Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
"Saatine baktı. Onbire on vardı. Demek ki otobüsün gelmesine on dakika daha vardı. Boşuna acele etmişti. Oysa otobüsü kaçırırım diye nasıl da feveran etmişti."
Öykü bu ya, ellisini geçkin, kirli sakallı, orta boylu, ela gözlü, yüzünü sıklayınca yer yer derin sivilcelerle karşılaşılan, kimilerine göre asabi, kimilerine göre munis -bu kimi daha çok kendisi olur- ilk bakışta kepçe kulaklarıyla dikkati çeken Zafer Bey yüz iki bin elli üç nolu durağa nefes nefese vardı. Durakta kendisinden epey genç bir adamdan başkası yoktu. Kuvvetle muhtemeldi ki genç üniversite öğrencisiydi. Kalın mı kalın iki kitabı dizlerinin üstüne koymuş, telefonda bir şeyler çiziktiriyordu. Genç duraktaki beşli koltuğun ortasına oturmuştu. Zafer Bey hemen baştaki koltuğa oturdu, mutadı gereği.
- Merhaba, dedi. Genç duymamış olmalıydı ki yanıtlamadı. Hatta Zafer Bey’in geldiğinin farkına bile varmamış olmalıydı. Ki başını telefondan kaldırıp bir bakma gereği duymamıştı. Zafer Bey umursamadı. Alışkındı bu tavra. Saatine baktı. Onbire on vardı. Demek ki otobüsün gelmesine on dakika daha vardı. Boşuna acele etmişti. Oysa otobüsü kaçırırım diye nasıl da feveran etmişti.
- Helaya varıncaya kadar kaçırdım, kaçıracağım diye fenik, helaya varınca bekle dur, ne gelen var ne giden! Dedi duyulur bir sesle.
- Efendim, dedi genç adam.
- Maydanoz bu sene iyi para etti diyorum, dedi Zafer Bey.
- Anlamadım, dedi genç adam şaşkınlıkla.
- Anlaşılmayacak bir şey yok, dedi Zafer Bey, gerçi dere otuyla ilgili bir mizansen de olabilir.
- İlginç, dedi Genç Adam.
- Ben de onu diyorum, dedi Zafer Bey, güldüğünü gizleme gereği duymadan.
- Elli iki geçti mi? dedi Zafer Bey.
- Dikkat etmedim, dedi Genç Adam.
- Umarım tren değildir beklediğin, dedi Zafer Bey.
- Hayır, sıfır sekizi bekliyorum, dedi Genç Adam.
- Hayır yani tren bekliyorsan buradan geçmiyor, dedi Zafer Bey gülerek.
- Sanırım trende takılmışsınız, diye gülerek yanıtladı Genç Adam.
- Başıma gelmedi değil hani, dedi Zafer Bey kıs kıs gülerek.
- Umarım, dedi Genç Adam, “bizim zamanımızda” diye başlamazsınız şimdi.
- Hiç hazzetmem, dedi Zafer Bey, başkasının zamanını bilmem de benim zamanım pek de matah bir zaman değildi. Gençliğimde kahvehaneye gitmeye korkardım, kimin ne zaman nereden bomba atacağı belli değildi.
- İşte başladık, dedi Genç Adam gülerek.
- Pek bir matah olmadığını anlatıyorum, dedi Zafer Bey.
- Bu zamanı övmek için bir girizgâh yani, dedi Genç Adam.
- Yok, nereden çıkarıyorsun? Dedi Zafer Bey. Şimdi de dizlerimdeki, kollarımdaki ağrılardan, helaya yetişememek korkusundan evden çıkıp şuraya buraya gidemiyorum.
- İyi de bütün bunlardan bana ne? Dedi Genç Adam.
- Maydanoz diyordum, dedi Zafer Bey.
- Dere otuyla ilişkisi olabilir olasılığını da dillendirmiştiniz, dedi Genç Adam.
- Söylediklerimi duydun demek! Dedi Zafer Bey.
- Duyurmak için az çırpınmadınız ki, dedi Genç Adam.
- Haklısın, dedi Zafer Bey..
Genç Adam yeniden telefonuna dönmüştü. Zafer Bey sağına soluna bakındı. Konuşsa genç üzerine alınacaktı, oysa kendi kendisiyle konuşmayı severdi Zafer Bey. O da umursamasa mıydı? Alınırsa alınsın, dedi içinden. Ve duyulur bir sesle
- Kuraklık tehlikesi ciddi boyutlardaymış, diyor uzmanlar.. tüh experler demedim. Şimdi kızacaklar.. Allah’tan mütehassıslar demedim, şeddeli kızarlardı.
- Anlamadım, dedi Genç Adam telefondan başını kaldırmadan.
- Maydanoz, dedi Zafer Bey..
- Dere otu ile ilişkisini kurma çabası sanırım, dedi Genç Adam..
- Düşünüyorum da, dedi Zafer Bey sustu.. ne diyecekti? Kendimle konuşmak istiyorum, niye söz giriyorsun? Dese çok mu ağır olurdu?
- Fazla düşünme Bey Amca, dedi Genç Adam..
- Allah’tan durak kalabalık değil, ya bizden başkaları da olsaydı?
- Ne olurdu? Yerimiz mi daralırdı? Dedi Genç Adam.
- Söylediklerimi, söylemek istediklerimi kendime söylediğimi kimseye anlatamazdım herhalde, diye yanıtladı Zafer Bey.
- Kendine ya da bir başkasına anlatmak zorunda mısın? Dedi Genç Adam
- Susayım mı? dedi Zafer Bey.
- Ne değişiyor konuşunca? Dedi Genç Adam.
- Rahatlıyorum, dedi Zafer Bey..
- Rahatlamanın başka bir yolu yok mu? dedi Genç Adam.
- Var aslında.. dedi Zafer Bey, bir süre düşündü, kafasını kaşır gibi yaptı, yine de, diye sürdürdü konuşmasını, maydanozla dere otu arasında bariz bir ilişki var gibime geliyor.. bunu dillendirmezsem gözüm uyku tutmaz.
- Elli iki geliyor, dedi Genç Adam.
- A elli iki mi? Dedi Zafer Bey.
- O kadarını gözüm seçmedi, dedi Genç Adam.
- Neyse, dedi Zafer Bey, otobüsün yanaşmasını beklemek için yerinden kalktı durağın önüne kadar yürüdü. Genç Adam hiç istifini bozmadan, başını bir kaldırıp bakmadan telefonuna yumuldu.
Cemal Çalık, 29.01.2021, Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Öykü
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.