"Dün, 24 Mart 2019'da İstanbul Yenikapı'da 1.600.000 insanın katılımıyla Erdoğan ve Bahçeli ortak 3.mitinglerini yaptılar... Erdoğan'ın diğer bütün mitingleri gibi halk büyük bir coşkuyla katılım sağlıyordu, ancak İllet İttifakı olarak CHP-HDP-İP-SP, PKK-FETÖ gibi terör örgütlerinin şeytanî yönlerini de sırtlandıkları halde bu partimsi şeyler miting düzenleyecek yüze sahip değillerdi... 2013 Gezi terörüyle açığa çıkmaya başlayan işbirlikleri her gün yeni bir haberle ifşa oluyordu ve halk bunu açıkça görüyordu."
Samimiyetle ortaya konan çaba hiçbir zaman boşa gitmez. Bunu insanlık tarihinde çokça kez görebilirsiniz, biz de 2002'den beri çokça kez gördük, şahit olduk; özellikle siyaset sahnesinde dev sorunlarla mücadele eden Erdoğan'ı izlerken, onunla beraber o mücadelenin ruhunu teneffüs ederken gördük. Özal'ın çabalarındaki samimiyete de şahit olmuştuk, ancak Özal, samimiyetle ortaya koyduğu çabasının karşılığını göremeden, buruk bir şekilde ayrıldı bu dünyadan.
12 Eylül darbesinin ertesinde sivil bir siyaset kurmak kolay değildi, terörle, ölümle, iç savaşla terbiye edilmiş bir halkın doğru ile yanlışı ayırt etme kabiliyeti köreltilmişti ve halen piyasada siyasetçi veya lider olarak tanıtılan 12 Eylül öncesinin basit, kapasitesiz görevli lafbazları vardı. Erdoğan, 2001'de, tabiri caizse 90'lı yıllarda bu çapsız dört NATO görevlisinin ülkeyi götürdüğü uçurumdan aşağı düşen ve birbirine giren ' yediği kazıklardan canı fena halde yanan' bir halka umut vaat ederek yola çıkmıştı.
Halkın doğru ile yanlışı ayırt etmesi ve her kötülüğün kaynağının NATO olduğunu anlaması kolay olmadı. 2002'de %34,28 oy alarak tek başına iktidar olan Erdoğan 16 yıl sonra 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyunu yüzde elliden biraz fazla arttırabilmiş, partisi %42.6 alırken kendisi %52.6 ile Cumhurbaşkanı seçilmişti.
Önümüzdeki hafta sonu 31 Mart 2019'da yerel seçimler yapılacak ;16 yıldır süren seçim savaşı nihayete erecek ve inşaallah Türkiye artık NATO'ya, yani ABD'ye karşı rüştünü ispat ederek Süper Güçler sahnesine adım atacak. Bu öylesine kanlı, ahlaksız, ihanet ve entrika dolu bir süreçti ki Erdoğan muhalif partilerden sadece MHP'nin lideri Devlet Bahçeli'yi, o da 15 Temmuz FETÖ-NATO-ABD-AB-İsrail-Suud-BAE askerî darbesinin durdurulduğu gece, konunun Türkiye Cumhuriyeti'nin Bekâ mücadelesi olduğuna ikna edebilecekti.
Diğerlerinin böyle bir iknâya ihtiyacı yoktu çünkü hepsi NATO'nun strateji masalarında kurduğu planları uygulamak üzere birer piyon olarak çalışıyorlardı ve her seçimde Erdoğan'ın karşısına daha bileylenerek, daha çok birbirlerine yakın durarak ve inlerinden çıkarak, tüm görünme risklerini göze alarak, bütün yalanlarıyla, çarpıtmalarıyla mücadele ediyorlardı. Savaş içimizdeki NATO uşaklarıyla yapılıyordu. İnsanlarımızı tehdit eden, öldüren, kullanan, onlara tecavüz eden PKK, DHKP-C ve FETÖ tıpkı DAEŞ gibi terör örgütleri birer NATO tasarımıydı. Sağcı-Solcu-Liberal-Dinci partiler ve dernekler, örgütler ve vakıflar da aynı tasarımın birer parçasıydı.
Dün, 24 Mart 2019'da İstanbul Yenikapı'da 1.600.000 insanın katılımıyla Erdoğan ve Bahçeli ortak 3.mitinglerini yaptılar... Erdoğan'ın diğer bütün mitingleri gibi halk büyük bir coşkuyla katılım sağlıyordu, ancak İllet İttifakı olarak CHP-HDP-İP-SP, PKK-FETÖ gibi terör örgütlerinin şeytanî yönlerini de sırtlandıkları halde bu partimsi şeyler miting düzenleyecek yüze sahip değillerdi... 2013 Gezi terörüyle açığa çıkmaya başlayan işbirlikleri her gün yeni bir haberle ifşa oluyordu ve halk bunu açıkça görüyordu.
31 Mart akşamı bu aziz milletin bu NATO piyonlarına vereceği cevap tarihi değerde olacak. 17-25 Aralık 2013 FETÖ Yargı-Emniyet Darbesi sonrası Erdoğan-Ak Parti'nin tek başına girdiği ve diğer partilerin ilk açık kirli ittifaklarını yaptıkları 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesi, 26 Mart 2014 Çarşamba günü yazdığım "SA609/AŞ42: Bugün 31 Mart; Hava Mükemmel" başlıklı yazıda şöyle demiştim:
"Sürpriz 31 Mart’ta havaların mükemmel olacağı gerçeği.Yani Psikolojik harekât ters tepti. Erdoğan’ı samimiyetle eleştiren de artık eleştirmiyor. İşinde gücünde olan insanlar bu saldırı timlerini görünce Erdoğan’ın Türkiye olarak tanımlandığını fark edince, saldırıları istiklal harbi mantığı ile savmaya karar veriyorlar. Hatta siyasetle ilgilenmeyenler bile, Türkiye’ye iki kez çağ atlattıklarını düşündükleri Erdoğan’ı korumak için koşturup duruyorlar. Çünkü yaşıyorlar, yaşadıklarına şahitler. Birilerinin ihmal ettiği bu… Yaşadıklarına şahit olanlar asla aldatılamazlar."
O zor günde FETÖ-NATO'ya karşı Erdoğan'ı destekleyen Halk, o günden bugüne geçen 5 yılda çok daha açık kanıtlar gördü ve bu bilinçle partisini yenileyen, halkına daha çok yaklaşan ve yanına Bahçeli'yi de alan Erdoğan'a teveccüh göstermeye devam ediyor.
Dün miting sonrası yaptığı değerlendirme şöyleydi Erdoğan'ın:
"(Alana gelenler) Koşacağım, çalışacağım, gayret edeceğim, diyor. Bir diğer taraftan da önümüzdeki hafta pazar günü Cumhur İttifakı'nın zaferiyle de bunu taçlandıracağız. Bu İstanbul havası ki bu çok önemli. Aynı şekilde Ankara ve İzmir'i bu şekilde gördüm. Bu büyükşehirlerde Eskişehir aynı durumda, Gaziantep ve Diyarbakır da aynı durumda... Böyle farklı yerden bu örnekleri vermemin sebebi, anlaşılması lazım. Konya, Kayseri... Bütün buralar aynı şekildeydi. Büyükşehirlerde dolaştığım yerlerde bu havayı hep kokladım. Muğla, Antalya aynı durumdaydı. Adana aynı şekildeydi. Mersin de bu havayı gördüm. Çok farklı bir seçimin olacağını... Denizli, Manisa tüm buralarda bunları gördüm. Temennim odur ki, Tekirdağ Trakya'da miting yaptım. Keza öyle. Şu anda önümüzdeki hafta pazar gününün ortaya koyacağı tablo, yaptığımız çalışmalarla Karadeniz'de Trabzon'dan alın, Ordu, Samsun bütün bu büyükşehirlerde de o heyecanı, o coşkuyu gördüm. Hepsiyle birlikte temenni ediyorum ki, yerelde milletimin menfaatine olacak gerçekten bu işi bilen arkadaşları seçtik. Belirledik. Bütün bu aday arkadaşlarımıza baktığımızda hepsinin yerel yönetimde bir hassasiyeti var. Örneğin Kocaeli'de bir vali arkadaşımız. Daha önce Kocaeli Belediyesinde genel sekreterlik yapmış bir arkadaşımız. İşi biliyorlar. Kenardan köşeden getirilmiş birileri değil."
Karşımızda sadece iğrenç ve aşağılık bir ittifakla bir araya gelen katil seviciler yok; BBC, DW, Euronews, Reuters, AFP, Sputnik, VOA, WSJ, NYT, Washington Post gibi yalan makineleri var, NATO'nun beslediği ve büyüttüğü, Satanist-Masonik Küresel Çete'nin yerli yabancı ekonomi tetikçileri, anketçileri ve şirketleri var...
Batı'nın bütün araçları kullanarak üzerimize saldırdığı bu günlerde, devletinin, hükümetinin ve desteklediği siyasi partilerin nasıl mücadele ettiğini gören bu aziz millet gereken cevabı mitinglerde veriyor, sandıkta da verecek...
1 Nisan 2019 pazartesi günü hava mükemmel olacak, dünyanın bütün mazlumları rahat bir nefes alacak.. Yeni Zelanda'dan Mali'ye kadar bütün mazlum, mağdur, maktul müslümanlar umutla dolacak...
Arif Şahin, 25.03.2019, Sonsuz Ark, Şaşkınların Tarihi 102
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.