Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
‘Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları bir oyun ve oyalanma konusu' olsun diye yaratmadık’
Kur'an, Duhan Suresi, 38. Ayet
Cumartesi gününü annem-babam, karım ve çocuklarla ‘Bân’da geçirdim. Karıma hiçbir iş yaptırmadık, kural koymuştuk; o sadece bir misafir gibi yiyecek, içecek, ufak tefek şeylere yardım edecekti. Bostanımızdan topladığımız sebzelerle ‘Zaza yemekleri’ yaptı annem; salatalar bendendi. Babam çok iyi tereyağlı bulgur pilavı ve etli kuru fasulye yapardı. Gençliğinde bir çiftlikte aşçı yamaklığı yaparken öğrenmişti. Güzel bir gündü, Allah’a şükretmiştim. Ama işler devam ediyordu.
28 Temmuz 2019 Pazar günü İstanbul’a oradan da Washington’a uçacaktım. 29 Temmuz Pazartesi günü sabah 9:00'da Virginia/Richmond’da katılacağımız bir toplantı vardı. Ankara merkezli bir yerli sanayi şirketimizin iş ortaklarından biriydi gideceğimiz Amerikalı şirket. Yerli şirketin tepe yöneticisi ile İstanbul’da buluşacaktık ve birlikte gidecektik. Daha önce de birkaç kez gitmiştik, ‘Cevval’ diyordum ben ona, işini titizlikle yapan, iyi derecede İngilizce, Fransızca, Almanca bilen benden birkaç yaş büyük, iş yürütme kapasitesi yüksek bir gençti.
Türkiye’nin 15 Temmuz 2016 sonrası küresel anlamda elde ettiği yeni ‘imaj’, geçmiş iki yüz yıllık utanç verici vakalara göre, pozitif olsa da 15 Temmuz Darbesi’ni organize eden ABD için bu gerçek bir felaketti ve bu küresel dev Türkiye’den her konuda hıncını çıkarmak istiyordu. Türkiye’nin NATO konseptindeki bütün iş bağlantıları birdenbire felce uğramıştı, ağır aksak yürüyordu. Cevval'in benim de kendisi ile birlikte gelmemi istemesinin de bir tek sebebi vardı; ikna.
Amerikalıları defalarca ikna ettiğimi biliyordu, ancak bu kez ikna edeceğimden emin değildim, bunu ona da söylememe rağmen birlikte gitmemizde ısrar etmişti. Konu artık ticarî boyuttan çok daha farklı boyutlara girmişti ve ABD, ‘yönetemediği’ Türkiye’ye müttefik gözüyle bakmıyordu. Vizelerde sıkıntı çıkabiliyordu. Gitmek istemiyordum. Ama o vize işlerini de hallederek seyahati organize etmişti ve bana o güne dek turist olarak gezme fırsatı bulamadığım Washington’u gezdirmeyi vaat etmiş, hatta gezmek için altı ay önceden başvuru gerektiren Beyaz Saray turunu da ayarlamıştı.
Uçuş planımı yapmıştım. 28 Temmuz Pazar günü saat 10:00’da İstanbul’a uçacaktım. Cevval de Ankara’dan İstanbul’a geçecekti ve birlikte İstanbul Havaalanı’ndan 15:30’da kalkacak olan THY’nin uçağı ile Washington DC, Dulles Uluslararası Havaalanı’na inecek ve oradan da bizi alacak olan araçla iki saatlik bir yolculuk sonunda Virginia’nın başkenti Richmond’a gidecektik. Yolculuğumuz 11 saat 15 dakika sürecekti yaklaşık olarak, aynı gün 18:45’te Dulles Uluslararası Havaalanı’nda olacaktık.
Bir pazarlık daha yapmıştım Cevval’le; Richmond’da doğrudan otele gidecektik ve ben o gün iş görüşmesi yerine dinlenecek ve uyuyacaktım, aksi halde Jet-Lag beni uyuşturuyordu; zamanda geriye gitmiş gibi oluyordum. Ayrıca yemek ve namaz konusunda bütün sıkıntılarımı giderecekti, geçmişte olduğu gibi ‘ne yaparsan yap, kendin hallet’ demeyecekti bana. Hepsini kabul etmişti ve şehir merkezindeki The Berkeley Hotel’den de yerlerimizi ayırmıştı. Edgar Allen Poe Müzesini de gezecektik.
‘Yer Yazarı’ dediğim Bekçi’nin yazdıklarını romanın bu bölümünde yoğuracaktım. Zihnimdeki kasırgalar, dünyada olup biten hemen çok şeyin merkezine, Washington’a giderken bu kez aynı adam olarak gitmeyeceğimi hatırlatıyordu bana.
Lütfen gitmek istediğiniz bölümü tıklayınız:
[Giriş] [1.Bölüm-Gök] [2.Bölüm-Yer]
Seçkin Deniz, 30.11.2020, Sonsuz Ark, Sıkıntı, Roman
Sıkıntı
Sıkıntı
Takip et: @Seckin_Deniz
Takip et: @SonsuzArk
Takip et: @SonsuzArk
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.