30 Haziran 2021 Çarşamba

SA9277/SD2130: "hayâl kırıklığı" /20.10.2003/ 188. patika

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk


...lakaydî bir bakış ile bakmalı hayata...
...körün demokratlığı ile görmeli...
...nefeslerin en sonuncusu ile nefeslenmeli...
...kötümserliğe bir demlik çay ikram etmeli; ağırlamalı mutsuzluğu...
...heyelan hâlindeki serzenişlerle dolu bakışları görmeli hayatta...
...o, ki; uçuk, mor ve umarsız gözyaşlarına boğulmuş ve dudaklarından fışkıran hayatsızlık arsızı haykırışlar ile göz önündeyken...
...burkulan yürek ve tokatlanmış gibi irkilen aymaz derin körlük...
...susan ve kucaklarını açarak uzanan yürek...
...geçmişe dal budak sarmış karmaşayı bir eliyle iterek üstelik...

29 Haziran 2021 Salı

SA9276/KY1-CÇ773: Bir Garip Tecessüs

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Aman efendim memlekette ne kadar çok tabip varmış, bu merakım sayesinde öğrenmiş oldum. Hepten yersiz bir merak da olsa bu bilgiye ulaşmış olmakla kendimi az mutlu hissetmedim."

Gözünüz başlığa ilişir ilişmez, kiminiz dudak bükecek, kiminiz kaş çatacak, kiminiz burun kıvıracaksınız, kiminiz dik dik bakacak, kiminiz nanik çekmeye kadar varacak. Da yapmayın bunu. Nihayetinde ben misafir nesildenim (kuşaktan). Hoş ev sahibi kuşağın sözcüklerinden birçoğunu bilip kullanıyorum da. Azıcık da siz, biz misafir kuşağın dilinden anlamaya çalışın.

SA9275/TG345: Globalistler ve İslamcılar: Yeni Bir Dünya Düzeni İçin 'Medeniyetler Çatışması'nı Kışkırtmak-XIV

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin, Red Moon Rising - The Rapture and the Timeline of the Apocalypse Paperback'in yazarı Peter D. Goodgame'ın 'The Globalists and the Islamists' adlı kitabına aittir. "Geçtiğimiz yarım yüzyıl boyunca dinin etkisi, dünyanın Batı kesiminde ve Doğu'nun çoğu kesiminde azaldı. Maneviyat, yaşam standartları yükseldikçe ve popüler kültür de neredeyse tamamen laik hale geldiğinden materyalizmle yer değiştirdi. Orta Doğu'da durum neden farklıydı? Yahudi-Hıristiyan etiği nasıl aşındı, buna karşılık İslam etiği bariz bir canlanma yaşadı mı? Bu çalışma, bu durumun tesadüfen meydana gelen bir şey olmadığını ve militan İslam'ın, uzun vadede bir dünya hükümeti kurulması hedefine ulaşmak için baskın Anglo-Amerikan kurumların küresel seçkinleri tarafından oynanan bir kart olduğunu açıklamaya çalışacaktır." şeklindeki sunumuyla geçmiş yüzyılların resmi tarih söylemlerinin arkasına sarkan ve günümüzdeki kaosun, yaygınlaşan dinsizliğin ve ahlaksızlığın temel nedenlerini, Globalistlerin  'Militan İslam' kavramını üreterek ve müslümanları satanist küresel bir devlet kurmak amacıyla kullanarak Yahudi-Hristiyan Etiğinin aleyhine İslam Etiği'nin lehine bir canlanma yaşayıp yaşamadığını sorgulamaktadır. Eylül 2013'te planladığım ve üzerinde çalıştığım ve 7 Ekim 2018 Pazar günü yayınladığım  'SA6940/SD1156: İslamcılık; Zehirli Maya (Aşı) ya da Masonik Kara Büyü' başlıklı çalışmamda 'İslamcılık' maskesi ve 'Masonluk' aracılığı ile Osmanlı İmparatorluğunun müslüman topluluklarının nasıl ayrıştırıldığını ve kurulan yapay ulus-devletlerin kukla yönetimler tarafından nasıl Satanizmin hizmetine sunulduğunu ve Satanist Masonların İslam'ın içini nasıl boşaltmaya çalıştığını incelemiş ve mason olduğu kesin olarak açığa çıkan câni Fetullah Gülen liderliğindeki dinî cemaat-nurculuk  maskeli FETÖ üyesi generallerce, 15 Temmuz 2016'da, ahlakı ve dinî değerleri önceleyen politikalara sahip Erdoğan liderliğindeki Türkiye'ye askerî darbe yapmaya çalışan ve halk tarafından durdurulan Masonik İslamcılığı şöyle tanımlamıştım: "İslamcılık, 1789'la Fransa'da egemen hâle gelen masonların, yer küredeki bütün imparatorlukları yıkma girişimlerini içeren bütüncül bir organizasyonun Osmanlı İmparatorluğuna yönelik olan hamlesinin adıdır ve Sultan III. Selim’den itibaren güçlenerek II. Mahmut, Abdülmecid, Abdülaziz ve II. Abdülhamid liderliğindeki Osmanlı İmparatorluğu'nu, İstanbul, İzmir, Selanik, Manastır, Mısır, Şam, Beyrut gibi merkezlerde kurulan gizli mason localarında olgunlaştırılarak parçalayan ve yıkan bir hançerdir. Günümüz tartışmalarının amacı da yeniden güçlenen, bölgesel ve küresel bütünleşik bir strateji izleyerek masonların hakimiyet alanlarını daraltan Türkiye Cumhuriyeti'nin Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki yönetimini hedef hâline getirerek yeniden parçalamak ve etkisiz hâle getirmekti", 06.09.2008 tarihli 'SA24/SD5: İslamcılık: Kara Büyü' başlıklı çalışmamda da Peter D. Goodgame'un "Yahudi-Hıristiyan etiği nasıl aşındı, buna karşılık İslam etiği bariz bir canlanma yaşadı mı?" şeklindeki sorusunu o sormadan (2014) 6 yıl önce (2008) cevap vermiştim: "İslamcılık anaforu, Müslüman zihinlerden sürekli yeni kurbanlar devşirmektedir. Geleneksel diye, dışlanan ve aşağılanan bozunmaya uğramış 17,18,19 ve 20. yüzyıl İslam algısına alternatif olarak ortaya konan ve  terakkîyi hedefler görünen İslamcılık kara büyüsü, daha fazla tahrif ve tahribe aracılık etmeden Müslümanların  düşüncelerinden uzaklaştırılmak zorundadır."  Satanistler, önce kendi topluluklarını, Yahudileri -Siyonist-Laik-Fanatik-Ortodoks diyerek parçaladılar ve Yahudi etiğini, tahrif edip etkisizleştirdiler, eş zamanlı olarak Katolik-Ortodoks-Protestan etiğini ve İslam Etiğini yetiştirdikleri profesyoneller aracılığı ile yok ettiler; bugün diktatör Arap liderleri, aynı satanist gücün birer piyonu olarak elde ettikleri dokunulmazlıkla hem İslam'a hem de Müslümanlara yönelik soykırım politikalarını acımasızca uygulamaktadırlar. Yayınladığımız bu çeviri seti, eksik bilinenlerle örtülmek istenen gerçeğin açığa çıkması için faydalı olacaktır diye düşünüyoruz.
Seçkin Deniz, 29.06.2021

The Globalists and the Islamists:
Fomenting the "Clash of Civilizations" for a New World Order

VIII. Kardeşlik Devrimi Devam Ediyor

Bin Ladin 1994 yılında İngiltere'ye yaptığı ziyaretten döndükten sonra Müslüman dünyasında işler ısınmaya başlamıştı. Suudi rejimi, Bin Ladin'in vatandaşlığını alenen iptal ettikten sonra, artan köktendinci huzursuzlukla karşı karşıya kalmıştı. Suud Hanedanı ince bir çizgide yürüyordu; cihadı ve İslam'ın dünya çapında yayılmasını destekliyor ve kutsal yerlerin koruyucusu rolünden yararlanıyordu ancak aynı zamanda ailenin çöküşü, yozlaşması ve kişisel ahlaksızlıkları daha da göze batar hale gelmişti. Bu ikiyüzlülüğün bir sorun haline gelmesi ve cihadın kendi yapıcısı aleyhine dönmesi an meselesiydi.

28 Haziran 2021 Pazartesi

SA9274/SD2129: Sıkıntı (Roman); 2. Bölüm-Yer 31

     Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Kur’an, büyüyle, olağandışı şeylerle yoğrulu bir kültüre bağlı olarak yaşayan İbraniler’in, Allah’ın elçilerinin gösterdiği mucizeler karşısında takındıkları ‘lakayd ve laubâli’ tutumu da belirginleştiriyordu."

Kur’an, Tevbe Suresi 30. ayette, Osiris’in aslında Allah’ın elçisi Üzeyir olduğunu düşünmemize izin verir; Osiris, eski Yunanların verdiği bir addır, eski Mısır Dilindeki asıl adı “gözün yeri” anlamındaki 'As-âr' ya da 'Usire'dir. Bu ad, hiyeroglif yazısı ile yazılırken iki ideogram kullanılarak yazılıyordu; kullanılan iki ideogramdan biri taht, diğeri gözdü. Mısır tarihi boyunca dualar ve büyüler, özellikle Orta krallık döneminde bilinirliği artan, 18. sülale döneminde Mısır’da en çok tapılan tanrı olan Osiris’e yöneltilmişti. 

27 Haziran 2021 Pazar

SA9273/SD2128: ABD'nin Ortadoğu'dan Çekilmesi

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, ABD ve denizaşırı ülkelerde askeri ve devlet kuruluşlarına brifing veren, uluslararası ilişkiler, dış politika ve büyük medyada istihbarat konusunda uzman olan, Mayıs 2015'e kadar yaklaşık 20 yıl boyunca (Gölge CIA) Stratfor'un CEO'luğunu ve başkanlığını yapan George Friedman'a aittir ve ABD'nin Orta Doğu'dan çekeceği ve Arap müttefiklerini İran karşısında savunmasız bırakacağı, Savunma Sistemleri dahil askerî varlıklarını nereye (Çin-Rusya) taşıyacağına ya da taşımayacaksa bu çekilmenin, İran ile yürütülen anlaşma görüşmelerine uygun olarak İran'a karşı bir taviz olarak değerlendirilmesine odaklanmaktadır. Türkiye'nin de ilgiyle ve dikkatle izlemesi gereken bu çekilmenin İran'a ne tür bir stratejik avantaj sağladığı açıktır...
Seçkin Deniz, 27.06.2021


US Withdrawal From the Middle East

ABD, Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt ve Ürdün de dahil olmak üzere birçok Arap ülkesinden hava savunma yeteneklerini geri çekiyor ve geri çekilenlerin çoğu Suudi Arabistan'dan. Rapora göre, geri çekilme, Patriot füzelerini, bazı savaş uçaklarını ve diğer belirtilmemiş silahları içerecek. Suudi Arabistan'a 2 Haziran'da bilgi verildi, varlık çekme işlemleri şimdiden başladı ve bu yaz tamamlanacak.

26 Haziran 2021 Cumartesi

SA9272/TG344: Globalistler ve İslamcılar: Yeni Bir Dünya Düzeni İçin 'Medeniyetler Çatışması'nı Kışkırtmak-XIII

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin, Red Moon Rising - The Rapture and the Timeline of the Apocalypse Paperback'in yazarı Peter D. Goodgame'ın 'The Globalists and the Islamists' adlı kitabına aittir. "Geçtiğimiz yarım yüzyıl boyunca dinin etkisi, dünyanın Batı kesiminde ve Doğu'nun çoğu kesiminde azaldı. Maneviyat, yaşam standartları yükseldikçe ve popüler kültür de neredeyse tamamen laik hale geldiğinden materyalizmle yer değiştirdi. Orta Doğu'da durum neden farklıydı? Yahudi-Hıristiyan etiği nasıl aşındı, buna karşılık İslam etiği bariz bir canlanma yaşadı mı? Bu çalışma, bu durumun tesadüfen meydana gelen bir şey olmadığını ve militan İslam'ın, uzun vadede bir dünya hükümeti kurulması hedefine ulaşmak için baskın Anglo-Amerikan kurumların küresel seçkinleri tarafından oynanan bir kart olduğunu açıklamaya çalışacaktır." şeklindeki sunumuyla geçmiş yüzyılların resmi tarih söylemlerinin arkasına sarkan ve günümüzdeki kaosun, yaygınlaşan dinsizliğin ve ahlaksızlığın temel nedenlerini, Globalistlerin  'Militan İslam' kavramını üreterek ve müslümanları satanist küresel bir devlet kurmak amacıyla kullanarak Yahudi-Hristiyan Etiğinin aleyhine İslam Etiği'nin lehine bir canlanma yaşayıp yaşamadığını sorgulamaktadır. Eylül 2013'te planladığım ve üzerinde çalıştığım ve 7 Ekim 2018 Pazar günü yayınladığım  'SA6940/SD1156: İslamcılık; Zehirli Maya (Aşı) ya da Masonik Kara Büyü' başlıklı çalışmamda 'İslamcılık' maskesi ve 'Masonluk' aracılığı ile Osmanlı İmparatorluğunun müslüman topluluklarının nasıl ayrıştırıldığını ve kurulan yapay ulus-devletlerin kukla yönetimler tarafından nasıl Satanizmin hizmetine sunulduğunu ve Satanist Masonların İslam'ın içini nasıl boşaltmaya çalıştığını incelemiş ve mason olduğu kesin olarak açığa çıkan câni Fetullah Gülen liderliğindeki dinî cemaat-nurculuk  maskeli FETÖ üyesi generallerce, 15 Temmuz 2016'da, ahlakı ve dinî değerleri önceleyen politikalara sahip Erdoğan liderliğindeki Türkiye'ye askerî darbe yapmaya çalışan ve halk tarafından durdurulan Masonik İslamcılığı şöyle tanımlamıştım: "İslamcılık, 1789'la Fransa'da egemen hâle gelen masonların, yer küredeki bütün imparatorlukları yıkma girişimlerini içeren bütüncül bir organizasyonun Osmanlı İmparatorluğuna yönelik olan hamlesinin adıdır ve Sultan III. Selim’den itibaren güçlenerek II. Mahmut, Abdülmecid, Abdülaziz ve II. Abdülhamid liderliğindeki Osmanlı İmparatorluğu'nu, İstanbul, İzmir, Selanik, Manastır, Mısır, Şam, Beyrut gibi merkezlerde kurulan gizli mason localarında olgunlaştırılarak parçalayan ve yıkan bir hançerdir. Günümüz tartışmalarının amacı da yeniden güçlenen, bölgesel ve küresel bütünleşik bir strateji izleyerek masonların hakimiyet alanlarını daraltan Türkiye Cumhuriyeti'nin Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki yönetimini hedef hâline getirerek yeniden parçalamak ve etkisiz hâle getirmekti", 06.09.2008 tarihli 'SA24/SD5: İslamcılık: Kara Büyü' başlıklı çalışmamda da Peter D. Goodgame'un "Yahudi-Hıristiyan etiği nasıl aşındı, buna karşılık İslam etiği bariz bir canlanma yaşadı mı?" şeklindeki sorusunu o sormadan (2014) 6 yıl önce (2008) cevap vermiştim: "İslamcılık anaforu, Müslüman zihinlerden sürekli yeni kurbanlar devşirmektedir. Geleneksel diye, dışlanan ve aşağılanan bozunmaya uğramış 17,18,19 ve 20. yüzyıl İslam algısına alternatif olarak ortaya konan ve  terakkîyi hedefler görünen İslamcılık kara büyüsü, daha fazla tahrif ve tahribe aracılık etmeden Müslümanların  düşüncelerinden uzaklaştırılmak zorundadır."  Satanistler, önce kendi topluluklarını, Yahudileri -Siyonist-Laik-Fanatik-Ortodoks diyerek parçaladılar ve Yahudi etiğini, tahrif edip etkisizleştirdiler, eş zamanlı olarak Katolik-Ortodoks-Protestan etiğini ve İslam Etiğini yetiştirdikleri profesyoneller aracılığı ile yok ettiler; bugün diktatör Arap liderleri, aynı satanist gücün birer piyonu olarak elde ettikleri dokunulmazlıkla hem İslam'a hem de Müslümanlara yönelik soykırım politikalarını acımasızca uygulamaktadırlar. Yayınladığımız bu çeviri seti, eksik bilinenlerle örtülmek istenen gerçeğin açığa çıkması için faydalı olacaktır diye düşünüyoruz.
Seçkin Deniz, 26.06.2021

The Globalists and the Islamists:
Fomenting the "Clash of Civilizations" for a New World Order

VII. Bin Laden'in Para Problemleri

Bin Ladin, iki yıl boyunca el-Turabi ve Müslüman Kardeşler'e görev duygusuyla hizmet ettikten sonra, 1993'ün sonunda bir nakit sıkıntısı çekmeye başladı. BCCI’nın (The Bank of Credit and Commerce International) düşüşünden sonra kurulmasına yardım ettiği 'Kardeşlik Grubu' finans ağından istediği zaman para çekmesine izin verilmedi çünkü bu ağa dahil değildi. Bu fonları kendisine dağıtan efendilerine bağımlıydı ve o anda İhvan, Bin Ladin'in finansmana ihtiyaç duyması için herhangi bir neden görmemişti.

25 Haziran 2021 Cuma

SA9271/KY73-PH23: Sokağa Tüküren Kendi Yüzüne Tükürmüştür…

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Artık dağda, köyde veya şehirde yere atılan her çöp yağmurla dereye veya kanalizasyona oradan da denizlere ulaşıyor. İnsan elinin değdiği bütün dere ve ırmak kenarlarında çalı ve ağaç köklerine takılmış poşetler, pet şişeler, envâi çeşit atıklar görüyoruz ya hani, işte onlar yağmurla gökten inmiyor, hepsini biz atıyoruz."

Burada günlerce 'Marmara Denizi'nin nasıl kirlendiği ve açık kanalizasyona döndüğü' yazıldı, çizildi. Hep ifade edilen şuydu: "Marmara Denizi aslında göl sayılır. Dolayısıyla büyük denizlere oranla çok daha hızlı kirlenmesi beklenmeli ve erkenden önlem alınmalıydı."

SA9270/KY1-CÇ772: Muhalefet'in İflâsı: Şehbenderzâde Filibeli Ahmet Hilmi- 2. Bölüm (1)

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Osmanlı memleketinde toplumsal sınıflar içinde, bir düşünce ve amaç uğrunda üç beş kuruş feda edebilecek sınıflar, ancak tüccar ve memur sınıflarıdır. İtilaf Partisi'nde tüccar ve memur pek azdı.

 İkinci Bölüm

Sadık Bey'in Zor Durumu- İtilafın Değişiminin Başlangıcı- Sadık Bey'in Beyannamesi ve Çözülmenin Başlangıcı- Kâmil Paşa'ya Sadık Bey'in teklifi- Kâmil Paşa Kabinesi- Kutlamalar ve Yeni Teklifler- Görüşmeler ve Partinin Dağılması- Yeni Komite ve Tekelciler- Reşit Bey'e Saldırının Nedenleri- Kâmil Paşa'yı Başbakanlıktan Düşürme Kararı- Başbakan Adayı ve Anlaşma- Cumartesi Ne olacaktı?

Bizim görüşümüze göre İtilaf Partisi kadar birbirine karşıt görüşlerden oluşmuş partiyi yönetmek mümkün değildi. Partinin çeşitli cereyanlarını sahte bir uyumluluk içinde olduğunu göstermiş, parti rakiplerini düşürme gayreti gibi büyün üye ve bireyler arasında ortak olan arzuydu. Bu arzunun en aşağı derecede gerçekleşmesi, her cephenin kendi yolunda gitmesi sürecek ve parti ister istemez parçalanacaktı.

24 Haziran 2021 Perşembe

SA9269/KY1-CÇ771: Madem Talan Var, Bu Kadar Yatırım Nasıl Oluyor Lan Dessas?

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Elinizi kesti, kanımızı emmenizin önüne geçti, bütün haykırışlarınız bu yüzden.. kusuyorsunuz, artık yiyemediğiniz için kusuyorsunuz.."

Etliye sütlüye karışmayayım, diyorum.. olmuyor.. bin bir kılıktaki müfterilerin iftiralarını, dessas hârislerin kusmuklarını, gözü dönmüşlerin hezeyânlarını gördükçe, suskunluğu bozup küfredesim geliyor..

SA9268/SD2127: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 621 (16-20 Mart 2020)

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

“Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”

  
(Lütfen, Twitter alttan yukarıya doğru olan tweet akış grafiğinin tersine göre, tweetleri yukarıdan aşağıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)
(16-20 Mart 2020
)  (Mart 2020:
5.890 Tweet+Önceki Toplam: 410.738+5.890=  416.268 Tweet)

16 Mart 2020
RT @DuyguZafer: Bulaşırsa onlardan da yaşlı akrabalarimiza bulaşir..
Kamera ile cocugumla görüsüyorum.
Ara sira fotografina bakiyorum..Agli…

23 Haziran 2021 Çarşamba

SA9267/SD2126: "silsile etkisi" /23.10.2003/ 189. patika

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

...görülesi hesaplara ait herhangi bir deneyimi olan var mıydı ki?...
...hesaplarını derlemiş biri, mesela...
...görülmüş tüm hesaplar adına kıyamet kopmayacak mıdır?...
...o günde artık kayda değer şeyler yok olacak mı, yani?...
...kötü...
...çok kötü...
...kıyametten önce hiçbir hesap kapanmayacak...
...kapanacak sanmanız çok kötü...
...elinizle dokunduklarınızın, gözünüzle gördüklerinizin ve tüm sizden başkalarına yayılanlar ile başkalarından size ulaşanlar adına hep, hesaplar kapanmayacaktır...

22 Haziran 2021 Salı

SA9266/SD2125: Türkiye Afganistan'daki Ayak İzini Genişletiyor

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Washington Wilson Center Asya Programı direktör yardımcısı ve Foreign Policy'nin haftalık yayını South Asia Brief'in yazarı Michael Kugelman'a aittir ve ABD-NATO'nun Afganistan'dan çekilmesi sonrası, Kabil Havalimanı'nın güvenliğinin Türkiye tarafından sağlanması ile ilgili tartışmalara odaklanmaktadır. Analistin, Afganistan'da barış çabalarını arttıran Türkiye'ye Suriye ve Irak'taki meşguliyetlerini hatırlatması ve Taliban'ın NATO üyesi olduğunu hatırlattığı Türkiye'ye karşı tepkisini S-400 ile ilgili anlaşmazlıklarla eşleştirmesi dikkat çekicidir. Türkiye'nin Afganistan'da güvenlik sorununu Macaristan ve Pakistan'la birlikte çözme girişimleri bir yana, ABD'nin kurduğu ve Pakistan üzerinden yönettiği  ve bölgeyi kaosa sürüklemek için araç olarak kullandığı terör örgütü Taliban'ın, ABD'nin çıkarları doğrultusunda Türkiye'ye karşı kullanılabilecek bir suikastçi-tetikçi olacağı gerçeği asla unutulmamalıdır. Türkiye, Afganistan'da çok ciddi sonuçları olabilecek olan bir tuzağa çekildiği ihtimalini gözden uzak tutmamalıdır. Yazarın, Eski Pakistanlı Senatör Afrasiab Khattak'ın Afganistan'ın Tolo News gazetesinde yayınlanan, ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinin Orta Asya siyasetini nasıl değiştirip istikrarsızlaştırabileceği ile ilgili yazısına atıfta bulunarak, “İslami coşkuyla birleşen Türk milliyetçiliğinin Orta Asya'da ölümcül bir siyasi araç olabileceğini” hatırlatması bu anlamda yeterli bir kanıt olarak değerlendirilebilir.
Seçkin Deniz, 22.06.2021


Turkey Looks to Expand Footprint in Afghanistan
"Ankara, ABD'nin çekilmesinden sonra kilit roller oynamak için iyi bir konumda."

Afganistan'daki Türkiye Faktörü

Afganistan'dan tamamen çekildiğinde ABD'nin nüfuzunun hangi ülkelerin yerini almaya çalışacağı ile ilgili tartışmaların çoğu, ABD'nin rakipleri Çin, İran ve Rusya'ya odaklandılar. Analistler, Rusya ve Orta Doğu politikası konusunda ABD ile çatışan ancak NATO müttefiki olmaya devam eden Türkiye hakkında daha az şey söylediler. Ancak son gelişmeler, Ankara'nın gelecekte Kabil'de diplomasi ve güvenlikte rol oynayabileceğini gösteriyor.

21 Haziran 2021 Pazartesi

SA9265/SD2124: Sıkıntı (Roman); 2. Bölüm-Yer 30

     Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Piatigorsky, Hiram Usta’nın ölümünü anlatırken, Samirîlerin kökenlerini ve dünyada yayıldıkları alanları, bozdukları dinleri görmemi de sağlamıştı. Bu birbirinden çok uzak coğrafyalarda yaşayan insanların dinlerine ‘Altın Buzağı’nın nasıl girdiğini de açıklayan bir anlatıydı."


Hiram Usta, tarihin bilinmezleri içerisinde, karanlıklarda saklanarak ilerleyen Samirîlerin bir işaretçisiydi. Günümüzde dünyanın hemen her ülkesinde etkin bir gizli topluluk olan Masonlar tarihlerini Süleyman tapınağında ustabaşı olan Hiram Abif efsanesine dayandırıyorlardı. Hiram Usta’nın şeytanî sembollerini fark eden Süleyman tarafından öldürtülmesinin intikamını Süleyman’ın da mason, büyücü olduğu yalanını yayarak alıyorlardı.

20 Haziran 2021 Pazar

SA9264/SD2123: İstihbarat Raporu: Netanyahu, Suudi Arabistan ve ABD'nin Ürdün Kralı Abdullah'ı Zayıflatma Girişimine Dahil Oldu

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız metin, İsrail Gazetesi Haaretz'in yayınıdır ve Nisan 2021'de Ürdün Kralı 2. Abdullah'a yönelik darbe girişimine odaklanan Washington Post yazarı David Ignatius'un ilgili makalesini haberleştirmektedir. David Ignatius'un Ürdün İstihbarat kaynaklarına dayandırdığı yorumlarına göre, Suudi Veliaht Prens Muhammed Bin Selman ve İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı Trump'ın, damadı Jared Kushner aracılığı ile uygulamaya koyduğu yeni Orta Doğu politikası gereği Ürdün'ün Filistin-Kudüs üzerindeki haklarından vazgeçmesi teklifini reddeden Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın itibarsızlaştırılması ve iktidardan düşürülmesi için birlikte çalışmışlardır ve İsrail istihbarat örgütleri Mossad ve Şin Bet bu işin dışında kalmıştır. Tarihe düşülen notların netleşmesi adına yayınladığımız bu çevirinin içeriği, bizim topraklarımızda yaşanan politik değişimlerin basitliğini ve iğrençliğini göstermesi açısından önemlidir.
Seçkin Deniz, 20.06.2021


Netanyahu Was Involved in Saudi-U.S. Campaign to Undermine Jordan's King Abdullah, Report Says

"David Ignatius Washington Post'ta, Ürdün kralına yönelik olduğu iddia edilen Nisan darbe girişiminin ABD, Suudi ve İsrail'in  Ürdün Kralı'ın Kudüs'ün kutsal bölgelerindeki konumunu baltalama çabalarıyla bağlantılı olduğunu yazıyor."

Başbakan Benjamin Netanyahu, son üç yılda Ürdün'e yönelik Suudi ve ABD baskı kampanyasına dahil oldu. Washington Post'un (11 Haziran 2021) Cuma günü bildirdiğine göre, Netanyahu yapılan diğer şeylerin yanı sıra ülkenin Kralı II. Abdullah'ın itibarsızlaştırmaya çalıştı. 

19 Haziran 2021 Cumartesi

SA9263/SD2122: İmparatorluk Siyasetçisi Joe Biden'ın Uzun Savaşı-30; 2006-2013, Snowden, Assange, Kitle Gözetim ve İhanet

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz serisinin bu bölümündeki analizler, Afganistan, Irak, Somali, Yemen, Nijerya, eski Yugoslavya ve dünyanın başka yerlerinde savaş muhabirliği yapan The Intercept'in üç kurucu editöründen biri, kıdemli muhabiri ve Genel Yayın Yönetmeni olan Jeremy Scahill ve Murtaza Hüseyin'e aittir ve ABD Başkanı Joe Biden'ın 50 yıla yaklaşan siyasi hayatına, daha doğrusu 'Kirli ve Çelişkilerle Dolu Siyasi Hayatı'na odaklanmaktadır. İnsanlık dışı kanlı politikaları tasarlamak, planlamak ve uygulamak olarak özetlenebilecek bir süreç sonunda 'bunama' belirtileri gösterdiği bir dönemde ödül olarak ABD Başkanlığı'na aday gösterilen ve seçilen Joe Biden ABD'nin Kanlı Uzun Savaşı'nın sorumlularından biri olarak ABD İmparatorluğu'nun çöküşünü de hazırlamıştır. Analiz serisinin dikkatle okunması ve bu acımasız şahsın temsil ettiği satanist gücün dünyaya ve insanlara neler yaptığının detaylarıyla bilinmesi gerekmektedir. Obama yönetimindeki ABD'nin Başkan Yardımcısı Biden, 5 Ekim 2014'te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak, 2 Ekim 2014 günü Harvard Üniversitesi’nde yaptığı, IŞİD sorunundan Türkiye’yi de sorumlu tutan açıklamaları nedeniyle özür dilemişti. Biden,“Bölgedeki müttefiklerimiz, Suriye’deki en büyük problemimizdi” demiş ve Erdoğan’ın da kendisine “Siz haklıydınız” dediğini belirtmişti. Erdoğan ise  bu sözleri söylediğini reddederek Biden’dan özür beklediğini dile getirmişti. Sonsuz Ark, (IŞİD'ın gerçek organizatörlerinden biri olduğunu düşündüğü) eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in sürekli yalan söylediğine ilişkin üç ayrı analizi içeren 'SA920/ÇY4-DB17: Joe Biden Yine Yalan Söylerken Yakalandı' başlıklı yayınıyla tarihe kayıt düşmüştü. Başkanlık seçimleri sürerken, Ağustos 2020'da ortaya çıkan konuşmasında Türkiye'yi izole etmekten ve Erdoğan'a karşı muhalefeti desteklemekten söz etmişti Joe Biden: "Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli. Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz." Türkiye, kendisine soykırım iftirası atan bu kanlı ve soykırımcı geçmişe sahip ABD'nin Başkanı'na karşı çok dikkatli olmalı, ancak cesur adımlar atmakta tereddüt etmemelidir.
Seçkin Deniz, 19.06.2021


A Half-Century of Joe Biden’s Stances on War, Militarism, and the CIA
İmparatorluk Siyasetçisi: Yarım Asırlık Siyasetçi Joe Biden'ın Savaş, Militarizm ve CIA ile İlgili Duruşları
JOE BIDEN’S LONG WAR

2006-2013, Snowden, Assange, Kitle Gözetim ve İhanet- Snowden-Assange- Mass Surveillance and Whistleblowing

Joe Biden, FISA olarak bilinen 1978 tarihli Dış İstihbarat Gözetleme Yasası'nın taslağına yardım ederek ABD gözetim programlarının yasal zeminini hazırladı. Reagan döneminde CIA Direktörü William Casey'nin görev süresi boyunca Biden, CIA ajanlarının kimliklerini açığa çıkaran sızıntılara karşı sıkı önlemler alınmasına destek verdiğini ifade etti ve hükümetin yasal ifşaatlar sırasında yayınlanan belgelerde gizli bilgileri yeniden düzenlemesine izin veren mevzuata yardımcı oldu; bunlar CIA'in Biden'ı sızdıranlara karşı mücadelede bir müttefik olarak nitelendirmesine yol açan çabalardı.

18 Haziran 2021 Cuma

SA9262/KY1-CÇ770: Muhalefet'in İflâsı: Şehbenderzâde Filibeli Ahmet Hilmi- 1. Bölüm (4)

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Dört yüz yıllık Osmanlı tarihine göz atanlar itirafa zorunludurlar ki Kâmil Paşa'nın her başbakanlığı, millet için yeni bir felaket olayını haber veriyordu. Mısır, Doğu Rumeli, Bosna ve Hersek, Bulgaristan'ın Bağımsızlığı, Batı Trablus.. hep O'nun başbakanlığı zamanında Osmanlı varlığından koparılmıştı. Gerçek, bu felaketlerin sorumlusu ve müsebbibi Kâmil Paşadır denilemezse de ne kötü bir şanstır ki bütün olumsuzluklar, kötülükler O'nun idaresinde gerçekleşmiştir.

Yukarda söylediklerimiz gibi Gazi Muhtar-Kâmil Paşa Kabinesi siyasi partilerden hiç bir partiyi temsil etmiyordu. Diyebiliriz ki bu Kabinenin kamuoyu nezdinde de bir yakınlığı bir önemi yoktu. İttihat hükümetinin düşmesi üzerine iktidar olan bu Kabineye bazı yardakçı gazetecilerle bir takım bağımsız muhalifler "Büyük Kabine" unvanını vermişlerdi. Ancak pek kısa bir süre sonra büyük kabinenin en büyük muhalifi yine eski muhalifler olmuştur.

SA9261/SD2121: İmparatorluk Siyasetçisi Joe Biden'ın Uzun Savaşı-29; 1998-2016- ABD'nin NATO Genişlemesine Yönelik Politikası

             Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz serisinin bu bölümündeki analizler, Afganistan, Irak, Somali, Yemen, Nijerya, eski Yugoslavya ve dünyanın başka yerlerinde savaş muhabirliği yapan The Intercept'in üç kurucu editöründen biri, kıdemli muhabiri ve Genel Yayın Yönetmeni olan Jeremy Scahill ve Murtaza Hüseyin'e aittir ve ABD Başkanı Joe Biden'ın 50 yıla yaklaşan siyasi hayatına, daha doğrusu 'Kirli ve Çelişkilerle Dolu Siyasi Hayatı'na odaklanmaktadır. İnsanlık dışı kanlı politikaları tasarlamak, planlamak ve uygulamak olarak özetlenebilecek bir süreç sonunda 'bunama' belirtileri gösterdiği bir dönemde ödül olarak ABD Başkanlığı'na aday gösterilen ve seçilen Joe Biden ABD'nin Kanlı Uzun Savaşı'nın sorumlularından biri olarak ABD İmparatorluğu'nun çöküşünü de hazırlamıştır. Analiz serisinin dikkatle okunması ve bu acımasız şahsın temsil ettiği satanist gücün dünyaya ve insanlara neler yaptığının detaylarıyla bilinmesi gerekmektedir. Obama yönetimindeki ABD'nin Başkan Yardımcısı Biden, 5 Ekim 2014'te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak, 2 Ekim 2014 günü Harvard Üniversitesi’nde yaptığı, IŞİD sorunundan Türkiye’yi de sorumlu tutan açıklamaları nedeniyle özür dilemişti. Biden,“Bölgedeki müttefiklerimiz, Suriye’deki en büyük problemimizdi” demiş ve Erdoğan’ın da kendisine “Siz haklıydınız” dediğini belirtmişti. Erdoğan ise  bu sözleri söylediğini reddederek Biden’dan özür beklediğini dile getirmişti. Sonsuz Ark, (IŞİD'ın gerçek organizatörlerinden biri olduğunu düşündüğü) eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in sürekli yalan söylediğine ilişkin üç ayrı analizi içeren 'SA920/ÇY4-DB17: Joe Biden Yine Yalan Söylerken Yakalandı' başlıklı yayınıyla tarihe kayıt düşmüştü. Başkanlık seçimleri sürerken, Ağustos 2020'da ortaya çıkan konuşmasında Türkiye'yi izole etmekten ve Erdoğan'a karşı muhalefeti desteklemekten söz etmişti Joe Biden: "Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli. Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz." Türkiye, kendisine soykırım iftirası atan bu kanlı ve soykırımcı geçmişe sahip ABD'nin Başkanı'na karşı çok dikkatli olmalı, ancak cesur adımlar atmakta tereddüt etmemelidir.
Seçkin Deniz, 18.06.2021


A Half-Century of Joe Biden’s Stances on War, Militarism, and the CIA
İmparatorluk Siyasetçisi: Yarım Asırlık Siyasetçi Joe Biden'ın Savaş, Militarizm ve CIA ile İlgili Duruşları
JOE BIDEN’S LONG WAR

1998-2016- ABD'nin NATO Genişlemesine Yönelik Politikası- U.S. Policy Toward NATO Expansion

Joe Biden uzun zamandır NATO'nun genişlemesini savunuyordu ve 1990'ların sonlarında Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkeleri ittifaka dahil etme çabalarına öncülük etti.

17 Haziran 2021 Perşembe

SA9260/SD2120: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 620 (11-15 Mart 2020)

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

“Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”

  
(Lütfen, Twitter alttan yukarıya doğru olan tweet akış grafiğinin tersine göre, tweetleri yukarıdan aşağıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)
(11-15 Mart 2020
)  (Mart 2020:
5.890 Tweet+Önceki Toplam: 410.738+5.890=  416.268 Tweet)

11 Mart 2020
Dalga geçiyor https://t.co/decWeUCqMS

11 Mart 2020
RT @servet_ggk: 330 milyonluk ABD nüfusunda koronavirüs 1,000 kişiyi hasta etmiş durumda. Ölüm; 31.

İlk vaka 21 Ocak’ta bildirilmişti. 50…

SA9259/SD2119: İmparatorluk Siyasetçisi Joe Biden'ın Uzun Savaşı-28; 2011-Libya'ya Müdahale, 1998-2011-Küresel Suikast Programları

            Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz serisinin bu bölümündeki analizler, Afganistan, Irak, Somali, Yemen, Nijerya, eski Yugoslavya ve dünyanın başka yerlerinde savaş muhabirliği yapan The Intercept'in üç kurucu editöründen biri, kıdemli muhabiri ve Genel Yayın Yönetmeni olan Jeremy Scahill ve Murtaza Hussain'e aittir ve ABD Başkanı Joe Biden'ın 50 yıla yaklaşan siyasi hayatına, daha doğrusu 'Kirli ve Çelişkilerle Dolu Siyasi Hayatı'na odaklanmaktadır. İnsanlık dışı kanlı politikaları tasarlamak, planlamak ve uygulamak olarak özetlenebilecek bir süreç sonunda 'bunama' belirtileri gösterdiği bir dönemde ödül olarak ABD Başkanlığı'na aday gösterilen ve seçilen Joe Biden ABD'nin Kanlı Uzun Savaşı'nın sorumlularından biri olarak ABD İmparatorluğu'nun çöküşünü de hazırlamıştır. Analiz serisinin dikkatle okunması ve bu acımasız şahsın temsil ettiği satanist gücün dünyaya ve insanlara neler yaptığının detaylarıyla bilinmesi gerekmektedir. Obama yönetimindeki ABD'nin Başkan Yardımcısı Biden, 5 Ekim 2014'te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak, 2 Ekim 2014 günü Harvard Üniversitesi’nde yaptığı, IŞİD sorunundan Türkiye’yi de sorumlu tutan açıklamaları nedeniyle özür dilemişti. Biden,“Bölgedeki müttefiklerimiz, Suriye’deki en büyük problemimizdi” demiş ve Erdoğan’ın da kendisine “Siz haklıydınız” dediğini belirtmişti. Erdoğan ise  bu sözleri söylediğini reddederek Biden’dan özür beklediğini dile getirmişti. Sonsuz Ark, (IŞİD'ın gerçek organizatörlerinden biri olduğunu düşündüğü) eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in sürekli yalan söylediğine ilişkin üç ayrı analizi içeren 'SA920/ÇY4-DB17: Joe Biden Yine Yalan Söylerken Yakalandı' başlıklı yayınıyla tarihe kayıt düşmüştü. Başkanlık seçimleri sürerken, Ağustos 2020'da ortaya çıkan konuşmasında Türkiye'yi izole etmekten ve Erdoğan'a karşı muhalefeti desteklemekten söz etmişti Joe Biden: "Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli. Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz." Türkiye, kendisine soykırım iftirası atan bu kanlı ve soykırımcı geçmişe sahip ABD'nin Başkanı'na karşı çok dikkatli olmalı, ancak cesur adımlar atmakta tereddüt etmemelidir.
Seçkin Deniz, 17.06.2021


A Half-Century of Joe Biden’s Stances on War, Militarism, and the CIA
İmparatorluk Siyasetçisi: Yarım Asırlık Siyasetçi Joe Biden'ın Savaş, Militarizm ve CIA ile İlgili Duruşları
JOE BIDEN’S LONG WAR

2011-Libya'ya Müdahale- Libya Invertention

Joe Biden, Obama yönetiminin Libya'ya müdahale kararına her zaman içeriden karşı çıktığını söyledi. 2016'da PBS'ye verdiği röportajda Biden, Charlie Rose'a başından beri savaşın Libya'da aşırılık yanlıları tarafından doldurulacak bir boşluk oluşturacağına dair endişelerini dile getirdiğini söyledi. Ayrıca Muammer Kaddafi'nin görevden alınmasından sonra ülkenin nasıl görüneceği konusunda yetersiz planlama yapıldığını söyledi.

16 Haziran 2021 Çarşamba

SA9258/SD2118: "harflerin yükü" /24.10.2003/ 190. patika

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

...yazmanın kazandırdığı hâz 'kazanılan' hâz mıdır?...
...yoksa hâzzın mevcudiyeti mi yazmayı doğurur?...
...hâzdan biraz sonra sözü edilmesi gereken acı mıdır?...
...yazıya güç veren ya da onu var kılan?...
...neşenin tek başına anlamı yoktur...
...yoklukların verdiği tüm kederler kendi içlerinde özel hâzlar oluştururlar...
...yazan, bu hâzların verdiği bileşik güçle dökülür içinden; dışına doğru...
...yazanların, düşünmeye ihtiyaçları var mıdır?...
...ihtiyaç daima ise, evet dersiniz...
...oysa düşünmek ihtiyaç değildir...

SA9257/SD2117: İmparatorluk Siyasetçisi Joe Biden'ın Uzun Savaşı-27; 2010- Gazze Filotilla (Mavi Marmara) Baskını, 2011- Mısır Devrimi

           Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz serisinin bu bölümündeki analizler, Afganistan, Irak, Somali, Yemen, Nijerya, eski Yugoslavya ve dünyanın başka yerlerinde savaş muhabirliği yapan The Intercept'in üç kurucu editöründen biri, kıdemli muhabiri ve Genel Yayın Yönetmeni olan Jeremy Scahill ve Murtaza Hussain'e aittir ve ABD Başkanı Joe Biden'ın 50 yıla yaklaşan siyasi hayatına, daha doğrusu 'Kirli ve Çelişkilerle Dolu Siyasi Hayatı'na odaklanmaktadır. İnsanlık dışı kanlı politikaları tasarlamak, planlamak ve uygulamak olarak özetlenebilecek bir süreç sonunda 'bunama' belirtileri gösterdiği bir dönemde ödül olarak ABD Başkanlığı'na aday gösterilen ve seçilen Joe Biden ABD'nin Kanlı Uzun Savaşı'nın sorumlularından biri olarak ABD İmparatorluğu'nun çöküşünü de hazırlamıştır. Analiz serisinin dikkatle okunması ve bu acımasız şahsın temsil ettiği satanist gücün dünyaya ve insanlara neler yaptığının detaylarıyla bilinmesi gerekmektedir. Obama yönetimindeki ABD'nin Başkan Yardımcısı Biden, 5 Ekim 2014'te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak, 2 Ekim 2014 günü Harvard Üniversitesi’nde yaptığı, IŞİD sorunundan Türkiye’yi de sorumlu tutan açıklamaları nedeniyle özür dilemişti. Biden,“Bölgedeki müttefiklerimiz, Suriye’deki en büyük problemimizdi” demiş ve Erdoğan’ın da kendisine “Siz haklıydınız” dediğini belirtmişti. Erdoğan ise  bu sözleri söylediğini reddederek Biden’dan özür beklediğini dile getirmişti. Sonsuz Ark, (IŞİD'ın gerçek organizatörlerinden biri olduğunu düşündüğü) eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in sürekli yalan söylediğine ilişkin üç ayrı analizi içeren 'SA920/ÇY4-DB17: Joe Biden Yine Yalan Söylerken Yakalandı' başlıklı yayınıyla tarihe kayıt düşmüştü. Başkanlık seçimleri sürerken, Ağustos 2020'da ortaya çıkan konuşmasında Türkiye'yi izole etmekten ve Erdoğan'a karşı muhalefeti desteklemekten söz etmişti Joe Biden: "Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli. Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz." Türkiye, kendisine soykırım iftirası atan bu kanlı ve soykırımcı geçmişe sahip ABD'nin Başkanı'na karşı çok dikkatli olmalı, ancak cesur adımlar atmakta tereddüt etmemelidir.
Seçkin Deniz, 16.06.2021


A Half-Century of Joe Biden’s Stances on War, Militarism, and the CIA
İmparatorluk Siyasetçisi: Yarım Asırlık Siyasetçi Joe Biden'ın Savaş, Militarizm ve CIA ile İlgili Duruşları
JOE BIDEN’S LONG WAR

2010- Gazze Filotilla (Mavi Marmara) Baskını- Gaza Filotilla Raid

2010 yazının başlarında, çoğunluğu Türk aktivistlerden oluşan bir grup, kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ne bir insani yardım filosu ulaştırmaya çalıştı. Girişim, gemiye baskın düzenleyen ve biri Amerikan vatandaşı olmak üzere dokuz kişiyi öldüren İsrail ordusu tarafından engellendi.

15 Haziran 2021 Salı

SA9256/SD2116: Bangladeş: Güney Asya Öne Çıkan Yıldızına Dikkat Etmeli

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Yeni Delhi Observer Research Foundation kıdemli araştırmacısı ve Ekonomi ve Büyüme Programının başkanı, Bloomberg Opinion köşe yazarı Mihir Swarup Sharma'ya aittir ve Bangladeş'in Hindistan ve Pakistan'a göre pozitif olarak ayrışan ihracata dayalı ekonomisine odaklanmaktadır. Yazarın analizinin başlığı çok kışkırtıcı ve tehdit dolu: "Güney Asya Öne Çıkan Yıldızına Dikkat Etmeli" Sorulacak soru açık, Neden dikkat etmeli? Çin yerine ikame imalat ülkesi ve kadınları köleleştirilmiş işçiler olarak çok düşük ücretlerle çalışan ve kişi başına geliri 2.227 dolar olan yoksul, mağdur ve sömürge bir ülkeye Hindistan ve Pakistan neden dikkat etmeli? Yazara göre, Pakistan'ın kişi başına düşen geliri 1.543 dolar, Hindistan'ın ise 1.947 dolar; o yüzden. Bu Bangladeş'e musallat olun ve onun zenginleşmesini engelleyin demek oluyor. Türkiye'nin Bangladeş'le ilişkileri Erdoğan döneminde çok boyutlu yakın ilişkilere dönüştü. HİSAR HSS, SİHA dahil birçok Savunma Sanayi ürünü ihracatı ve diğer alanlarda geliştirilen stratejik ilişkiler Düşman komşularla çevrili Bangladeş için güvenli bir alan oluşmasında etkin rol oynayacak. Türkiye'nin Hindistan-Pakistan-Bangladeş üçgeninde çok hassas dengeler üretmesi ve etkin rol oynayacağı sağlam bir zemin inşa etmesi gerekiyor. Hindistan burada 'güvensiz ve tehditkâr' bir kukla olarak ne yapacağı hiçbir zaman belli olmayacaktır.
Seçkin Deniz, 15.06.2021


South Asia Should Pay Attention to Its Standout Star

"Hindistan ve Pakistan'ın bir zamanlar fakir olan komşuları Bangladeş'ten öğrenecekleri çok şey var. "

Yarım yüzyıl önce, Mart 1971'de Bangladeş'in kurucuları, daha zengin ve daha güçlü Pakistan'dan ayrılarak bağımsızlıklarını ilan ettiler. Ülke kıtlık ve savaşın ortasında doğdu; milyonlar Hindistan'a kaçtı ya da Pakistan askerleri tarafından öldürüldü. Pakistan ordusunun Amerikalı destekçilerine göre, yeni ülke başarısız olmaya mahkum görünüyordu: Dönemin Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, onu ünlü bir tanımıyla "basketcase- işe yaramaz" olarak nitelendirdi. George Harrison ve Ravi Shankar, yoksullukla mücadele eden ülkede UNICEF'in yardım çalışmaları için para toplamak amacıyla ilk kez süper yardım düzenledi.

SA9255/SD2115: İmparatorluk Siyasetçisi Joe Biden'ın Uzun Savaşı-26; 2007- Olağanüstü Transferler ve Gizli Cezaevleri, 2009-2010, Afganistan'a Asker Sevkiyatı

          Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz serisinin bu bölümündeki analizler, Afganistan, Irak, Somali, Yemen, Nijerya, eski Yugoslavya ve dünyanın başka yerlerinde savaş muhabirliği yapan The Intercept'in üç kurucu editöründen biri, kıdemli muhabiri ve Genel Yayın Yönetmeni olan Jeremy Scahill ve Murtaza Hussain'e aittir ve ABD Başkanı Joe Biden'ın 50 yıla yaklaşan siyasi hayatına, daha doğrusu 'Kirli ve Çelişkilerle Dolu Siyasi Hayatı'na odaklanmaktadır. İnsanlık dışı kanlı politikaları tasarlamak, planlamak ve uygulamak olarak özetlenebilecek bir süreç sonunda 'bunama' belirtileri gösterdiği bir dönemde ödül olarak ABD Başkanlığı'na aday gösterilen ve seçilen Joe Biden ABD'nin Kanlı Uzun Savaşı'nın sorumlularından biri olarak ABD İmparatorluğu'nun çöküşünü de hazırlamıştır. Analiz serisinin dikkatle okunması ve bu acımasız şahsın temsil ettiği satanist gücün dünyaya ve insanlara neler yaptığının detaylarıyla bilinmesi gerekmektedir. Obama yönetimindeki ABD'nin Başkan Yardımcısı Biden, 5 Ekim 2014'te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak, 2 Ekim 2014 günü Harvard Üniversitesi’nde yaptığı, IŞİD sorunundan Türkiye’yi de sorumlu tutan açıklamaları nedeniyle özür dilemişti. Biden,“Bölgedeki müttefiklerimiz, Suriye’deki en büyük problemimizdi” demiş ve Erdoğan’ın da kendisine “Siz haklıydınız” dediğini belirtmişti. Erdoğan ise  bu sözleri söylediğini reddederek Biden’dan özür beklediğini dile getirmişti. Sonsuz Ark, (IŞİD'ın gerçek organizatörlerinden biri olduğunu düşündüğü) eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in sürekli yalan söylediğine ilişkin üç ayrı analizi içeren 'SA920/ÇY4-DB17: Joe Biden Yine Yalan Söylerken Yakalandı' başlıklı yayınıyla tarihe kayıt düşmüştü. Başkanlık seçimleri sürerken, Ağustos 2020'da ortaya çıkan konuşmasında Türkiye'yi izole etmekten ve Erdoğan'a karşı muhalefeti desteklemekten söz etmişti Joe Biden: "Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli. Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz." Türkiye, kendisine soykırım iftirası atan bu kanlı ve soykırımcı geçmişe sahip ABD'nin Başkanı'na karşı çok dikkatli olmalı, ancak cesur adımlar atmakta tereddüt etmemelidir.
Seçkin Deniz, 15.06.2021


A Half-Century of Joe Biden’s Stances on War, Militarism, and the CIA
İmparatorluk Siyasetçisi: Yarım Asırlık Siyasetçi Joe Biden'ın Savaş, Militarizm ve CIA ile İlgili Duruşları
JOE BIDEN’S LONG WAR

2007- Olağanüstü Transferler ve Gizli Cezaevleri- Extraordinary Renditions and Secret Prisons

Joe Biden, 2007'de Başkanlığa aday olurken yaptığı önemli bir Foreign Policy (dış politika) konuşmasında, işkence ve CIA'in olağanüstü yorumlama programı da dahil olmak üzere Bush döneminin “teröre karşı savaş” politikalarına yönelik eleştirisini sundu.

14 Haziran 2021 Pazartesi

SA9254/SD2114: Sıkıntı (Roman); 2. Bölüm-Yer 29

     Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Allah’ın Elçisi Musa’nın karşılaştığı böğüren ‘Altın Buzağı’ İbraniler için şaşırtıcı bir şey değil, aksine alışkın oldukları geleneksel sapkın inançlarının bir sonucuydu, Tanrı’nın ruhunun böğüren bu buzağıda olduğuna inanmaya alışkınlardı. Samirî’den onu yapmasını istemişlerdi; o da yapmıştı.


‘Yer Yazarı’, yaptığı araştırmalar sonrası ilginç ve günümüzde hemen hemen hiç tartışılmayan ’büyü’ konusuna yönelmiş, Allah’ın Elçisi Süleyman’a atılan ‘büyü’ iftirasına yönelik temel sıkıntıya dair notlar tutmuştu. 

13 Haziran 2021 Pazar

SA9253/SD2113: NATO Ne İçindir?

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, London School of Economics and Political Science'ta küresel yönetişim fahri profesörü ve 'Başka Bir Avrupa Mümkün' ulusal komitesinin bir üyesi olan Mary Kaldor'a aittir ve  Varşova Paktı temelinde 'Sovyet Tehdidi'ne karşı kurulan, Sovyetlerin 1989'da yıkılması sonrası, 'Teröre karşı savaş' maskesi altında İslam'a ve Müslüman ülkelere (Türkiye'de askeri darbeler, terör, iç savaş zemini hazırlama gibi faaliyetlerle birlikte, Irak, Somali, Afganistan, Pakistan, Sudan, Mali, Nijerya, Suriye, Mısır, Yemen, Libya, Lübnan, Filistin terör ve savaşla ve İran yaptırımlarla taş devrine döndürülmüştür) karşı saldırgan politikaların uygulandığı bir araç olarak dönüştürülen NATO'ya odaklanmakta ve yeni konseptin İnsan güvenliği ve kriz yönetimi olması gerektiğini iddia etmektedir. Artık gün geçtikçe derinleşen Katil Batı Medeniyeti'nin çöküşü karşısında paniğe kapılan Avrupalıların, kendilerini koruyacağına inanmadıkları ABD ile karşı karşıya oldukları şu anda, şimdi de insan güvenliği çerçevesinde sadece kendi güvenliklerinin ürettiği beklentileri nettir ve bu beklenti büyük dersler çıkarılacak ölçüde trajiktir: "NATO zaten bir insan-güvenlik birimi kurmuştur. Sivillerin ve kültürel mirasın korunması, kadın, barış ve güvenlik gündemi ve cinsel şiddetin önlenmesi için planlama yapması gerekiyor. Ancak bu görevler, NATO'nun klasik savaşma rolüyle bağlantılı olarak yürütülemez. Transatlantik ittifakın genel hedefi haline gelmeleri gerekiyor." NATO'yu Amerikan çıkarları için kullanma imkanını kaybeden ABD için her şey çok daha korkunç olsa da, Türkiye'nin korkuya kapılmış bu katil topluluğu özenle sıcak havuza taşıması ve tarihin acımasız akışında yavaş ölüme terk etmesi için NATO'nun yeni yapısına yönelik değişikliklerde kendisinin etkin bir güç olarak tanımlanacağı tavizsiz bir tasarım müdahalesi şarttır. 14 Haziran 2021'de NATO temasları çerçevesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşeceği ABD Başkanı Joe Biden Türkiye'nin baskın taleplerine artık boyun eğmek zorunda kalmıştır ya da kalacaktır. Tarihin geriye akma gibi bir alışkanlığı yoktur; 100 yıl önce İngiltere-Fransa liderliğindeki Avrupa'nın sömürgesi olan Çin bugün neredeyse bütün limanlarını ve büyük küresel şirketlerini ele geçirerek Avrupa'yı yavaş yavaş sömürgeleştirmektedir. 12 Haziran 2021'de G7 Zirvesi'nde Çin'in uluslararası altyapı programı “Kuşak ve Yol”a yanıt olacak yeni bir planın açıklanacağı duyurulsa da, G7 için bütün yollar ve planlar tüketmiş ya da tıkanmıştır; NATO'dan ihraç edilmesi gerektiğini söyleyenlerin başarılı olamadığı bu yeni dönemde Türkiye'nin gücü bu akışta Avrupa için 'güvenli alan' sağlayabilecek olan tek alternatiftir. 'Bilgi Savaşı' için yeniden tasarlanması da tartışılan NATO'nun gelecekte sadece Türkiye yönetiminde taşıyacağı bir anlam olacaktır.
Seçkin Deniz, 13.06.2021


What is NATO for?
"Soğuk savaşın sona ermesinden bu yana NATO bir rol bulmakta zorlanıyor. Bu rolü 'İnsan' güvenliğine odaklanarak bulabilir."

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) jeopolitik bir ittifaktır. Soğuk savaş sırasında potansiyel bir Sovyet tehdidine karşı koymak için inşa edildi. Batı Avrupa'daki nükleer ve konvansiyonel NATO kuvvetleri, II. Dünya Savaşı modelinde geleneksel bir Sovyet saldırısı -Alman ovalarında bir Blitzkrieg- öngördü ve planladı. Soğuk savaş sona erdiğinde pek çok kişi NATO'nun yerini bir pan-Avrupa güvenlik örgütüne bırakmasını umdu. Bunun temeli, 1975'te Avrupa'da İşbirliği ve Güvenlik Konferansı'nın sonunda tüm Avrupa ve Kuzey Amerika devletleri tarafından imzalanan Helsinki Nihai Senedi olacaktı. 

SA9252/SD2112: İmparatorluk Siyasetçisi Joe Biden'ın Uzun Savaşı-25; 2006-Ortadoğu Petrol Savaşı'ndaki Konumu, 2006-2007- Askerî Komisyon Yasası ve Guantanamo

         Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz serisinin bu bölümündeki analizler, Afganistan, Irak, Somali, Yemen, Nijerya, eski Yugoslavya ve dünyanın başka yerlerinde savaş muhabirliği yapan The Intercept'in üç kurucu editöründen biri, kıdemli muhabiri ve Genel Yayın Yönetmeni olan Jeremy Scahill'e aittir ve ABD Başkanı Joe Biden'ın 50 yıla yaklaşan siyasi hayatına, daha doğrusu 'Kirli ve Çelişkilerle Dolu Siyasi Hayatı'na odaklanmaktadır. İnsanlık dışı kanlı politikaları tasarlamak, planlamak ve uygulamak olarak özetlenebilecek bir süreç sonunda 'bunama' belirtileri gösterdiği bir dönemde ödül olarak ABD Başkanlığı'na aday gösterilen ve seçilen Joe Biden ABD'nin Kanlı Uzun Savaşı'nın sorumlularından biri olarak ABD İmparatorluğu'nun çöküşünü de hazırlamıştır. Analiz serisinin dikkatle okunması ve bu acımasız şahsın temsil ettiği satanist gücün dünyaya ve insanlara neler yaptığının detaylarıyla bilinmesi gerekmektedir. Obama yönetimindeki ABD'nin Başkan Yardımcısı Biden, 5 Ekim 2014'te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak, 2 Ekim 2014 günü Harvard Üniversitesi’nde yaptığı, IŞİD sorunundan Türkiye’yi de sorumlu tutan açıklamaları nedeniyle özür dilemişti. Biden,“Bölgedeki müttefiklerimiz, Suriye’deki en büyük problemimizdi” demiş ve Erdoğan’ın da kendisine “Siz haklıydınız” dediğini belirtmişti. Erdoğan ise  bu sözleri söylediğini reddederek Biden’dan özür beklediğini dile getirmişti. Sonsuz Ark, (IŞİD'ın gerçek organizatörlerinden biri olduğunu düşündüğü) eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in sürekli yalan söylediğine ilişkin üç ayrı analizi içeren 'SA920/ÇY4-DB17: Joe Biden Yine Yalan Söylerken Yakalandı' başlıklı yayınıyla tarihe kayıt düşmüştü. Başkanlık seçimleri sürerken, Ağustos 2020'da ortaya çıkan konuşmasında Türkiye'yi izole etmekten ve Erdoğan'a karşı muhalefeti desteklemekten söz etmişti Joe Biden: "Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli. Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz." Türkiye, kendisine soykırım iftirası atan bu kanlı ve soykırımcı geçmişe sahip ABD'nin Başkanı'na karşı çok dikkatli olmalı, ancak cesur adımlar atmakta tereddüt etmemelidir.
Seçkin Deniz, 13.06.2021


A Half-Century of Joe Biden’s Stances on War, Militarism, and the CIA
İmparatorluk Siyasetçisi: Yarım Asırlık Siyasetçi Joe Biden'ın Savaş, Militarizm ve CIA ile İlgili Duruşları
JOE BIDEN’S LONG WAR

2006-Ortadoğu Petrol Savaşı'ndaki Konumu- Position on War for Oil in The Middle East

Joe Biden, Temmuz 2006'da bir enerji zirvesinde yaptığı konuşmada , “iç enerji politikasının dış politikamızın merkezinde olduğunu” ilan etti ve ABD petrol çıkarlarının korunmasını Irak Savaşı'nda bir faktör olarak gösterdi.

12 Haziran 2021 Cumartesi

SA9251/TG343: Globalistler ve İslamcılar: Yeni Bir Dünya Düzeni İçin 'Medeniyetler Çatışması'nı Kışkırtmak-XII

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin, Red Moon Rising - The Rapture and the Timeline of the Apocalypse Paperback'in yazarı Peter D. Goodgame'ın 'The Globalists and the Islamists' adlı kitabına aittir. "Geçtiğimiz yarım yüzyıl boyunca dinin etkisi, dünyanın Batı kesiminde ve Doğu'nun çoğu kesiminde azaldı. Maneviyat, yaşam standartları yükseldikçe ve popüler kültür de neredeyse tamamen laik hale geldiğinden materyalizmle yer değiştirdi. Orta Doğu'da durum neden farklıydı? Yahudi-Hıristiyan etiği nasıl aşındı, buna karşılık İslam etiği bariz bir canlanma yaşadı mı? Bu çalışma, bu durumun tesadüfen meydana gelen bir şey olmadığını ve militan İslam'ın, uzun vadede bir dünya hükümeti kurulması hedefine ulaşmak için baskın Anglo-Amerikan kurumların küresel seçkinleri tarafından oynanan bir kart olduğunu açıklamaya çalışacaktır." şeklindeki sunumuyla geçmiş yüzyılların resmi tarih söylemlerinin arkasına sarkan ve günümüzdeki kaosun, yaygınlaşan dinsizliğin ve ahlaksızlığın temel nedenlerini, Globalistlerin  'Militan İslam' kavramını üreterek ve müslümanları satanist küresel bir devlet kurmak amacıyla kullanarak Yahudi-Hristiyan Etiğinin aleyhine İslam Etiği'nin lehine bir canlanma yaşayıp yaşamadığını sorgulamaktadır. Eylül 2013'te planladığım ve üzerinde çalıştığım ve 7 Ekim 2018 Pazar günü yayınladığım  'SA6940/SD1156: İslamcılık; Zehirli Maya (Aşı) ya da Masonik Kara Büyü' başlıklı çalışmamda 'İslamcılık' maskesi ve 'Masonluk' aracılığı ile Osmanlı İmparatorluğunun müslüman topluluklarının nasıl ayrıştırıldığını ve kurulan yapay ulus-devletlerin kukla yönetimler tarafından nasıl Satanizmin hizmetine sunulduğunu ve Satanist Masonların İslam'ın içini nasıl boşaltmaya çalıştığını incelemiş ve mason olduğu kesin olarak açığa çıkan câni Fetullah Gülen liderliğindeki dinî cemaat-nurculuk  maskeli FETÖ üyesi generallerce, 15 Temmuz 2016'da, ahlakı ve dinî değerleri önceleyen politikalara sahip Erdoğan liderliğindeki Türkiye'ye askerî darbe yapmaya çalışan ve halk tarafından durdurulan Masonik İslamcılığı şöyle tanımlamıştım: "İslamcılık, 1789'la Fransa'da egemen hâle gelen masonların, yer küredeki bütün imparatorlukları yıkma girişimlerini içeren bütüncül bir organizasyonun Osmanlı İmparatorluğuna yönelik olan hamlesinin adıdır ve Sultan III. Selim’den itibaren güçlenerek II. Mahmut, Abdülmecid, Abdülaziz ve II. Abdülhamid liderliğindeki Osmanlı İmparatorluğu'nu, İstanbul, İzmir, Selanik, Manastır, Mısır, Şam, Beyrut gibi merkezlerde kurulan gizli mason localarında olgunlaştırılarak parçalayan ve yıkan bir hançerdir. Günümüz tartışmalarının amacı da yeniden güçlenen, bölgesel ve küresel bütünleşik bir strateji izleyerek masonların hakimiyet alanlarını daraltan Türkiye Cumhuriyeti'nin Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki yönetimini hedef hâline getirerek yeniden parçalamak ve etkisiz hâle getirmekti", 06.09.2008 tarihli 'SA24/SD5: İslamcılık: Kara Büyü' başlıklı çalışmamda da Peter D. Goodgame'un "Yahudi-Hıristiyan etiği nasıl aşındı, buna karşılık İslam etiği bariz bir canlanma yaşadı mı?" şeklindeki sorusunu o sormadan (2014) 6 yıl önce (2008) cevap vermiştim: "İslamcılık anaforu, Müslüman zihinlerden sürekli yeni kurbanlar devşirmektedir. Geleneksel diye, dışlanan ve aşağılanan bozunmaya uğramış 17,18,19 ve 20. yüzyıl İslam algısına alternatif olarak ortaya konan ve  terakkîyi hedefler görünen İslamcılık kara büyüsü, daha fazla tahrif ve tahribe aracılık etmeden Müslümanların  düşüncelerinden uzaklaştırılmak zorundadır."  Satanistler, önce kendi topluluklarını, Yahudileri -Siyonist-Laik-Fanatik-Ortodoks diyerek parçaladılar ve Yahudi etiğini, tahrif edip etkisizleştirdiler, eş zamanlı olarak Katolik-Ortodoks-Protestan etiğini ve İslam Etiğini yetiştirdikleri profesyoneller aracılığı ile yok ettiler; bugün diktatör Arap liderleri, aynı satanist gücün birer piyonu olarak elde ettikleri dokunulmazlıkla hem İslam'a hem de Müslümanlara yönelik soykırım politikalarını acımasızca uygulamaktadırlar. Yayınladığımız bu çeviri seti, eksik bilinenlerle örtülmek istenen gerçeğin açığa çıkması için faydalı olacaktır diye düşünüyoruz.
Seçkin Deniz, 12.06.2021

The Globalists and the Islamists:
Fomenting the "Clash of Civilizations" for a New World Order

VI. Dünya Ticaret Merkezi 1993 

Sudan, Hasan el-Turabi yönetiminde ABD'yi Somali'den çıkararak Müslüman Kardeşler için büyük bir zafer elde etti. Ancak, Somali angajmanından önce bile Müslüman Kardeşler, Birleşik Devletleri'n kalbinde büyük bir saldırı olayına karışmıştı. 26 Şubat 1993'te Dünya Ticaret Merkezi bombalaması meydana geldi; altı kişi öldü ve bin kişi yaralandı ve 250 milyon doları aşan hasar gerçekleşti.

Seçkin Deniz Twitter Akışı