"Şimdi sandıklar sayılıyor ve CHP’nin oyları düşüyor ve aradaki fark kapanıyor. Ancak şu ana kadar görünen şey, oy kaydırmalarının, geçersiz kılınmalarının arkasında Ak Parti'nin sandıklara sahip çıkmamasının rolü etkili oldu."
İstanbul seçim sonuçlarını kuşkulu hale getiren şey; öncelikle seçime yönelik yapılmış olan anketlerdir.
Başlangıçta, adaylar açıklandığında Yıldırım’ın, İmamoğlu’na büyük fark atacağı öne sürülüyordu. Zira; bir tarafta başarılı şekilde, bakanlık, başbakanlık, meclis başkanlığı yapmış Ak Parti'nin en önemli isimlerinden biri; diğer tarafta, sadece son dönemde Beylikdüzü’nde belediye başkanı seçilmiş, ciddi bir siyasi geçmişi olmayan oldukça az tanınan genç bir isim.
Hatırlanırsa; CHP’de adaylık için ismi öne çıkanlar üzerinde çeşitli anketler yapılmış İstanbul seçiminde en çok oyu Muharrem İnce’nin, ikinci olarak da Gürsel Tekin’in alacağı öne sürülmüş, Ekrem İmamoğlu aday gösterildiğinde çeşitli kesimlerde bu isimle CHP seçimi baştan kaybetti denmişti.
Bu tabloyla başlayan yarışın sonunda İmamoğlu’nun, Yıldırım’ı geçtiğinin açıklanması inanılır gibi değildi. Bu sonuç bilhassa Ak Parti çevrelerinde şok etkisi yaratmıştı. Zira onlar Yıldırım’ın, İmamoğlu karşısında seçimi çok rahat kazanacağını düşünüyorlardı.
Seçim öncesinde, Cumhur İttifakı karşısındaki tüm cephede Ak Parti'nin bir çok önemli yerin yanı sıra İstanbul ve Ankara’da seçimi kaybedeceğini ve ne anlama geldiği anlaşılamayan ve özellikle fetöcuların başlattığı, ortak “Bahar gelecek” sloganı bir hile iması doğuruyordu.
Ak Parti'nin AB(D) ile ilişkilerinin gerilmesi de dikkate alındığında ortada iç ittifaklı küresel bir operasyon olduğu ihtimali güçleniyordu.
Yani geniş bir okuma yapıldığında; seçim sonuçlarının önceden ayarlandığı ve bunun İçin çeşitli hileler yapıldığı düşünülüyordu.
Seçim sonuçları açıklandığında bu planın devreye sokulduğu ve seçimin küresel destekli veya küresel istemler doğrultusunda, iç dinamiklerin devreye girmesiyle İmamoğlu’na kazandırıldığı kuşkusu güçlü bir kuşkuydu.
Daha henüz sandık sonuçları belirsizken, böylesi yakın bir sonuca itirazların olacağı belli iken gece yarısı İmamoğlu’un Twitter hesabındaki profiline İBB Başkanı sıfatını yazması, o sabahtan sonra bu sıfatı kullanmayı sürdürmesi, Anıtkabir’e koşup deftere bu imzayı atması bu kuşkuları daha da büyüttü.
Daha seçimin ertesi sabahı Ak Parti'nin itiraz edeceği belli iken geceden sıfat eklemek, Anıtkabir defterine bu sıfatla imza atmaya hiçbir CHP ve İ.P’linin itiraz etmemesi, hatta savunması , bazılarının sokak iması seçim sonuçlarındaki kuşkuyu iyice artırdı.
Şimdi sandıklar sayılıyor ve CHP’nin oyları düşüyor ve aradaki fark kapanıyor. Ancak şu ana kadar görünen şey, oy kaydırmalarının, geçersiz kılınmalarının arkasında Ak Parti'nin sandıklara sahip çıkmamasının rolü etkili oldu.
Sandıklarda görevli Ak Partililer uyurken, karşısındaki cephe dikkatli çalışmış ve yer yer kaydırmayla, yer yer Ak Parti oylarını basit gerekçelerle iptalle, belki bir iki oyu sonuca geçmemekle sonuç alma yoluna gitmiş.
Şu ana kadar olup bitenler değerlendirildiğinde; eğer, ortada büyük çaplı, planlı programlı bir hile yoksa, öyle anlaşılıyor ki; iki partinin oyları arasında çok büyük fark olmayacak.
Eğer itirazlar sonucunda istenilen şekilde oylar değerlendirilir ve Binali Yıldırım seçimi kazanırsa, bu İstanbul için önemli bir kazanç olur.
Onunla İstanbul’un çok daha ileriye gideceğine inananlardanım..
Adnan ONAY, 06.04.2019, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem'in Düşündürdükleri
Takip et: @adnanonay
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.