19 Aralık 2020 Cumartesi

SA8988/SD1898: Sırbistan-Kosova Normalleşmesini Sağlamak

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Washington D.C., Avrupa Politika Analizi Merkezi(CEPA) Başlık VIII Transatlantik Liderlik bursiyeri Dr. Leon Hartwell'e aittir ve Trump döneminde, ABD ve Avrupa arasında bir çorbaya dönüştürülen Sırbistan-Kosova anlaşmasına odaklanmaktadır. Yazarın, Biden yönetiminin sorunu ABD-AB işbirliği ile çözebileceğine dair aşırı iyimser yaklaşımının Avrupa Birliği'nin kendisine rakip olmasını engellemek ve birliğin zaaflarını kaşıyarak Avrupa anakarasındaki hegemonyasını sürdürmek isteyen ABD'nin tutumlarını değiştirmeyeceği açıktır. ABD tarafından Batı'dan kuşatılan Türkiye'nin Sırbistan-Kosova arasındaki sorunlarda çözümcü rol oynaması ve Avrupa Birliği ile bu çerçevede diyaloğunu genişletmesi gerekmektedir. Eylül 2020'de Trump'ın Washington'da Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'e yönelik emrivakileri ve aşağılayıcı davranışları sonrası, Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile ayrı ayrı telefonla görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ikili ve bölgesel konularda yakın iş birliğini ve istişareyi sürdürme hususunda vardığı mutabakat bu anlamda her iki ülkeye de ABD ve Avrupa karşısında alternatif bir çözüm sunmak anlamına gelmektedir.
Seçkin Deniz, 19.12.2020


Getting Serbia-Kosovo Normalization Right

"Sürmekte olan diyalog, iki taraf arasında ABD aracılığı ile yapılan en son anlaşma dolayısıyla bir vaatler kargaşası ile kaos içinde. Biden yönetiminin, Belgrad ve Priştine'yi "evet" durumuna getirmek ve ortak bir gündem sunmak için Avrupalı ​​müttefiklerle yürütülen çabaları koordine etmesi gerekiyor."

Şu anda Sırbistan-Kosova anlaşmazlığında iki diplomasi yolu var: AB’nin Özel Temsilci (EUSR) Miroslav Lajčák liderliğindeki Belgrad-Priştine diyaloğu ve Beyaz Saray Özel Elçisi Richard Grenell liderliğindeki ABD Sırbistan-Kosova diyaloğu. ABD seçimlerinin sonucu göz önüne alındığında, Grenell yakında tablonun dışında kalacak. Bu, yeni gelen Biden yönetimine Avrupalı ​​müttefiklerle çabaları uyumlaştırma ve süreci ilerletme fırsatı sunuyor.


Başkan Donald J.Trump, Başkan Yardımcısı Mike Pence ile birlikte, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić ve Kosova Başbakanı Avdullah Hoti ile 4 Eylül 2020 Cuma günü Beyaz Saray Oval Ofis'te imza törenine katıldı. (Resmi Beyaz Saray Fotoğrafı, D.Myles Cullen)

Giden Başkan Donald Trump'ın sözde Eylül Anlaşmasına aracılık etmesinden kısa bir süre önce, başkan seçilen Joe Biden’in baş danışmanlarından Büyükelçi Nicholas Burns ile Sırbistan-Kosova diyaloğunu tartıştım.

Burns'e göre, Balkanlar önümüzdeki yıllarda ABD için en önemli öncelik olmaya devam etmelidir.

 "Balkanlar Avrupa'nın bir parçası," diyor Burns, "Ama şu anda Avrupa'nın zayıf halkası ve çok fazla ekonomik ve siyasi yardıma ve zaman zaman şiddet patlak verdiğinde müdahaleye ihtiyaçları var." 

Transatlantik ilişkinin önemini vurguluyor ve "Son 20-30 yıldır Balkanlar'da yer alan her iki partiden (Cumhuriyetçi-Demokrat) birçok Amerikalı, diplomasinin en iyi ABD ve AB üye ülkeleri birlikte çalışırken işe yaradığını anladığını" savunuyor: "Avrupalılar önderlik etmeli, ama Amerika arkalarında olmalı."

Burns'e göre ABD'nin AB ile uyumu doğal çünkü "aynı sonucu istiyoruz" ve nihayetinde "aynı değerlere ve çıkarlara sahibiz." Burns, Biden'in Sırbistan-Kosova anlaşmazlığını Trump Yönetiminden farklı bir şekilde nasıl ele alacağı sorulduğunda, "ABD ve AB çabalarımızı entegre ederse Balkanlar'da çok daha güçlü ve çok daha olumlu bir güç olacağız."

Amerikalı ve Avrupalı ​​yetkililer, AB ile ABD diyalogları arasında resmi bir koordinasyon olmadığını kabul ediyorlar. Grenell, AB'nin siyasi konularda arabuluculuk yapmaktan sorumlu olması gerektiğini, "ekonomik normalleşmeden" sorumlu olduğunu savunuyor. 

Gerçekte, hiç kimse hiçbir şeyden sorumlu değildi. Vetëvendosje’nin dış ve uluslararası ilişkiler sekreteri Kreshnik Ahmeti, Trump’ın Eylül Anlaşmasını çorbë olarak nitelendirdi; sınırlı malzemelerle pişirilmiş on birinci saatlik bir çorba: bazen buzdolabında bulabildiğiniz her şeyi et suyuna atarsınız ve herkesi garip bir akşam yemeği ile baş başa bırakırsınız. Ve gerçekten de, Grennell’in anlaşması, tarafları bir Balkan mini-Schengen bölgesine katılma taahhüdünden Belgrad’ın büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyacağını belirtmeye kadar tam bir karmaşaydı.

Nitekim Eylül Anlaşmasındaki Sırbistan Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasına yapılan atıf, Batılı güçlerin farklı amaçlar doğrultusunda çalıştığı gerçeğinin simgesidir. Anlaşmanın ardından AB, Büyükelçilik hamlesini, Belgrad’ın nihai AB üyeliği adına sorunlar oluşturabileceği için "ciddi endişe ve pişmanlık kaynağı" olarak değerlendirdi; Sırbistan'ın AB üyeliğinin tüm tarafların yöneldiği son nokta olduğu göz önüne alındığında, bu AB'nin destansı bir kendi hedefi.

Öyleyse, transatlantik yaklaşımı diyaloga uyumlu hale getirmeye en iyi nasıl başlanabilir? AB’nin en büyük zayıflığı, üye devletlerinin Kosova’nın tanınması konusunda bölünmüş olmasıdır. AB üyelerinin çoğunluğu Kosova’nın egemenliğini kabul ederken, beşi buna karşı çıkmaya devam ediyor. AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve EUSR Lajčák, Kosova’nın bağımsızlığını tanımayan iki devletten (sırasıyla İspanya ve Slovakya) geliyorlar. Bölünmeler, AB’nin diyaloğa aracılık etme yeteneğini olumsuz bir şekilde etkiliyor, çünkü diyaloğun nihai hedefi, Kosova’nın egemenliğinin tanınması olduğunu açıkça belirtmek yerine belirsiz bir şekilde “normalleşme” olarak tanımlanıyor.

Biden yönetimi ortak bir AB-ABD'yi destekleyecekse. Burns’ün vizyonuna uygun diyalogda, ortak bir hedefin açıkça ifade edilmesi gerekiyor. Columbia Üniversitesi'nde barış inşası ve insan hakları programı yöneticisi David L. Phillips bana "Normalleşmenin ne anlama geldiğini tanımlamadık" dedi. Ve ona göre, "normalleşme, Kosova için egemenlik ve Kosova'nın mevcut sınırları içinde Sırbistan tarafından bağımsızlığının tanınması anlamına gelmelidir."

Bu amaçla Amerika Birleşik Devletleri, AB’nin Kosova'yı tanımayan üyelerini Kosova’nın egemenliğini tanımaya zorlayarak yapıcı bir rol oynayabilir. Sırbistan cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, halk Washington D.C. ile Brüksel arasında bu konuda farklı görüşler olmadığını anlarsa, Batı'da oybirliğiyle tanınmayı ülkesine kolayca anlatabilecek. Müzakereler gerginleştikçe, herkesi hizaya getirmek için ortaya konacak olan erken bir çaba, başka bir çorbë pişirmeyi önleyecektir.

Leon Hartwell, 24 Kasım 2020, CEPA

(Dr. Leon Hartwell, Washington D.C.'deki Avrupa Politika Analizi Merkezi'nde (CEPA) Başlık VIII Transatlantik Liderlik Bursiyeridir.)

Seçkin Deniz, 19.12.2020, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı