"İnsan olmak gerçekten çok zor, bunu nasıl taşıyabildiğinizi siz bile bilmiyorsunuz. Düşünmelisiniz bence... hiç iyi değil durumunuz."
İnsanın zihninden ibaret olduğunu düşündüğüm zamanlar çok, ama gerçekten öyle değil mi? Her şeyi zihninde yaşar insan ve dışarısı sadece uygulama alanıdır; kendi bedeni, diğer insan, doğa, şeytan ya da Allah dışarıdadır. Çünkü hepsine içinden bakar, zihninden bakar ve düşünür. Allah dışında kendisini kuşatabilecek bir güç yoktur, ancak Şeytan'a da insanın zihnine girme şansı vermiştir Allah. Ve insan, bu yüzden büyük bir sorumluluk yükü ile doğmakta ve ölene dek yaşamaktadır.
İnsanın etkilendiği şeyler o kadar çok ki... genetiği, hormonları zihnine baskı uygular, bu yetmezmiş gibi diğer insanların genetiği ve hormonları da her an saldırı halindedir, şeytan bu hengamede epeyce özgürdür ve Allah bu yüzden yardım dilenmesi gereken tek güçtür, yani tek Tanrı'dır. Ama ben de yaptığı tahlili okumamı sağlayan şahsın düşündüğü gibi düşünüyorum. İnsanın işi çok zor ve insan ne yazık ki bunun farkında bile değil, doğuyor, büyüyor ve ölüyor... İçinde bulunduğu şartları sorgulama hakkını pek kullanmıyor, aslında yaşadığı hayatı hak ediyor da diyebiliriz...
Aradan çekilerek sizden birinin sizin için yazdığı metni okumanızı tavsiye edebilirim, nihayetinde özgür falan sanıyorsunuz kendinizi. Kendiniz hakkında saf-temiz bilgilere sahip olmadığınız halde nasıl bu kadar cesur olabiliyorsunuz onu da anlamıyorum.
"İnsan'ı düşünmeye devam ediyorum; düşünmeye ve anlatmaya devam etmem gerektiğini düşünüyorum; bunu insanlığın kirlenmiş, kirletilmiş zihnine borçlu olduğumu düşündüğüm için yapıyorum. İnsan zihnine doğduğu andan itibaren programlı bir şekilde yerleştirilen 'kir'in farkına vardığım için bunu insanlara borçluyum. İnsan kendisi hakkında, kasıtlı olarak üretilmiş yanlış ve kötü bilgilere sahip olarak yetiştiriliyor.
Okullar, her aşamada insana dair üretilmiş her türlü teoriyi, birer teorem formunda öğretiyorlar; soruşturulamaz, doğruluğu denetlenemez dogmalarla yüklenmiş müfredatlar ve özellikle gelenekselleştirilmiş aileden-çevreden edinilmiş olan kirli bilgi ile bütün ülkeleri ve bütün insanları kötülüğün karşısında savunmasız bırakıyorlar. Oysa insan, kendisini yoktan var eden Allah'ı ve onun iyiliğe dair emirlerini ve kötülüğe dair yasaklarını bile sorgulama cesareti ile donatılmış olan insan, insanların ürettiği kirli bilgiyi sorgulama cesaretinden yoksun olarak yetiştiriliyor.
Bu açıkça, kirli bilgi üreten insanların birer 'tanrı' olarak yasa ve kurallar koyabildiğinin ve bunların uygulanıp uygulanmadığını denetlediğinin kanıtıdır; dünyanın gelişmiş ülkelerinin tamamında 'tanrı' artık senatolarda ya da parlamentolarda toplanmış insanların yarıdan fazlasıdır, herkes onların aldığı kararlara uymak zorundadır, gelişmemiş olan ülkelerde ise 'tanrı', gelişmiş ülkelerde üretilerek eline verilmiş olan silahı kullananlardır, diktatörlerdir. Allah'ın yasalarını reddeden insan 'özgür', tanrısal güçlerle donatılmış insanların çıkardıkları yasaları reddeden insan 'terörist' olarak tanımlanmaktadır.
İnsan, tanrısal komplekslerle donatılmış diğer insanlarca kuşatılmış durumdadır ve bu kuşatılma insana uygarlık olarak dayatılmakta, bunun aksine bir hayat biçimi edinmek isteyen özgür insanlar 'barbar' olarak nitelendirilmektedir. Tanrısız bir dünya mümkün değildir, Allah'ı 'tanrı' olarak kabul etmeyen insanlar, kendilerini 'tanrı' olarak diğer insanlara dayatmakta ve onları kurallarına uymaya zorlayarak buna demokrasi ve insan hakları demektedirler. Bunların hangi dinden veya ideolojiden olduklarının bir önemi yoktur.
Kuşatılmış olan insan, bu kuşatmayı kırmak üzere donatılmıştır, ancak insan kendisini düzeltmediği, kirli bilgiden kurtulamaya çalışmadığı sürece bu mümkün olmayacaktır. Bir tek tanrı olan Allah, Ra'd Suresi 11. ayette bunu net bir şekilde belirtmektedir:
"İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah’ın emriyle onu korurlar. Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur."
Benim kendime ve size bu gerçeği anlatma borcum vardır ve hepimiz insanın, şeytanın elinde bir şeytana dönüşen insanın bize dayattığı kuşatmadan kurtulmakla mükellefiz.
Düşünmeli ve yeniden bakmalıyız insana... Ateist yahudilerin üretilmiş en kirli bilgi alanı olarak psikanaliz gibi bir günahları, hıristiyanların insanı doğuştan günahkâr saymak gibi bir gafleti vardır ve insan, bu iki gerçek dışı, hakikat hilafına, tertemiz doğmuş insana yüklenmiş haksız yükün, yanlış bilginin kurbanı olarak bırakılmamalıdır, dünya buna karşı çıkmalıdır ve insanın masumiyetinin başlangıç değeri olarak mümkün olduğunu yeniden anlamalı ve anlatmalıdır.
İnsanlık büyük tehdit altındadır; kötülükle kuşatılmış olmaktan ve kötülüğün iyilik olarak tanıtılmasından daha büyük bir tehdit yoktur; hepimiz bunun için çalışmalıyız. Bu kuşatmadan kurtulmanın yolu, insanın içinde 'tanrı' arayan, yahudilikten, hıristiyanlıktan ve putperestlikten beslenen tasavvuf da değildir.
Hakikat sadece budur: "Onlara "Allah’ın indirdiğine ve peygambere gelin" dendiğinde, "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol) bize yeter" derler. Ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolda gitmeyen kimseler olsa da mı?" Maide Suresi 104.ayet
Bu düşüncelerim, insanlara bu şekilde iletilsin. Çünkü insan artık geri dönülmesi imkansız bir yola girmiştir ve bunu kendisinin istediğini zannetmekte, özgür iradesiyle böyle bir karar aldığını düşünmektedir. Bundan daha büyük yanılgı yoktur."
Haksız mıyım, aranızdan bir insanın anlattığı bu şeyler yanlış mı, kaçınız böyle düşünüyorsunuz? Niçin elinizdeki antidepresanları kullanıyor ya da kutsal kitap diye baş ucunuzda tuttuğunuz insan elinden çıkma kitapları sorgulamadan okuyorsunuz? Yaşadığınız şey kuşatmadan kurtulma mücadelesi değil mi? İlaçlar ve insan eseri kitaplar sizi hangi kuşatmadan kurtaracak? Sizi zaten kuşatmaya alanlar bu iki temel şeyi kullanarak alçakça planlarını gerçekleştirmiyorlar mı?
İnsan olmak gerçekten çok zor, bunu nasıl taşıyabildiğinizi siz bile bilmiyorsunuz. Düşünmelisiniz bence... hiç iyi değil durumunuz.
Mustafa Ege – Pazartesi, 17/12/2018 –00:05/ İz Etki Ekinoksları 45
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan
yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek
kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan
sitelerde yayınlanamaz.