Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin, ekonomi dünyasında Kriz Kahini olarak tanınan Clinton dönemi Beyaz Saray Ekonomik Danışmanlar Konseyi'nde Uluslararası İlişkiler Kıdemli Ekonomisti, Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD Federal Rezerv Bankası(FED) ve Dünya Bankası çalışanı, NYU Stern İşletme Okulu profesörü ve Roubini Macro Associates'in CEO'su olan Nouriel Roubini'ye aittir ve ABD yönetimine verilmiş bir direktif niteliğindedir. Kripto Paralar için acil bir şekilde yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini iddia etmektedir. Piyasa manipülasyonlarıyla para kazanan İran asıllı Amerikan vatandaşı bir yahudi olan Nouriel Roubini'nin, en basit dürüst bir ekonomi metninde yer alabilecek olan uyarılarına bakıldığında, bu denli yasal kaygılar yaşaması ilginçtir. Muhtemelen kendisi için de yeni olan ve dahil edilmediği bir sürecin şikayetçisi olarak Kripto Para Çetesi'nin varlığını BitMEX adlı şirket üzerinden deşifre etmeye yönelik şu cümleleri dikkate değerdir: "Her şeyin arkasında, Cosa Nostra'yı (19. yüzyılın son çeyreğinden günümüze kadar özellikle Sicilyalı aşiretlerin ve büyük ailelerin liderliğinde etkin olan ve dünya çapında faaliyet yürüten İtalyan suç organizasyonu) utandıracak bir suç gücü var." Yayın başlığı SA5336/TG237: Bitcoin Nedir? olan 16 Aralık 2017 tarihli çevirimizin giriş notunda yaptığım değerlendirme şöyledir: "Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin, tamamen sanal olan bir 'yeni mübadele aracı'ndan ve bu mübadele aracını kullanmamızın ne kadar 'iyi ve yararlı' olacağından bahsetmektedir. Oysa kurucusunun bile kimliğinin sanal olduğu, baştan sona sanal olan bir 'şey'in en büyük özelliğinin 'kuşkulu' olması çağdaş gri mantık ya da ilkel mantık ölçülerine göre zorunludur. Sonsuz Ark olarak basit bir soru soruyoruz; "Ekonomi'nin, Para'nın ve sanal dünyanın yani Deep Web'in patronu Siyonizm-Satanizm olduğuna göre 'Sanal Para'nın patronu kim olabilir?" İnsanlık, yeni bir tuzağa hareket aralığı bir anda onbinlerce kat değişen bir sanal para birimine 'saadet zinciri' kurularak çekiliyor.... Bu bir aç gözlülüktür ve insan yine açgözlülüğünden avlanıyor. Ancak bu durdurulamaz 'salgın'a karşı aynı türden sanal para üreterek karşı çıkabiliriz.... Türkiye kendi sanal para birimi Turkcoin'i bir an önce çıkarmalıdır... İngiltere'nin 2009'dan beri Open Coin adlı bir Kripto para üzerinde çalıştığına dair iddialar ve diğer 'coin'lerin rekabeti piyasaları alt üst ediyor, ekonomi patronları büyük panik yaşıyorlar..." NTV internet sitesinin 21 Ağustos 2019 tarihli haberinin başlığı şöyledir: "Türkiye'de her 5 kişiden 1'i kripto para kullanıyor" Kripto paralarla ilgili Türkiye’de hukuki bir zemin ise henüz bulunmuyor. Ancak bunun yasa dışı olduğu da söylenemez. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Avrasya Blockchain ve Dijital Para Araştırmaları Derneği Başkanı Avukat Kadir Kurtuluş, "Kripto paralar Türkiye için söylersek yasadışı diyemeyiz çünkü bununla ilgili bir yasal düzenleme yok. Ama yasal da diyemeyiz çünkü yine bir yasal düzenlemesi yok. Fakat yasal düzenleme olmadığı için ciddi anlamda bir risk teşkil ediyor. Bakıldığında diğer tasarruflarınızı yönlendirdiğiniz banka ya da borsalar regülasyonlarla kontrol ediliyor. Kripto paralarda böyle bir durum yok" diyor. Siyonist-Satanist Para Patronları'nın Dolar'ın yok olması sonrası tasarladıkları yeni bir GÜÇ birimi olarak Kripto Para tıpkı Nükleer Silah sahibi olmakla eş anlamlı sayılabilecek bir potansiyele ulaşmak üzeredir. Türkiye'de de aktif olan Kripto Para Çetesi'nin ülkemizi kuşatmasına izin veremeyiz..
Seçkin Deniz, 10.09.2019
Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin, ekonomi dünyasında Kriz Kahini olarak tanınan Clinton dönemi Beyaz Saray Ekonomik Danışmanlar Konseyi'nde Uluslararası İlişkiler Kıdemli Ekonomisti, Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD Federal Rezerv Bankası(FED) ve Dünya Bankası çalışanı, NYU Stern İşletme Okulu profesörü ve Roubini Macro Associates'in CEO'su olan Nouriel Roubini'ye aittir ve ABD yönetimine verilmiş bir direktif niteliğindedir. Kripto Paralar için acil bir şekilde yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini iddia etmektedir. Piyasa manipülasyonlarıyla para kazanan İran asıllı Amerikan vatandaşı bir yahudi olan Nouriel Roubini'nin, en basit dürüst bir ekonomi metninde yer alabilecek olan uyarılarına bakıldığında, bu denli yasal kaygılar yaşaması ilginçtir. Muhtemelen kendisi için de yeni olan ve dahil edilmediği bir sürecin şikayetçisi olarak Kripto Para Çetesi'nin varlığını BitMEX adlı şirket üzerinden deşifre etmeye yönelik şu cümleleri dikkate değerdir: "Her şeyin arkasında, Cosa Nostra'yı (19. yüzyılın son çeyreğinden günümüze kadar özellikle Sicilyalı aşiretlerin ve büyük ailelerin liderliğinde etkin olan ve dünya çapında faaliyet yürüten İtalyan suç organizasyonu) utandıracak bir suç gücü var." Yayın başlığı SA5336/TG237: Bitcoin Nedir? olan 16 Aralık 2017 tarihli çevirimizin giriş notunda yaptığım değerlendirme şöyledir: "Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin, tamamen sanal olan bir 'yeni mübadele aracı'ndan ve bu mübadele aracını kullanmamızın ne kadar 'iyi ve yararlı' olacağından bahsetmektedir. Oysa kurucusunun bile kimliğinin sanal olduğu, baştan sona sanal olan bir 'şey'in en büyük özelliğinin 'kuşkulu' olması çağdaş gri mantık ya da ilkel mantık ölçülerine göre zorunludur. Sonsuz Ark olarak basit bir soru soruyoruz; "Ekonomi'nin, Para'nın ve sanal dünyanın yani Deep Web'in patronu Siyonizm-Satanizm olduğuna göre 'Sanal Para'nın patronu kim olabilir?" İnsanlık, yeni bir tuzağa hareket aralığı bir anda onbinlerce kat değişen bir sanal para birimine 'saadet zinciri' kurularak çekiliyor.... Bu bir aç gözlülüktür ve insan yine açgözlülüğünden avlanıyor. Ancak bu durdurulamaz 'salgın'a karşı aynı türden sanal para üreterek karşı çıkabiliriz.... Türkiye kendi sanal para birimi Turkcoin'i bir an önce çıkarmalıdır... İngiltere'nin 2009'dan beri Open Coin adlı bir Kripto para üzerinde çalıştığına dair iddialar ve diğer 'coin'lerin rekabeti piyasaları alt üst ediyor, ekonomi patronları büyük panik yaşıyorlar..." NTV internet sitesinin 21 Ağustos 2019 tarihli haberinin başlığı şöyledir: "Türkiye'de her 5 kişiden 1'i kripto para kullanıyor" Kripto paralarla ilgili Türkiye’de hukuki bir zemin ise henüz bulunmuyor. Ancak bunun yasa dışı olduğu da söylenemez. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Avrasya Blockchain ve Dijital Para Araştırmaları Derneği Başkanı Avukat Kadir Kurtuluş, "Kripto paralar Türkiye için söylersek yasadışı diyemeyiz çünkü bununla ilgili bir yasal düzenleme yok. Ama yasal da diyemeyiz çünkü yine bir yasal düzenlemesi yok. Fakat yasal düzenleme olmadığı için ciddi anlamda bir risk teşkil ediyor. Bakıldığında diğer tasarruflarınızı yönlendirdiğiniz banka ya da borsalar regülasyonlarla kontrol ediliyor. Kripto paralarda böyle bir durum yok" diyor. Siyonist-Satanist Para Patronları'nın Dolar'ın yok olması sonrası tasarladıkları yeni bir GÜÇ birimi olarak Kripto Para tıpkı Nükleer Silah sahibi olmakla eş anlamlı sayılabilecek bir potansiyele ulaşmak üzeredir. Türkiye'de de aktif olan Kripto Para Çetesi'nin ülkemizi kuşatmasına izin veremeyiz..
Seçkin Deniz, 10.09.2019
The Great Crypto Heist
"Kripto para birimleri, düzenlemesiz deniz aşırı borsalar, paralı propagandacılar ve bireysel yatırımcılara destek olmak isteyen bir dolandırıcılık ordusundan oluşan yepyeni bir suç endüstrisine yol açtı. Bununla birlikte, yaygın dolandırıcılık ve kötüye kullanımla ilgili çok büyük kanıtlara rağmen, mali düzenleyiciler ve kolluk kuvvetleri direksiyonda uyuyor."
Dolayısıyla, menkul kıymetlerin kayıt altına alınmasını, para-hizmet faaliyetlerinin lisanslanmasını, sermaye kontrollerinin “kara para aklamayı önleme” (AML) ve “müşterinizi tanıyın” (KYC) hükümlerini içermesini gerektiren (vergi kaçakçılığını ve diğer yasa dışı mali akışları önlemek için) ve para yöneticilerinin müşterilerinin çıkarlarına hizmet etmesini gerektiren düzenlemeler vardır. Bu yasa ve yönetmelikler yatırımcıları ve toplumu koruduğundan, bunlarla ilgili uyum maliyetleri makul ve uygundur.
Ancak mevcut düzenleyici rejim tüm mali faaliyetleri ele almamaktadır. Kripto para birimleri rutin olarak piyasaya sürülmekte ve resmi mali gözetim alanı dışında işlem görmektedir, burada uyum maliyetlerinden kaçınılması bir verimlilik kaynağı olarak açıklanmaktadır. Sonuç olarak, kripto toprağı kontrolsüz suçun azdığı düzensiz bir kumarhane haline gelmektedir.
Bu sadece bir varsayım değildir. En büyük kripto oyuncularının bazıları sistematik yasadışılıkla açıkça rol oynayabilir. Seyşeller’de yerleşik fakat küresel olarak aktif olan bir trilyon dolarlık şifreleme türevi değişimi olan BitMEX’i düşünün. CEO'su Arthur Hayes, BitMEX iş modelinin “yozlaşmış kumarbazlara” (çılgın bireysel yatırımcılar) kripto türevlerini 100'e bir kaldıraçla alıp satmayı içerdiğini açıkça beyan etti.
Açıkçası, 100'e bir kaldıraçla, dayanak varlıkların fiyatındaki % 1'lik bir değişiklik bile marj çağrısını tetikleyebilir ve tüm yatırımlarını kaldırabilir. Daha da kötüsü, BitMEX, zehirli enstrümanlarını satın aldığında veya sattığında yüksek ücretler uygular ve ardından müşterilerin tasarruflarını, karşı önlemlerden kaçınmak ve karşı tarafın riskini önlemek için gerekenden birkaç kat daha büyük olan bir “tasfiye fonu”na sokarak elmadan bir başka ısırık alır. Bir bağımsız araştırmacının tahminlerine göre, zaman zaman yapılan tasfiyelerin BitMEX'in gelirinin yarısını oluşturması şaşırtıcı değildir.
BitMEX'ten birileri, bana bu borcun günlük olarak teröristlerin ve Rusya, İran ve diğer yerlerden gelen diğer suçluların büyük çapta kara para aklama için kullanıldığını (Seçkin Deniz'in Notu: Kara para aklama ile suçlanan Bitcoin borsası BitInstant CEO'su Charlie Shrem Ocak 2014'te JFK havaalanında tutuklandı, yani yazarın bu bilgiyi açık kaynaklardan teyidi mümkün, ancak adı anılan şirkete yönelik bir yayın olduğu açık olan metin duyarlılık gösterisi yapmaktadır); Borsa'nın bu işlemlerden kâr sağladığı için bunu durduracak hiçbir şey yapmadığını söylediler.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, kendi müşterilerini ön plana çıkarmakla suçlanan BitMEX kar amacı gütmeyen bir alım satım masasına (sözde pazar yapmak amacıyla) sahip. Hayes bunu reddediyor, ancak BitMEX'in tamamen düzenlenmemiş olması nedeniyle hesaplarının bağımsız denetimleri yok ve bu nedenle sahnelerin arkasında ne olduğunu bilmenin bir yolu da yok.
Her halükarda, BitMEX'in AML/KYC düzenlemelerini etkilediğini biliyoruz. Bu tür yasalara tabi olan ABD ve İngiltere'deki yatırımcılara hizmet vermediğini iddia etmesine rağmen, müşterilerinin vatandaşlıklarını “doğrulama” yöntemi, standart bir VPN uygulaması ile kolayca maskelenebilecek olan IP adreslerini kontrol etmektir. Bu durum tespiti eksikliği, menkul kıymet yasa ve yönetmeliklerinin katı bir şekilde ihlal edildiğini gösterir. Hayes bile, yasa ve yönetmeliklerin gölgesinde çalıştığını bilen ve kontrolsüz Seyşeller’de onu dava etmeye çalışan herkese açıkça meydan okuyor.
Bu ayın başlarında, Taipei'de Hayes'i ve onun dolandırıcılığını tartıştım. Ancak, bana haber vermeden, konferansın organizatörlerinden etkinlik videosu için özel haklar elde etti ve bir hafta boyunca bu videonun tam olarak yayınlanmasını reddetti. Bunun yerine, iyi performans gösterdiği izlenimini yaratmak için işine geleni seçtiği “vurgulamalar” yayınladı. Sanırım bu kripto sahtekarları arasındaki seyir için eşit, ancak sansüre karşı “direncini” temsil ettiğini iddia eden birinin, şu anda maruz kaldığı tüm sansürlerin babası haline gelmesi ironik. Sonunda, kendi taraftarları halk içine çıkamaz olunca rahatladı ve videoyu yayınladı .
Tartıştığımız gün, Birleşik Krallık Mali Davranış Otoritesi, bireysel yüksek riskli kripto yatırımları için açıkça yasak teklif etti. Bununla birlikte, politika yapıcıların ortak bir cevap vermesini engelleyerek kripto alanına giren bireysel yatırımcıları emmeye devam edecek. Fiyat manipülasyonu, tüm kripto borsalarında, pompalama ve boşaltma planları, yıkama ticareti, taklit etme, önden çalıştırma ve diğer manipülasyon biçimleri nedeniyle yaygındır. Bir araştırmaya göre, Bitcoin'deki tüm işlemlerin% 95'e kadarı sahtedir ve dolandırıcılığın istisna değil kural olduğunu gösterir.
Tabii ki, düzenlemesiz bir pazarın dubaracı sanatçılar, suçlular ve yılan yağı satıcılarının oyun alanı haline gelmesi şaşırtıcı değildir. Kripto ticareti, yalnızca borsaları değil, aynı zamanda gazeteci olarak poz veren propagandacıları, fırsatçıları “shitcoin” aldırmak için kendi mali kitaplarını konuşan ve düzenleyici muafiyetler arayan lobicilerden oluşan milyarlarca dolarlık bir sektör yarattı. Her şeyin arkasında, Cosa Nostra'yı (Seçkin Deniz'in notu: Cosa Nostra, İtalyan mafyası Basilicata, Campania, Sicilya, Puglia ve Calabria'daki suç örgütlerinin bir araya gelmesiyle birlikte oluşan ve 19. yüzyılın son çeyreğinden günümüze kadar özellikle Sicilyalı aşiretlerin ve büyük ailelerin liderliğinde etkin olan ve dünya çapında faaliyet yürüten İtalyan suç organizasyonu) utandıracak bir suç gücü var.
ABD ve diğer kanun uygulayıcı kurumların devreye girmesinin vakti geldi. Şimdiye kadar, düzenleyiciler kripto kanseri metastazına uğradıkça direksiyon başında uyuyorlardı. Bir çalışmaya göre, 2017'deki “ilk madeni para tekliflerinin” % 80'i dolandırıcılıktı. Asgari olarak, Hayes ve denizaşırı güvenli bölgelerden benzer dolandırıcılıkları denetleyen diğer herkes, milyonlarca bireysel yatırımcının mali olarak çökertilecek düzeyde dolandırılmasından önce araştırılmalıdır. ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin bile - bir finansal düzenleme hayranı değil - uzun zamandan beri teröristlerin, gangsterlerin ve diğer suçluların koruyucusu olan kripto para birimlerinin “gizli numaralı hesapların eşdeğeri olmalarına” izin verilmemesi gerektiğini kabul ediyor.
Nouriel Roubini, 16 Temmuz 2019, New York, Project Syndicate
(NYU Stern İşletme Okulu'nda profesör ve Roubini Macro Associates'in CEO'su olan Nouriel Roubini, Clinton İdaresi sırasında Beyaz Saray Ekonomik Danışmanlar Konseyi'nde Uluslararası İlişkiler Kıdemli Ekonomisti idi. Uluslararası Para Fonu, ABD Federal Rezerv ve Dünya Bankası için çalıştı.)
Seçkin Deniz, 10.09.2019, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.