30 Kasım 2020 Pazartesi

SA8966/SD1882: Sıkıntı (Roman); 2. Bölüm-Yer 1

        Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

‘Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları bir oyun ve oyalanma konusu' olsun diye yaratmadık’
Kur'an, Duhan Suresi, 38. Ayet


2. Bölüm-Yer 

Cumartesi gününü annem-babam, karım ve çocuklarla ‘Bân’da geçirdim. Karıma hiçbir iş yaptırmadık, kural koymuştuk; o sadece bir misafir gibi yiyecek, içecek, ufak tefek şeylere yardım edecekti. Bostanımızdan topladığımız sebzelerle ‘Zaza yemekleri’ yaptı annem; salatalar bendendi. Babam çok iyi tereyağlı bulgur pilavı ve etli kuru fasulye yapardı. Gençliğinde bir çiftlikte aşçı yamaklığı yaparken öğrenmişti. Güzel bir gündü, Allah’a şükretmiştim. Ama işler devam ediyordu.

29 Kasım 2020 Pazar

SA8965/SD1881: "aynada göz bebeklerin"

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk


yıl
çok önce
ayna camdı şüphesiz
aynı camdı
gözbebeklerini gördün
içi parıldıyordu,

yıl çok önceden hemen sonra
ayna aynı camdı
gözbebeklerini gördün
şüphe kurtları geziniyordu,

28 Kasım 2020 Cumartesi

SA8964/KY66-SY6: Günümüz “Patlatılmış” Pandemisi Hakkında Manifestom...

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Bağışıklık sistemimizi zayıflatacak her türlü psikolojik, sosyolojik, tıbbi ve yeme-içme kaynaklı etmenleri azaltmaya, ortadan kaldırmaya yönelik adımları atmalı, insanımızın nefesini kesmek, bağışıklığını düşürmek yerine nefesini ve bağışıklığını güçlendirmeliyiz."

1- Ülkemizin üniversitelerinin, bilim kurullarının ve bilim insanlarının neredeyse tamamına yakını, dünyanın bir ucunda ortaya çıkan bir virüsün ciğerlerimize kadar gireceğini görecek ferasetten, akıldan, vizyon ve sorumluluktan yoksun olduklarını, yaşadığımız pandemi süreci bizlere göstermiştir. Değil bu virüs başka hangi tehdit olursa olsun, önceden görme, sezme, değerlendirme ve tedbir alma gibi bir refleksin, bu sorumlu birim ve bireylerde bir kültür olarak yer almadığı net bir şekilde bir kez daha ortaya çıkmıştır. 

SA8963/SD1880: Putin Rejimindeki Bölünme

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Rus Siyasetinin Gerçeği Siyasi Teknolojiler Merkezi analiz departmanının eski başkanı, R.Politik Şirketinin kurucusu ve CEO'su Tatiana Stanovaya'ya aittir ve Putin'in son Anayasa değişikliği ile nasıl bir rejim tasarladığına odaklanmaktadır. Analist, Putin'in kendisine sadık adamlardan oluşan güvenli bir sistem durduğu ifade etmekte ve "Putin'in çalışmalarını daha rahat ve politik olarak daha az tartışmalı hale getirmek için tasarlanan resmi makamların yetkisiz hale getirilmesi, müdahaleye çok az yer bırakıyor. Gerçekte, kamusal alanda yalnızca üç tür faaliyet teşvik edilmektedir: propaganda (bilgi politikası yaratıcı olmaktan çok daha fazlasıdır), muhasebe (bütçe harcamaları ve gelirleri, egemen fonların yönetimi) ve 'güvenlik', yani dış tehditlerle mücadele, iç düşmanlarla mücadele ve isyanları önlemek." demektedir. Türkiye, Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ'da Putin'in ürettiği tehditleri, Putin'i sıkıştırarak bertaraf etme alışkanlığı edinmiş olan Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde, Cumhur İttifakı'ndan ortağı Bahçeli ile kurduğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin hızlı karar alma niteliği ile sağlıklı ve sonuç alıcı 'net ve ısrarlı' politikalarını sürdürmelidir.
Seçkin Deniz, 28.11.2020


The split in Putin’s regime

"Tatiana Stanovaya, büyüklük hayallerinin gerçekte Rus devletini nasıl aşındırabileceğini anlatıyor"

Temmuz ayında Kremlin bir anayasa referandumu düzenledi. Bu, 2014'te Kırım'ın ilhakıyla başlayan ve yeni bir Putin rejiminin ortaya çıkmasıyla sona eren uzun bir siyasi döngünün sonu olarak görülebilir: daha baskıcı, hoşgörüsüz, ideolojik ve muhafazakar bir rejim. Bu rejim aslında bir dış gündemde yaşıyor. Tüm iç siyasi süreçler jeopolitik koşullara ve "kuşatılmış kale" mantığına tabidir. 

27 Kasım 2020 Cuma

SA8962/KY1-CÇ748: Sıradan Biri

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Hayır yani “kaba sıvacı” diyen sıvacı olduğumu nereden bilmişti? Nasıl bilmişti? Telefonu yanlışlıkla alet çantasına koymuş olmalıyım! Yok, kadının günahını almayacağım."

Hangi kirli el o telefonu alet çantama koydu bilmiyorum. Bak valla billa bilmiyorum! Yalanım varsa iki gözüm önüme aksın! O el benim elim değildi. En azından bile isteye, iradi olarak benim elim yapmış olamaz. Hayır, kabul etmiyorum! Dünyada kabul etmem! Etmem işte! Ama ne çare.. kaçıyorum işte! Bir suçlu gibi, bir eli uzun gibi.. işin kötüsü bir daha kim bana iş verir? Bir duyulursa -ki günümüzde duyulmamanın imkânı yok, herkesin elinde video, fotoğraf çeken alet, yani telefon var ve beni çektiklerini görmedim, desem yalan olur, on beş yaşlarında bir genç önüme çıkıp telefonunu bana çevirdi, yüzümü kapatmaya çalıştım ama.. akşam haberlerinde kesin çıkar- mahvoldum demektir. Kim bana bir daha iş verir? Mahvoldum ben!

SA8961/TG317: Globalistler ve İslamcılar: Yeni Bir Dünya Düzeni İçin 'Medeniyetler Çatışması'nı Kışkırtmak-XI

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin, Red Moon Rising - The Rapture and the Timeline of the Apocalypse Paperback'in yazarı Peter D. Goodgame'ın 'The Globalists and the Islamists' adlı kitabına aittir. "Geçtiğimiz yarım yüzyıl boyunca dinin etkisi, dünyanın Batı kesiminde ve Doğu'nun çoğu kesiminde azaldı. Maneviyat, yaşam standartları yükseldikçe ve popüler kültür de neredeyse tamamen laik hale geldiğinden materyalizmle yer değiştirdi. Orta Doğu'da durum neden farklıydı? Yahudi-Hıristiyan etiği nasıl aşındı, buna karşılık İslam etiği bariz bir canlanma yaşadı mı? Bu çalışma, bu durumun tesadüfen meydana gelen bir şey olmadığını ve militan İslam'ın, uzun vadede bir dünya hükümeti kurulması hedefine ulaşmak için baskın Anglo-Amerikan kurumların küresel seçkinleri tarafından oynanan bir kart olduğunu açıklamaya çalışacaktır." şeklindeki sunumuyla geçmiş yüzyılların resmi tarih söylemlerinin arkasına sarkan ve günümüzdeki kaosun, yaygınlaşan dinsizliğin ve ahlaksızlığın temel nedenlerini, Globalistlerin  'Militan İslam' kavramını üreterek ve müslümanları satanist küresel bir devlet kurmak amacıyla kullanarak Yahudi-Hristiyan Etiğinin aleyhine İslam Etiği'nin lehine bir canlanma yaşayıp yaşamadığını sorgulamaktadır. Eylül 2013'te planladığım ve üzerinde çalıştığım ve 7 Ekim 2018 Pazar günü yayınladığım  'SA6940/SD1156: İslamcılık; Zehirli Maya (Aşı) ya da Masonik Kara Büyü' başlıklı çalışmamda 'İslamcılık' maskesi ve 'Masonluk' aracılığı ile Osmanlı İmparatorluğunun müslüman topluluklarının nasıl ayrıştırıldığını ve kurulan yapay ulus-devletlerin kukla yönetimler tarafından nasıl Satanizmin hizmetine sunulduğunu ve Satanist Masonların İslam'ın içini nasıl boşaltmaya çalıştığını incelemiş ve mason olduğu kesin olarak açığa çıkan câni Fetullah Gülen liderliğindeki dinî cemaat-nurculuk  maskeli FETÖ üyesi generallerce, 15 Temmuz 2016'da, ahlakı ve dinî değerleri önceleyen politikalara sahip Erdoğan liderliğindeki Türkiye'ye askerî darbe yapmaya çalışan ve halk tarafından durdurulan Masonik İslamcılığı şöyle tanımlamıştım: "İslamcılık, 1789'la Fransa'da egemen hâle gelen masonların, yer küredeki bütün imparatorlukları yıkma girişimlerini içeren bütüncül bir organizasyonun Osmanlı İmparatorluğuna yönelik olan hamlesinin adıdır ve Sultan III. Selim’den itibaren güçlenerek II. Mahmut, Abdülmecid, Abdülaziz ve II. Abdülhamid liderliğindeki Osmanlı İmparatorluğu'nu, İstanbul, İzmir, Selanik, Manastır, Mısır, Şam, Beyrut gibi merkezlerde kurulan gizli mason localarında olgunlaştırılarak parçalayan ve yıkan bir hançerdir. Günümüz tartışmalarının amacı da yeniden güçlenen, bölgesel ve küresel bütünleşik bir strateji izleyerek masonların hakimiyet alanlarını daraltan Türkiye Cumhuriyeti'nin Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki yönetimini hedef hâline getirerek yeniden parçalamak ve etkisiz hâle getirmekti", 06.09.2008 tarihli 'SA24/SD5: İslamcılık: Kara Büyü' başlıklı çalışmamda da Peter D. Goodgame'un "Yahudi-Hıristiyan etiği nasıl aşındı, buna karşılık İslam etiği bariz bir canlanma yaşadı mı?" şeklindeki sorusunu o sormadan (2014) 6 yıl önce (2008) cevap vermiştim: "İslamcılık anaforu, Müslüman zihinlerden sürekli yeni kurbanlar devşirmektedir. Geleneksel diye, dışlanan ve aşağılanan bozunmaya uğramış 17,18,19 ve 20. yüzyıl İslam algısına alternatif olarak ortaya konan ve  terakkîyi hedefler görünen İslamcılık kara büyüsü, daha fazla tahrif ve tahribe aracılık etmeden Müslümanların  düşüncelerinden uzaklaştırılmak zorundadır."  Satanistler, önce kendi topluluklarını, Yahudileri -Siyonist-Laik-Fanatik-Ortodoks diyerek parçaladılar ve Yahudi etiğini, tahrif edip etkisizleştirdiler, eş zamanlı olarak Katolik-Ortodoks-Protestan etiğini ve İslam Etiğini yetiştirdikleri profesyoneller aracılığı ile yok ettiler; bugün diktatör Arap liderleri, aynı satanist gücün birer piyonu olarak elde ettikleri dokunulmazlıkla hem İslam'a hem de Müslümanlara yönelik soykırım politikalarını acımasızca uygulamaktadırlar. Yayınladığımız bu çeviri seti, eksik bilinenlerle örtülmek istenen gerçeğin açığa çıkması için faydalı olacaktır diye düşünüyoruz.
Seçkin Deniz, 27.11.2020

The Globalists and the Islamists:
Fomenting the "Clash of Civilizations" for a New World Order

V. Bin Ladin Sürgünde

2 Ağustos 1990'da Irak, Kuveyt'i işgal etti ve bin Ladin'in rahat yaşam tarzı sarsıldı. Birdenbire ilgilenilmesi gereken yeni bir tehdit ve üslenmesi gereken yeni bir görev ortaya çıkmıştı. Bin Ladin İşgal günü, Cidde'deki evinden özel jetle Riyad'ın başkentine uçtu. Doğrudan Kral Fahd'ın makamına gitti ve Prens Sultan tarafından karşılandı. Prens'e, Kuveyt'i kurtarmak ve Saddam Hüseyin'in ordusunu sürmek üzere, Suudi Arabistan ordusunu tamamlamak için savaşta tecrübeli 10.000 mücahit gaziden oluşan bir ordu kurmayı teklif ettiği el yazısı ile yazılmış on sayfalık bir not iletti. Biyografi yazarı Adam Robinson durumu şöyle anlatıyor:

26 Kasım 2020 Perşembe

SA8960/SD1879: "İş, Aile, Anavatan": Orta ve Doğu Avrupa'da Popülist Sosyal Politikalar

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Pennsylvania Üniversitesi Rusya ve Doğu Avrupa çalışmaları profesörü Mitchell A Orenstein ve Sheffield Üniversitesi hukuk profesörü Bojan Bugaric'e aittir ve Macaristan ve Polonya'da hükümetler tarafından uygulanan, 'İş, Aile ve Anavatan' temelli politikalara ve bu politikaların giderek diğer Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine sirayet etmesine odaklanmaktadır. Satanist Avrupa Birliği'nin kurucu aklının bir temsilcisi ve koruyucusu rolündeki Siyonist-Yahudi asıllı George Soros, yine bu analizin yayınlandığı aynı satanist yayın organında (Social Europe) "Avrupa, Macaristan ve Polonya'ya karşı çıkmalı" başlığıyla yayınladığı 19 Kasım 2020 tarihli talimatnâmesinde, "Avrupa Birliği, üye devletlere tahsis ettiği fonlara uyguladığı hukukun üstünlüğü hükümlerinden ödün veremez." diyerek Merkel liderliğinde, hukukun üstlüğü adı altında 'İş, Aile ve Anavatan' düşmanı Avrupa Birliği'ne emirler yağdırmaktadır. İki profesörün de Soros'un emirleri doğrultusunda yayınladıkları bu analizde  satanistler Macaristan ve Polonya'yı 'İş, Aile ve Anavatan' temelli politikalar uygulamakla, bir insanı doğmadan öldürmek demek olan kürtaja karşı çıkmakla, doğurganlığı arttırmakla ve aileleri desteklemekle suçluyorlar, çünkü bu değerlere düşmanlar ve bu nedenle de demokratik yollarla seçilen Macaristan ve Polonya hükümet yetkililerini ve Türkiye'yi 'Otoriter' olmakla suçluyorlar. İnsan ve değerleri aleyhine tanzim ettikleri neoliberal maskeli otoriter-faşist satanist sistemi hukuk diyerek tanımlayarak başka herhangi bir fikrin, inancın ve politikanın yaşamasına izin vermeyerek, kurtarma fonlarından mahrum bırakmakla tehdit ediyorlar. İyi insanların insan ırklarını korumak için satanistlere karşı işbirliği yapmaları artık kaçınılmaz. Erdoğan liderliğindeki Türkiye, Viktor Orbán liderliğindeki Macaristan ve Andrzej Duda liderliğindeki Polonya ile ilişkilerini daha da geliştirmeli ve insanlığın hukukunu ve geleceğini kurtarmaya odaklanmalıdır.
Seçkin Deniz, 26.11.2020

‘Work, family, fatherland’: populist social policies in central and eastern Europe

"Avrupa'daki yeni doğu-batı ayrımı, sadece hukukun üstünlüğüne meydan okuyan otoriter rejimlerden ibaret değil. Aynı zamanda akıllıca hazırlanmış ekonomik itirazlara da bağlıdır."

Macaristan ve Polonya'da otoriter popülistlerin yükselişi Avrupa Birliği'ni şok etti ve onu hukukun üstünlüğüne uyumu sağlamak için yeni prosedürler düşünmeye zorladı. Ancak bu rejimlerin, doğal olarak sola eğilimli olanlar da dahil olmak üzere birçok seçmen için kalıcı bir seçim çağrıları var. Neden?

SA8959/SD1878: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 591 (16-20 Ekim 2019)

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

  “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır."

  
(Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, her günün tweetlerini aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)
(16-20 Ekim 2019)  (Ekim  2019: 4.462 Tweet+Önceki Toplam: 385.181+4.462= 389.643 Tweet)

16 Ekim 2019
ikile hadi soytarı https://t.co/yQIVTHDzNr

16 Ekim 2019
RT @ForumUSAnews: ABD Başkanı Trump Amerikan haber kanalı ABC'nin silah tanıtımı sırasında kaydedilmiş güçlü patlamaların yer aldığı video…

25 Kasım 2020 Çarşamba

SA8958/SD1877: "çınar'ın ölümü" /08.05.2004/ 219. patika

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk


...gün, öğleden az sonra'da sıcaklaşırken, uzaklardan belli etmeden gelen, ama yanı başında birdenbire yükselen sesin taşıdığı anlam, düğümün çözüldüğünü anlatıverdi birden...
...seferberlikte vukû' bulan doğum, süresi kaçak hesapla doksan miladî yıla tekâbül eden hayatın sona erişini de bildirmişti elbet...
...anasız-babasız, kardeşsiz, dayısız, teyzesiz, amcasız, halasız...
...Allah'tan başka kimsesiz genç kız çocuğu, kendi gibi bir erkek çocuğuyla evlenir de sonrasında hızlıca dünyaya koyverirler üçü erkek beş çocuğu...
...kızlardan ilki terk eder hemen dünyayı; sevmemiştir besbelli...
...oğlanlardan ilki de...
...koca, altı yıllık iki cihan harbi dönemi askerliğe mahkûm olur...

24 Kasım 2020 Salı

SA8957/SD1876: Çok Fazla Gemi Amerikan Ordusunu Batırabilir

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, emekli bir ABD Donanması amirali ve NATO'nun eski müttefik komutanı ve Tufts Üniversitesi Fletcher Hukuk ve Diplomasi Okulu'nun emekli dekanı, Carlyle Group işletme yürütme danışmanı ve McLarty Associates danışma kuruluna başkanı, Bloomberg Opinion köşe yazarı James Stavridis'e aittir ve Trump tarafından görevden alınmadan önce Savunma Bakanı Mark Esper'in 500'den fazla gemiye doğru büyüdüğünü iddia ettiği ABD Deniz Kuvvetleri filosuna odaklanmaktadır. Analistin, müflis bir hegemon devlet olarak ABD için yazdığı cümle ilgi çekicidir: "Emekli bir amiral olarak, "Ah evet, 500 gemi harika" demesi benim için cazip geliyor. Ancak, yalnızca en etkili filo boyutu değil, aynı zamanda büyüyen bir Donanmanın diğer hizmetlerin bütçeleri üzerindeki etkisi konusunda, potansiyel yeni operasyonel modeller ve filonun konumu ve teknolojinin maliyetleri nasıl azaltabileceği hakkında daha dikkatli analizler yapılmalıdır." Türkiye'nin 500 yıl sonra denizlerde yeniden var olmaya başladığı 21. yüzyılda ABD'nin yaşadığı bu travma doğru değerlendirilmelidir ve NATO konsepti, ABD'nin boşalttığı deniz alanlarında Türkiye'nin 'bayrak göstermesi' için uygun hale getirilmelidir.
Seçkin Deniz, 24.11.2020


Too Many Ships Could Swamp America's Military

"Savunma Bakanlığı’nın 500 gemilik Deniz Kuvvetleri için planları - Trump’ın önerisinin bile çok ötesinde - fazlasıyla iddialı."

1980'lerde genç bir teğmen komutan olarak, "600 Gemilik Donanma" olarak adlandırılan bir strateji için bir analiz üzerinde çalıştım. Bu, Soğuk Savaş'ın ve Başkan Ronald Reagan’ın savunmayı güçlendirmesinin zirvesinde olduğu bir dönemdeydi. Donanma operasyonları şefinin, servisin en yüksek rütbeli üniformalı subayı kadrosundaydım ve Pentagon'da bu kadar çok sayıda geminin gerekli olduğunu göstermek için uzun saatler boyunca çalıştık.

23 Kasım 2020 Pazartesi

SA8956/FT43: Kötü Sanat, Amerikalı Netflix ve ‘Bir Başkadır’ Dizisi

“'Bir Başkadır'; tipik Netflix dizisi, basit, sinsi, kışkırtıcı ve izledikten sonra da iğrenç etkisini sürdüren bir wamp dizi.”
Seçkin Deniz, 19.11.2020, Twitter 

Kötü Sanat

Sanat faaliyetlerinin temelinde hastalıklı ve hiçbir zaman genelleştirilemeyen, tanımsızlığa mahkûm bir veya birkaç neden vardır. Bunu ‘sanat’ sözcüğünün Arapça’daki aslına bakarak yorumlayabiliriz; suni, yapay. Sözcük anlamından yola çıkarak varacağımız tanım şu olabilir: Gerçekte var olmayan, ancak ve yalnız sanatçının kendine özgü tasarımıyla var olan herhangi bir üründür sanat. Bütünüyle bir dışavurum amaçlı olması dolayısıyla sanatın derinliklerinde yer alan her bir varoluşsal parçacık, sanatçının ruhsal döngüleriyle inşâ ettiği tasarım(lar)ın kişiye özel çıktısıdır. Kişiye özel çıktıların tümü, kişinin ruhundaki hastalıkları da kaynak telakki ettiği için sanat faaliyetlerinin temelinde ‘hastalık’ vardır. Tarih boyunca bu değişmemiştir, günümüz görsel ve işitsel sanat faaliyetlerinin en temel özelliği hastalıklı olmasıdır; hastalıklı olana odaklanmasıdır.

SA8955/SD1875: Sıkıntı (Roman); 1. Bölüm-Gök 60

       Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Karımın aklı ile İD’in aklı aynı şekilde çalışıyordu; kadın aklı ile kadın aklı arasına sıkışmış bir erkek aklının anlam kaymaları yaşamaması imkansızdı anladığıma göre. Yani aslında ben tarih boyunca yaşanmış benzer olaylarda olduğundan çok daha farklı bir şey yaşamıyordum. Annemle Babamın arasında olan da buydu."

Çok övündüğümüz aklımızla Şeytan’a nasıl yenildiğimizin çok zamanlı hikayesini anlatıyordu Bekçi:

“Klasik olan ilişki türü şeytan aklının aktif, insan aklının pasif olduğu ilişki türüdür, burada pasif olan insan aklının, eğer nesne olarak değerlendirilebilecek şeylerle olan ilişkisi yetersizse ve bilmek-inanmak gibi formda ilâhî akla teslimiyet söz konusu değilse- ki zaten bilmeden inanmak mümkün olmayacağına göre, bilmeyen Allah'a teslim olma imkanını da kaybetmiş demektir-, şeytana hizmet edeceği gerçeğidir, eğer pasif olan insan aklının diğer nesnelerle ilişkisi yeterli ve bilmek-inanmak gibi bir formda ilâhi akla teslimiyet gerçekleşmişse insan aklı şeytana karşı direnmiş ve başarılı olmuş demektir, ki insan yaşadığı sürece de bu durum her an değişebilir niteliğini koruyacaktır.”

22 Kasım 2020 Pazar

SA8954/SD1874: "kördüğüm"

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

.
istedi
ne dedi ya
bilmez ki,

aldı
ne bildi ya
vermez ki,

21 Kasım 2020 Cumartesi

SA8953/SD1873: Topal Ördek Aşısı -The Lame-Duck Vaccine-

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, The Atlantic yazarı Sarah Zhang'a aittir ve Başkan Trump tarafından desteklenen Covid-19 aşı çalışmalarına karşı anlaşma yaptığı Pfizer'in seçimden önce değil de sonra aşı ile ilgili açıklama yapmasının Trump'ın tavrının değişmesine neden olabileceğine, resmi olarak ilan edilmemesine rağmen seçilen başkan olarak tebrikleri kabul eden Biden'in aşı politikasının, aşı bulma çalışmalarına destek veren Trump'ın politikasını sürdürmek şeklinde olabileceğine odaklanmaktadır.  Yazar, Trump'ın aşı çalışmaları dolayısıyla aşı olmayacaklarını ilan eden Demokrat seçmenlerle, Pfizer'in Trump aleyhine bir zamanlama ile %90 (daha sonra %94,5 etkili bir aşı bulduğunu ilan eden Moderna'dan sonra Pfizer tarafından %95'ten daha fazla koruma sağladığı açıklanan) etkili bir aşının bulunduğuna dair açıklamasına öfkelenen Cumhuriyetçi seçmenlerin aşı olmaya ikna edilmesi gerektiğini belirtmekte ve şöyle demektedir: "En iyi durum senaryosuna göre, bir aşı geliştirmek için destek isteyen Trump yönetimi ve onları yönetmek için destek isteyen Biden yönetimi de aynı şeyi yapıyor: Amerikalıları aşı olmaya ikna etmek." İnsanları sürekli mutasyona uğradığı kesin olan Covid-19 virüsüne karşı bulduklarını iddia ettikleri aşılarla etkilemeye çalışan Amerikan başkan adaylarının yaşadığı travmatik çelişkiler, Moderna-Pfizer rekabetinde bir nesneye dönüştürülen dünyanın bütün insanları için gerçek bir tehdit niteliğini taşımaktadır. Covid-19 için herhangi bir kalıcı aşı bulmanın imkansız olduğu açıkça anlaşıldığı halde tedavi yerine aşıya odaklanmak ciddi bir stratejik arka plan olduğuna dair şüpheleri güçlendirmektedir. BM Genel Sekreteri Guterres'in G20 liderlerinden aşı milliyetçiliğine direnmelerini istediği bir günde, Çin aşısını insanlarda deneyen Türkiye aşı gerilimine girmeyecek bir politik strateji belirlemek zorundadır.
Seçkin Deniz, 21.11.2020


The Lame-Duck Vaccine

"Trump yönetimi bir aşının geliştirilmesini teşvik etti; Biden yönetimi Amerikalıları bunu almaya ikna etmek zorunda."

Sonunda Ekim sürprizi gerçekleşmedi. Donald Trump, bir COVID-19 aşısının yakında  kullanıma gireceğini ilan etmek için aylar harcadı, FDA'ya Seçim Gününden önce onay alması için baskı yapmaydı, ancak Amerikan halkının aşıya olan güvenini aşındırmayı başaran bir kumar oynadı. Pfizer'in COVID-19 aşı adayının yüzde 90'dan fazla etkili olabileceğini düşündüren çok erken ama çok umut verici sonuçlar yayınlaması daha dündü. Şirket, gerekli güvenlik verileri tamamlandığında bu ay FDA'dan acil durum yetkisi almayı planlıyor.

20 Kasım 2020 Cuma

SA8952/TG316: Ekonomik Güç, Ulusal Güvenlik ve Amerikan Devlet İdaresinin Geleceği-IV

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Atlantic Council'in üç yazarı David H. McCormick, Charles E. Luftig, James M. Cunningham'ın ortak çalışmasıdır ve Amerikan rüyasının aşınmasına, Amerikan liderliği noktasında algılanan başarısızlıklara ve Amerika'nın görece güç kaybına odaklanmaktadır. Yazarların, "Şimdi, trajik bir uluslararası krizden muzdaripken, insanların geleceğin ne getireceğini merak etmesi doğaldır. Herhangi biri bu endişelere katılsın veya katılmasın, birçok Amerikalının ülkelerinin geleceği konusunda tedirgin olduğu inkar edilemez." şeklindeki tespitleri, ABD'nin Çöküşü'nün tescili anlamına gelmektedir. Analizdeki şu itiraf Amerikalıların yaşadığı büyük kaygıyı yansıtması açısından önemlidir: "Yapay Zeka (AI) ile ilgili teknolojiler ve kuantum bilimleri gibi ABD'nin lider olmaya devam ettiği diğer teknolojik sektörlerde, bu liderlik garanti değil. Bu teknolojilerin büyük olasılıkla önemli ekonomik ve ulusal güvenlik sonuçları olacaktır." ABD'yi dikkatle izleyen yayınlarımızla Türkiye'nin ve Dünya'nın geleceğine yönelik projeksiyonların doğru tasarlanması ve uygun stratejilerin belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye ABD'yi ve NATO'yu bir kaldıraç olarak kullanarak küresel arenada kendisine benzersiz bir alan açma fırsatına 'şimdi' sahiptir ve bu fırsatı değerlendirmek zorundadır.
Seçkin Deniz, 20.11.2020

Economic might, national security, and the future of American statecraft

Ekonomik yaptırımları yönetmek

Zamanla, Amerika Birleşik Devletleri bir dış politika aracı olarak ekonomik yaptırımlara güvenmeye başladı ve çoğu zaman önemli  başarı elde etti. [61] Bunlar, geçmişte ABD devlet idaresinin kritik bir bileşeni oldu ve gelecekte de olmaya devam edecek. Bununla birlikte, yakınsama güçleri, özellikle de artan siber uzay ithalatı ve kripto para birimlerinin yükselişi, Amerika Birleşik Devletleri adapte olmadıkça etkinliklerini azaltabilir. Dahası, yaptırımların etkisi, nasıl hedeflenmiş ve ne kadar iyi tasarlanmış olduklarına ve diğer ekonomik devlet yönetimi araçlarıyla ne kadar iyi entegre edildiklerine giderek daha fazla bağlı olacaktır.

SA8951/KY1-CÇ747: Tarak

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Neyse.. seninle bir sona varamayacağız bu belli oldu!"

Bu tarak konusunu açman iyi oldu. Ben de ne zamandır konuyu açmanın fırsatını arıyordum. Dediğim gibi iyi oldu. Senin açman yani. Yoksa yine sebepsiz bir tartışmaya dalardık. Gerçekten iyi oldu. Ha bugün ha yarın, diye diye bugüne geldik. Bak iyi oldu, diyorsam iyi olmuştur. Tamam, haklısın, gerçekten haklısın Gucur Ziya ile Bodur Orhan bunu açtığın için sana içerleyeceklerdir, ama bir de şöyle düşün.. vicdanen rahatlamadın mı? 

19 Kasım 2020 Perşembe

SA8950/SD1872: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 590 (11-15 Ekim 2019)

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

“Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”

  
(Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, her günün tweetlerini aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)
(11-15 Ekim 2019)  (Ekim  2019: 4.462 Tweet+Önceki Toplam: 385.181+4.462= 389.643 Tweet)

11 Ekim 2019
RT @kuscusencer: Gavur bu şeytanın aklına gelmeyen bunun aklına gelir.

ABD ve PYD terör örgütü kontrolünde bulunan hapishaneden DEAŞ’lılar…

11 Ekim 2019
RT @sputnik_TR: Stoltenberg: Türkiye'nin NATO'dan çıkarılması kesinlikle söz konusu değil.  Bazen müttefikler bazı konularda fikir ayrılıkl…

18 Kasım 2020 Çarşamba

SA8949/SD1871: "sözleşme" /25.05.2004/ 220. patika

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk


...ölüme çağrı bırakmak insanın doğarken yaptığı en önemli 'faaliyet'tir...
...ama işin tuhaf tarafı, bu işi yapan kendi değildir...
...ama bedeni toprakla pazarlık yaparak gelir dünyaya...
..."ölüm zamanıma kadar gel, bende değiş!" der toprağa...
..."et, tırnak, saç, beyin vs ol!"...
...toprak da: "seni tamamen alıncaya kadar sana taşınacağım!", der...
...işte böyle...
...bitkilere dönüşür; ete dönüşür toprak, insan bedenine girer her fırsatta...
...beden bir gün tamamen dönüşeceği toprağı alır, dönüştürür ve tekrar çıkarır...
...fakat hiçbir zaman içinde toprağın yokluğunu hissetmez...
...hissetse bile kendidir...

17 Kasım 2020 Salı

SA8948/SD1870: Piyasayı Kuşatmak

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:

Çevirisini yayınladığımız analiz, çalışmaları teknoloji, emek, politik ekonomi ve sosyal eşitsizlik konularını kapsayan, Berlin Humboldt Üniversitesi/Einstein Center Digital Future'da iş hayatının geleceğinin sosyolojisi uzmanı profesör Philipp Staab'a aittir ve Big Tech olarak adlandırılan Dijital Kapitalizm (Google, Apple, Amazon, vb.) şirketlerine odaklanmaktadır. Analist, Big Tech şirketlerini dört temel konuda eleştirmektedir: bilgi kontrolü, erişim, fiyatlar ve performans kontrolü. Türkiye'de de bu tür tartışmaların yoğunlaşması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü başta Google, Twitter, Facebook, Netfix olmak üzere dijital platformların para kazandıkları halde temsilci bulundurmadıkları ve vergi ödemedikleri gerekçesiyle Türkiye'de daha yeni yaptırıma maruz kalmaya başladılar. Ne yazık ki toplumsal ve bireysel farkındalıklar resmi yetkililerin farkındalıklarını arttıracak düzeyde değil; gittikçe artan Big Tech baskısı bireyleri çok açık bir şekilde rahatsız etmese de, kişisel verileri artık dijital platformlarda 'mal' olarak alınıp satılırken farkına vararak haklarını talep eden insanların artmasını umut etmekten başka çare kalmıyor.
Seçkin Deniz, 17.11.2020


Enclosing the market
"Big Tech'e yönelik artan eleştirilere rağmen, önde gelen dijital şirketlerin iş modelleri hala büyük beğeni topluyor. Bu bir sorundur."

Covid-19 salgını ile nihayet Big Tech yine olumlu bir şekilde manşetlere girdi. Amazon, yüz maskelerinin, dezenfektanların ve tuvalet kağıtlarının dağıtımını sağladı. Alphabet's Verily, Kaliforniya'da bir virüs testi planı oluşturdu. Apple ve Google, ulusal temas izleme uygulamaları için gizlilik dostu bir çözümü birlikte uygulamaya koydu.

16 Kasım 2020 Pazartesi

SA8947/KY75-NDY1: 'Aile Huzuru'nun Temeli

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Aile, çocuğu gözleyerek öğrenme için gerekli olan modelleri sağlar, bilgi ve beceriler aktarır ve deneyimler kazandırır; çocuğun ilk okuludur."

Aile, bireyin hayata hazırlandığı ilk eğitim ortamı olduğu gibi, toplumsal huzurun tesisinde başvurulacak ilk ve en önemli sosyal kurumdur. Sevgi, saygı kavramlarıyla beslenen ve ileriye dönük mutlu, huzurlu, sağlıklı bireylerin oluşturduğu aileler yalnızca kendileri için değil aynı zamanda ülke bütünlüğümüz için de vazgeçilmez kurumlardır. 

SA8946/SD1869: Sıkıntı (Roman); 1. Bölüm-Gök 59

      Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"İnsan aklı, nasıl bir tasarıma sahipti, her insan aynı tasarımla yaratılmış olan akla sahip olduğu halde, neden bir makine gibi aynı sonuca ulaşmıyordu? Yoksa insana yüklenen yük bu muydu? Farklı sonuçlara ulaşma özgürlüğü ve doğal olarak bu özgürlüğün sonuçlarından dolayı yargılanabilme gerçeği."


Gök Yazarı’nın yazdıkları yavaş yavaş bitiyordu. Günlere, saatlere sığdırdığım her şeyi bu geçen on iki günlük süre zarfınca baştan sona yeniden düşünmüştüm. Annemle Babamın, yemek sonrası, çay içerken, ‘Bân’ın balkonunda çocuklarla ve karımla yaptığı sohbetleri izlerken de düşünüyordum. 

15 Kasım 2020 Pazar

SA8945/TG315: Globalistler ve İslamcılar: Yeni Bir Dünya Düzeni İçin 'Medeniyetler Çatışması'nı Kışkırtmak-X

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin, Red Moon Rising - The Rapture and the Timeline of the Apocalypse Paperback'in yazarı Peter D. Goodgame'ın 'The Globalists and the Islamists' adlı kitabına aittir. "Geçtiğimiz yarım yüzyıl boyunca dinin etkisi, dünyanın Batı kesiminde ve Doğu'nun çoğu kesiminde azaldı. Maneviyat, yaşam standartları yükseldikçe ve popüler kültür de neredeyse tamamen laik hale geldiğinden materyalizmle yer değiştirdi. Orta Doğu'da durum neden farklıydı? Yahudi-Hıristiyan etiği nasıl aşındı, buna karşılık İslam etiği bariz bir canlanma yaşadı mı? Bu çalışma, bu durumun tesadüfen meydana gelen bir şey olmadığını ve militan İslam'ın, uzun vadede bir dünya hükümeti kurulması hedefine ulaşmak için baskın Anglo-Amerikan kurumların küresel seçkinleri tarafından oynanan bir kart olduğunu açıklamaya çalışacaktır." şeklindeki sunumuyla geçmiş yüzyılların resmi tarih söylemlerinin arkasına sarkan ve günümüzdeki kaosun, yaygınlaşan dinsizliğin ve ahlaksızlığın temel nedenlerini, Globalistlerin  'Militan İslam' kavramını üreterek ve müslümanları satanist küresel bir devlet kurmak amacıyla kullanarak Yahudi-Hristiyan Etiğinin aleyhine İslam Etiği'nin lehine bir canlanma yaşayıp yaşamadığını sorgulamaktadır. Eylül 2013'te planladığım ve üzerinde çalıştığım ve 7 Ekim 2018 Pazar günü yayınladığım  'SA6940/SD1156: İslamcılık; Zehirli Maya (Aşı) ya da Masonik Kara Büyü' başlıklı çalışmamda 'İslamcılık' maskesi ve 'Masonluk' aracılığı ile Osmanlı İmparatorluğunun müslüman topluluklarının nasıl ayrıştırıldığını ve kurulan yapay ulus-devletlerin kukla yönetimler tarafından nasıl Satanizmin hizmetine sunulduğunu ve Satanist Masonların İslam'ın içini nasıl boşaltmaya çalıştığını incelemiş ve mason olduğu kesin olarak açığa çıkan câni Fetullah Gülen liderliğindeki dinî cemaat-nurculuk  maskeli FETÖ üyesi generallerce, 15 Temmuz 2016'da, ahlakı ve dinî değerleri önceleyen politikalara sahip Erdoğan liderliğindeki Türkiye'ye askerî darbe yapmaya çalışan ve halk tarafından durdurulan Masonik İslamcılığı şöyle tanımlamıştım: "İslamcılık, 1789'la Fransa'da egemen hâle gelen masonların, yer küredeki bütün imparatorlukları yıkma girişimlerini içeren bütüncül bir organizasyonun Osmanlı İmparatorluğuna yönelik olan hamlesinin adıdır ve Sultan III. Selim’den itibaren güçlenerek II. Mahmut, Abdülmecid, Abdülaziz ve II. Abdülhamid liderliğindeki Osmanlı İmparatorluğu'nu, İstanbul, İzmir, Selanik, Manastır, Mısır, Şam, Beyrut gibi merkezlerde kurulan gizli mason localarında olgunlaştırılarak parçalayan ve yıkan bir hançerdir. Günümüz tartışmalarının amacı da yeniden güçlenen, bölgesel ve küresel bütünleşik bir strateji izleyerek masonların hakimiyet alanlarını daraltan Türkiye Cumhuriyeti'nin Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki yönetimini hedef hâline getirerek yeniden parçalamak ve etkisiz hâle getirmekti", 06.09.2008 tarihli 'SA24/SD5: İslamcılık: Kara Büyü' başlıklı çalışmamda da Peter D. Goodgame'un "Yahudi-Hıristiyan etiği nasıl aşındı, buna karşılık İslam etiği bariz bir canlanma yaşadı mı?" şeklindeki sorusunu o sormadan (2014) 6 yıl önce (2008) cevap vermiştim: "İslamcılık anaforu, Müslüman zihinlerden sürekli yeni kurbanlar devşirmektedir. Geleneksel diye, dışlanan ve aşağılanan bozunmaya uğramış 17,18,19 ve 20. yüzyıl İslam algısına alternatif olarak ortaya konan ve  terakkîyi hedefler görünen İslamcılık kara büyüsü, daha fazla tahrif ve tahribe aracılık etmeden Müslümanların  düşüncelerinden uzaklaştırılmak zorundadır."  Satanistler, önce kendi topluluklarını, Yahudileri -Siyonist-Laik-Fanatik-Ortodoks diyerek parçaladılar ve Yahudi etiğini, tahrif edip etkisizleştirdiler, eş zamanlı olarak Katolik-Ortodoks-Protestan etiğini ve İslam Etiğini yetiştirdikleri profesyoneller aracılığı ile yok ettiler; bugün diktatör Arap liderleri, aynı satanist gücün birer piyonu olarak elde ettikleri dokunulmazlıkla hem İslam'a hem de Müslümanlara yönelik soykırım politikalarını acımasızca uygulamaktadırlar. Yayınladığımız bu çeviri seti, eksik bilinenlerle örtülmek istenen gerçeğin açığa çıkması için faydalı olacaktır diye düşünüyoruz.
Seçkin Deniz, 15.11.2020

The Globalists and the Islamists:
Fomenting the "Clash of Civilizations" for a New World Order

IV. Usame bin Ladin: İlk Yıllar

Usame 1957 civarında, Yemenli inşaat ustası Şeyh Muhammed bin Ud bin Ladin'in on yedinci oğlu olarak doğdu. Yıllar geçtikçe Muhammed, Kral Abdülaziz'in ve ardından Suudi Arabistan Kralı Faysal'ın güvenilir bir arkadaşı haline geldi ve sahibi olduğu inşaat firması, Mekke'deki Ulu Camii de dahil olmak üzere, Mekke ve Medine'deki kutsal yerleri yenileme işlerini aldı. Ayrıca 1969'da Kudüs'teki El Aksa Camii'nin yenilenmesi ihalesini aldı.

SA8944/SD1868: "sevinci sev"

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk


...kalk
sabahına günaydın de
gündüzüne hayır dile
akşamın şenlensin
                 gecende tütsün özlem...

...sevincini sev
kaybolmuş tutamaklarını da
dinlence şimdi
                     yontulmuş aydınlıklarda...

14 Kasım 2020 Cumartesi

SA8943/SD1867: Kesişimsellik: Yeniden Düşünme Zamanı

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Macaristan Pécs Üniversitesi'nde psişik yapıların, yakınlığın, beden kavramlarının ve cinsiyetin sosyo-ekonomik içselliği ve tarihsel değişimi alanında doktora yapmakta olan sosyolog Gergely Csányi ve 2012-19 döneminde Friedrich Ebert Stiftung'un doğu-orta Avrupa bölgesel cinsiyet programından sorumlu, Budapeşte ELTE Üniversitesi'nde doktorasını sürdüren siyaset bilimci Eszter Kováts'ın ortak çalışmasıdır ve Avrupa Komisyonu'nun Mart ayında sunulan ve 2025'e kadar devam edecek olan yeni cinsiyet eşitliği stratejisi Kesişimselliğe odaklanmaktadır. Analistlerin, "Bu toplamsal kesişimsellik kavramı tarih dışıdır, özselleştirici ve homojenleştiricidir (...)Eşitsizliklerin temel nedenlerini yeterince kavrayamamakta, dayanışmanın altını oymakta ve farkında olmaksızın yapılan herhangi bir hak tanıma talebi sağcı tartışmaların popülaritesine katkıda bulunmaktadır. Bunun yerine, ayrımcılık ve konumsallıkların ötesinde adaletsizlikleri anlamaya çalışmalı ve baskı yapılarına meydan okuyarak politika oluşturmayı etkilemeye çalışmalıyız." şeklinde Kesişimselliğe yönelttikleri eleştiriler dikkat çekicidir. Türkiye'de bu tür tartışmaların henüz gündemde olmamasının temel nedeni, Avrupa'nın ve ABD'nin temsil ettiği Batı'da toplumların ve kurumların ruhunda yerleşik olan ve niteliği hiç bozulmayan derin ayrımcılığın ulaştığı insan hayatını tehdit eden boyutlardan çok uzak bir noktada bulunmamızdır. Batı vahşi orman kanunlarının geçerli olduğu ilkel kabilelerin de gerisine düşmüş olarak her bir insanı kişisel özelliklerinden dolayı ayrımcılığa tabi tutmaya çalışmaktadır; bunu da her zaman olduğu gibi amaçladığının tersine, aldatıcı bir 'özgürlük' propagandası ile yaymaktadır. Yayınladığımız analiz bir ölçüde bahse konu 'Kesişimsellik' yaklaşımın adaletsizliği arttırdığını iddia etmektedir. İlginizi çekeceğini umuyoruz.
Seçkin Deniz, 14.11.2020


Intersectionality: time for a rethink
"Mevcut kesişimsellik anlayışı, ilerici siyaset için bir çıkmazdır."

'Kadınlar heterojen bir gruptur ve çeşitli kişisel özelliklere dayalı olarak kesişen ayrımcılıkla karşılaşabilirler. Örneğin, engelli bir göçmen kadın üç veya daha fazla temelde ayrımcılığa maruz kalabilir,’  diyor Avrupa Komisyonu'nun Mart ayında sunulan ve 2025'e kadar devam edecek olan yeni cinsiyet eşitliği stratejisi.

13 Kasım 2020 Cuma

SA8942/TG314: Ekonomik Güç, Ulusal Güvenlik ve Amerikan Devlet İdaresinin Geleceği-III

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Atlantic Council'in üç yazarı David H. McCormick, Charles E. Luftig, James M. Cunningham'ın ortak çalışmasıdır ve Amerikan rüyasının aşınmasına, Amerikan liderliği noktasında algılanan başarısızlıklara ve Amerika'nın görece güç kaybına odaklanmaktadır. Yazarların, "Şimdi, trajik bir uluslararası krizden muzdaripken, insanların geleceğin ne getireceğini merak etmesi doğaldır. Herhangi biri bu endişelere katılsın veya katılmasın, birçok Amerikalının ülkelerinin geleceği konusunda tedirgin olduğu inkar edilemez." şeklindeki tespitleri, ABD'nin Çöküşü'nün tescili anlamına gelmektedir. Analizdeki şu itiraf Amerikalıların yaşadığı büyük kaygıyı yansıtması açısından önemlidir: "Yapay Zeka (AI) ile ilgili teknolojiler ve kuantum bilimleri gibi ABD'nin lider olmaya devam ettiği diğer teknolojik sektörlerde, bu liderlik garanti değil. Bu teknolojilerin büyük olasılıkla önemli ekonomik ve ulusal güvenlik sonuçları olacaktır." ABD'yi dikkatle izleyen yayınlarımızla Türkiye'nin ve Dünya'nın geleceğine yönelik projeksiyonların doğru tasarlanması ve uygun stratejilerin belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye ABD'yi ve NATO'yu bir kaldıraç olarak kullanarak küresel arenada kendisine benzersiz bir alan açma fırsatına 'şimdi' sahiptir ve bu fırsatı değerlendirmek zorundadır.
Seçkin Deniz, 13.11.2020

Economic might, national security, and the future of American statecraft

Eğitim ve göç

Dışişleri Müsteşarı Keith Krach'tan alıntı yapacak olursak: "En iyi elemanlara sahip olan takım kazanır." [32] Yüksek vasıflı yetenekleri bulma, geliştirme ve elde tutma yeteneği, ulusal inovasyon ve ekonomik güvenlik için çok önemlidir. [33] Bu nedenle, ABD eğitim ve göçmenlik politikası, hem STEM [Çev: Science, Technology, Engineering and Mathematics / bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik]  alanlarında kariyer yapmakla ilgilenen Amerika doğumlu bireyleri desteklemek hem de Amerika'yı küresel yarışta yüksek vasıflı yetenekleri çekme noktasında rekabetçi tutmak için gelişmelidir. [34]

SA8941/KY1-CÇ746: Atlama Taşı

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Kendimle küsemem. Hem kendimle küsmem için yeterli gerekçe yok elimde! Geçinip gittik bunca zaman. Geçinip gideriz yine düşe kalka olsa da! Hayır! Kimse benden kendimle küsmemi beklemesin. Avuçlarını yalarlar. Beklemesinler!"

Günahları boyunlarına. İstemeden oldu. Özel bir merak, bir itki, yok böyle bir şey. Kendiliğinden oldu, eğer rastlantı denen bir şey varsa işte bu tam bir rastlantı. Söze nasıl başlamam gerektiği ya da söze nereden girmem gerektiğini bilmiyorum. Hayır! Ödlekliğimle ilgisi yok. Tamam korkağın tekiyimdir. Kendi gölgemden bile korkarım. Bak bu doğru. Ama evet korkaklığımla bir ilgisi yok, söze nereden nasıl başlayacağımı bilemeyişimde. İnanılır, inanılmaz, bunun da hesabı yapılarak ikircikli halimi gözler önüne sermiş değilim. 

SA8940/SD1866: "küflü küfelerde erdem aranmaz" /26.05.2004/ 221. patika

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk


...insan ahlâkına dair küfeler dolusu eski kitap okuyan herhangi bir meraklının küfelerin ve kitapların küfleri arasında bunaldığı vakte götüreceğim sizi...
...önce erdemin nitelikleri görülür, kitapların ilk harfleriyle...
...sonra detaylar kocaman kocaman harflerin anlam birleşmeleriyle serenât yaparlar...
...sözlerin meraklıyı büyülediği yerlerin her birinde 'asla olamayacak olan insan' anlatılır...
...meraklı, küflere daldıkça küf kokan her şeyi normal görmeye başlar; farkında değildir...
...ta ki; insan'a dair erdemsizlikleri ve aşağılık nitelikleri tahlil edilene dek...
...hani aşağılık olanlar nelerle mukayese edilir; bilirsiniz...
...erdem süsleri kıyas bendinde durur...

12 Kasım 2020 Perşembe

SA8939/SD1865: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 589 (06-10 Ekim 2019)

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

  “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”


  
(Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, her günün tweetlerini aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)
(06-10 Ekim 2019)  (Ekim  2019: 4.462 Tweet+Önceki Toplam: 385.181+4.462= 389.643 Tweet)

06 Ekim 2019
RT @trthaber: Portekiz'de 1975 yılından bu yana en düşük katılımlı seçim gerçekleşti. Sandık başı anket sonuçlarına göre ise seçimi Sosyali…

06 Ekim 2019
RT @ForumUSAnews: ABD-Çin arası gerilimden sonra ABD’li ünlü moda evi rotayı Türkiye’ye çevirdi - https://t.co/nRxT9GtX9c https://t.co/yYZo…

11 Kasım 2020 Çarşamba

SA8938/SD1864: Dijital Euro Nedir? Bilmeniz Gereken 5 Şey

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, POLITICO'nun Brüksel finans muhabiri Bjarke Smith-Meyer'e aittir ve Avrupa Birliği Merkez Bankasının (ECB), Facebook'un piyasaya süreceği Libra'ya karşı üreteceği Dijital Euro'ya odaklanmaktadır. Yazarın 5 soruda değerlendirdiği Dijital Euro ile ilgili temel sorunlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)'nın neden Dijital Türk Lirası (dTL) üretmekte geç kaldığını sorgulamanıza neden olacaktır. (dTL kısaltması, Seçkin Deniz'e aittir) 6 Kasım 2020'de görevden alınan eski TCMB başkanının yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından göreve atanan Naci Ağbal'ın sorumluluklarından biri de Dijital Türk Lirası (dTL) ile ilgili gecikmiş projeksiyonların oluşturulması ve dTL'nin rekabetin yoğunlaştığı bu alanda bir an önce yerini almasını sağlamasıdır.
Seçkin Deniz, 11.11.2020


What’s a digital euro? 5 things to know
"Avrupa Merkez Bankası dijital bir para birimi ile ilgileniyor; ancak riskler var."

Nakit yok mu? Plastik Kart yok mu? Sorun değil. Dijital Euro olarak ödeyin.

Avrupa Merkez Bankası, birinin satın alma işlemlerinizi takip etmesinden korkmadan her yerde harcayabileceğiniz dijital bir Euro deniyor.

10 Kasım 2020 Salı

SA8937/SD1863: AB'nin Irk ve Katılım Konusunda Yeni Bir Hikayeye İhtiyacı Var

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, sahibi olduğu Brüksel merkezli küresel strateji ve danışmanlık şirketi New Horizons Project'i yöneten; göç, kapsayıcılık, çeşitlilik ve kadınların güçlendirilmesi dahil olmak üzere AB ile ilgili konularda yorumlar yapan analist Shada Islam'a aittir ve Avrupa Birliği'ndeki derin Irkçılığa, ayrımcılığa ve İslam-Müslüman karşıtı yaklaşımlara odaklanmaktadır. "Sistemik ırkçılık AB’nin kurumsal söylem ve politikalarının çoğuna sızmıştır. Bu sorun ilham verici konuşmalarla veya asil kararlarla çözülemez." diyen ve "Mesaj keskin veya ince, sert veya yumuşak olabilir ama her zaman açıktır: Avrupa beyaz ve Hıristiyan'dır" cümlesiyle sorunun temeline inen analist, "Birliğin hukukun üstünlüğü hükümleri, ırksal eşitliği sağlamak için alınacak olan ulusal önlemlere atıfta bulunmalıdır. Ve AB kurumları, işe alma politikalarının etnik azınlıklara erişimi içerdiğinden emin olmalıdır." şeklindeki ifadeleriyle Avrupa Birliği'nin içinde bulunduğu gerçekliği somutlaştırmaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Allah'ın son elçisi Muhammed'e, İslam'a ve Müslümanlara yönelik saldırıların Fransa'da Macron liderliğindeki devletin kurumsal olarak desteklediğinin farkında olarak eleştirmiştir: "İslam ve Müslüman düşmanlığı kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet başkanı seviyesinde teşvik edilen, desteklenen bir politika haline gelmiştir. Irkçı terörizm. Şimdi buradan sesleniyorum, işte siz gerçek manada faşistsiniz, siz gerçek manada Nazi'nin adeta zincir halkalarısınız. Irkçı terörizm, medya ve siyaset eliyle çoğu zaman da güvenlik birimlerinin göz yummasıyla toplumda yaygınlaşıyor. (...) "Batı'da yükselen İslam karşıtlığı, bugün artık kitabımıza, Peygamberimize ve tüm kutsallarımıza yönelik topyekun bir saldırıya dönüşmüştür. Esasen farklı din mensuplarına yönelik tehcir, engizisyon ve soykırım uygulamaları Avrupa'nın yabancısı olduğu bir pratik değildir. Alışkınlardır bunlar. 80 yıl önce Musevilere karşı işlenen insanlık suçları, daha 25 sene önce Srebrenitsa'da Bosnalı kardeşlerimize yapılanlar halen hafızalardadır. Son günlerde yaşanan hadiseleri, devlet başkanı düzeyinde sergilenen hadsizlikleri, sabah namazı vaktinde camilerimize yapılan polis baskınlarını sıradan vakalar olarak görmüyoruz. Bu olaylar oldukça tehlikeli, Avrupalı Müslümanlar için çok vahim sonuçlar doğurabilecek bir sürecin işaret fişeğidir." Avrupa Birliği'nin ayakta kalmak için çabaladığı günümüzde, kendini koruyabileceğine dair belirtiler gün geçtikçe ortadan kalkmaktadır. Türkiye bu gerçeği dikkate alarak Avrupa Birliği ile ilişkilerini gözden geçirmelidir.
Seçkin Deniz, 10.11.2020

The EU needs a new story on race and inclusion
"Black Lives Matter" ın hassaslaştırıcı etkisi azalmayacaksa, yeni bir Avrupa anlatısı ve somut eylemlere ihtiyaç vardır.

Üç ay önce, Minneapolis/Minnesota'da 46 yaşındaki Afrikalı-Amerikalı George Floyd'un polis tarafından gözaltına alınırken öldürülmesinin ardından Avrupa'da öfkeli Black Lives Matter protestoları patlak verdiğinde paniğe kapılan Avrupa Birliği yetkilileri bloğun ırk temelli şiddet, ayrımcılık ve tacizle mücadelede kendi iç karartıcı sicilini aşmak için acil önlemler sözü verdiler.

9 Kasım 2020 Pazartesi

SA8936/SD1862: Sıkıntı (Roman); 1. Bölüm-Gök 58

     Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"İnsanın Allah’tan yardım istemek gibi bir ‘lüksü’ neden reddettiğini hiçbir zaman anlamadım, anlayacağımı da sanmıyorum. Matematik bile karşılaştığı sorunları başka teoremleri yardıma çağırarak çözebiliyor, çözümcü teorem yoksa çözümsüzlüğe mahkûm oluyor iken, insanın Allah’ın teoremlerden daha güçlü kanunlarını yardıma çağırmaktan kaçındığını anlamak imkansızdı benim için. Matematik başka teoremleri yardıma çağırırken akılsız mı oluyordu ki insan Allah’ı ve kanunlarını yardıma çağırırken akılsız olsundu?"


26 Temmuz 2019, Cuma günü, annemle babamı ‘Bizim Ev’ anlamına gelen ‘Keymâ’ dediğimiz evlerinden alıp Bân’a getirdiğim ve Cuma namazından sonra şirkete gittiğim, şirketin yürüyen işleri ile ilgili toplantılar yapmakla ilgilendiğim bir gün olsa da, Gök Yazarı’nın ısrarla ve özenle yaptığı norm ve normalleşme ile ilgili analizden de faydalanarak çok ciddi sorgulama yaptığım bir gün olmuştu. 

8 Kasım 2020 Pazar

SA8935/SD1861: "pir dermanı"

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk


geceleşti mi kelimeler
hecelerle benzeşti mi titreyişlerin,
dokundu mu gözyaşları çocuğun
kutsal aşkın yanaklarına.

7 Kasım 2020 Cumartesi

SA8934/SD1860: Çin Orta Doğu'ya mı Dönüyor?

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, ABD Doğu Asya'dan Sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı, Endonezya Büyükelçisi ve dönemin Savunma Bakan Yardımcısı olarak Irak'ın işgalini planlayan neocon-siyonist ekibin etkin bir üyesi olan Paul Wolfowitz'e aittir ve 'enerjide kendi kendine yettiğini' iddia eden ABD'nin Ortadoğu'daki hakim konumundan çekilerek, Basra Körfezi petrol ve doğalgaz geçişlerinin güvenliğinin Çin ve Hindistan tarafından sağlanması gerektiğini söyleyen Trump Yönetimi'nin yaklaşımına odaklanmaktadır. Satır aralarına kadar dikkatle okunması gereken analiz, neocon-siyonist-satanist aklın nasıl çalıştığını göstermesi bakımından önemli bir metindir. Türkiye, gelecek projeksiyonlarını hazırlarken, şu ana kadar tanıdığından daha derin ve daha karmaşık bir şeytanî ağla karşı karşıya olduğunu unutmadan çalışmalıdır.
Seçkin Deniz, 07.11.2020


Is China Pivoting To The Middle East?

Başından beri, Başkan Obama ve Dışişleri Bakanı Clinton tarafından 2011 sonlarında bir tantanayla duyurulan "Pivot to Asia" stratejiden çok siyasetle ilgiliydi. Amerikan ekonomisi ve güvenlik çıkarları için artan önemi ile Asya-Pasifik'e odaklanmak yerine yeni bulunan “enerji bağımsızlığımızdan” yararlanarak “Sonsuz Savaşları” ile Amerika'nın Ortadoğu'dan geri çekilmesi için stratejik bir gerekçe görünümü sağladı. (1)

6 Kasım 2020 Cuma

SA8933/SD1859: "örtülü isyan" /16.07.2004/ 222. patika

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk


...ansızın gelen bir göz kayması...
...göz kaymasından üreyen şüphe...
...dikkatsizliğe bağlanmış şüphelerin kesin hükümlere dönen zamanında ölüme denk gelen insan ne düşünür?...
...artık ölüm vardır, bembeyaz gibi renksizliklerin içinde...
...sonsuzluğa odaklanmış gündelik heyecanların 'kesin son'a dönüşü bedenin neresinde kavrar bilincini insanın?...
...kalbinde mi?...
...o et parçasında yoğrulan acı mıdır derdiniz, yoksa aklınızın, artık göreli hükümranlıktan kesin kulluğa gerilemenize örtülü isyanı mı?...
...gözlerinizi parıldatan her içsel ışık eski zamanlardaki kadar uzun durmaz yüzünüzde, değil mi?...
...tebessümlerinizin ağlayan yerlerini görür dostlarınız...

Seçkin Deniz Twitter Akışı