"Bu toplumun birbirini anlamadığı dönemlerin faturasının neye mal olduğunu bilenler, bu gibi şeylerin sonuçlarının neye vardığını da iyi bilirler..."
Ezan, bir çağrıdır. Müslümanları, gün içinde, belirli zaman dilimlerinde câmilerde toplanmaya çağırır.
İslâm tarihinde câmiler sadece ibadet yeri olarak kullanılmazdı. Orada, toplumsal kararlar alınır, müslümanlar üzerlerine düşen toplumsal görevleri yerine getirmek için çeşitli sorumluluklar üstlenirlerdi.
O nedenle; câmiler, ibadet merkezi olmanın yanı sıra, toplum yararına hizmet gören, toplumsal işlevleri olan mekânlardı.
Câmiler, bugün bu bağlamından çok uzak olduğu için bazı kişiler mevcut duruma kimi eleştirilerde bulunsa da, birazcık tarih bilgisi olanlar geçmişe ait bu gerçeği takdir ederler.
O nedenledir ki; İslâm ülkelerinde câmilere ve ezana olan hürmet oldukça köklüdür.
Aklı başında olan hiç kimse, câmiye, ezana karşı çıkmaz. İçinde bir düşmanlık beslese de bunu açığa vurmaz, vuramaz.
Zira; Vatan’la özdeş hale gelmiş olan ulvî değerlere açıktan karşı koyanların bu toprakta yaşama haklarının bulunmadığı genel bir kanaat olarak yerleşmiştir.
Bu gerçekler ortadayken; Taksim’de kendince hak arayışları için toplananların ezanı protesto ettiklerine ihtimal vermek mümkün değildir. Zira böyle bir tutum akıl kârı değildir.
Halkın gözünde vatan hainliğiyle eş değer olan bir fiili yapmak fahişelerin bile kanına dokunur.
Eğer aksi olsaydı, bu organizasyonu yapanlar basın açıklaması yapmaz, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını açıklamazlardı.
Öncelikle şuradan yola çıkmalı; yürüyüşte bırakın halkın, o yürüyüşte bulunanların dahi tepkisini çekecek türde çirkin afişler vardı. Buradan anlaşılıyor ki, her şey halkı kışkırtmaya yönelikti. Eğer polis bunların yürümesine izin verseydi işin boyutu değişir, halk ile yürüyenler arasında çatışma çıkardı.
Polisin müdahale videolarını izledim. O hengamede düdük, ıslık, bağrışma vs sesleri öylesine yükselmişti ki o esnada orada ezan sesinin duyulması, farkına varılması oldukça zor. Ezanın okunduğu an tartışmanın, dolayısıyla seslerin en yükseldiği an. Bu an ezan okunuşuna denk gelmiş.
Şunu da söylemeli. Oraya katılanların bazıları Erdoğan’a tepki gösterdikleri gibi onun değer verdiklerine de düşman tipler. O nedenle bunlar ezanı duyduklarında, fark ettiklerinde seslerini daha da yükseltmiş olabilirler. Onların aslında başörtülülere de tepkisi farklı değil. Ancak oraya katılanlar arasında başörtülüler de olduğu için aleni din düşmanlığı göstermeyip, düşmanlığı Erdoğan düşmanlığıyla sınırlı tutmak isterler.
Burada olanlar hukuken mercek altına alınmalı, halkı kışkırtacak pankartlar taşıyanlar, kışkırtıcılar hukuka teslim edilmeli. Ancak oyunu görerek kışkırtıcılıktan uzak durmalı. Aksi halde olaylar onların istediği yöne kayar, müdahale isteklilerine fırsat doğar.
Bu toplumun birbirini anlamadığı dönemlerin faturasının neye mal olduğunu bilenler, bu gibi şeylerin sonuçlarının neye vardığını da iyi bilirler...
Kenan Evren’i başımıza dikmek için nice kurgularla bu ülkenin insanlarını birbirlerine düşman edip, onarılmaz yaralar açanların yeni tezgâhlarından uzak durmazsak, aynı akıbetin bizi beklediğini söylemek hiç de abartı olmaz!
Herkes aklını başına toplamalı....
Adnan ONAY, 13.03.2019, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem'in Düşündürdükleri
Takip et: @adnanonay
Sonsuz Ark'ın Notu:
Beyoğlu esnafı ezan provokasyonunu SABAH’a anlattı: "Ezan okunduğunda, ezan bastırılmaya çalışıldı, düdük sesleri arttı" Kenan Kıran, Sabah Gazetesi, 11.03.2019
Esnaf Cesim Enç: "(8 Mart gecesi) ezan okunduğu zaman sesler ve çığlıklar yükseldi, ezan bastırılmaya çalışıldı, düdük sesleri arttı. Hatta aralarında kapalı bayanlar da vardı, birbirine bakındılar, neye uğradıklarına şaşırdılar. Ezana saygı olması gerektiğini düşünmekteyim."
Esnaf Fatih Taşkıran (Bereket Döner'in işletmecisi): "30 yıldır Beyoğlu esnafıyım. 8 Mart gecesi ezan okunurken sesler aşırı derece yükseldi. Ezan sesi bastırılmaya çalışıldı. Ezan sesi İnönü Stadı'nın önünden duyulur, Cihangir ve Harbiye'den duyuluyor. Ezan sesini duymamaları mümkün mü? O kadar insan bağırdı, ezan sesini bastırdı. Beyoğlu'nda içki içen insanlar ezan okunduğunda dahi utancından içkiyi masanın altına koyarken, tavla oynayanlar tavla oyununu bırakırken, Anadolu'da yolda yürüyen insanlar dururken, caddede kaset satışı yapanlar ezan okunduğunda müzik sesini kapatırken bunun olması aldatmaca. Ezana saygı duyulmalı"
Esnaf Bilal Asan: "Ezan okunmaya başladığında ıslık ve düdük sesleri daha da arttı. Canlı şahidiz. Hatta, 'Ne oluyor?' dedik. Ezan bitene kadar hiç durmadan bağırdılar, protesto yükseldi. Eylemcilerin ezanı duymamaları imkansız. Çok normal şartlarda ezan sesi duyulur. Terbiyesizlik yapıldı. Ezandan şikayetleri varsa, Telaviv, Moskova veya Washington'da yaşayabilirler ama yüzde 99'u Müslüman olan ülkede bunu yapamazlar."
Esnaf Mesut Enç: "Ezan okunduğunda protesto sesi aşırı yükseldi. Ezan okunduğunda çığlıklar ve düdük sesleri artmaya başladı. Islıklamalar arttı. İki senedir ezan okunduğunda protestolar artıyor. Müslüman ülkede yaşıyoruz, bu protestodan rahatsız oldum"
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.