1 Haziran 2021 Salı

SA9225/SD2089: İmparatorluk Siyasetçisi Joe Biden'ın Uzun Savaşı-14; 1994- ABD'nin Haiti'yi İşgali, 1995- Savaş Yetkileri Yasası'nı Kuvvet Kullanım Yasası ile Değiştirme Çabaları

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz serisinin bu bölümündeki analizler, Afganistan, Irak, Somali, Yemen, Nijerya, eski Yugoslavya ve dünyanın başka yerlerinde savaş muhabirliği yapan The Intercept'in üç kurucu editöründen biri, kıdemli muhabiri ve Genel Yayın Yönetmeni olan Jeremy Scahill'e aittir ve ABD Başkanı Joe Biden'ın 50 yıla yaklaşan siyasi hayatına, daha doğrusu 'Kirli ve Çelişkilerle Dolu Siyasi Hayatı'na odaklanmaktadır. İnsanlık dışı kanlı politikaları tasarlamak, planlamak ve uygulamak olarak özetlenebilecek bir süreç sonunda 'bunama' belirtileri gösterdiği bir dönemde ödül olarak ABD Başkanlığı'na aday gösterilen ve seçilen Joe Biden ABD'nin Kanlı Uzun Savaşı'nın sorumlularından biri olarak ABD İmparatorluğu'nun çöküşünü de hazırlamıştır. Analiz serisinin dikkatle okunması ve bu acımasız şahsın temsil ettiği satanist gücün dünyaya ve insanlara neler yaptığının detaylarıyla bilinmesi gerekmektedir. Obama yönetimindeki ABD'nin Başkan Yardımcısı Biden, 5 Ekim 2014'te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak, 2 Ekim 2014 günü Harvard Üniversitesi’nde yaptığı, IŞİD sorunundan Türkiye’yi de sorumlu tutan açıklamaları nedeniyle özür dilemişti. Biden,“Bölgedeki müttefiklerimiz, Suriye’deki en büyük problemimizdi” demiş ve Erdoğan’ın da kendisine “Siz haklıydınız” dediğini belirtmişti. Erdoğan ise  bu sözleri söylediğini reddederek Biden’dan özür beklediğini dile getirmişti. Sonsuz Ark, (IŞİD'ın gerçek organizatörlerinden biri olduğunu düşündüğü) eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in sürekli yalan söylediğine ilişkin üç ayrı analizi içeren 'SA920/ÇY4-DB17: Joe Biden Yine Yalan Söylerken Yakalandı' başlıklı yayınıyla tarihe kayıt düşmüştü. Başkanlık seçimleri sürerken, Ağustos 2020'da ortaya çıkan konuşmasında Türkiye'yi izole etmekten ve Erdoğan'a karşı muhalefeti desteklemekten söz etmişti Joe Biden: "Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli. Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz." Türkiye, kendisine soykırım iftirası atan bu kanlı ve soykırımcı geçmişe sahip ABD'nin Başkanı'na karşı çok dikkatli olmalı, ancak cesur adımlar atmakta tereddüt etmemelidir.
Seçkin Deniz, 01.06.2021


A Half-Century of Joe Biden’s Stances on War, Militarism, and the CIA
İmparatorluk Siyasetçisi: Yarım Asırlık Siyasetçi Joe Biden'ın Savaş, Militarizm ve CIA ile İlgili Duruşları
JOE BIDEN’S LONG WAR

1994- ABD'nin Haiti'yi İşgali- U.S Invasion Of Haiti

1993'ten 1994'e kadar, Joe Biden'ın dış politika gündemi neredeyse yalnızca Bosna'ya daha fazla ABD askeri müdahalesi için ajitasyona odaklanmıştı. Bu arada, Karayip ada ülkesi Haiti, demokratik olarak seçilmiş solcu Katolik rahip Jean-Bertrand Aristide hükümetini deviren cani bir askeri rejimin elinde acımasız bir toplu katliam dönemi yaşıyordu.


ABD birlikleri, hükümetin General Raoul Cédras'tan Jean-Bertrand Aristide'ye barışçıl geçişini sağlamak için 1 Ocak 1994'te  Haiti- Port-au-Prince'e geldi. Fotoğraf: Peter Turnley/Corbis/VCG, Getty Images aracılığıyla

Aristide'nin Şubat 1991'de ezici bir şekilde kazandığı seçim, onlarca yıl süren acımasız CIA destekli askeri diktatörlüğün sonu olarak görülüyordu. Görevde sadece yedi ay kalabilen Aristide devrildi ve ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.

1992 seçimlerinde, George H.W. Bush'un yenilgisinin ardından, (ABD Kongresinde Afro-Amerika üyelerden oluşan komite) Kongre Siyah Klik (the Congressional Black Caucus) üyeleri ve diğer Demokratlar, yeni Clinton yönetimine duruma müdahale etmesi ve Aristide'yi yeniden iktidara getirmesi için baskı yaptı. Biden, bir kez daha Savaş Yetkileri Yasası'na atıfta bulunarak bu çabalara karşı çıktı.

“Yetkisi olduğunu sanmıyorum; anayasal yetkisi yok" diyen Biden, hiçbir başkanın "Haiti'ye gitmek için kongre yetkisi olmayan" yasal hakka sahip olmayacağına inandığını da sözlerine ekledi. Başkan Bill Clinton nihayetinde bir işgali sürdürüyordu ve Aristide, yetkileri üzerindeki kapsamlı ABD şartlarına rağmen, Ekim 1994'te yeniden başkanlığa getirildi.

Biden, Bosna ve Haiti'deki pozisyonlarında algılanan çifte standart hakkında sorularla karşı karşıya kaldı. "Muhabirlerinin gidip kendisiyle konuşmalarını istediği Delaware'deki bir gazete muhabiri 'Biden neden Haiti için değil de Bosna için bu kadar endişeleniyor? Haiti'de işin içinde siyahlar olduğu için mi; Haiti'de siyahlar tehlikede ve Bosna'da Avrupalılar, beyazlar mı?" diye sorduğunu hatırlatıyor.

Biden, soruya tutarsız bir cevap verdi ve ABD'deki diğer göçmen toplulukları gibi Haitililerin de harekete geçmeye çalıştığını ve bunun bir olgunun parçası olduğunu öne sürdü. “Çok etnik gruptan oluşan topluluklar, ait oldukları, temsil ettikleri veya hissettikleri bir seçim bölgesinde meydana gelen şeylere bakarlar.”

Biden, Bosna'daki krizin nükleer silahlı olanlar da dahil olmak üzere Doğu Avrupa'daki ülkelere yayılma potansiyeline sahip olduğunu ve bu nedenle Bosna'nın ABD güvenliği için gerekli bir savaş olduğunu iddia etti.

Biden 1994'te, "Eğer Haiti, söylenecek çok kötü bir şey söylenecekse eğer, Haiti Karayipler'e sessizce gömülse veya 300 fit yükselse, bizim çıkarlarımız açısından bu pek de önemli olmaz" dedi.

Haiti operasyonunun başlamasından birkaç gün sonra Biden, ezici bir çoğunlukla iki partinin desteklediği Senato kararına oy vererek “en kısa sürede … hızlı ve düzenli bir geri çekilme” çağrısında bulundu.

Eylül 1994'teki bir röportajda Biden, "Silahlı kuvvetlerimiz, çokuluslu güçlere ve uluslararası gözlemcilere devredilmesi gereken bir görev olan ulus inşası için donanımlı değil" dedi.

Jeremy Scahill, 27 Nisan 2021, The Intercept


1995- Savaş Yetkileri Yasası'nı Kuvvet Kullanım Yasası ile Değiştirme Çabaları- Effort To Replace War Powers Act With Use Of Foorce Act


Senatör Joe Biden, D-Del., 26 Eylül 1995'te Washington DC'deki bir basın toplantısında jest yapıyor..
Fotoğraf: Dennis Cook/AP

Joe Biden'ın Senato'da görev yaptığı süre boyunca en tutarlı pozisyonlarından biri, Başkan Richard Nixon'ın Kamboçya'yı gizlice bombalamasının ardından kabul edilen 1973 Savaş Yetkileri Yasası'na Başkanların uyması talebiydi. Görevdeki ilk yılında yasanın ortak destekçisi olan Biden, başkanları sık sık hem tehditlerin hem de ABD askeri harekâtının yaklaşmakta olduğu konularını gizleyerek yasaya uymayı reddetmekle suçladı. Başkanları yasanın şartlarına uymaları için yirmi yıldan fazla mücadele ettikten sonra Biden, yasanın “etkisiz” olduğunu ve “amacı yerine getiremediğini” iddia etti. Yürürlüğe girmesinden bu yana geçen yıllarda, Savaş Güçleri dilinin Başkanlar ve milletvekilleri tarafından hararetli bir şekilde tartışıldığını ve yürütme yetkisine açık sınırlar koymak yerine "yasanın hükümlerinin küçük ayrıntıları hakkında sık sık münakaşalara katkıda bulunduğunu" kaydetti. 

Biden, Mart 1995'te, Savaş Yetkileri Yasasını revize eden Kuvvet Kullanımı Yasasını tanıttı. Biden, "Statüko - başkanların geniş yürütme yetkisine sahip olması ve Kongre'nin genellikle anayasal yetkilerinden vazgeçmekle yetinmesi - iki bölüme de hizmet etmiyor" dedi.

Biden'ın yasasına göre, başkanın şunları yapması gerekiyordu:

gereklilik ve orantılılık ilkelerine bağlı kalmak, öyle ki: (1) kuvvet, saldırganlık amacıyla kullanılamaz; (2) Başkan, güç kullanılmadan önce, hedefe güç kullanımından başka yollarla tatmin edici bir şekilde ulaşılamayacağına karar verir; (3) kuvvet kullanımı, amaca ulaşılması için gerekli ve onunla doğrudan bağlantılı bir şekilde ve bir süre boyunca, kuvvet seviyeleri ile uygulanacaktır; ve (4) eylemin diplomatik, askeri, ekonomik ve insani sonuçları, hedefin faydalarıyla makul oranda olacaktır.

Ayrıca, bir başkanın güç kullanabileceği durumların kapsamını da kısıtlamaya çalıştı. Bu durumlar arasında ABD'ye yönelik bir saldırıyı püskürtmek, tehlikede olan ABD vatandaşlarını kurtarmak, "ABD'nin üstün çıkarlarını tehdit eden durumlarla" yüzleşmek, belirli terör eylemlerini durdurmak veya bunlarla yüzleşmek ve "uluslararası deniz yolları veya hava sahasına yönelik önemli tehditlere karşı savunmak" vardı. Ayrıca, 60 günlük askeri harekattan sonra bir kongre savaş ilanı ya da özel bir güç kullanma yetkisi gerekecekti. Biden'ın tasarısı hiçbir destek almadı ve herhangi bir ivme kazanmadan öldü.

Jeremy Scahill, 27 Nisan 2021, The Intercept


<<<Önceki                  Sonraki>>>


Seçkin Deniz, 01.06.2021, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar



Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı