"Bütün bunlar, Türkiye demokrasisinin bildiğimiz demokrasilere benzemediği, her şeyin siyasetin yararına göre şekillendiğini ortaya koyuyor."
Demokrasiye örnek gösterilen Avrupa ülkelerinde faşist, bölücü, teröre bulaşmış partilerin siyaset yapmasına izin verilmez. Zira, bu tip partiler demokrasiyi genişletmek yerine, demokrasinin kendisini tehdit eder hale gelirler..
Avrupa’da durum böyleyken; demokrasisi sürekli kesintilere uğrayan, etnik PKK terörü nedeniyle binlerce insanını kaybetmiş, milyar dolarlarca zarara uğramış olan Türkiye’de PKK’nın legal siyasal uzantısı olarak nitelendirilen HDP, DTP gibi partiler kapatılmayıp, bunların siyaset yapmalarına izin veriliyor.
Peki izin veriliyor da ne oluyor?
Başındakiler dahil olmak üzere bu siyaseti güden birçok kişi, “teröre destek” suçuyla içeri tıkılıyor. Seçilmiş belediye başkanlarına el çektiriliyor ve yerlerine kayyumlar atanıyor.
Bu garip, çelişik durumu demokrasiyle izah etme imkanı yok. Durum tamamen siyasetin çıkarlarıyla ilgili.
Bu partilerin kontrol altında, tırpanlanarak siyaset yapmaları sol ve sağ partilerin işine geliyor. Sol, kendi yerini doldurma veya oylarını bölme ihtimali olan bu tip partilerin devlet tarafından baskılanarak varlığı sürdürmesini, merkeze yakın sol kitlenin kendilerinin çatısı altına sığınmasını kolaylaştıracak bir manivela olarak görüyor.
İktidar partisi ve ilişkili partiler ise bu gibi partilerin devletin kontrolü altında varlığını sürdürmesinin kendilerinin siyasetine yandan destek olabileceğinin hesabını yapıyor.
Zira; bu tip partiler seçmenlerini konsolide edebildiği için, iktidar stratejik olarak bu partileri çeşitli siyasi hesaplarda kullanılacak, siyasi manüplasyonlara açık olarak görüp, yeri geldiğinde bu yönde kullanmak üzere elinde tutuyor.
Ayrıca; bu gibi partilere alan açmakla, bu tip yapılara destek veren Batı camiasına da olumlu bir mesaj veriyor..
Bütün bunlar, Türkiye demokrasisinin bildiğimiz demokrasilere benzemediği, her şeyin siyasetin yararına göre şekillendiğini ortaya koyuyor.
O nedenle; bu ülkede hiç kimse hastalık gerekçesiyle Bahçeli’nin tahliyesini istediği Ahmet Türk’ün belediye başkanı adayı olmasına akıl erdiremez.
Ya da; Ak Parti'de milletvekilliği hatta bakanlık yapmış olan isimlerin bu tip partiler altında siyasete devam etmesinin sırrını bir türlü çözemez.
Sonuç olarak, bu tablonun tahlili yapılırsa; Türkiye, her şeyini siyasi iktidarlara göre şekillendiren , iktidarların tercihlerini ise devletin karmaşık ilişkilerine teslim eden bir ülke.
O nedenle, Türkiye’de olup bitenler, bilinen kavramlarla izah edilemez..
***
Kürt’ler, bu coğrafyada hep kilit pozisyonda oldular. Onların bu durumu lehlerinde gözükse de sürekli istismar edilmelerine yol açtı.
Bu istismar sadece “öteki” tarafından yapılmadı. Kendi içlerinde de istismarın türlüsünü yaşadılar, yaşıyorlar..
Halkların da insanlar gibi bir kaderi var. Kürt’lerin kaderi de bu galiba..
***
MHP’nin aday çıkarmayıp Ak Parti adayını destekleyeceği Rize’de İyi parti ve CHP ayrı ayrı aday çıkarıyor.
Bu iki partiye mensup arkadaşların bu duruma rağmen hala siyasi yorumlarda bulunmalarına, çeşitli açıklamalar yapmalarına ne demeli?
Bu halde mahallelere gidip, insanlara bir şeyler söylemeye kalkmak sadece bana mı komik geliyor, bu arkadaşlardan hiçbiri ortadaki durumun farkında değil mi?
Adnan ONAY, 03.02.2019, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem'in Düşündürdükleri
Takip et: @adnanonay
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.