Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, İsrailli Haaretz gazetesi yazarı Rogel Alpher'e aittir ve (Suriye, Irak, Lübnan ve Yemen'de sadece sünnilerle savaşan ve onları öldüren, İsraillilere ya da Amerikalılara zarar vermeyen, çıkarları gerektirdiğinde onlarla işbirliği yapan) İranlı general Kasım Süleymanî'nin ABD Başkanı Donald Trump tarafından doğrudan verilen emirle 2-3 Ocak 2020 gecesi Bağdat havaalanında insansız bir hava aracından atılan bir füze ile öldürülmesinin, Mesih bekleyen fanatik Evanjelist Hıristiyanlarla, Mehdi bekleyen fanatik Siyonist Yahudiler tarafından nasıl algılandığına odaklanmakta, onların da tıpkı 13. İmamı (Kayıp İmam) bekleyen fanatik Şiiler gibi çılgın olduğunu vurgulamaktadır: "Bu köktendinciler laik vatandaşı kuşatıyorlar; birbirlerine, ona olduğundan çok daha yakındırlar. Hepsi bu laik insanın yaşadığı, çalıştığı, vergi ödediği ve çocuk yetiştirdiği kalabalık ve kirli ülkede ilahi kurtuluşları için can atıyorlar. Bunun gerçekleşmesi için çabalıyorlar. Onun hayatını ondan çok daha fazla etkiliyorlar. Onlar deli. Hepsi."
Seçkin Deniz, 19.01.2020
The Hand of God and the Soleimani Miracle
Toplumu diğer tüm hareketlerden daha çok şekillendiren Dinî-Siyonist hareketin lideri hahamın İsrail’in ciddi gazetelerinden Makor Rishon’da yayınlanan "Haman ve Yardımcıları; Mucizeyi Kutsayalım" isimli makalesinde Bin-Nun, Süleymanî'nin “Kutsal Olan tarafından” ortadan kaldırıldığını yazmıştır.
Ayrıntılı bir şekilde yapılan analizde Bin-Nun, suikasttaki ilahi müdahalenin kanıtlarını ortaya koyar ve bunu (Tanah'ın Ketuvim kitabının içinde bulunan Beş megiladan biri olan) Esther Kitabı'ndaki İran Yahudilerinin yok oluştan nasıl kurtarıldığını anlatan bir olayla karşılaştırır.
Bin-Nun; Süleymanî'nin, "Haman gibi, İsrail milletini yok etme planına öncülük ettiğini" ve "Pentagon'daki uzmanların başkanlarına Süleymanî’ye suikast şekli konusunda seçenekler önerdiğini ama başkanın bu suikast şeklini seçeceğini tahmin etmediklerini" belirtmiştir.
Başka bir deyişle, “Donald Trump İsrail'in Tanrısı'nın elçisidir”. Bu iddia dindar Siyonistler arasında duyulan bir başka tanıdık tanımı çağrıştırır: “Benjamin Netanyahu da Tanrı'nın elçisidir.”
Ona "Süleymanî mucizesi" diyeceğim. Ama bir dakika, bu benim terimim, telif hakkı bana aittir. Tanrı'nın büyük mucizesinin bir parçası olarak bana bu mütevazı rolü bahşetmiştir.
Bin-Nun Süleymanî mucizesini, İsrail Devleti'nin kurulmasındaki büyük mucizelerle, Mısır'dan göçü ve tabii ki İran'daki Purim mucizesi ile karşılaştırır.
Bin-Nun, bu mucizenin tüm yönlerinin Tanrı'nın elinin varlığını yeryüzündeki elçileri sayesinde kanıtlandığına ikna olmuştur. Bin Nun makalesinde, okuyucularını Tanrı'nın gerçekleştirdiği mucizeye teşekkür etmeye de çağırıyor. Ona göre böylece "Bu gerçeğin tanınması İsrail'de ve belki de tüm dünyaya yayılacak, aksi takdirde sadece bir dramatik haber öğesi olarak kalacaktı." Süleymanî mucizesinin sıradan bir olaya dönüşmesine izin veremeyiz. Bu mucize bilincimizde de yankı uyandırmalı.
Bugün laik bir İsrailli kendini, çılgın köktendinciler tarafından kuşatılmış buluyor. Amerikan Evanjelik Hıristiyanlar İsa aracılığıyla kurtuluş inanıyorlar; Şiiler dördüncü halife Ali'yi Muhammed'in tek varisi olarak görüyorlar; ve dindar Siyonistler İsrail topraklarındaki Yahudi yerleşimini Kurtuluş'un başlangıcı olduğuna inanıyorlar.
Bu köktendinciler laik vatandaşı kuşatıyorlar; birbirlerine, ona olduğundan çok daha yakındırlar. Hepsi bu laik insanın yaşadığı, çalıştığı, vergi ödediği ve çocuk yetiştirdiği kalabalık ve kirli ülkede ilahi kurtuluşları için can atıyorlar. Bunun gerçekleşmesi için çabalıyorlar. Onun hayatını ondan çok daha fazla etkiliyorlar. Onlar deli. Hepsi.
Ve savaş istiyorlar. Cennetlerine giden yolda, sadece yalnız kalmak isteyen laik insanın hayatını da paramparça edecekler. Bin-Nun ve ben Yahudiyiz. Ama Bin-Nun'un dünya görüşü, Süleymanî'ninkine bana olandan daha yakın, ikisi de Tanrı’nın olmayan elini görüyorlar.
Bin-Nun'un dünya görüşü bu ülkede giderek baskın bir hal alıyor. Onun psikozunu meydana getiren mucize, kolektif bilinçte yankılanıyor. Bu inanç, İran'da beslenen Şii İslam'ın Ortadoğu'yu ele geçirmek için uyguladığı şiddet girişimi ve ülkemin iplerini çeken Amerika'nın çılgın Evangelizmi ile de bağlantılıdır.
Bu insanlar beni görmüyor. Benim için, bunların hepsinin kumaşı aynıdır. Birbirlerini beni sevdiklerinden çok daha fazla seviyor ve anlıyorlar.
Bunların hepsi benim düşmanlarım.
Rogel Alpher , 19 Ocak 2020, Haaretz
Nehir Nil, 19.01.2020, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Çevirmen Yazar, Çeviri, Çevirilerdeki Sesler
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.