5 Şubat 2020 Çarşamba

SA8342/KY13-AO336: Siyonist Sermaye, ABD, Rusya ve Türkiye'nin Avantajları

"ABD Seçimi, AB’nin durumu, ABD’nin planlarını uygulamada karşılaştığı çeşitli zorluklar Türkiye’nin şu an avantajları arasında.."


Dünya, Yahudi sermayesinin hakimiyeti altındadır. Tüm ideolojiler, dinler, coğrafi haritalar, devletler, devletçikler vs. bu hakim sermaye doğrultusunda şekillendirilmek istenir.

Yahudiler ticarette ehildirler ve o nedenle küresel sermayenin ana merkezi Yahudi sermayedarlardan oluşur. Bu sermayenin ilk toplandığı yer İngiltere’dir. Sonrasında ise Yahudi sermayesi ABD’de yapılanmıştır.

ABD, İngiliz aklının yönlendirdiği yani ana sermaye odağının kontrolünde olan bir ülkedir.

Yahudi sermayesi bu iki ülkenin ortak aklıyla diğer sermaye gruplarını da entegre etmiştir. Ve küreselleşen bu sermaye grubu siyonizmi para hakimiyetlerinin devamı için bir maske olarak kullanır.

Eğer Siyonizm ideolojisi ve onu besleyen Yahudi soykırım olayları olmasaydı, İsrail’in kurulması mümkün değildi.

Küresel (Yahudi) sermaye, Ortadoğu’yu İsrail üzerinden kontrol eder. İsrail ise, Siyonizm'in yön verici devleti olarak kurulmuştur. Vaat edilmiş topraklar hikayesi küresel sermayenin Ortadoğu pazarlarını, yer altı/yer üstü zenginliklerini ele geçirmek için bir can simidi olmuştur.

Bu tabloyu netleştirirsek; Siyonizm, küresel sermayenin bir ideolojisidir. Aklı İngiliz aklı, büyük devleti ABD, şekillendirici devleti İsrail’dir.

Küresel sermaye dünyayı Siyonizm'in büyük devleti olan ABD üzerinden kontrol eder.

ABD, günümüzde dünyanın tek süper gücü konumundadır. Her şey burada planlanır ve planlama doğrultusunda diğer devletler plana hizmet için kullanılır. Plan için kullanılacak devletlerin iç yapıları da (planın aksamaması için) buna uygun hale getirilir..

ABD, dünya hakimiyetini sürdürebilmek için hedef bölgelerde çeşitli alternatif planlar yürütür. Olur ki, yapılan plan tutmazsa bir yenisi devreye sokulur..

ABD, Bölgemizde Türkiye’yi her planda kendi yanında görmek ister. Ancak, vermek istediği rol bir müttefik ilişkisinin ötesinde bir aparat görevi üstlenmesi, aleyhine olsa dahi uygulamak istediği plana destek vermesini sağlamak şeklindedir. O nedenle planlarını uygulamada kendine yardımcı iktidarları işbaşında görmek ister.

Eğer, iş başındaki iktidarlar planlarına karşı çıkarsa onu değiştirmek için de elinden geleni yapar, en sert tedbirleri devreye sokmaktan çekinmez.

Bunun bilindik en belirgin olan yöntemi de darbedir..

15 Temmuz darbe girişimi, Erdoğan’ın ABD politikalarına karşı çıkmasının sonucu devreye sokulmuştur..

O tarihten bu yana Erdoğan, ABD’nin sıkı markajı altındadır.

Buna karşılık Türkiye, geliştirdiği çok yönlü, oynak stratejilerle ABD’nin planlarını savmaya çalışmaktadır.

Gelinen noktada; ABD, Türkiye’ye diz çöktürmek için Türkiye’nin iyi ilişkiler kurduğu devletler üzerinde baskıyı artırmaktadır.

Türkiye’nin bu baskılar karşısında dikkatli davranarak, dengeci güç edinmeye çalıştığı , paydaşlarını artırmaya çalıştığı ve bunda başarılı olduğu görülmektedir. Umarım bu durum Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda gelişir ve sürer.

ABD Seçimi, AB’nin durumu, ABD’nin planlarını uygulamada karşılaştığı çeşitli zorluklar Türkiye’nin şu an avantajları arasında..

Ancak, Suriye’de yaşananlar Rusya ile limoni bir döneme girilmesinin işareti gibi.

Her şeyiyle ittifak içinde olduğumuz Katar’ın iyice markaja alınmak istenmesi de önemli handikaplarımızdan biri.. 

Ancak, her şeye rağmen Türkiye’nin bu zorlukları aşacağına inancım tam.

Her zaman küllerinden yeniden doğan Osmanlı varisi bu ülkenin tarihi süreçte aştığı zorluklara baktığımızda, her zorluğun üstesinden gelebileceğimiz konusunda umutlu olmak elbet hakkımız...


Adnan ONAY, 05.02.2020, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem'in Düşündürdükleri




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı