31 Ekim 2019 Perşembe

SA8095/SD1523: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 535 (06-10 Ocak 2019)

 “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”


  
(Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)
(06-10 Ocak 2019)  (Ocak 2019: 3.534  Tweet+Önceki Toplam: 347.243+3.534 = 350.777 Tweet

Star Gazetesi 🇹🇷
   
@stargazete
Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kara, hava ve deniz ulaşımında kaza veya olayları araştırmak üzere "Ulaşım Emniyeti İnceleme Merkezi Başkanlığı" kurulacak buff.ly/2RiMcUJ pic.twitter.com/5A9Vj7t2I9
@Seckin_Deniz retweetledi

SA8094/KY13-AO314: Şehre Tutunmayı Taşralılaşmakta Aramak Sadece Bana mı Tuhaf Geliyor?

"Bütün bunlar modern toplumda feodal kalıntıların kökleşme isteği gibi duruyor. Ve bu yapılar bulundukları yerde ortak bir aidiyetin gelişmesini engelliyorlar.."


Son yıllarda bilhassa büyük şehirlerde hemşehri derneklerinin sayıları hızla artıyor.. Bunu gerekli kılan nedenlerin neler olduğu, bu derneklerin sosyolojisinin neye dayandığını anlamak zor. Bu konu üzerine ciddi bir araştırma rastlamadım. O nedenle, bunların toplumsal yapı içerisindeki fonksiyonlarının ne gibi etkiler oluşturduğunu ölçmek, bu işin neye varacağını kestirmek de oldukça zor...

SA8093/KY69-EY414: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


30 Ekim 2019 Çarşamba

SA8092/Sonsuz Ark-YD177: Köpekler ve Maymunlar, İnsanları Yardımsever Davranışlarına Göre Yargılıyor

"Emory Üniversitesi’nden primatolog Frans de Waal’e göre, ahlak ve itibar arasında güçlü bir bağ vardır. "



Etrafınızdaki insanların çevrelerinde bulunan insanlara nasıl davrandıklarını izlemeniz, onlar hakkında belirli yargılar oluşturmanıza sebep olur. Peki, aynı yaklaşımın köpekler ve maymunlar tarafından da biz insanlara dair yürütüldüğünü söylesek?

SA8091/KY13-AO313: Hâlâ Cumhuriyeti Tartışmak

"Temennim odur ki; Cumhuriyetimiz, Millet olarak her şeyiyle sahip çıkacağımız bir Cumhuriyet olsun."


Her cumhuriyet bayramında tarih üzerinden tartışarak ille de ayrı saflar tutmak genetik hastalıklarımızın yansıması gibi. Birçok devlet kurup, kendi elleriyle bu devletleri yıkıp, yenisini kurmak için çırpınanların nesli olarak uzlaşmazlık genlerimizde var..

Tekrarda yarar var; Cumhuriyet, Osmanlı'yı yıkmanın aracı değildi, Osmanlı Devleti yıkıldığı için yeni bir devlet kuruldu ve bu yeni devlet Cumhuriyeti benimsedi.. Eğer bugün yeni bir devlet kurmaya kalksaydık kuşkusuz yine Cumhuriyet ilkesini benimseyecektik.

SA8090/KY69-EY413: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


29 Ekim 2019 Salı

SA8089/SD1522: "küçümen sonuçlar ya da yanılgı yangısı" /04.11.2004/ 275. patika



...köhnemiş insan nazariyelerine rastlar mısınız bazen?...
...hani şu, 'elit' ve 'seçkin' görünen zekâ gösterileriyle süslenmiş teoriler...
...yine zekâ'nın baskın olduğu mantık oyunlarından sonra, teori üreticisinin büyük bir zafer kazanmış bir komutan edasıyla, kendi basit ve küçümen sonuçlarına sahiplenişi ve bundan sonra atacağı adımları 'yaratıcı' olmadan geliştireceği yanılgısı var ya...
...mesela zaman gibi, zamanın başlangıcı veya tarihçesi gibi, insanın asla vakıf olamayacağı bilgi alanlarına dair basit insan kılıflarına uygun önerme taslaklarıyla gelişmiş görünen teoriler...
...ve daha sonra yine basit ve yalın bireysel kabullerden sonra, aşağılanmış bir yanılgı yangısıyla oluşan 'itiraflar'...
...ama dövüşe dövüşe geri çekilecektir;
..."bu teori çöktü, daha iyisiyle geleceğim"...

SA8088/SD1521: Trump, Amerika'yı Büyük Güç Rekabeti İçin Hazırlıyor

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz A Heritage Foundation (Bir Miras Vakfı) başkan yardımcısı James Jay Carafano'ya aittir ve eski bir Trump karşıtı muhafazakar profesör Colin Dueck'ü Trump destekçisine dönüştüren son kitabı 'Demir Çağı: Muhafazakar Milliyetçilik Üzerine' adlı kitabına yönelik bir incelemesidir. Colin Dueck'ün, kitapta "Washington, Jefferson ve “Hamilton” kadrosunun geri kalanı Başkan Donald Trump'ın dış politikalarıyla mükemmel bir şekilde tatmin olacaktır." şeklindeki söylemi Trump'ın da bütün ABD başkanları gibi satanist masonların üst yönetimi için sıradan bir kukla olduğuna işaret etmektedir. 28 Kasım 2017 günü Sonsuz Ark'ta yayınladığımız 'Başkan Trump Amerikan Politikalarının Bir Parçasıdır' başlıklı analizimizde, "Amerika Birleşik Devletleri'nin stratejik politikalarının 'tesadüf' eseri olduğunu söylemek ancak safdillerin ya da bu politikaların bir parçası olanların ileri sürebilecekleri bir tezdir; aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın da bu politikalardan bağımsız ya da bu politikalara zıt politikalar üreteceğini düşünmek de." tesbitind ebulunmuş ve 16 Ağustos 2018'de yayınladığımız 'Başkan Olarak Donald Trump ve Amerika Birleşik Devletleri Gerçeği' başlıklı analizimizde yaptığımız analitik çözümlemeden sonra şu hükmü tesis etmiştik: "Eski 'Yeni Dünya Düzeni'nin kurucuları olan Siyonist-Satanist Küreselciler ile onlara karşı görünen Ulusalcılar arasındaki kavganın iki tarafı olarak görünen Amerikan Derin Devleti'nin temsilcileri ile ABD Başkanı Donald Trump birlikte çalışmaktadır. Trump sıradan bir ABD başkanı olarak kan dökücü satanizmin hizmetindedir." Trump'ın Wall Street, Soros, Blackwater, CFR ve Rothschild Bağlantıları ve eski(!) bir Trump karşıtı muhafazakar profesörün 'Demir Çağı: Muhafazakar Milliyetçilik Üzerine' adlı Trump destekçisi bir kitap yazması analizlerimizin ne kadar isabetli sonuçlara ulaştığını da kanıtlamaktadır. Türkiye'nin 9 Ekim 2019'da başlattığı Barış Pınarı Harekâtı ile, ABD ve ortaklarının Suriye'nin kuzeyinde, DAEŞ-PKK tarafından iki terör devleti kurma çabalarını sekteye uğrattığı Cerablus Fırat Kalkanı ve Afrin Zeytindalı Harekâtlarının son aşamasını tamamlama kararı Küresel Güç Mücadelelerinde attığımız büyük adımın önemini ortaya koymaktadır. ABD Başkanı Trump'ın, Suriye'nin kuzeyine yaptığımız harekât ile ordusunu geri çekmek zorunda kalması, Türkiye'yi tehdit etmesi, Türkiye'yi durdurmak için Türkiye'nin şartlarını kabul eden bir anlaşma imzalaması sonrası terör örgütü PKK-YPG liderleri ile telefon görüşmeleri yapması ve terör örgütünü Türkiye sınırından çekerek Suriye'deki petrol yataklarının kontrolü için sevk etmesi asla tesadüf değildir. Çekildiği iddia edilen terör örgütü halen TSK ve MSO ile savaşmaya devam etmektedir.
Seçkin Deniz, 29.10.2019

Trump Prepares America for a Great-Power Competition
"Donald Trump, ne daha sıcak ne de tecritcidir. Oyun planı, baskıyı arttırmak ve “uygun şartlarla aşağı çekmek”tir. Ve bir gün var olabilecek tehlikelere hazırlıklı olmak istiyor."

Omurgalı olmayı (güçlü karakter sahibi) unutun gitsin. Amerika'nın şu an yaşadığımız büyük güç rekabet dönemi için demir bir anayasaya ihtiyacı var.

Dolayısıyla muhafazakar bilimadamı Colin Dueck, Oxford Üniversitesi Yayınları'ndan çıkan 'Demir Çağı: Muhafazakar Milliyetçilik Üzerine' (2019) adlı yeni kitabında uyarıyor.

28 Ekim 2019 Pazartesi

SA8087/SD1520: Sıkıntı (Roman); 1. Bölüm-Gök 4

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Bu tutumun sürekliliğini de kaosla doldurulan dünya hayatını anlayarak, anlam kaymalarını belirginleştirip göstererek ve şeytanlar tarafından tanımlanmış ve işaret edilerek gösterilmiş olanlardan başka farklı çıkışların olduğunu göstererek sağlayabilirdik."


'Şey', madde, ruh, eşya, söz, olay, iş, durum, duygu veya kastedilen yönelinmiş olgu ya da düşünce yerine kullanılan bir sözcüktü. Aynı anda kapsamı, sınırları daraltılarak belirlenmiş her şeyi temsilen kullanılabileceği gibi, kimliği dolayısıyla kapsamı, sınırları yoğaltıldıkça belirsizliği de doğuran bir sözcük. 

SA8086/KY29-YA111: Bağdadi Ne Kadar Teröristse, PYD/PKK Elebaşları O Kadar Terörist

"Türkiye’nin Barış Pınarı Operasyonu'na izin verip, gözleri oraya çevirerek, IŞID’e hiç ummadığı anda darbe vuran Amerika, bir taşla iki kuş vurdu."


Bağdadi'nin öldürülme hikayesini Trump'tan dinledim. Enteresan… 6 haftadır takiptelermiş. İstihbarat doğrultusunda iz sürmüşler. Bazen gittikleri yerde bulamamışlar, ancak son takipte yerinden kaçamamış Bağdadi. Yanında iki karısı ve çocukları varmış, onlar da ölmüş. DNA tespiti yapmışlar, kesin oymuş öldürülen.

Bunun anlamı ne mi? Anlatacağım, ama şunu baştan söyleyeyim, siyaset bilimci ve tarihçi değilim. Dolayısıyla yazdıklarım bilimsel bir temele dayanmıyor. Sadece son 15 gündür konuyla ilgili tüm açıklama ve makaleleri –yorumlarıyla birlikte- takip eden bir gazeteci ve vatansever olarak, okuduklarımdan kendimce çıkarımlar yaptım. Ve ilginç bulgulara ulaştım.

SA8085/KY13-AO312: Herkes Gördü: "Türkiye Eski Türkiye Değil"

"Nasıl oluyor da kırmızı bültenle aranan böyle birisi hem Trump, hem de Putin tarafından muhatap kabul edilebiliyor?"


PKK’nın Suriye'deki uzantısı YPG’nin çatı örgütü Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) başındaki terörist Mazlum Kobani (Şahin Cilo), Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği gündem yaratan mektupta da isminin geçmesiyle, kim olduğu daha çok konuşulmaya başlandı.

Gerçek ismi Ferhat Abdi Şahin olan ve Şahin Cilo veya Mazlum Kobani gibi farklı kod adları bulunan terör örgütü lideri, PKK'nın üst düzey isimlerinden, Öcalan’ın manevi oğlu olduğu belirtilen biri. 1967 doğumlu olan Şahin, PKK'nın kurulmasından kısa bir süre sonra 1990 senesinde örgüte katılmış bir isim.

27 Ekim 2019 Pazar

SA8084/SD1519: Mamallapuram'da Modi ve Xi: Yeni Bir Ajanda mı?

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, Washington-Tokyo merkezli yayın organı The Diplomat'tan Aman Thakker'a aittir ve Hint perspektifinden Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi arasında 11-12 Ekim 2019 tarihlerinde, Güney Hindistan'daki Mamallapuram kentinde gerçekleşen gayr-ı resmi ikinci görüşmenin nasıl göründüğünü irdelemektedir. Rekabetleri yazılı tarih öncesine dayanan bu iki ülkenin, tıpkı Çin-Japonya ilişkilerinde (Bakınız; Çin-Japon İlişkileri Resetleniyor mu?) olduğu gibi, yumuşaması ve diyalog zeminine giriyor görüntüsü vermesi siyasetin doğasına aykırıdır. 'Wuhan Ruhu' ve 'Chennai Connect' olarak deklare edilen 17 maddelik metnin (Bakınız Seçkin Deniz'in Notu) 4. maddesi Hindistan-Çin ikili ilişkilerinin küresel sahnede her iki ülkenin artan rolünü yansıtmak için nasıl derinleştirilebileceğini tartıştıklarını beyan ediyor. Hint-Amerikan ilişkilerindeki derinlik ve Çin-Amerikan ilişkilerindeki çatışma dikkate alındığında, Çin'in Kuşak ve Yol Projesinin yol haritası üzerinde bulunan Orta, Güney, Güneydoğu ve Güneybatı Asya'da yaşanan acımasız rekabet ve Hindistan'ın Çin ile ticaretinde yaşadığı câri açık, uzlaşma çıkması beklenmeyen bu görüşmelerin nedenlerini sorgulamayı gerektirmektedir. Satanist küresel merkezin Batı'dan Doğu'ya kaydığı 21.yüzyılda, eski rakipler ABD ve Avrupa'yı birbirine itmiş ve 75 yıl NATO şemsiyesi altında toplanmaya zorlamış olan güç, Hindistan ve Çin'i de aynı gerekçelerle barışa zorlamaktadır. Bütün bulutlar dağıldığında ortaya çıkacak olan şey, büyük bir İttifak kurmuş olan Çin-Hindistan-Japonya merkezli yeni küresel çember üretme çabalarını net bir şekilde gösterecektir. Türkiye'nin bu süreci doğru değerlendirmesi ve dikkatle izlediği bu üç ülke ile doğrudan ve dolaylı ilişkilerini stratejik bir plan dahilinde güncellemesi gerekmektedir.
Seçkin Deniz, 27.10.2019

Modi and Xi in Mamallapuram: A New Agenda?
"'Chennai Bağlantısı' 'Wuhan Ruhu'nu başarabilir mi?"

11 Ekim 2019'da Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 2018'de Çin'in Wuhan kentinde yapılan bir önceki zirvenin ardından ikinci bir “gayrı resmi zirve” yapmak üzere Güney Hindistan'daki Mamallapuram kentinde Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile bir araya geldi. Çin’in Hindistan Büyükelçisi Luo Zhaohui’nin açıkladığı gibi, zirvenin iki lideri “sabit konular olmadan serbest görüş alışverişinde bulunacak, başlıca önemli konular hakkında konuşacaklar, tartışma için çok iyi bir formatta birbirlerine karşı özgür bir atmosfere sahip olacaklardı.” Ancak, zirvenin resmi bir gündemi olmasa da, bu liderler bir araya geldiğinde her zaman önemli konular ön planda olacaktı.

SA8083/KY69-EY412: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


26 Ekim 2019 Cumartesi

SA8082/SD1518: Avrupa Popülizm'de Zirveye Ulaştı mı?

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, POLITICO editör yardımcısı Paul Taylor'a aittir ve Avrupa Kıtası'ndaki Liberalizm ve AB karşıtı halk hareketlerinin zirveye ulaştığını ve etkilerinin azaldığını, temkinli bir duruşla da olsa, iddia etmektedir. Yazar, İtalya, İngiltere, Fransa, İspanya, Avusturya, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti gibi yedi ülkedeki son durumu incelemeye çalışıyor. Belirsizliğin sürdüğü büyük ülkelerde; İngiltere, Brexit kaosundan kurtulmuş değil, Macron Fransa'da faşist uygulamalarla hak arayışlarını ve AB karşıtlarını bastırıyor. Paul Taylor İtalya'da Salvini'nin erken seçim isteği sonrası hükümet dışı kalmasını, Avusturya'da belgeli rüşveti açığa çıkan hükümet ortağı aşırı sağcı parti liderinin sebep olduğu yenilgiyi, Çekya ve Slovakya gibi küçük ülkelerdeki liberal ve işadamı kimlikli adayların elde ettikleri başarıyı, halk hareketlerinin abartıldığına delil olarak sunuyor, ayrıca Alman ırkçı AfD'nin yükselişini de temelsiz tezini kanıtlamak için manipüle etmekten çekinmiyor. Ancak gerçeği fazla örtemiyor: "Yine de, ana akım politikacıların popülist gelgiti kırılmış zannederek rahatlamaları yanlıştır. Milliyetçi siyasetin altında yatan itici güçler hala yerinde duruyor." Türkiye, Barış Pınarı Harekâtı'nda elde edilen zaferi çalmak için çabalayan Avrupa Birliği'nin (Macron-Merkel) bu kaotik pozisyonunu doğru değerlendirmeli ve fırsata çevirmelidir...
Seçkin Deniz, 26 Ekim 2019

Has Europe reached peak populism?
"Gelgit milliyetçi sağa karşı dönmüş olabilir."

En sağdaki Almanya Alternatifinin (AfD) iki bölgesel seçimde rekor puanlar aldığı haftada, Avrupa’da AB karşıtı popülizmin zirvede olabileceğini fısıldamak bile ters görünebilir. Yine de İtalya, İngiltere, Fransa, İspanya, Avusturya, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti'nde bir dizi etkinlik ve oy gelgitin barbarların hayal kırıklığı içinde inleyerek kapıdan ayrıldığını, Kıta’da siyaseti artıran kurum karşıtı milliyetçi hareketlere karşı dönebileceğini gösteriyor.

SA8081/KY69-EY411: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


25 Ekim 2019 Cuma

SA8080/KY1-CÇ679: Yolda

"Ortadaki kısa boylu, tıknaz, sarışın genç sağında ve solundaki arkadaşlarından birine ‘merhaba’ dediğini kurmuştu ihtiyar adamın."


- Merhaba! Dedi yaşlı adam, üç gencin yanından geçip giderken, oldukça hızlıydı yürüyüşü. Gençler şaşırmıştı şaşırmalarına ve fakat büyük bir ustalıkla –hatta büyük bir özveriyle denebilir, evet en isabetlisi büyük bir özveriyle olduğunu belirtmek olur, böylece herhangi bir küçümsemeye kapı aralamanın önüne de geçilir- şaşkınlıklarını belli etmemeyi seçtiler, Belli etmemenin daha uygun geldiği açıktı, bu açıklığa güvenerek, umursamaz bir biçimde yanlarından hızla geçen yaşlı adamın gittiği yöne doğru yürümelerini sürdürdüler. 

SA8079/KY69-EY410: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


24 Ekim 2019 Perşembe

SA8078/SD1517: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 534 (01-05 Ocak 2019)

 “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”


  
(Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)
(01-05 Ocak 2019)  (Ocak 2019: 3.534  Tweet+Önceki Toplam: 347.243+3.534 = 350.777 Tweet

Seçkin Deniz 🇹🇷 @Seckin_Deniz
İngilizlerde paralı poşet nasıl gidiyor merak edenlere? twitter.com/VOATurkish/sta…

Yunus Paksoy @yunuspaksoy
Alman ordusunun 9 tugayının tüm yönleriyle hazır olması en iyi ihtimalle 2031 yılını bulacak n-tv.de/politik/Bundes… pic.twitter.com/vP7JPcZrsJ
@Seckin_Deniz retweetledi

SA8077/KY69-EY409: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


23 Ekim 2019 Çarşamba

SA8076/SD1516: Libya'nın Geleceği Nasıl Olacak?

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, Brookings Enstitüsü'nden Michael O'Hanlon ve Federica Saini Fasanotti'nin ortak çalışmasıdır ve Libya'da Kaddafi'nin ABD-Fransa merkezli NATO tarafından indirilmesi ve öldürülmesiyle başlayan kaosun derinleşmesini ve şehir devletlerinin ortaya çıkmasını sağlayacak olan güçlü yerel yönetimler önermektedir. Bu öneri, CIA ajanı olduğu tescillenen Halife Hafter'in BAE-Suudi Arabistan-İsrail-Mısır-ABD-Rusya tarafından tedarik edilen yabancı lejyonerlerden oluşan terörist ordusunun ele geçiremediği Libya'da kaosun kalıcı hale gelmesini ve Libya'nın doğal kaynaklarının dış güçler tarafından uzun yıllar boyunca sorunsuz bir şekilde sömürülmesinin garanti altına alınmasını sağlayacaktır. Türkiye, Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Sarrac yönetimindeki Ulusal Mutabakat Hükümetine verdiği destekle Libya'da terörist Hafter'in egemen olmasını engellemektedir, ancak bu Libya'nın kaostan kurtulması için yeterli değildir. Sahipsiz Libya Türkiye'yi beklemektedir. 9 Ekim 2019'da başlattığı Barış Pınarı Harekâtı ve ABD ile 17 Ekim 2019'da Ankara'da, Rusya ile 22 Ekim 2019'da Soçi'de Rusya'da yaptığı anlaşmalarla Suriye'deki kaosu sona erdirecek olan adımları atan Türkiye, daha büyük adımlar atmalıdır; ancak bunun için Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin Türkiye'yi resmen çağırması gerekmektedir; aksi halde Batı Libya'yı şehir devletlerine bölecek ve sonsuza dek sömürecektir.
Seçkin Deniz, 23.10.2019


 
What is the future of Libya?

Dünya liderleri şaşkın ve bölünmüş durumda ve hepsinden daha önemlisi, Libya'nın geleceği konusunda genellikle kayıtsız kalırken, yerel liderler ileriyi işaret ediyorlar. Humanitarian Dialogue gibi sivil toplum örgütlerinin desteğiyle, Muammer Kaddafi'nin devrilmesinden sekiz yıl sonra, altı milyonluk ülke için gerçekçi bir gündemle ortaya çıkarken dış güçlerin şu ana kadar yapamadıklarını yapıyorlar. 

SA8075/Sonsuz Ark-YD176: Endosimbiyotik Kuram: Hücre Organeline Dönüşen Bakterilerin Öyküsü

"Yalnızca bir milyar yıl içinde, ilk zamanların kaynayan organik çorbasının içinden, gelişmiş zarları ve değiştirilebilir hareketli parçaları olan özerk mikroorganizmalar ortaya çıkmıştı. Bu ortak başlangıçtan kısa süre sonra çok sayıda farklı tür meydana gelmişti."


Tüm canlılar hücrelerden oluşur. Gezegenimizde milyonlarca farklı yaşam biçimi olsa da, sahip oldukları hücre tipine göre hepsini iki temel sınıfa ayırabiliyoruz: Prokaryotlar ve ökaryotlar. Prokaryotlar küçük ve basit canlılar olup, hücre çekirdekleri bulunmaz. Genetik malzemeleri yani DNA’ları halka biçimindedir ve hücrenin içinde serbestçe gezinir. Ökaryotların ise hücrelerinde çekirdek vardır ve genetik malzemeleri bu çekirdeğin içinde yer alır. Ayrıca DNA’ları halka biçiminde değil, çizgisel biçimdedir.

SA8074/KY69-EY408: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


22 Ekim 2019 Salı

SA8073/SD1515 "kalabalık ve coşku" /05.11.2004/ 276. patika



...sen tek başınayken haklılık ve güçsüzlük kuşkuları yaşardın ya hani...
...sadece bir destekçi arardın...
...bir destekçi fikirlerinde sabitlenmene yarar...
...destekçilerin çoğaldıkça artık kuşkuların derinlere itilir ve sen haklılıklarının kesinliğini iddia etmeye başlarsın...
...oysa diğerleri yokken her şey ne idi ise, sonra da aynen öyle...
...değişen nedir?...

SA8072/SD1514: Federation of American Scientists (FAS); "Acil: ABD'nin Nükleer Silahlarını Türkiye'den Çıkarın!"

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz Amerikan Bilimadamları Federasyonu (Federation of American Scientists FAS) Nükleer Bilgi Projesi direktörü Hans M. Kristensen'e aittir ve Kuzeydoğu Suriye'deki ABD-AB-İsrail-BAE-Suud destekli terör örgütü PKK-YPG'ye karşı 9 Ekim 2019'da başlattığımız Barış Pınarı Harekâtı'ndan sonra ortaya çıkan Türkiye-ABD gerilimini baz alarak İncirlik'teki Nükleer Silahların geri çekilmesi gerektiğini iddia etmekte ve ABD'nin ürettiği ve dünyanın her yerine yayılan 'Sonsuz Savaşları' bitirmek istediğini söyleyen ABD Başkanı Trump'la Suriye'den çekilmek konusunda büyük bir fikir ayrılığı çatışma yaşayan ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un bunu istediğini beyan etmektedir: "Türkiye artık kabul edilebilir bir yer değil. Erdoğan'ın çatışmacı ve otoriter liderliği Türkiye'nin güvenilir bir NATO müttefiki statüsünü hızla zayıflatıyor ve bölgedeki kötüleşen güvenlik durumu İncirlik'teki silahlar için gerçek bir fiziksel tehdit teşkil ediyor. Bu tehdit gerçektir ve ABD ordusu bunu gerçek olarak görüyor."  ABD'nin dünyadaki bütün terör örgütleriyle yaşadığı organik ilişkilerin, özellikle Türkiye'yi hedef alan ABD-FETÖ-DAEŞ-PKK-YPG ile ilişkilerinin herhangi onurlu bir ülkeyi rahatsız etmesi gerektiğini düşünmek bile istemeyen Pentagon'un gayr-i resmi sözcüsü gibi davranan Hans M. Kristensen, çarpık bir zihniyetle, ülkesinin onurunu koruyan ve ABD-AB-NATO'dan kaynaklanan güvenlik sorunlarını çözmek isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alırken, (ABD'den bağımsız bir Avrupa Ordusu'nun kuruluş aşamalarını gerçekleştiren) Avrupa Birliği üyesi ülkelerin de ABD'ye ait nükleer silahların geri çekilmesini isteyebileceğini ifade ederken, farkında olmadan Avrupa'daki nedenin 'Erdoğan' olmadığını atlamakta ve böylece bir parçası olduğu satanist-siyonist perspektife sahip Pentagon'un vahşi askerî diktatörlüğünün net bir şekilde görülmesini sağlamaktadır. Türkiye'nin, CIA-Pentagon'un planladığı ve ürettiği güvenlik sorunlarından (terör, askeri darbe, siyaset mühendisliği, vs) bıktığını ve karşı stratejiler geliştirdiğini açıkça gören dünyanın diğer ülkeleri ABD'yi kendi içine doğru çekilmeye zorlamaktadır; Barış Pınarı Harekâtı ile Türkiye tarafından Kuzey Doğu Suriye'den savaş zoruyla kovulan, terör örgütü PKK-YPG'nın koruyucusu Pentagon bunu hazmedememekte ve refleksif davranarak, özelde Türkiye'yi genelde kendisine tepki gösteren ülkeleri tehdit etmektedir. Türkiye Erdoğan liderliğinde geri dönüşü olmayan bir yolda ilerlemektedir. Pentagon'un bu tür çabaları ancak Türkiye'nin güçlenmesine hizmet eder. (Lütfen analizin sonunda "ABD İncirlik'teki Nükleer Silahları Nasıl geri Çekecek?" başlığı ile Seçkin Deniz'in Notu olarak paylaştığım, Bulletin of The Atomic Scientists'te, 17 Ekim 2019 tarihinde, yukarıdaki analizden bir gün sonra yayınlanan, yukarıdaki analizi de referans alan John Krzyzaniak imzalı "Türkiye'den Nükleer Silahları Almak: Bir Nasıl Yapılır Kılavuzu (Getting the nukes out of Turkey: A how-to guide)" başlıklı metni okuyunuz.) 
Seçkin Deniz, 22.10.2019

Urgent: Move US Nuclear Weapons Out Of Turkey

ABD Hava Kuvvetleri, Türkiye'deki İncirlik Hava Üssü'nde sakladığı yaklaşık 50 B61 nükleer bombasını geri çekmeli mi? Erdoğan’ın giderek artan otoriter liderliği ve NATO’yla olan derinleşen anlaşmazlığı, Trump’ın Avrupa ve Orta Doğu’daki ABD’nin güvenlik çıkarlarını yönetememesi ve Türkiye’nin, Avrupa'daki en büyük ABD nükleer silah deposundan sadece birkaç yüz mil uzakta savaşın yıktığı Suriye’yi işgalinden sonra mesele bir anda gündeme geldi.

21 Ekim 2019 Pazartesi

SA8071/SD1513: Sıkıntı (Roman); 1. Bölüm-Gök 3

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"O halde 'şey'e ve 'şeyler'e gereken önemi vermeliydim. Düşünmeliydim. Göl sularında yansıyan insan eseri ışıkların zihnimi dağıtmasına, şeylerle ilişkimi etkilemesine izin vermeden ve bu sorunu bu gece yarısı olmadan çözmem ve eve gitmem gerekiyordu."


Sahildeki mekanlardan göle yansıyan rengarenk ışıklar, karanlığın sessiz derinliğini bozuyordu; her zamanki yanılgılardan biriydi bu insanlar için. Işıklı geceler dinlendirici değildi asla; ışık zihnin dinlenmesinin önündeki en büyük engeldi. Gecenin asaleti karanlıktaydı; ışıkların gündüzü geceye taşıması gerçek bir haddini aşma girişimiydi ve insan bunu hep yapıyordu. 

SA8070/KY1-CÇ678: Kafa Dengi

"Kendisi olarak olan değilse yol aldığın, başını omuzuna koyduğun kafa dengin değildir. Kendin olarak olan değilsen kafa dengi değilsin. Kopyanla aldığın her soluk cam kırıkları gibi soluk borunu parçalayacak. Boğulacaksın."


Tek başınalık insan için cehennem. Belki tüm canlılar için -ya da tüm var olanlar için- böyle dense yanlış bir şey söylenmiş olmaz. Diğerleri için yanlış olsa da insan için yanlış bir yargı olmadığı açıktır. Yanımızda yöremizde birileri olsun isteriz, bunun için çabalarız. Tek olmak, yalnız olmak korkunç bir azap. Can yakan, bedenimizi kavuran bir acı. Yalnızlıktan bir yaban eşeğinin aslandan kaçışı gibi kaçıyor olmamız bu yüzden. Birilerini arayışımız, birilerine kucak açışımız, birilerin sarılışımız o acıdan, o azaptan kurtuluş için. ve fakat birilerini bulmak yeter mi? birilerinin çevresinde olmamız, birilerinin çevremizde olması yalnızlığa ilaç için yeterli mi? Değil.

SA8069/KY13-AO311: Suriye; Önümüzde Zorlu Bir Süreç Var

"Umarız, Bölgemiz en kısa sürede huzura kavuşur, acılar diner..."


Ateşkesin ardından gelişmelerin nasıl seyredeceği merak konusu..

Suriye’de rejim ile muhalifler arasında bir anlaşma sağlanmadan Suriye’de çatışmaların durması zor.. Şimdilik, ABD’nin sınırlarımızın Suriye tarafında İsrail’e uydu bir devlet kurma hedefi Türkiye tarafından akamete uğratılmış durumda..

20 Ekim 2019 Pazar

SA8068/ÇY4-DB147: Başarısız Olmak İçin Çok Büyük: Türkiye'de Amerikan-Alman Ortaklığına Doğru

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız Hudson Enstitüsü'nden Michael Doran ve Peter Rough'un birlikte ürettikleri analiz, Türkiye'yi kaybetme korkusu yaşayan ABD'ye, Almanya aracılığı ile Türkiye'ye yaklaşmasını öneren temel bir teze sahiptir. Analizin nitelikli sayılabilecek kısmen nesnel ve eleştirel dokusunun ucunda en önemli şu iki soru sallanıyor: "Erdoğan, sorunlu taktikleriyle neyi başarmaya çalışıyor ve Batı ittifakının stratejileriyle ne kadar uyumsuz? Amerikan politikaları Türkiye'de neden Erdoğan’dan daha popüler değil?" Aslında herkesin her şeyi bildiği bir siyasi arenada bu tür analizler karşı tarafın diline bir parmak bal çalmak amacıyla nesnel görünse de küresel Amerikan hegemonyasının sona erişinde Türkiye'nin oynadığı rolün ne kadar büyük olduğu ve bağımsız politikalar üreten Erdoğan'ın Batı'yı ve doğal olarak küresel dengeleri Türkiye lehine nasıl sarstığı açıkça görülecektir. Türkiye'nin önemi dolayısıyla kaybedilmemesi gereken müttefik olarak değerlendirildiği bu analiz, Amerikan çaresizliğinin 9 Ekim 2019'da başlattığımız Barış Pınarı Harekâtı'nın ürettiği siyasi fırtınanın büyüklüğünde daha net bir şekilde görülebilmesini sağlamaktadır.
Seçkin Deniz, 20.10.2019

Too Big to Fail: Toward a U.S.-German Partnership on Turkey

ABD-Türkiye ilişkileri krizde. 12 Temmuz’da, Türkiye Milli Savunma Bakanlığı, S-400 sisteminin ilk unsurlarını Rusya’dan teslim aldığını açıkladı. S-400 sıradan bir silah değil, yetenekleri Amerikan askeri planlamacılarını endişelendiren gelişmiş bir hava savunma sistemi. İlk parçaların gelmesinden hemen önce, Trump yönetimi, böyle bir adımın, Türkiye'nin bugün dünyanın en gelişmiş uçağı olan F-35 Ortak savaş Uçağı'nı satın almasına zarar vereceği konusunda uyardı. Amerikalı yetkililer, Türk meslektaşlarına, art arda ve kesin bir şekilde, en gelişmiş Amerikan gizli jetleri ve onları havada durdurmak için tasarlanan Rus silahlarını eş zamanlı olarak elde edemeyeceklerini bildirdi.

SA8067/SD1512: Amerika'nın Suriye Sonrası Ortadoğu Seçenekleri

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, DAEŞ Sonrası: Amerika, İran ve Orta Doğu Mücadelesi adlı kitabın yazarı ve Orta Doğu Raporlama ve Analiz Merkezi Genel Müdürü Seth J. Frantzman'a aittir ve  ABD hegemonyasının sürmesi ve İsrail'in güvenliğinin sağlanması için, ABD Başkanı Trump'ın sona erdirmek istediği 2001'den beri Afganistan, Irak ve Suriye gibi müslüman ülkelerde yürütülen 'Sonsuz Savaşlar'ın devam etmesi gerektiğini iddia etmekte, Türkiye'nin 9 Ekim 2019'da Suriye'deki PKK-YPG terör örgütüne yönelik olarak başlattığı Barış Pınarı Harekâtı'na karşı herhangi bir çatışma çıkmaması için (1978'de PKK-YPG terör örgütünü kuran, destekleyen ve koruyan ABD'nin şimdiki) başkanı Trump'ın emriyle ABD askerlerinin geri çekilmesinin Ortadoğu'da zincirleme bir ihanet duygusu üreteceğini ve ABD'ye itibar ve alan kaybettireceğini söyleyen Türkiye düşmanı, klasik neocon-satanist perspektifi dillendirmektedir. Trump'ın belirlediği geri çekilme politikasını eleştiren yazar, "Odadaki fil ABD-Türkiye ilişkileri olabilir." diyerek Türkiye ile ilişkileri şöyle değerlendiriyor: "Uzun vadede, resmi olarak ülkeler müttefik olmaya devam etse de, ABD-Türkiye ilişkilerini kurtarmanın bir yolu yok gibi görünüyor." Analizin bize kazandırdığı bir tek yüksek değerli 'gerçek' var; ABD'nin vahşi emperyalizm uğruna ürettiği hegemonya katliamlarının (bunlar savaş değil, terör ve iç savaşlar dahil her biri birer katliamdır ve savaş suçu olarak tanımlanmaktadır) ve istikrarsızlıkların failinin somut olarak ABD olduğu gerçeği Amerikan politikalarının itirafı anlamına geleceği için, ilgili analizlerin temel tezlerinin konusu olduğunda artık bu tezler, teoriler 'Komplo Teorisi' olarak adlandırılamayacaktır. Türkiye, bugünleri sağlayan en etkin ülke olarak yükselişini sürdürürken, bu türden analizleri de tek tek irdeleyecek ve politikalarını belirlemeye devam edecektir. Türkiye, tarihi harekât alanına doğrudan girmiştir ve bu satanist-siyonist-noecon-liberal çeteleri rahatsız etmektedir.
Seçkin Deniz, 20.10.2019

America's Options for the Middle East After Syria
"Bu, Amerika’nın küresel hegemon veya küresel polis rolünü üstlendiği George H. W. Bush’un imzasının bulunduğu “yeni dünya düzeni”nde ABD'nin dış politika tarihinde kilit bir nokta haline gelebilir."

DAEŞ savaşına öncülük eden ABD komutanları, Suriye’den birliklerini düzenli bir şekilde çıkarmaya çalışıyor. Suriye'de gerçekleştiği görünen tek şey bu.


Esad rejimi, kilit yerlerdeki kontrol noktalarını ele geçirmek için acele ediyordu; Türkiye, 15 Ekim'de, Beyaz Saray'ın Amerika'nın Suriye'deki beş yıllık savaşını tamamlamaya karar vermesinden dokuz gün sonra harekata başladı. Washington, DAEŞ'in savaşa son vermediğini söylüyor, bu nedenle hava saldırıları olası ve Suriye'de, Irak'tan veya başka bir yerden yönetilen özel operasyonlar devam edebiliyor.

SA8066/KY29-YA110: Türk’ün Arap’la İmtihanı

"Bunları düşmanlık olsun diye anlatmadım. Diyorum ki uluslararası ilişkilerde mutlak dostluklar, mutlak düşmanlıklar yoktur, çıkarlar vardır. Biz de bunu bilerek hareket edelim, zor günümüzde yanımızda olmayanları bir kenara not alalım."


Türkiye’nin, yıllardır süregelen PKK belasını tarihe gömmek üzere başlattığı “Barış Pınarı Harekatı” elbette bu sorundan, bölgedeki kaostan nemalanan, Türkiye’nin kalkınmasını istemeyen, terörden ticari/siyasi kazançlar elde eden kesimleri mutlu etmeyecekti.

Nitekim sosyal medyada bir-iki ülke hariç bir çokları harekata karşı olduklarını belirtti. Kahire merkezli Arap Birliği’nden de harekata ilişkin çöp hükmünde bir kınama geldi. (Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Yemen, Kuveyt, Mısır, Libya, Tunus, Cezayir, Fas, Moritanya, Sudan, Somali, Cibuti, Komorlar ve Filistin(*)’den.) 

SA8065/KY69-EY407: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


19 Ekim 2019 Cumartesi

SA8064/SD1511: Dış Politikada Değerler'in Rolü

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin, 2017 ve 2018 yıllarında ABD Dışişleri Bakanlığında kıdemli danışman olarak görev yapan, Amerika Katolik Üniversitesi'nde siyaset doçent doktoru olan Jakub Grygiel'e aittir ve Amerikan Dış Politikası'nda baskın hale gelen ve ABD elçiliklerince resmen desteklenen LGBT gibi 'değerler yozlaşması' anlamına gelen Satanist Liberal Demokrasiyi, çekinik bir dille eleştiren, "Genel olarak, liberal demokrasi, herkesin değer verdiği ve istediği şey değildir" diyerek, "Tartışmalı değerleri yurt dışına taşımak ulusal güvenliğimizi zayıflatıyor. Sadece müttefiklerimizi ve diğer devletleri bize karşı çevirmekle kalmıyor, aynı zamanda rakiplerimiz için fırsat pencereleri açıyor, ABD dış politikasını Amerikan seçmenlerinin büyük kısmında olmasa bile, büyük bir destekten mahrum bırakıyor" şeklinde uyaran, üstenci, dünyaya tepeden bakan bir amerikan diline sahiptir. "ABD’nin amacı dış politikada, en başta Amerikan ulusunu, onu oluşturan aileleri ve arkadaşları ve onları birbirine bağlayan gelenek ve din bağlarını korumaktır. Evrensel ilerleme arayışı en çok yardımcı bir amaç olabilir ve bu durumda bile, bireysel olmayan tercihler tarafından tanımlanan “değerlerin” evrensel ve tek biçimli dayatılması anlamına gelemez." diyen yazarın en büyük kaygısı şu cümlede belirginleşmektedir: "Geçtiğimiz yirmi yılda, müttefiklerimizin, ne olursa olsun, irademizi kabul etmekten başka seçenekleri yoktu. Şimdi Çin ve Rusya gibi rakiplerimizden destek alma konusunda cazip bir alternatifleri var. Gelişmiş bir büyük güç rekabeti durumunda, bazı müttefikler ABD’nin ulusal iradelerine aykırı baskılarını önlemek için rakiplerimizden destek aramayı seçebilirler." Yazar ilerici Sol'un Satanist Liberal hedeflerinin (LGBT- Eşcinsel evlilikler, ailelerin yozlaşması, dinin hayattan tamamen çıkarılması) ABD devletinin politikaları haline gelerek ABD elçilikleri aracılığı ile yayılmasını Amerikan çıkarlarının önünde engel olarak görüyor ve amacı ABD'nin küresel hegemonyasının sürmesini sağlamaktan başka bir şey değildir: "ABD'nin Avrasya'daki varlığı, rakiplerimizi kontrol altında tutmak ve güvenliğimizi sürdürmek için vazgeçilmezdir." Türkiye'nin dış ve iç politik alanda yaşadığı zorlukları üreten bu tür Amerikan politikalarını doğru analiz etmesi ve gerekli tedbirleri alması şarttır.
Seçkin Deniz, 19.10.2019

The Role of Values in Foreign Policy
"Neyin mümkün olduğunu ve neyin arzu edildiğini belirlemeliyiz."

Bir milletin karakteri dış politikasını şekillendirir. Fikirler, değerler ve ulusların kendilerini nasıl örgütledikleri önemlidir. İstenilen ve kabul edilebilir olanın parametrelerini belirlerler. Örneğin, Amerikan cumhuriyetinin kurulduğu ilkeleri yansıtmayan bir ABD dış politikası, hem sürdürülemez hem de istenmeyen bir durum olacaktır.

SA8063/TG268: Çin Yumuşak Gücü'nün Yükselişi ve Hindistan'ın Hegemonya ile Mücadelesi

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz Hintli analist Abhiskek Kumar'a aittir ve Hint çıkarlarını merkeze alarak Çin'in küresel yayılmacılığını incelemekte ve Hindistan'ın Çin Hegemonyası'na karşı mücadele etmesinin gerekçelerini açıklamaktadır. Satanist Küresel Sermaye'nin neredeyse bütün şirketleriyle desteklediği, dünyanın üçte birden fazla nüfusunu barındıran iki eski sömürge devlet olan Çin ve Hindistan'ın ekonomik birer deve dönüşmesi tesadüf olmadığı gibi, (tıpkı 20.yüzyılın başlarında eski imparatorluklara karşı ABD ve Avrupalı ulus devletlere verilen destek sonucu ortaya çıkan ABD-Avrupa- Rusya rekabet inşâsına benzer) bir Çin-Hindistan rekabeti inşâ etmek de tesadüf değildir. Doğal olarak Satanist Sermaye'nin çöken Batı'dan yükselen Doğu'ya taşınması sürecinde bu tür analizler algıların da inşâ edilmesi için gerekli görülmektedir. Türkiye'nin yarım yüz yıl sürmesi muhtemel bu yeni dengeleme sürecinde çöken Batı ile birlikte yükselen Doğu'yu aynı anda görebilmesi ve Rusya, Pakistan, İran, Türk Konseyi, Afrika ve Arap Ligi ile birlikte güçlü bir 'Orta Dünya' inşa etmesi temel güvenlik ve ticaret alanları için vazgeçilmezdir.
Seçkin Deniz, 19.10.2019

Rise of China’s Soft Power and How India is fighting the Hegemony

"Çin’in, 21. yüzyıl küresel ticaret yolunun üzerinde bulunan ülkelere cazip gelmesi Hindistan’ın dış egemenliğini ve gelecekteki ticaret yolu güvenliğini tehdit ediyor."

Günümüzün yeni küresel gücü olarak ortaya çıkan Çin, Hint Okyanusunda yumuşak gücünü pekiştiren faaliyetler gerçekleştirerek Hindistan'ın dış egemenliğini tehdit etmektedir. Çin, gerçekleştirdiği alt yapı çalışmaları ve büyük yardımlarla Güney ve Batı Asya ülkeleri ile arasındaki ilişkileri güçlendirmektedir. 

SA8062/KY69-EY406: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


18 Ekim 2019 Cuma

SA8061/KY1-CÇ677: Rüya Desem Değil

'Kardeşlerim yeniden ceviz oynamaya başladılar. Cevizin biri yüzüme doğru geliyor. Gözlerimi kapıyorum. Küçücük bir şey, burnuma çarpsa ne olacak? İyi de niye doğrulamıyorum?'


Anlatacaklarımın inanılırlığından kuşkuluyum. Ne kuşkusu? Apaçık inanılmayacak, kimi kurgu (bak bu kurgu sözcüğü her şeyi bağışlatır işte, yalan diyerek kral çıplak demenin yahut karşısındakini incitmenin ne alemi var?), kimi metafor (ecnebicesi daha alımlı oluyor yoksa eğretileme hatta daha ileri gidip istiare sözcüğünü bile kullanabilirdim!) kimi düş diyecektir. Hele şu Matrix filminden ötürü düş savına sarılanların sayısı epey fazla olacaktır. Ve fakat kim ne derse desin, kim nasıl yorumlarsa yorumlasın ben yaşadım. Evet, düpedüz yaşadığımı iddia ediyorum. 

SA8060/KY69-EY405: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


17 Ekim 2019 Perşembe

SA8059/KY23-NN35: Yeni Türk-Amerikan İlişkilerinin Başlangıcı

Sonsuz Ark'ın Notu:
7 Ağustos 2018  tarihli 'Bir Siyaset-Diplomasi Felsefesi Değişikliği; Türkiye-ABD İlişkileri mi, ABD-Türkiye İlişkileri mi?' başlıklı analizde, "Her devlet, daha doğrusu devlet olma niteliğini kazanmış, ülkesinin çıkarları gereği özgür kararlar alabilen yöneticilere sahip her devlet, ikili ilişkiler kurduğu devletlerle ilişkisini tanımlarken başlangıçtan itibaren bunu muhatabına yansıtır, adı önce anılacak olan devlet yöneticinin kendi devletidir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yöneticisi ABD ile ilişkilerini tanımlar ve somut bir çerçeveye oturturken Türkiye-ABD ilişkileri başlığı altında düşünür. Bugün Türkiye'nin ABD-AB temelli yaşadığı kuşatmanın temelinde yatan da bu sorundur. Türkiye-ABD ve Türkiye-AB ilişkileri  (şimdilerde doğru bir şekilde kurulan Türkiye-Çin ilişkileri ve 2015'ten sonra yeniden kurulan Türkiye-Rusya ilişkileri) her biri kendi başlığı altında yeniden inşâ edilmektedir ve bu durum ABD-Türkiye, AB-Türkiye şeklinde dayatılan gelenekselleşmiş kolonyal ilişki biçimine alışkın ABD ve Avrupa ülkelerinin çıkarlarını rahatsız edici bir felsefeye sahiptir. Erdoğan'ın şahsında eşit haklara sahip bir devlet olarak masaya oturan Türkiye'nin varlığı Küresel Sistemi rahatsız etmektedir." demiş ve analizi şu paragrafla tamamlamıştım:"Türkiye'nin ABD'ye karşı stratejisi, ABD'ye eşit bir devlet olarak davranma kararlılığını sürdürmesini sağlayacak davranış setini içermelidir. Geriye atılacak herhangi bir adım Türkiye'nin itibarını sarsacak ve sağlıklı adımlar atmasını engelleyecektir. ABD çökmüştür, çöken ekonomisi, psikolojik olarak yok olan ordusu, eskiyen askerî teknolojisi ile bütün heybetini kaybetmiştir; ancak bütün dünya için nükleer bir tehdit olarak varlığını sürdürmeye devam edecektir; bunu her an göz önünde tutarak ilerlemeye devam etmeliyiz." Aşağıda yayınladığımız çeviri, 'Gölge CIA' olarak anılan Stratfor'un kurucusu yahudi kökenli ABD vatandaşı George Friedman'a aittir ve 9 Ekim 2019'da başlattığımız Kuzeydoğu Suriye'de PKK-YPG'ye yönelik 'Barış Pınarı Harekâtı' sonrası gerilen Türk-Amerikan ilişkilerine binaen yapılmıştır...
Seçkin Deniz, 17.10.2019

The Origins of New US-Turkish Relations

Birkaç yıldır Washington'un sürekli olarak çatışmalardan kaçınmaya çalıştığı Ortadoğu'ya yönelik ABD stratejisinde önemli bir değişim yaşanmaktadır. ABD artık her ikisi için de jeopolitik açıdan gerekli olan şartlara dayalı olarak, kendi başına bölgesel bir güç olan Türkiye ile anlaşma yollarını aramak zorunda kalmıştır.

Seçkin Deniz Twitter Akışı