Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Developers of Oxford-AstraZeneca Vaccine Tied to UK Eugenics Movement
Vaccitech: Hayırseverlik mi, Maddi Kazanç mı?
The Times gazetesine göre Sarah Gilbert ve Adrian Hill'in 2016'da Vaccitech'i kurmasının resmi nedeni; "Oxford araştırmacılarının çalışmalarını ticari hale getirmek için şirket kurmaya teşvik ediliyor" olmasıdır. Oxford araştırma işletmeleri, yüzde 46 ile şu anda Vaccitech'in en büyük paydaşı haline gelen, üniversitenin ticarileştirme kolu Oxford Science Innovations aracılığıyla Jenner Enstitüsü'nden ayrıldı. Hill ve Gilbert'in ise şirkette yüzde 10 hisseye sahip olduğu bildirildi.
Oxford Science Innovations'ın en büyük yatırımcısı ve buna ek olarak Vaccitech'in en büyük hissedarlarından biri olan girişim sermayesi firması Braavos Capital, Deutsche Bank'ın Londra şubesinde uzun süredir küresel hisse senedi ticaret başkanı olan Andrew Crawford-Brunt tarafından 2019 yılında kuruldu. Oxford Science Innovations'taki hissesi sayesinde Braavos, Vaccitech'in yaklaşık yüzde 9'una sahip oldu.
COVID-19'dan önce, özellikle geçen yıl, Vaccitech’in temel odak noktası grip için evrensel bir aşının geliştirilmesiydi. Vaccitech'in bu konudaki çabaları, Vaccitech'e de yatırım yapmış olan Google tarafından övgüyle karşılandı. Geçen yılki STAT News raporuna göre; grip aşısı alanı henüz, insanları her kış enfekte eden ve yıkıcı ve ölümcül bir pandemiyi tetiklemek üzere ortaya çıkabilecek, doğada yer alan "grip türlerine karşı geniş çapta koruma sağlayacak bir grip aşısı tasarlayamadığı" için, Bill & Melinda Gates Vakfı da evrensel bir grip aşısı geliştirmek amacıyla araştırmalara fon sağlıyordu. Gates Vakfı, başlangıçta Google'ın kurucu ortağı Larry Page ve eşi Lucy ile ortaklık kurdu.
Hill ve Gilbert'ın Vaccitech'ini ve özellikle evrensel bir grip aşısı geliştirme arayışını tam olarak finanse etmek üzere, Oxford Science Innovations , aralarında Wellcome Trust ve Google'ın risk sermayesi kolu olan Google Ventures'ın da bulunduğu "dış yatırımcılardan" 600 milyon sterlin istedi. Bu, YouTube video platformunun COVID-19 aşılarına olumsuz ışık tutan COVID-19 aşısıyla ilgili içeriği, ki bunların içinde Oxford-AstraZeneca aşı adayı da bulunuyordu, yasaklamak için harekete geçtiği bir zamanda, Google'ın Oxford-AstraZeneca aşısından kar elde etmeye hazır olduğu anlamına geliyordu. Vaccitech'teki diğer yatırımcılar arasında Sequoia Capital'in Çin şubesi ve Çin ilaç şirketi Fosun Pharma yer alıyor. Buna ek olarak, Birleşik Krallık hükümeti şirkete tahminen 5 milyon £ yatırdı ve Oxford-AstraZeneca aşısından kâr etmesi bekleniyor.
Vaccitech'in ana sayfası, şirketin kurucu ortakları Adrian Hill ve Sarah Gilbert'i gösteriyor. Gönderen vaccitech.co.uk
Oxford-AstraZeneca aşısının arkasındaki kâr amacı hakkındaki bilgiler, Hill ve Gilbert'in aşı için telif hakkı almayacağı ve AstraZeneca'nın aşıdan bir kâr sağlamayacağı iddiasının medyada yaygın olarak yer alması nedeniyle bulanıklaştı. Ancak bu durum yalnızca, pandeminin bitişi "resmen" ilan edilene ve virüs, COVID-19 aşılarının düzenli aralıklarla ve muhtemelen yıllık olarak topluca uygulanmasını gerektiren kalıcı veya mevsimsel bir durum olarak etiketlenene kadar geçerlidir. Sky News, pandeminin ne zaman sona erdiğinin belirlenmesinin "[belirtilmemiş] bir dizi bağımsız kuruluşun görüşlerine dayanacağını" bildirdi. Bu noktada hem Vaccitech hem de Oxford, AstraZeneca'nın aşı satışlarından telif ücreti alacak.
Aşıyla bağlantısı olan çevreler, COVID-19 aşısının yakında yıllık bir mesele haline geleceği fikrini yayma işinin de merkezinde yer alıyor. Örneğin, Mayıs ayı başlarında, Oxford tıp profesörü ve Oxford-AstraZeneca ortaklığının "mimarı" olan John Bell, NBC News’e verdiği mülakatta: "Gelecekte ortaya çıkacak koronavirüslere karşı nispeten düzenli aşılar yapmamız gerekebileceğini düşünüyorum" diyerek, aşıya muhtemelen grip aşısı gibi her yıl ihtiyaç duyulacağını sözlerine ekliyor. NBC News, Bell'in de dahil olduğu Oxford-AstraZeneca aşısının, eğer bu durum gerçekleşirse maddi olarak önemli ölçüde fayda sağlayacağını ise ifade etmekten kaçınıyor.
Bell, daha yakın bir zamanda The Week'e yaptığı açıklamada ise, "Gelecekte koronavirüse karşı düzenli aşılar için bir pazar olması durumunda '(bu işten) yapılacak bir miktar para var’ “ diyor. Bu tür düşünceler, AstraZeneca CEO'su Pascal Soriot tarafından da tekrarlandı. Geçen ay Bloomberg’e yapmış olduğu açıklamada Soriot, pandeminin sona erdiği ilan edildiğinde ve COVID-19 düzenli aşı gerektiren mevsimsel bir hastalık olarak kabul edildiğinde şirketin "makul bir kâr" elde etmeyi hedeflediğini söylüyor. Bu konuda, Vaccitech'in CEO'su Bill Enright, ancak pandeminin bitişi ilan edilip COVID-19 aşıları mevsimsel bir olay haline geldiği zaman, "Vaccitech yatırımcılarının, başarılı bir aşıdan elde edilecek telif ücretlerinin yanı sıra hakkediş ödemelerinden elde edilen gelirin de büyük bir kısmını alacaklarını” ifade ediyor.
Özellikle Vaccitech, bu olasılığın gerçeğe dönüşeceğinden oldukça emin görünüyor. Oxford-AstraZeneca aşısının tüm müteakip tekrarları için, Vaccitech, aşı için çok daha büyük bir hak yüzdesini yeniden elde edecek; haklar şu anda ilk yineleme için Oxford ile arasında bölünüyor. Sky News, Vaccitech'in sahip olduğu teknolojinin "ikinci nesil COVID-19 aşılarını sürdürebileceğini" ve "bunu geliştirmek için [şimdiden] 2,3 milyon sterlinlik kamu fonu aldığını" belirtti.
Anthony Fauci gibi ABD hükümet yetkilileri de, COVID-19 aşısının yıllık olarak vurulması gerekeceğinin sinyalini verdiler. Özellikle, Hükümet, Sağlık ve İnsan Hizmetleri’ne bağlı BARDA (Biyomedikal İleri Araştırma ve Geliştirme Kurumu) aracılığıyla Oxford-AstraZeneca aşısının geliştirilmesi için 1 milyar doların üzerinde para akıttı. Hükümet yetkililerine ek olarak, yakın zamanda yayınlanan bazı ana akım medya raporları, COVID-19 aşısı için "uzman" fikir birliğinin, "grip aşısı gibi yıllık bir aşıya meyilli göründüğünü" iddia etti. Örneğin, San Francisco'da Kaliforniya Üniversitesi bulaşıcı hastalıklar profesörü olan Dr. Charles Chiu, geçtiğimiz günlerde Salon'a verdiği mülakatta şu ifadeleri kullandı: "Bu tek seferlik, hatta iki seferlik bir şeyle sonuçlanmayabilir . . . ya mevsimsel aşı dediğimiz şey ya da her iki yılda bir uygulanması gereken bir aşı ile sonuçlanabilir."
2021'den itibaren yıllık COVID-19 aşısı ile ilgili bu tür imalar, son zamanlarda önde gelen COVID-19 aşı üreticilerinin bizzat kendileri tarafından da yapılarak sıradan hale geldi. Örneğin, 13 Aralık tarihinde Telegraph Pfizer CEO'su Albert Bourla’nın şöyle dediğini kaydetti: "Bu [aşı] korumasının ne kadar süreceği bilmediğimiz bir şey... Periyodik aşılara ihtiyaç duymanızın muhtemel bir senaryo olduğunu düşünüyorum." Pfizer ayrıca yakın zamanda bir açıklamada bulundu: “Virüsün nasıl değişeceğini bilmiyoruz ve herhangi bir aşının koruyucu etkisinin ne kadar dayanıklı olacağını da bilmiyoruz". Açıklamanın devamında Pfizer, aşının yalnızca birkaç ay boyunca bir bağışıklık tepkisi oluşturması durumunda, kendi aşısının "güçlendirici aşı olarak tekrarlanan uygulamalar için" uygun olacağını da sözlerine ekledi.
Daha sonra, geçtiğimiz Salı günü Moderna, COVID-19 aşısından sağlanacak bağışıklığın yalnızca birkaç ay süreceğini belirten bilgileri Forbes aracılığıyla şöyle duyurdu: "Moderna aşısından kaynaklanacak nötralize edici antikorların süresi nispeten kısa, potansiyel olarak bir yıldan daha az olacak". Bu, her yıl yapılacak COVID-19 aşısı için itici gücü destekleyecek bir sonuç.
Pfizer COVID-19 aşısının geliştiricisi BioNTech'ten Uğur Şahin de Salı günü yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Virüs önümüzdeki 10 yıl boyunca bizimle kalacak ... Daha fazla salgın olacağı gerçeğine alışmamız gerekiyor." Daha sonra, önümüzdeki on yıl içinde meydana geleceğini öngördüğü bu düzenli salgınların, artan aşı uygulamasıyla ilişkili olacağını ima ederek sözlerine devam etti: “Virüs daha etkin hale gelirse… yaşamın normale dönmesi için daha yüksek bir aşı alımına ihtiyacımız olabilir."
Oxford-AstraZeneca aşısının geliştiricilerinden gelen bilgiler de pandeminin hâkim olduğu bir geleceğe ve aşının geniş çapta dağıtılabilmesi için krizin uzatılması arzusuna işaret ediyor. Gilbert , Ağustos ayında UK Independent'a yaptığı açıklamada, COVID-19'un sadece bir başlangıç olduğuna ve COVID benzeri pandemilerin yakın gelecekte daha sık hale geleceğine inandığını söyledi. Jenner Enstitüsü aşı ekibi, COVID aşısını bulmaya o kadar kararlı görünüyor ki; Washington Post, Haziran ayında, Hill’in pandeminin devam etmesi isteğini şöyle aktardı: "En azından bir süre için COVID'in kalmasını istemek gibi tuhaf bir konumdayız. Ancak vakalar azalıyor.” Hill ayrıca ekibinin "virüsün ortadan kaybolmasına karşı yarıştığını" da belirtti.
Aşı geliştiricileri, "tıp uzmanları", hükümet yetkilileri ve büyük aşı üreticileri CEO'larının tümünün, mevsimsel COVID-19 aşısının giderek daha olası bir sonuç olduğu konusunda hemfikir olduklarına bakarak, Jenner Enstitüsü / Vaccitech ve AstraZeneca tarafından ortak COVID-19 aşısı için kullanılan ilk “kâr amacı gütmeyen” modelle ilgili olası bir gizli nedenin varlığı dikkate alınmaya değerdir.
Bazı ülkelerdeki aşı kılavuzunda, çok dozlu COVID-19 aşısının her bir dozunun, önceki dozlarla aynı üretici tarafından üretilmesi gerektiğinin belirtilmiş olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda; periyodik COVID-19 aşı varyantlarına ihtiyaç duyulması durumunda, başlangıçta Oxford-AstraZeneca aşısını alanların muhtemelen aynı “marka” aşıdan mevsimsel olarak almaları gerekecektir. Başka bir deyişle, başlangıçta Oxford-AstraZeneca aşısını alanların muhtemelen, sadece aynı “markanın” ikinci bir dozunu değil, aynı “marka” aşıdan her yıl almaya devam etmeleri gerekecektir. Dikkati çeken bir diğer nokta da, COVID-19 aşıları ile diğer ilaçlar ve diğer aşılar arasındaki etkileşimler konusunda henüz hiçbir çalışma yapılmamış olmasıdır.
Böyle bir durum ortaya çıkarsa, Oxford-Vaccitech-AstraZeneca ekibinin, sonraki yıllık COVID-19 aşıları için en büyük pazarı garanti altına almak amacıyla, ilk yıl içinde en yaygın olarak kullanılan aşı olmasını kesinlikle istemesi gerekir. Bu , Oxford-AstraZeneca ortaklığının, "tüm dünyaya Oxford aşısı sağlama" ve aşıyı "COVID-19'a karşı en savunmasız gruplara tedarik etme" çabalarının arkasındaki olası bir neden olabilir . Bu aşı, Avrupa, Kuzey Amerika, Avustralya ve Latin Amerika ülkelerinin çoğu da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki hükümetler tarafından, daha düzenleyici makam onayı alınmadan önce satın alınmıştır.
Wellcome Trust
Adrian Hill, şu anda Wellcome Trust’ın İnsan Genomiği Merkezi’nde üst düzey bir pozisyona sahiptir. Wellcome Trust, 1936'da ilaç uzmanı Henry Wellcome'ın fonlarıyla kurulan, Londra merkezli bir bilimsel yardım kuruluşudur. Daha önce de belirtildiği gibi Wellcome, sonunda endüstri devi GlaxoSmithKline haline gelen ilaç şirketini kurdu. Bugün Wellcome Trust, 25,9 milyar dolarlık bir bağışa sahip ve klinik deneyler ve araştırmaların finansmanı da dahil olmak üzere hayırsever çalışmalar yürütüyor.
Hill’in, yıllardır Wellcome ile yakından ilişkisi bulunuyor. 1994 yılında Wellcome İnsan Genetiği Merkezi'nin kuruluşuna katıldı ve ertesi yıl Wellcome Trust Baş Araştırma Bursu ile ödüllendirildi. 1996'da insan genetiği konusunda Wellcome profesörü oldu.
Wellcome İnsan Genetiği Merkezi’ne ait Web sitesi, Afrika'da gerçekleştirdikleri büyük ölçekli genetik haritalama ile övünüyor. Merkez ayrıca erkek doğurganlığı ve "üreme başarısı" ile ilgili genetik eğilimleri araştıran makaleler de yayınlamaktadır. Irk ve genler arasındaki kavşak, merkezin çalışmasında önemli bir yer arz ederken; merkezin bünyesinde yer alan Myers Group, göç olaylarının “genetik etkilerini haritalandırmaya odaklanmıştır. Merkez ayrıca, öjeniğin zorlayıcı olmadığı sürece kabul edilebilir bir politika girişimi olduğunu savunan bir makaleyi finanse etti. Makalede, "Bir eylemin veya politikanın bir öjeni vakası olması, bunu yapmamak için zorunlu bir neden mi?" sorusu yer alıyor. Hill'in Wellcome Trust sitesindeki sayfasına göre; Irk ve genetik, bilimsel yaklaşımında uzun süredir merkezi bir rol oynamıştır ve grubu şu anda ‘genetiğin, belirli bulaşıcı hastalıklara duyarlılık açısından Afrika popülasyonlarında oynadığı role’ odaklanmaktadır.
Wellcome İnsan Genetiği Merkezi'ne ev sahipliği yapan Wellcome Genom Kampüsü, İngiltere'nin Cambridgeshire kentindeki Hixton Hall arazisinde yer almaktadır.
Daha da büyük bir endişe kaynağı ise şudur: Science Mag tarafından bildirildiğine göre Wellcome, hem bir ihbarcı hem de Cape Town Güney Afrika Üniversitesi tarafından, yüzlerce Afrikalının bağışladığı DNA’ları uygun yasal anlaşmalar ve Afrikalıların izni olmadan, bir gen çipini geliştirmek ve bu çipi ticarileştirme yoluyla yüzlerce Afrikalıyı yasadışı olarak sömürmekle suçlanmıştır. "Güney Afrika Cape Town Üniversitesi'nde biyoetikçi olan Jantina de Vries, dergiye "aşikâr bir şekilde etik olmadığını" söyledi. Tartışmadan bu yana, diğer Afrika kurumları ve Namibya'nın yerli Nama halkları gibi halklar, Wellcome'un topladığı DNA'yı iade etmesini talep ettiler.
Wellcome Center, Gates Vakfı ile aşıların ve doğum kontrol yöntemlerinin araştırma ve geliştirmesini düzenli olarak finanse etmektedir. Gates Vakfı, diğer şeylerin yanı sıra, enjekte edilebilir uzun etkili tersinir kontraseptiflerin (LARC'ler) (Çev: Uzun etkili tersinir kontraseptifler, kullanıcı eylemi gerektirmeden uzun süre etkili doğum kontrolü sağlayan doğum kontrol yöntemleridir. Enjeksiyonlar, intrauterin cihazlar ve subdermal kontraseptif implantları içerir.) yaygın dağıtımına öncelik verilmesi yoluyla, Afrika ve Güney Asya'da, aktif ve şüphe götürmez bir biçimde nüfus ve üreme kontrolü ile uğraşan bir vakıftır. Wellcome Trust ayrıca kırsal Ruanda gibi yerlerde LARC'lerin “alımını iyileştirmek” için yöntemler geliştirmeyi amaçlayan çalışmaları doğrudan finanse etmiştir.
Araştırmacı Jacob Levich’in , Palgrave (Çev: Palgrave Macmillan, merkezi Londra Camden'de bulunan bir İngiliz akademik ve ticari yayıncılık şirketidir.) Emperyalizm ve Anti-Emperyalizm Ansiklopedisi (Encyclopedia of Imperialism and Anti-Imperialism)'de yazdığı gibi, LARC'ler Küresel Güney'deki kadınlara “gerçek kısırlaştırma haricinde mümkün olan en az seçeneği” sunuyor. Bazı LARC'ler kadınları beş yıl kadar kısırlaştırabilir ve Levich'in iddia ettiği gibi, "kondom, oral kontraseptifler veya geleneksel yöntemlere göre, kontrolün çok daha fazlasını sağlayıcılara ve daha azını ise kadınlara bırakır."
Bir örnek, Schering (şimdi Bayer) tarafından üretilen ve beş yıla kadar hamileliği önleyebilen bir doğum kontrol implantı olan Norplant'tır. Şirkete ve onu reçete eden doktorlara karşı elli binden fazla kadın tarafından dava açıldıktan sonra, 2002 yılında ABD pazarından çekilmiştir. Bu toplu davalardan yetmişi; depresyon, aşırı mide bulantısı, kafa derisi-saç dökülmesi, yumurtalık kistleri, migren ve aşırı kanama gibi yan etkilerle ilgiliydi.
Biraz değiştirilmiş ve Jadelle olarak yeniden markalanmış olan tehlikeli ilaç, USAID (Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı) ve EngenderHealth ile birlikte Gates Vakfı tarafından Afrika'da tanıtıldı. Eskiden Sterilization League for Human Betterment (İnsanlığın Islahı için Kısırlaştırma Birliği) olarak adlandırılan EngenderHealth'in ırksal öjeniklerden esinlenen orijinal misyonu, "insan ırkının biyolojik stokunu iyileştirmekti." Jadelle, Amerika Birleşik Devletleri'nde kullanım için FDA tarafından onaylanmamıştır.
Skandallarla dolu bir başka LARC, birçok Afrika ve Asya ülkesinde kullanılan, enjekte edilebilir bir doğum kontrol hapı olan Pfizer'in Depo-Provera'sıdır. Gates Vakfı ve USAID , bu ilacın dağıtımını finanse etmek ve onu Uganda, Burkina Faso, Nijerya, Nijer, Senegal, Bangladeş ve Hindistan’ın dahil olduğu ülkelerin sağlık bakım sistemlerine tanıtmak için işbirliği yapmıştır.
Hill'e bağlı Jenner Enstitüsü'nün içinde bulunduğu Oxford Aşı Grubu'nun yöneticisi Andrew Pollard, Gates Vakfı ile iç içedir. Hill’in işvereni Oxford Üniversitesi, Gates Vakfı’ndan, aşı geliştirme araştırmaları için son üç yılda 11 milyon dolar ve hibe olarak da son on yılda 208 milyon dolar aldı. Gates Vakfı, 2016 yılında aşı geliştirme için Pollard başkanlığındaki bir araştırma ekibine 36 milyon dolar verdi. Bunlara ilaveten, Pollard'ın özel laboratuvarı da Gates Vakfı tarafından finanse edilmektedir. Bunlar göz önüne alındığında, Bill & Melinda Gates Vakfı tarafından kurulan ve şu anda finanse edilen bir kamu-özel ortaklığı olan Küresel Aşı İttifakı’nın (GAVI), Oxford-AstraZeneca COVID-19 aşısını, onaylandıktan sonra, ağırlıklı olarak Afrika ve Asya’da yer alan düşük gelirli ülkelere dağıtım yapmayı planlaması şaşırtıcı olmamalıdır.
Jeremy Loffredo, Whitney Webb, 26 Aralık 2020, Unlimited Hangout
(Jeremy Loffredo, Washington DC'de yaşayan bir gazeteci ve araştırmacıdır. Eskiden RT AMERICA için bir segment üreticisidir ve şu anda Çocuk Sağlığı Savunması için araştırmacı bir muhabirdir. Whitney Webb, 2016'dan beri profesyonel bir yazar, araştırmacı ve gazetecidir. Çeşitli web siteleri için yazılar yazmıştır ve 2017'den 2020'ye kadar Mint Press News'de kadrolu yazarlık ve kıdemli araştırmacı muhabirliği yapmıştır. Halen The Last American Vagabond için yazmaktadır.)
Tamer Güner, 10.02.2021, Sonsuz Ark, Stratejik Araştırma, Çeviri
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.