gerekli” ifadelerini kullandı

Yeni pazarlarda etkinliğimizi arttırıyoruz

İhracat pazarlarına bakıldığında; Ağustos ayında 219 ülkeye ihracat gerçekleştirildi. Bu ülkelerden 96'sına ihracatta artış yaşandı. En çok ihracat gerçekleştirilen ilk 5 ülke Almanya, İngiltere, Irak, ABD ve İspanya oldu. Bunların yanında, ihracat artışında dikkat çeken ülkeler de var. Yemen'e ihracatımız 4 katına, Senegal ve Cibuti'ye ihracatımız ise 2 katına çıktı.

Ağustos ayı içerisinde Rusya'ya ihracatımız yüzde 16 artışla 273 milyon dolara ulaştı. TİM Başkanı İsmail Gülle, bakanlık seviyesinde yapılan temasların ardından, Rusya ile ekonomik işbirliğinin daha da derinleştiğini söyledi. Gülle, “Özellikle vize serbestisi konusunda önemli aşamalar kaydedildi. Yakın zamanda, Rusya'ya seyahat edecek iş insanlarımıza vize kolaylığı sağlanmasını bekliyoruz. Bu gelişmenin ardından, ülke ile ticaretimizin çok daha üst seviyelere çıkacağına inanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın, 7 Eylül tarihinde Tahran'da Rus ve İran liderleriyle yapacağı üçlü zirve ile birlikte bu ülkelerle olan ikili ticaretimizin de önemli oranda artacağını umuyoruz” dedi.

Bugün ve yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderliğinde Kırgızistan'da önemli temaslar gerçekleştireceklerini aktaran Gülle, “Ülkemizin bölgeye olan ticaretini geliştirmek için atılabilecek tüm adımları masaya yatıracağız. Dost ve kardeş ülkeler ile önemli anlaşmalara imza atarak, Orta Asya bölgesindeki ticari etkinliğimizi artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Özellikle korumacı politikaların yükseldiği bu dönemde Türkiye'nin yönünü çevirdiği, Latin Amerika, Afrika ve Güney Doğu Asya bölgelerinde Peru, Nijerya, Bangladeş ve Çin gibi ülkeler başta olmak üzere Ocak ayından buyana ihracatın ortalama yüzde 30 arttığına dikkat çeken Gülle, dünyanın dört bir yanına düzenledikleri ticaret heyetleri ile ihracatçıları doğrudan alıcılarla görüşme fırsatı yarattıklarını kaydetti. Gülle sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeniden dış pazarlara ağırlık vererek alternatif pazarlar geliştirmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede faaliyetlerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Dünyanın dört bir noktasında 7/24 fuar mantığıyla çalışan Türkiye Ticaret Merkezlerimizi hizmete açmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde İngiltere'ye giderek Londra'daki TTM ofisimizin açılışını gerçekleştireceğiz.”

AB'deki performansımız daha da artacak

Ülke gruplarında ise AB her zaman olduğu gibi lider. AB'ye ihracatımız Ağustos'ta yüzde 6,1  azalarak 5,6 milyar dolar oldu. TİM Başkanı, ancak bu durumun tek sebebinin eksik olan 4 iş günü olduğunu dile getirerek, AB'nin ihracattaki payının yüzde 45,5 seviyesinde olduğunu söyledi.  İsmail Gülle, “Özellikle geçtiğimiz günlerde dört bakanımızın ortak yaptığı Reform Eylem Grubu toplantısı, Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde daha yakın temasların olacağı, ortak çalışmaların artacağı bir döneme gireceğimizin işaretçisi. Özellikle Gümrük Birliği'nin güncellenmesine ilişkin müzakerelerin tekrar başlatılması süreci, bizleri yakından ilgilendiriyor. AB'ye vize serbestisine yönelik çalışmalar da iş dünyamızın hassasiyetle izlediği önemli bir konu. İnşallah Hükümetimizin attığı adımlarla, yakın zamanda bu konularda ciddi ilerlemeler sağlayacak ve ilişkilerimizi hiç olmadığı kadar yukarı seviyelere taşıyacağız” açıklaması yaptı

ABD ile olan ilişkilerimizin normalleşme sürecine girer

Eylül ayının sonunda gerçekleşecek olan Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son dönemde içinden geçilen sıkıntılı durumun gerçek sebeplerini tüm dünya liderlerine birinci ağızdan anlatmasını beklediklerini ifade ede Gülle, diğer taraftan özellikle ABD ile liderler seviyesinde gerçekleşmesi muhtemel olumlu görüşmelerin de ikili ticari ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olabileceğini düşündüklerini kaydetti.

Eximbank ile yaptığımız protokolle ihracatçıya kaynak verdik

Son dönem ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan TİM Başkanı İsmail Gülle sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye olarak zor bir Ağustos ayı geçirdik. Özellikle kurlardaki dalgalanma iş dünyasında kısa süreli de olsa bir karışıklığa sebep oldu. Eximbank ile yaptığımız protokol kapsamında, TİM ve ihracatçı birliklerimizin elinde bulunan atıl fonları ve yedek akçeleri Eximbank'a devrederek, ihracatçılarımızın kurdaki dalgalanmadan dolayı sermayeye erişim problemleri yaşamamaları için kaynaklarımızı seferber ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ihracat vizyonunu ülke bazında bir seferberliğe dönüştürdük. İhracatı kendimize ana istikamet belirledik.”

Cari açığı kapatmanın yolu ihracat

Cari açık konusunda da değerlendirmelerde bulunan TİM Başkanı Gülle, “Türkiye olarak bir cari açık sorunu yaşıyoruz. Her zaman olduğu gibi tekrar belirtmek istiyorum ki, cari açık problemimizi ihracat ile aşmamız mümkün. Üretimde kapasite kullanımımız her ne kadar son dönemde yüzde 80'in altına gelmiş gibi görünse de artık aynı imalat stratejisi ile ekonomimizi büyütmemiz zor. Türkiye'nin en büyük potansiyellerinden birisi olan Hizmet ihracatını daha aktif bir hale getirebilmek için yeni kurulan Hizmet İhracatçıları Birliğimiz sürekli projeler geliştiriyor. Bunun dışında diplomatik anlamda özellikle Rusya ile ilişkilerimizin normalleşmesinin sonucunu bu yaz turizm sektöründe gördük. Bu başarı turizm gelirlerimize yansıyarak hizmet ihracatımızda ciddi artışlara sebep oldu. Bu da cari açığımızı azaltan etkenlerin başında geliyor” diye konuştu.


 Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
.
.

Seçkin Deniz Twitter Akışı