Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
- Zulayla ilgili bir şey söylemedik, dedi M.
- Şu kedi konusunda anlaşalım önce, dedi Z.
- Tamam, anlaşalım, karşılığını verdi M.
- İkimiz de o kara kedinin söz konusu edilen saatte orada olmadığında hemfikiriz değil mi? dedi Z.
- Doğru, hemfikiriz, dedi M.
- Madem öyledir bizi bir bir gırtlağımızı sıkmaya götüren ne? Diye sordu Z.
- Görüldüğü nokta sanırım, diye yanıtladı M.
- 'Ezan okundu mu?' diye sormuştu sanırım yaşlı kadın balkondayken, denk gelince komşusuna, öyle değil mi? dedi Z.
- Aynen dediğin gibi oldu, karşılığını verdi M.
- Ya kara kedi? Dedi Z.
- Neden kedi diye direttin ki? Dedi M. Başka bir şey olsa olmuyor muydu?
- Olmuyordu, dedi Z kafasını kaşıyarak. Oyunu kara kedi üzerine kurmuştuk. Tüm önlemleri almıştım.
- Ama kedi bu.. nasıl engel olacaksın? Planın bu noktası hepten zayıftı, dedi M.
- Hayır efendim.. ben tüm kedileri, evet o mahaldeki tüm kedileri toplamış adamımın eline siyah kedi olan bir kutu vermiştim.. tam o saatte orada o kedi belirecekti, dedi Z.
- Olmadı işte.. kedi seçimi yanlışmış, dedi M.
- Ne olsaydı? Diye çıkıştı Z.
- Ne bileyim.. plan senin.. diye üsteledi M.
- Sen olsan ne yapardın? Dedi Z.
- Kedi olmazdı da bir başka şey olurdu, dedi M.
- Mesela ne? Dedi Z.
- Aklıma bir şey gelmiyor, dedi M.
- Gelmez tabi.. sen üç adamını şehir hastahanesine gönderecektin, benim adamım kara kediyi salacaktı. Onlar bu durağın oradan geçtiğinde kara kediyle karşılaşacaklardı ve zokayı yutacaklardı. Dedi Z.
- Yutacaklar mıydı? Diye kuşkuyla sordu M.
- Nasıl? Diye şaşırdı Z. Sen kendin araştırmamış mıydın? Araştırman sonucunda en isabetli nesnenin kara bir kedi olduğunu üstüne bastıra bastıra söylememiş miydin? Dedi Z.
- Doğrusunu istersen haklısın.. dedi M.
- Ben, dedi Z, kendi etrafında birkaç kez dönüp, ben kafayı yiyeceğim. Madem öyledir de ne diye şimdi kedinin yanlış seçim olduğunu söylüyorsun? Dedi Z.
- Bilmiyorum.. yanlış gibi geliyor. Yanlış seçim, dedi M.
- Hala yanlış seçim diyorsun, öneri senindi, dedi Z.
- Haklısın, kedinin nasıl davranacağını hesaba katmamışım, sen de öyle, dedi M.
- Senin adamlarının beceriksizliği olmasın, dedi Z.
- Hayır, denildiği gibi yaptılar, bir sürü tanık bulabilirim sana istersen, dedi M.
- Benim adamım da denildiği gibi yaptı, dedi Z.
- Ama kedi orada görünmedi işte, dedi M. Kedi oyunu bozdu.
- Belki de gözlemlerin yanlıştı, sana güvenmekle hata ettim, dedi Z.
- Kara Kediyi aklamak için beni suçlamayı seçiyorsun öyle mi? dedi M.
- Lanet olası kedi tam vaktinde salıverildi, bunu niye kabul etmiyorsun? Dedi öfkeyle Z.
- Madem öyle niye görünmedi, diye sakince karşılık verdi M. Demek ki kedi seçimi yanlış oldu.
- İçine ettim, demiyorsun da.. dedi Z.
- Suçlayacak birini buldun artık rahatlayabilirsin, dedi M.
- Laf ola beri gele.. derdim suçlu bulmak değil, dedi Z, sorunu düzeltmek, onca çabanın boşa çıkmasını önlemek için neler yapmamız gerektiği.. yaşlı kadının para durumu doğru olsa bari.
- Kuruşu kuruşuna doğru, dedi M., kara kedilerin uğursuzluğuna inandığı, odun merdiven altından geçmenin kötü şansa neden olduğu inancı, Cuma akşamları tırnak kesenin karın şişkinliğinden mustarip olacağı ve daha nice uğursuzluk getireceğine inandığı bir sürü ıvır zıvır.. ve nakdi yardım konusunda aşırı takıntılı olduğu.. bunların hepsi doğru.. yalnız biraz fazlaca geveze.. öyle böyle değil.. sanırım yaşıyla ilgili.. bizimle tanışmasının üzerinden beş bilemedin on dakika geçmiş geçmemişti ki lafa bir girdi.. Allah seni inandırsın benim de S.’nin de ağzı bir karış açık kaldı.. kocasının ayağına madenden düşen kayayı bile anlattı.. evliliğinin ilk yıllarıymış galiba.. aman Allah’ım, o anlatırken kendi kendime “Bu kadın Yeşilçam filmleriyle kafayı bozmuş olmasın?” dedim kaç kere.. tam filmlik şeyler.. birlikmişler.. üç yaşında bir oğlu, henüz memede bir kızı.. kayın validesi gırtlağına sarılmış.. kocası bağda bekçi.. kocasına yemek götürürmüş.. yine yemek götürmüş, iki göz iki çeşme olan biteni kocasına anlatmış.. kocası da “Doğru babanlara git. Babana söyle bağa gelsin. Sen baban evinde kal!” demiş. Babasına gitmiş, kocasının dediğini söylemiş.. babası bağa gitmiş nöbeti devralmış. Koca birlik kaldığı evden bir hasır, iki büyük yastık alıp tavukçuların Tevfik’in tek gözlü evini kiralamış..
- Dur, dur.. bunları niye anlattı size? Dedi Z.
- Bilmem.. konu nasıl açıldı hatırlamıyorum, dedi M.
- Sen ne anlattın? Dedi Z.
- Hiçbir şey, dedi M.
- Emin misin? Dedi Z.
- Eminim, dedi M.
- Peki ya S.? O bir şey dedi mi? Diye sordu Z.
- Hatırlamıyorum, dedi M., hıçkırır gibi oldu.. evet, ağladı.. bilirsin yufka yüreklidir. İnan ağlanmayacak gibi değildi. Benim de boğazımda bir şeyler düğümlenmedi değil.
- Oysa plan ne kadar basitti, dedi Z., birden kara kedi belirecekti. Yaşlı kadın ürkecek tansiyonu yükselecekti, nefesi kesilecekti, hastaneye götürecektin.. hastaneye giderken ne dertlerden mustarip olanlardan bahsedecektin.. hele biri vardı ki, yüz bin lira bulunsa kurtulacakken, parasızlıktan..
- Ürkmezdi, dedi M.
- Nasıl ürkmezdi? dedi Z.
- Kız Torunu yanındaydı, dedi M.
- Bir şeyler anlatmadınız değil mi? Dedi kuşkuyla Z.
- Kesinlikle, dedi M.
- Ya S? Dedi Z., iyi düşün..
- Hatırlamıyorum, dedi M.
Z. otomobili çalıştırdı. Hızla kalktılar.
- Dur yav.. dedi M., ne yapıyorsun? Delirdin mi?
- Hana gidiyoruz, dedi Z.
- Zulayla ilgili bir şey söylemedik, dedi M.
- Emin misin? Dedi Z.
- Hatırlamıyorum.. belki S.. hatırlamıyorum! Kahretsin.
Cemal Çalık, 15.01.2021, Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Öykü
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.