29 Eylül 2020 Salı

SA8880/SD1823: "ruhları aç kalmış sokak kedileri" /18.08.2004/ 227. patika

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk


...varlığın kanıtları, masalmış gibi algılanan mâzîye dair gerçek hayat menkibelerini eşyaya büründürür ve siz kuşkularınızla beraber tüm inanmazlık dürtülerinize red şamarı çekersiniz...
...başka çâreniz yoktur; çekmek zorunda kalırsınız...
...insan, internet çağlarının başlangıcında hayatın esaslarından uzak bir hayâl dünyası kurmuşken kendine...
...tavşan-tazı öykülerinden upuzakken şimdi...
...yahut, kahramanlık destanlarına inanma gereğini kaldırıp atmışsa bir kenara...
...dudaklarında "Allah" kelamına yer vermiyorsa...
...umutlarının en seçkin yerlerinde 'ilâhî rıza' yoksa...
...heyhat; insan ruhunu beslemiyor, ruhu aç kalmış sokak kedileri gibidir, demek şimdi...
...suçlamalardan sıkıldınız mı?...
...dedelerinizden, babalarınızdan, hacılardan, hocalardan duyduğunuz nasihatlerden bıktınız mı?...
...ben de bıktım...
...kendi çelişkilerini aşamayanların insanlara bir şeyler önermelerini ve önerilerine uymayanları suçlamalarını da o kadar komik ve aptalca bulurum ki!...
...bu konuda sizi suçlayamam...
...haklısınız, çünkü...
...o yaşlı çelişkicileri de suçlayamam; bilmiyorlar...
...işin tuhaf tarafı da bu; bilmedikleri hâlde öneride bulunuyorlar...
...bence bilen önerir...
...lâkin; insan her söylediğini bilmeyebilir değil mi?..
...tankerlerin taşıdıkları yakıtı tüketmedikleri gibi....
...onlar da taşıdıklarını tüketmiyor ve geliştirmiyorlar...
...suçları bu...
...ya sizin suçunuz?...
...onlar sizi bıktırdıkları zaman, sözlerin içeriğinden mi bıkıyorsunuz, yoksa sözlerin sıklığından mı?...
...bence sözlerin sıklığı sizi sözlerin içeriğinden uzaklaştırıyor...
...uzaklaşmak da sizin suçunuz; onları suçlayarak söyledikleri gerçeklerden kaçamazsınız....
...kaçma tercihleriniz, ruhlarınızı aç kalmış sokak kedilerine döndürür...
...döndürüyor da...
...öykülerden gerçeklere geçişte, varlığın kanıtlarına bakmıştık...
...kanıtlar geçmişte yaşayanları sahiden algılamamıza sebeptirler...
...ve hayâl dünyasına dalmış olmamızın getirdiği sorumsuzlukları anlamamıza yardım ederler...
...bunu kutsal emanetleri incelerken düşündünüz mü hiç?...
...hani hırka-i şerîf ile son peygamberin kılıçları ve yayları ile gözgözeyken siz, peygamberin 'varmışlığı'nı yaşar mısınız?...
...size, "o'nu sevin!", derlerdi...
...onunla hatırâlarınız yoktu; sevmekte zorlanırdınız...
...üstelik neden sevecektiniz ki?...
...onun yaşayıp yaşamadığına dair 'somut kanıtlarınız' yoktu...
...duyguların gelişmesindeki görselliği yaşamadan sevgiye dönen yolların kıvrımlarını bulamazdınız...
...onu anlayamazdınız...
...onu anlamaya çalışamazdınız...
...onun varlık sebeplerini bilmeyi merak edemezdiniz...
...ve en büyük sebebi, 'evreni yaratan Allah'ın onunla konuşmuş olduğunu' düşünüp titreyemezdiniz...
...onun bir insan olduğunu, insanın da yaratıcıyla konuştuğunu anlamaya çalışmanız için kanıtlara gerek duyarsınız...
...aklınızla nefsinizin bu demi tam olarak anlaması için...
...ve siz kutsal emanetlerden akan ışıkla gidersiniz yaşanmış zamanlara ve gelecekteki zamanların muhteşem yapısına dair hayâller üretirsiniz....
...ruhunuz sokak kedilerinin yaşadığı açlığı hissetmez o vakit...
...nasihat vericilerden bıkmanızın, gerçeklerden kaçmanıza destek vermemesi gerektiğini öğrenirsiniz...
...ve en önemlisi alemlere rahmet olarak gönderilen  bir insanı sevmeyi denersiniz...
...sevdiğinizle beraber haşredilmek için...

seçkin deniz


pürüzsüz patikalar

Seçkin Deniz Yayınları




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı