3 Nisan 2019 Çarşamba

SA7554/Sonsuz Ark-YD147: “Korpus Kallosum” Nedir?

"Araştırmacılar, durağan durum beyin etkinliğinin, hem sağlıklı hem de AgCC’li beyinlerde, temelde aynı göründüğünü keşfetti. Bu da beynin kendini yeniden düzenleyerek ve yarıküreler arasında yeni sinir bağlantıları kurarak, korpus kallosumun eksikliğini telafi etmeye çalıştığına işaret ediyor. Bu telafi çabasının tam olarak nasıl işlediği ise henüz bilinmiyor."


Latince “sert cisim” anlamına gelen korpus kallosum, beyinde bulunan bir yapıdır. Serebral korteks loblarını, sol ve sağ yarıküreler olarak ikiye bölen, kalın bir sinir lifleri bantıdır; hatta tüm sinir sistemindeki en kalın banttır. Yani iki yarıküre arasında iletişimi sağlamak üzere, beynin sağ ve sol yanlarını bağlar. Korpus kallosum, hareketsel, duyusal ve bilişsel bilgiyi, yarıküreler arasında aktarır.

Nasırlı cisim olarak da adlandırılan korpus kallosum, beyindeki en geniş lif demeti olup, 200 milyon civarında (tahmin elektron mikroskopuna değil de, ışık mikroskopuna dayalı olarak yapıldığından, gerçek sayı muhtemelen daha yüksektir) akson içerir. Karşılaştıracak olursak, her bir optik sinir için sayı 1,5 milyon ve işitsel sinir için sayı 32.000’dir. Kesit alanı 7 cm2 kadardır ve “birleştirici lifler” olarak bilinen beyaz madde liflerinden oluşmuştur. Kabaca C şeklinde olan korpus kallosuma bazen “büyük serebral birleştirici” de denir. Beynin orta hattında, serebrumun altında bulunur. Beyin yarıkürelerini ayıran derin bir oyuk olan “yarımküreler arası yarık“ın içine yerleşmiştir.


Korpus kallosum (nasırlı cisim), kıvrımlı beyin bölgesinin altında yer alır.

İşlevi Nedir?

1950’li yıllara kadar, nasırlı cismin işlevi bütünüyle bir sırdı. Arada bir bu yapı olmadan doğan insanlara rastlanıyordu. Hekimler bazen yapıya kesik atarak, epilepsi hastalarında bir lobda başlayan atağın diğerine geçmesini önlemeyi ya da derinlerdeki bir tümöre ulaşmayı başarıyordu. Her iki durumda da, korpus kallosumu yarılan bireylerde ciddi bir yan etki görülmüyordu. 

Hatta o yıllarda, şakayla karışık, belki de korpus kallosumun tek görevi iki lobu birbirlerine yakın dursunlar diye tutmaktır diyenler vardı. 1955 yılında, Şikago Üniversitesi’nde  psikolog Roger Sperry danışmanlığında çalışan lisansüstü öğrencisi Ronald Myers, bu devasa lif demetinin işlevini açığa çıkaran bir dizi deneyi gerçekleştirdi.

Bugünkü bilgilerimize göre, nasırlı cismin beyinde dahil olduğu işlevler arasında şunlar bulunuyor:

— Beyin yarıküreleri arası iletişimi sağlamak,
— Göz hareketleri ve görme,
— Uyarım ve dikkat dengesinin sürdürülmesi,
— Dokunsal yer tayini.

Yapısı Nasıldır?

Önden arkaya doğru, korpus kallosum şu bölgelere ayrılabilir: Rostrum (gaga), genu (eğrilik), cisimcik ve splenium (şerit). Rostrum ile genu, beynin sol ve sağ ön loblarını bağlar. Cisimcik ile splenium, şakak loblarının yarıkürelerini ve art kafa loblarının yarıküreleri bağlar.

Korpus kallosum, görüntüleri her bir yarıkürede ayrı ayrı işleyen görme alanımızın ayrı yarılarını birleştirerek, görmede önemli bir rol oynar. Ayrıca, görsel korteksi beynin dil merkezlerine bağlayarak, gördüğümüz nesneleri tanımlamamızı sağlar. Bunlara ek olarak, korpus kallosum, paryetal loblarda işlenen dokunsal bilgiyi beyin yarıküreleri arasında aktararak, dokunuşumuzu konumlandırmamızı sağlar.


Yandan bakıldığında, korpus kallosumun (nasırlı cismin) beyindeki konumu şekildeki gibidir.

Korpus Kallosum Eksikliği

Ortalama 3000 doğumda bir karşılaşılan “Korpus Kallosum Agnezisi” (AgCC) olarak adlandırılan durum sonucunda, birey ya eksik bir korpus kallosumla ya da hiç korpus kallosumsuz doğabilir.

Korpus kallosum insanda tipik olarak 12 ilâ 20.hafta arasında oluşur ve yetişkinliğe dek yapısal değişimler geçirmeyi sürdürür. AgCC’nin nedenleri arasında ise kromozom mutasyonları (Andermann veya Aicardi sendromları), genetik miras, doğum öncesi enfeksiyonlar (rubella gibi) ya da bilinmeyen başka sebepler bulunabilir. AgCC görülen bireyler, bilişsel ve iletişimsel gelişim geriliği deneyimler. Dilsel ve sosyal işaretleri anlamada güçlük çekerler. Diğer potansiyel sorunlar arasında görme yetersizliği, hareket koordinasyonsuzluğu, işitme sorunları, zayıf kaslar, kafada veya yüzde şekil bozukluğu ve atak geçirme sayılabilir.

Peki nasıl oluyor da, korpus kallosumu olmadan doğan insanlar yaşamlarını sürdürebiliyor? Beyinlerinin iki lobu nasıl iletişim kuruyor? 

Araştırmacılar, durağan durum beyin etkinliğinin, hem sağlıklı hem de AgCC’li beyinlerde, temelde aynı göründüğünü keşfetti. Bu da beynin kendini yeniden düzenleyerek ve yarıküreler arasında yeni sinir bağlantıları kurarak, korpus kallosumun eksikliğini telafi etmeye çalıştığına işaret ediyor. Bu telafi çabasının tam olarak nasıl işlediği ise henüz bilinmiyor.

Bir epilepsi hastasının, korpus kallosum merkezli tedavi süreci sonunda yaşamında oluşan değişimlere ilişkin aşağıdaki videoyu da izlemenizi öneririz. 




Sevkan Uzel, 6 Nisan 2018, Yıldız Teknik Üniversitesi, Editör / Yazar, Çeviri




Seçkin Deniz, 03.04.2019, Sonsuz Ark, Yayın Dünyası'ndan, Özel Dosyalar, Çeviri
Seçkin Deniz Yazıları


Alıntı Kaynak:

BilimFili.com " “Korpus Kallosum” Nedir?"
https://bilimfili.com/korpus-kallosum-nedir/



Kaynaklar ve İleri Okuma: 
1- Thought Co., "Corpus Callosum and Brain Function" https://www.thoughtco.com/corpus-callosum-anatomy-373219
2- David Hubel, "Eye, Brain, and Vision" http://hubel.med.harvard.edu/book/b34.htm
3- Medical News Today, "Corpus callosum: Function and disorders" https://www.medicalnewstoday.com/articles/318065.php


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı