"TRT Kurdî, Kürtçenin politikleştirilmesinin önüne geçmiştir. Kürtçe'nin İslam hafızasının ve Müslüman dillerin arasında kalmasının yoludur kanalımız."
Mustafa Ekici, TRT Kurdî Koordinatörü, 10.01.2020
TRT Kurdî, Irak, Suriye, İran'daki 100 tam zamanlı Kürtçe yayıncılık yapan kanallar arasında reyting sıralamasında birinci. Türkiye'de reyting sıralamasında ilk 30'dayız. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da en çok izlenen ilk 5 kanal arasındayız. Suriye'de ve Irak'ta birtakım araştırma şirketlerinin yıllık araştırmalarında açık ara bir numarayız.
Bunun basit bir nedeni var. Bizim dışımızdaki diğer Kürtçe kanallar birtakım siyasi angajmanlara sahipler. Birtakım siyasi odaklarla bağlantılıdırlar. PKK'nın yaklaşık 10 kanalı var. Burada müzik, çocuk yayıncılığı da yaparlar. Terör, şiddet, kan, ajitasyon akşama kadar yayınlanır. Tamamen örgüt marşları üzerinden bir müzik dayatılır.
TRT Kurdî, bu siyasi angajmanların tamamen dışında ve Kürtlerin çok ilgisini çeken, doğal ve insani bir yayıncılık yapıyor. TRT Kurdî, Kürtçenin politikleştirilmesinin önüne geçmiştir. Kürtçenin İslam hafızasının ve Müslüman dillerin arasında kalmasının yoludur kanalımız.
Kanalda doğal, insani duyguların müziği yapılıyor ve bunun çok seviliyor. Türkiye'nin dışında Irak'ta ve kısmen İran'da kanalın gazetecileri ile 7 gün 24 saat sahada yayın gerçekleştiriyoruz. Alanın uzmanlarının, iki yıldır gazetecilerin katıldığı tek Suriye gündemi programıyla ülkenin yıllardır süren sorunlarını masaya yatırdık.
Bizim kanalımız tematik bir aile kanalı. TRT Kurdî, Kürtlerin nefes borusudur. Hendeklerle örgüt çok ciddi kışkırttı halkı ve bizim yayınlarımızla terör örgütüne halk yüz vermedi. Geçen günlerde canlı yayın müzik programımızda ilk kez WhatsApp numaramızı yayınladık. 40 dakika içerisinde Türkiye'den, Suriye ve Irak'tan 800 mesaj geldi. Bu büyük bir başarıdır.
Kanalda günde 5 haber bülteni, haftada 6 siyasi içerikli program ve 4 canlı müzik programı yayınlıyoruz, müzik programlarını yaz aylarında ilçelerde açık havada düzenliyoruz, kandillerde küçük ilçelerde mevlit programları da yayınlıyoruz.
"Ben çocuğumu istiyorum, diyen annelerin eylemi bariyerleri parçalar"
Diyarbakır HDP il binası önünde aylardır eylem yapan Diyarbakır anneleriyle ilgili yayınlara ve haberlere de devam edeceğiz, bu konuya kanal özel bir önem gösteriyor. Diyarbakır annelerinin eylemi, terör örgütünün baskısıyla sokağa çıkmaya, ses çıkarmaya ve itiraz etmeye korkan Kürtlerin korku eşiğini kırdığını ifade eden büyük bir eylemdir. Sanırım 60'a yaklaştı katılımcı sayısı. Her gün artıyor.
Örgüte müzahir partinin kapısına gidip, 'Ben çocuğumu istiyorum.' diye cesaretle gerçeği haykıran annelerin yüreği bariyerleri parçalar. PKK'dan kaçarak, 'Ben kaçtım, geldim.' demek kolay bir şey değildir. Devletimizin, güvenlik güçlerinin almış olduğu tedbirlerle PKK'nın sopası, Kürtlerin sırtından kalktıkça rahatlama olacak. Anneler çocuklarını istiyor. O dağlara niye gittiğini, niye götürüldüğünü soruyorlar. 13 yaşında gitmiş mesela çocuk, özürlü çocukları götürmüşler. Bu dehşet bir şey.
Devletin aldığı önlemlerle bölgenin rahatladı, yaşam normalleştikçe insanların itirazları da normalleşti, terörün Kürtlere bir yararı olmadığınını herkes gördü.
PKK'nın karargahlarında Kürtçe konuşulmaz. Dertleri Kürt değil, Kürtçe değil. Kürt'e dayalı projeleri yok. 1970'lerde kalmış, sosyalist bir jargon içinde yaşıyorlar. Kandil'deki terör baronlarının çoğu 70 yaşını geçti. 70 yıldır dağdaki bu adamlar, 70 yıl öncesinin jargonları ile konuşuyorlar. PKK Stalinizmi'nin bugün hiçbir karşılığı yok. Onun için Diyarbakır annelerinin yaptığı eylem çok asil bir davranış. Bunun arkasında durmamız gerekir.
Diyarbakır anneleriyle ilgili yayınlarında uzun stüdyo ortamında anneleri ağırladık. Özgürce konuşabildikleri bir alan sağladık ve yine yapacağız. Etkili olduğumuz açık. Bir kızımız annesini bizim kanalımızda görüp kaçıp geldi. Annesi, "Kızımı rüyamda gördüm. 'Anne, kuyudan çıkamıyorum' diyordu" diye anlattı. Bu çok içimi acıtmıştı ve ağrıma gitmişti. Biz de onu klip haline getirdik ve çevirdik.
"Örgütün siyasal nemalanma sisteminin merkezini dağıtıyoruz"
Terör örgütü PKK'nın TRT Kurdî'nin yayınları dolayısıyla karşıt programlar yapıyor, ama bunların toplumda hiçbir karşılığı yok. FETÖ ve PKK terör örgütleri başta olmak üzere birçok illegal yapılanmanın hedefe koyduğu kanalımız, sosyal medya mecraları başta olmak üzere gerçek dışı algı operasyonlarına düzenli periyotlarla maruz kalıyor. Bu saldırıların tek merkezden yönetildiği rahatlıkla anlaşılıyor. Sadece sosyal medya değil, sahadaki çalışan arkadaşlarımız da tehditlerin dışında birçok defa fiziki müdahalelerle de karşılaştı. Bunlarla hukuk önünde mücadelemiz devam ediyor.
Biz onların kurduğu siyasal jargonun, siyasal nemalanma sisteminin merkezini dağıtıyoruz. FETÖ 17-25 Aralık'tan beri kanalımızın ve çalışanların üzerine geliyor. Biz 6 yıl öncesinin dörtte bir bütçesi ile çalışıyoruz. O bütçenin büyük bir kısmı FETÖ'ye aktarılıyordu. Bunların tamamını kestiğimiz için bizi hedefe koydular. TRT Kurdî'nin dili vicdan dilidir, birlik dilidir. Biz bundan asla vazgeçmeyeceğiz.
Not: Bu yazı, 10.01.2020'de Anadolu Ajansı'nda Yasemin Kalyoncuoğlu imzasıyla yayınlanan TRT Kurdî Koordinatörü Mustafa Ekici röportajı baz alınarak düzenlenmiştir. Seçkin Deniz, 12.01.2020
Mustafa Ekici, 12.01.2020, Sonsuz Ark, Konuk Yazar
Takip et: @mustafaekici23
İlk Yayınlandığı Yer: Anadolu Ajansı
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.