"Gelin bugün için şu ektikleri nefreti onların boyunlarına geçirelim. Teşhir edelim kent meydanlarında bugün nefret söylemi sahiplerinin dünküler olduğunu. Defterini dürelim bu kan sevicilerin."
Unutmayacaklardı falan mahalleyi feşmekân sokağı. Eylülleri, martları, şubatları unutmayacaklardı. Bize de unutmamız gerektiğini haykırmış bizi de öyle haykırtmanın hazzıyla yumruklar savrulmuştu göklere. Yumruklar savruluyordu göklere. Rehberimizdiler. Öncümüzdüler. Bize kastedeni, bize yaşam hakkı tanımayanları bilenlerdi. Gösterenlerdi. Böyle diyorlardı, böyle demişlerdi. İnanmıştık. Kan kusturmuş kan kusmuştuk. Direnmiştik. Direniyorduk. Meğer kıs kıs gülüyorlarmış. Meğer kendileri bir Hacivat Karagöz perdesinde oynuyorlarmış. Biz ciddiye almışız. Gerçek bellemişiz.
Hayır, bir düşmanlığı sürdürmeyi arzuluyor değilim! Bin kere hayır! Düşünsel gettolarda gençleri birbirine düşman edip, gençlerin birbirlerini kırmasını zevkle izlediklerini fark edişin acısıyla yüzsüzlüklerini haykırmak için yazıyorum bu satırları. Dün canları canlara düşman ederlerken bugün kol kola girip başka canları başka canlara kurban etmenin hesabı içinde oldukları anlaşılsın için yazıyorum bu satırları. Şimdi el ele kol kola başka canlardan nefret etmenin çabası telaşı içindeler dünün birbirleri için düşmanlık tohumları ekenler. Dün yaktıkları ağıtları unutmamız yeni yakacakları ağıtlara katılmamız çağrısındalar bugün. Bu çağrıya kulak tıkansın için yazıyorum bu satırları.
Ey vicdan sahibi, bilinç sahibi, kişilik sahibi dün nefret ekenlerin bugün nasıl kol kola girdiğini gör artık. Görelim artık. Aklımızla daha fazla oynamalarına fırsat vermeyelim. Bilinçlerimizi çimdiklemelerine dur diyelim. Elimizin tersiyle itelim! Çağrılarına tıkayalım kulaklarımızı. Yeniden inşa etmeye çalıştıkları düşünsel gettolara hapsetmeyelim kendimizi. Bir dur demenin, bir kez daha ısırılmanın önünü almak için dik duralım. Yeni sunaklarını başlarına geçirelim. Bu kez oyunlarını bozalım madrabazların. Bu kez oyunlarına gelmeyelim.
Ve fakat heyhat! Heyhat ki ne heyhat! Ektikleri nefret çoktan filizlenmiş, çoktan başak vermiş. Ve fakat henüz kan dökülmüş değil. Henüz derin yaralar açılmış, henüz hepten köprüler atılmış değil. Gelin bugün için şu ektikleri nefreti onların boyunlarına geçirelim. Teşhir edelim kent meydanlarında bugün nefret söylemi sahiplerinin dünküler olduğunu. Defterini dürelim bu kan sevicilerin.
Katliamdan beslenenlerin besin kaynaklarını kurutalım. Ektikleri nefretin hiçbir haklı yanı olmadığını görmek için kol kola oluşları yeter kanıttır sana bana ona bize. Bunun ayrımına varalım artık! Henüz geç değil. Ve fakat geç olmak üzre! Dün birbirleri için yaktıkları düşmanlık türküsünü dillerinden düşürmeyen vampirlerin kol kola utanmadan arz-ı endam etmesi hiç hayra alamet değil. Senin benim onun bizim suskunluğumuz, birer izleyici olarak duruşumuz onların heveslerini diri tutuyor. Kursaklarında kalasıca hevesleri ağızlarının suyunu akıtıyor. Bu kere, bu kere bunlara geçit vermeyelim. Birliktelikleri bize de birlik olmayı duyurup birlik bilinci kazandırmalı. Ektikleri nefrette kendilerinin boğulması için birlik olmalı. Bellerini kırmalıyız bu kere.
Cemal Çalık, 25.03.2019, Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Deneme, Sözcüklerin Düş Hâli
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.