"İnsanlar vücutlarının doğal yollarla ürettikleri hormonlarla sevinci yakalayabiliyorken, dışarıdan alınan alkol, sigara ve uyuşturucu ile mutluluğu aramanın bir anlamı yok."
Birçok insanın hayattaki zorluklarını aşmak için sigara, alkol veya uyuşturucu kullandıkları bir gerçek. Başlangıçta bu maddeleri kullanarak zevk almayı amaçlasalar da bağımlılık oluştuktan sonra eski hayat kalitesini ve sevinci tekrar yakalamaları zor olur. İnsanın küçük şeylerden dolayı sevinç, mutluluk duyması için dışarıdan alınan uyarıcılara gerek yok. Bağımlılık oluşturan maddeler insanın doğal sevincine mani oluyor.
Bilindiği üzere, insan vücudunda hormonal aktiviteye sahip birçok farklı madde bulunur ancak bu maddeler neşe, mutluluk ya da zevk hislerine neden olmaz. Tüm bu olumlu duygular, merkezi sinir sistemimizde, elektrik sinyallerin ve nörotransmitterlerin yardımıyla gerçekleştirilen komutların iletilmesiyle oluşur[1].
Mutluluk hormonları üç çeşittir ve bu hormonlar nedensiz mutluluk sebebidir. Bunlar serotonin, dopamin ve endorfin.[2]
Serotonin, mutluluk hormonu ve insanın kendini iyi hissetmesini sağlayan bir hormon olarak, kanın pıhtılaşması üzerinde etkilidir, iltihaplanma süreçlerine katılır, bağırsakların ve cinsel aktivitesini düzenler.
Dopamin, genellikle beynin “haz kimyasalı” olarak tanımlanır, fakat esasında oldukça fazla sayıda fiziksel ve mental işlemlerde görev alır. Orta beyindeki bir nöron kümesi tarafından diğer nöronlara mesaj taşımada da dopamin kullanılır[3].
Dopamin kalbi uyarır, bu da kalbin daha hızlı atmasına neden olur. Nörotransmiter olarak dopamin, zevke neden olur ve beynin ödül sisteminde yer alır. Bu sistemin temel amacı, motivasyon ve öğrenme. Mesela lezzetli bir yemek veya masaj sırasında aldığımız zevk, dopamin sayesinde oluşur. Böyle bir keyfi bir kez yaşadıktan sonra onu tekrarlamaya çalışırız ve çoğu zaman dopaminin yükselmesi için aldığımız zevki hatırlamak bile yetiyor.
Ancak, dopamini dışarıdan almaya çalışırsanız, dopaminin hormonal etkileri ortaya çıkacağı için ondan zevk almazsınız. Çünkü dopamin kandan beyne neredeyse hiç nüfuz etmemektedir.
Aynı zamanda, dopamin üretimini arttıran veya sinapslarda bölünmesini engelleyen maddeler vardır. Her halükarda bu, beyinde daha yüksek dopamin seviyesine neden olur ve bu yükselme kaçınılmaz olarak bir zevk duygusuna neden olur. Tahmin edebileceğiniz gibi bu maddeler asla zararsız değil. Alkol, nikotin ve kokain böyle bir etkiye sahiptir. Onları almanın verdiği zevk duygusu hemen ortaya çıkar ve aynı zamanda tolerans (her dozda, zevk elde etmek için daha fazla uyuşturucu ihtiyacı) ve bağımlılık oluşur.
Endorfin hormonu genellikle vücudun herhangi bir yerinde şiddetli acılar hissedildiği zaman fazla miktarda salgılanmaktadır. Bu acıların bastırılmasında bu hormon önemli görevler taşımaktadır. Sadece yaralanma sonucu acılar değil, vücudun herhangi bir yerindeki ağrılar, sancılar vs. gibi durumlarda da bu hormon devreye girmektedir. Bu hormon vücuttaki acı iletişimini azaltır ya da tamamen durdurur.
Öyle ki bu durum çoğu zaman en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerdendir. Çünkü insan vücudunda bir ağrı oluştuğunda bedeni oldukça hassaslaşır ve sinir seviyesi artar. Bu nedenle ağrının ya da acının azalmasını ister. Bu hormonun en çok salgılandığı durumlar tabi ki aşırı ağrı ya da yaralanma anlarıdır. Bu anlarda kişi bu hormon sayesinde farkında olmasa bile rahatlamaktadır. Aslında morfinin etkisi bu hormonla hemen hemen aynıdır. Morfin vücutta aşırı rahatlatıcı, ağrıları azaltıcı etki gösterir. Bunun yanında endorfin hormonu da vücutta aynı etkiyi göstererek rahatlamalara neden olabilmektedir; endorfin hormonu sadece beyinde üretilen bir hormondur. Morfin gibi dışarıdan kimyasal yollarla üretilerek vücuda enjekte edilmesi mümkün değildir. Morfin kimyasal olarak endorfin hormonu ile birçok aynı özelliği göstermektedir ama bu hormon morfinden kat kat daha güçlüdür[4]. Beyinde ne kadar çok endorfin salgılanırsa kişideki rahatlama ve mutluluk da doğru orantılı olarak artmaktadır.
Hem endorfin hormonu, hem uyuşturucu sadece ağrı engelleyicilerin işlevlerini yerine getirmez. Bu maddeler bir kişide normal bir duygusal arka planı da destekler. Endorfin ve dışarıdan alınan uyuşturucu maddeler sinir hücrelerine aynı mekanizmayla bağlanırlar. Uyuşturucu madde endorfinin doğal sekresyonundan binlerce kez daha fazla oranda vücuda girdiğinde, sinir hücreleri kendi ağrı kesici maddelerini üretmeyi durdururlar. Bu durumda nöronlar artık kendi nörotransmitterlerini sentezleyemez ve kalıcı bir depresyon hali ortaya çıkar[5].
Bağımlı kişide depresyon, tüm vücutta yorgunlukla, isteksizlikle, intihar düşünceleriyle, ani ruh hali değişimleriyle kendini gösterir. Bir uyuşturucu bağımlısının depresyonu, son derece zorlu yaşam koşullarında bile insanların karşılaşabilecekleriyle kıyaslanamaz. Bu depresyon hali uyuşturucuya bağımlılık derecesini belirler çünkü daha sancılar ortaya çıkmadan kendini belli eder.
İnsanlar vücutlarının doğal yollarla ürettikleri hormonlarla sevinci yakalayabiliyorken, dışarıdan alınan alkol, sigara ve uyuşturucu ile mutluluğu aramanın bir anlamı yok. Her türlü bağımlılıktan özgür insanlar mutludur, çünkü her bağımlılık, özellikle de madde bağımlılığı, doğal sevinci yok eder.
Melek Öz, 22.10.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Makale
Melek Öz Yazıları
Kaynakça:
[1] Sevinç, Mutluluk ve zevkin Kimyası https://zazdorovye.ru/mexanika-radosti-schastya-i-udovolstviya/
[2] Hormonlar ve Mutluluk Arasındaki Bağ https://www.bilgiustam.com/hormonlar-ve-mutluluk-arasindaki-bag/
[3]Dopamin Nedir ve Bağımlılıklarımızın Sorumlusu Dopamin mi? https://bilimfili.com/dopamin-nedir-ve-bagimliliklarimizin-sorumlusu-dopamin-mi/
[4] Endorfin Hormonu https://www.hormonlar.org/endorfin-hormonu.html
[5] Uyuşturucuların İnsan Vücuduna Etkisi http://www.km.ru/zdorove/encyclopedia/deistvie-narkotikov-na-organizm-cheloveka
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.