Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
1979-1989- Sovyetlerin Afganistan'ı İşgal Etmesine Yanıt- Response To The Soviet Invasion of Afghanistan
Sovyetler Birliği 1979'da Afganistan'ı istila ve işgal etmeye başladıktan sonra, Joe Biden, Sovyetler Birliği'ne tahıl sevkiyatlarına uygulanan ambargo da dahil olmak üzere Başkan Jimmy Carter'ın bazı yanıtlarını destekledi. Ocak 1980'de Biden, "Bu belirsiz bir program olmalı ve Sovyetler Afganistan'da kaldığı sürece Soğuk Savaş'a geri döneceğiz" dedi. Ambargonun ABD çiftçilerine SSCB'den daha fazla zarar verdiğine dair yaygın bir fikir birliği vardı ve 1980 seçimlerinde rakibi Ronald Reagan'ın bu politikayı tersine çevirme sözü vermesi Carter için bir zayıflık haline geldi. Reagan seçimi kazandıktan sonra 1981'de ambargoyu sona erdirdi; Carter'ın yiyecekleri silah olarak kullanma politikasından Afgan mücahitlere daha sağlam destek verme politikasına geçmeye kararlıydı.
Afganistan'da Şubat 1980'de Kabil ve Celalabad arasındaki bölgede Mücahid isyancılar görülüyor Fotoğraf: Getty Images aracılığıyla Alain Mingam / Gamma-Rapho
Biden, Reagan yönetiminin, aktif nükleer silah programlarına sahip ulusları finanse etme yasaklarından feragat ederek Pakistan'a yardımın artırılması talebini destekledi. Pakistan'a yapılan yardım, ülkenin uranyum zenginleştirme ekipmanı ithalatı nedeniyle 1979'da kesilmişti. Biden destekli feragat, daha çok mücahit olarak bilinen Reagan'ın gururla “Afgan özgürlük savaşçıları” olarak adlandırdığı güçleri kullanarak Sovyet işgaline karşı savaşı koordine eden Pakistan istihbarat servisine CIA'nın yardımını kolaylaştırdığı için kapsamlı sonuçları olacaktı. Biden tarafından desteklenen tasarı, Reagan'a 1981'den 1987'ye kadar Pakistan'a 3 milyar dolardan fazla askeri yardımları ve eğer ABD'nin ulusal çıkarlarına uygun olduğuna kararı verilirse diğer yardımları sağlama yetkisi verdi. Tasarıya göre finansman, "Pakistan'ın Afganistan'daki Sovyet varlığının yarattığı güvenliğe yönelik tehditle başa çıkmasına yardımcı olmak için" gerekliydi.
Reagan, 1982'de 21 Mart'ı Afganistan Günü olarak ilan etti. Reagan 1983'te, "Cesur Afgan özgürlük savaşçılarının modern cephaneliklere karşı basit el silahlarıyla savaşmasını izlemek, özgürlüğü sevenler için bir ilham kaynağıdır" dedi. "Onların cesareti bize harika bir ders veriyor; bu dünyada savunmaya değer şeyler var. . "
Biden daha sonra, başkanın yıllık bazda “Pakistan'ın nükleer patlayıcı cihaza sahip olmamasını ve önerilen Birleşik Devletler yardım programının Pakistan'ın bir nükleer patlayıcı cihaza sahip olma riskinin önemli ölçüde azaltmasını sağlayan 1985 Pressler Değişikliğini-Pressler Amendment- destekledi."
New Yorker’dan Seymour Hersh daha sonra şunları söyledi: "Reagan Yönetiminin son yıllarında Afganistan’daki desteğinden ötürü (Pakistan’ın nükleer silah programı hakkındaki açık Amerikan istihbaratına rağmen) Pakistan liderliğine sağlanan yıllık sertifikasyon bir kazançtan biraz daha fazlası olarak görüldüğünden sertifika süreci saçma bir hal aldı." Hersh, "Amerika Birleşik Devletleri'nin siyasi liderliği, kanunu açıkça ihlal ederek, Pakistan'ın nükleer cephaneliği için Amerika Birleşik Devletleri içinde kısıtlanmış eşyalar satın almasına izin verdiğini" sözlerine ekledi ve "Reagan ve Bush yönetimlerinin üst düzey yetkilileri, nükleer alımlarla ilgili istihbaratı Kongre ile paylaşmamayı seçtiler." diyerek sonları suçladı. 1990'da Başkan George H.W. Bush, Pakistan'ın nükleer bir patlayıcı cihaza sahip olmadığını onaylayamadı.
2008 yılında, "Pakistan'a verdiği sürekli destekle" tanınan Biden, o zamanki Pakistan Cumhurbaşkanı Asif Zardari tarafından ülkenin en yüksek devlet onuru olan Hilal-e-Pakistan ödülüne layık görüldü.
(Jeremy Scahill, 27 Nisan 2021, The Intercept)
1982-1982- İsrail'in Lübnan'ı İşgali- Israeli Invasion of Lebanon
Lübnan'ın liman kenti Sidon'da Haziran 1982'de İsrail'in Lübnan'ı işgali sırasında yıkılan evinin enkazı arasında bir kadın ve çocukları oturuyor. Fotoğraf: Bryn Colton / Getty Images
Joe Biden, İsrail’in 1982’de Lübnan’ı işgalini ne destekliyordu ne de muhalifet ediyordu. Ancak Haziran 1982'de Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin İsrail Başbakanı Menachem Begin ile yaptığı özel bir toplantıda Biden, acımasız işgali İsrail hükümetinden daha fazla destekliyor göründü. Biden’in meslektaşları Begin’in İsrail’in orantısız güç kullanımı üzerine “ızgara” yaptığını, buna sivilleri misket bombası mühimmatlarıyla hedef almak da dahil olmak üzere “kızdırırken”, Begin, Biden'in işgali savunmak için “ayağa kalktı ve çok ateşli bir konuşma yaptı” dedi.
Begin, Biden'in İsrail'in Lübnan'ı işgalini ne kadar tutkuyla desteklediğini görünce şok olduğunu söyledi, "İsrail'den bile daha ileri gideceğini söyledi ve ülkesini işgal etmeye çalışan herkesi, bu kadınları veya çocukları öldürmek anlamına gelse bile zorla savuşturacağını sözleirne ekledi" Begin, “Bu söylemden kendimi ayırdım” dedi ve ekledi: “Ona dedim ki: Hayır efendim; dikkat edilmelidir. Değerlerimize göre savaşta bile kadınlara ve çocuklara zarar vermek yasaktır. Bazen sivil halk arasında da kayıplar oluyor. Ancak bunu isteyerek yapmak yasaktır. Bu, sivillere zarar vermek değil, insan uygarlığının ölçütüdür."
1948 Deir Yassin katliamı da dahil olmak üzere İsrail devletinin kurulmasına eşlik eden en vahşi etnik temizlik eylemlerinden bazılarını gerçekleştiren militan bir grup olan Irgun'un lideri olarak ün salan Begin'in yorumları çarpıcıydı. Biden'ın Lübnan hakkında söyledikleriyle ilgili yaptığı paylaşımın detayları ABD basınında ilgi görmedi. Bunun yerine, New York Times, İsrail yerleşimleri konusunda Biden ve Begin arasında "en sert değişim" olarak adlandırdığı şeye odaklandı; Biden, bunun İsrail’in ABD’deki itibarına zarar verdiğini söyledi.
Halka açık bir şekilde Biden, 1982 İsrail işgalinin Lübnan'da "uluslararası terörizme" ağır bir darbe indirdiğini ve "Sovyet etkisini" azalttığını söyleyen bir Demokrat karar taslağına katıldığını ve ABD liderliğine "Lübnan halkı için kalıcı bir barış ve İsrail için daha fazla güvenlik inşa etmek için yeni bir fırsat." sunduğunu söyledi.
Biden açıklamayı desteklediğini, ancak kararın hem İsrail hem de Suriye askerlerinin nihai olarak geri çekilmesi çağrısında bulunmasını istediğini söyledi. İsrail 1985 yazına kadar Lübnan'dan geri çekilmedi. Biden şahsen Begin'e İsrail'in Lübnan'ı işgalini kasıtlı olarak asla alenen kınamadığını söyledi.
Jeremy Scahill, 27 Nisan 2021, The Intercept
Seçkin Deniz, 21.05.2021, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.