"Bu yöneliş bir harabeye çevirdi insanlığı. Harâbe halindeyiz. Metruk bir yerleşkeden öte bir şey görmeyecektir bize uzaktan bakmayı, bakıp görmeyi becerebilen. Virâne. Harâbe. Yıkık dökük bir yer."
Bungunluğun en vahşisiyle tebelleş eden zamanlara erdik. Sahipsizliğin, kalabalıklar içinde kimsesizliğin en kesafeti içinde soluk almanın savaşımını verir olduk. Bir bir dilimizi anlamazlığı seçtik bilmeden. Kimsenin kimseyi anladığı yok. Anladığımızı sanıyoruz. Kimse kimsenin dilini bilme gayreti gütmüyor. Biliyor sayıltısıyla, anlıyor ön kabulüyle dinliyor. Ya gülücükler savuruyor anlamış gibi yahut küfürler savuruyor, yine anlamış gibi. Anlamanın keyfiyetinden bihaber, anlamanın gereğinden bihaber soluk alındığının bile ayrımında değiliz. Bir dil oluşturmuşuz ki ben’e yönelik.
Bu yöneliş bir harabeye çevirdi insanlığı. Harâbe halindeyiz. Metruk bir yerleşkeden öte bir şey görmeyecektir bize uzaktan bakmayı, bakıp görmeyi becerebilen. Virâne. Harâbe. Yıkık dökük bir yer.
Bu rahne karşısında ne yapmalı? Nasıl bir tavır takınmalı? Bungunluktan sıyrılmanın yolu nasıl bulunmalı? Bulunursa bir yol o yolu hangi mihmandar ile aşmalı? Hem aşılabilir mi? O yolu aştırmaya yetecek nefesimiz var mı? Böyle bir isteği olan, ben’in cenderesinden kurtulma hevesi duyan var mı?
Cemal Çalık, 18.02.2019, Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Deneme, Sözcüklerin Düş Hâli
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.