2 Haziran 2021 Çarşamba

SA9227/SD2091: İmparatorluk Siyasetçisi Joe Biden'ın Uzun Savaşı-15; 1996- Terörle Mücadele ve Etkili Ölüm Cezası Yasası, 1996- Küba'ya Karşı Helms-Burton Yasası

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz serisinin bu bölümündeki analizler, Afganistan, Irak, Somali, Yemen, Nijerya, eski Yugoslavya ve dünyanın başka yerlerinde savaş muhabirliği yapan The Intercept'in üç kurucu editöründen biri, kıdemli muhabiri ve Genel Yayın Yönetmeni olan Jeremy Scahill'e aittir ve ABD Başkanı Joe Biden'ın 50 yıla yaklaşan siyasi hayatına, daha doğrusu 'Kirli ve Çelişkilerle Dolu Siyasi Hayatı'na odaklanmaktadır. İnsanlık dışı kanlı politikaları tasarlamak, planlamak ve uygulamak olarak özetlenebilecek bir süreç sonunda 'bunama' belirtileri gösterdiği bir dönemde ödül olarak ABD Başkanlığı'na aday gösterilen ve seçilen Joe Biden ABD'nin Kanlı Uzun Savaşı'nın sorumlularından biri olarak ABD İmparatorluğu'nun çöküşünü de hazırlamıştır. Analiz serisinin dikkatle okunması ve bu acımasız şahsın temsil ettiği satanist gücün dünyaya ve insanlara neler yaptığının detaylarıyla bilinmesi gerekmektedir. Obama yönetimindeki ABD'nin Başkan Yardımcısı Biden, 5 Ekim 2014'te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak, 2 Ekim 2014 günü Harvard Üniversitesi’nde yaptığı, IŞİD sorunundan Türkiye’yi de sorumlu tutan açıklamaları nedeniyle özür dilemişti. Biden,“Bölgedeki müttefiklerimiz, Suriye’deki en büyük problemimizdi” demiş ve Erdoğan’ın da kendisine “Siz haklıydınız” dediğini belirtmişti. Erdoğan ise  bu sözleri söylediğini reddederek Biden’dan özür beklediğini dile getirmişti. Sonsuz Ark, (IŞİD'ın gerçek organizatörlerinden biri olduğunu düşündüğü) eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in sürekli yalan söylediğine ilişkin üç ayrı analizi içeren 'SA920/ÇY4-DB17: Joe Biden Yine Yalan Söylerken Yakalandı' başlıklı yayınıyla tarihe kayıt düşmüştü. Başkanlık seçimleri sürerken, Ağustos 2020'da ortaya çıkan konuşmasında Türkiye'yi izole etmekten ve Erdoğan'a karşı muhalefeti desteklemekten söz etmişti Joe Biden: "Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli. Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz." Türkiye, kendisine soykırım iftirası atan bu kanlı ve soykırımcı geçmişe sahip ABD'nin Başkanı'na karşı çok dikkatli olmalı, ancak cesur adımlar atmakta tereddüt etmemelidir.
Seçkin Deniz, 02.06.2021


A Half-Century of Joe Biden’s Stances on War, Militarism, and the CIA
İmparatorluk Siyasetçisi: Yarım Asırlık Siyasetçi Joe Biden'ın Savaş, Militarizm ve CIA ile İlgili Duruşları
JOE BIDEN’S LONG WAR

1996- Terörle Mücadele ve Etkili Ölüm Cezası Yasası- Antiterrorizm And Effective Death Penalty Act

Vatanseverlik Yasası'nın 1996 tarihli ilk hâli, Joe Biden'ın sivil özgürlükler, yerel gözetim ve “terörle mücadele” yetkilileri konularındaki en önemli yasalarından biriydi. Biden, yasanın hazırlanmasındaki rolü ve Vatanseverlik Yasası için nasıl zemin hazırlama çalışmalarından dolayı defalarca övünmüştü.


Başkan Bill Clinton, 24 Nisan 1996'da Beyaz Saray'da Terörle Mücadele ve Etkili Ölüm Cezası Yasasını imzaladı. Fotoğraf: Mark Reinstein/Corbis, Getty Images aracılığıyla

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) ve diğer hak grupları, yasayı habeas corpus'u (Seçkin Deniz'in notu: Geçmişte olduğu gibi bugün de çok değişik alanlarda başvurulan yargısal emrin en önemli türü, birey özgürlüğünü çiğneyici işlemleri engellemek için bir tutuklamanın yasallığını yargıç kararına bağlayan ''habeas corpus''tur) defalarca etkisizleştirdiği için kınadılar; idam mahkûmlarının haklarının elinden alınması; sert federal ceza kuralları; sivil özgürlükler üzerindeki etkisi; ve göçmen hakları ile ilgili ciddi sonuçlar.

Yale Hukuk Okulu profesörü Lincoln Caplan, yasanın “kesinlikle Kongre tarafından kabul edilen ve bir Başkan tarafından imzalanan en kötü taslaklardan biri” olduğunu yazdı. “Bu yasa, bir federal mahkemenin haksız yere hapsedilen birinin serbest bırakılmasını emretmek için kullanabileceği federal habeas corpus emrini yok etti.” 

ACLU, "hükümete yeni yetkiler verirken, aynı zamanda belirli icra eylemlerini - özellikle ölüm cezalarını - federal yargıçların anlamlı gözetiminden yalıttığını" söyledi. ACLU, mahkumların anayasal hakların ihlali olduğunu iddia ettikleri şeylere itiraz etmeleri için yeterli hakları sağlamadıklarını söyleyerek, ihzar mahkemesi hükümlerinin yürürlükten kaldırılması çağrısında bulundu. Ayrıca ACLU, yasanın federal mahkemelerin bireysel sınır dışı etme emirlerini inceleme yetkisini ortadan kaldırarak “göçmen haklarının büyük ihlallerine” zemin hazırladığını söyledi.

Biden'ın şu anki Beyaz Saray genel sekreteri, o dönemin Adalet Bakanlığı hukukçusu olan Ron Klain, taslağın hazırlanmasında ve yasaya dönüştürülmesinde önemli bir güçtü. Yasa, 1995 Oklahoma City bombalamasının ardından Başkan Bill Clinton tarafından imzalandı ve iki partinin de desteğini aldı.

Jeremy Scahill, 27 Nisan 2021, The Intercept


1996- Küba'ya Karşı Helms-Burton Yasası- Helms-Burton Act Against Cuba


Kübalı Amerikalı Emelia Fernandez, 16 Mart 1996'da Miami'de Helms-Burton Yasasını protesto ederken elinde Küba bayrağı tutuyor. Fotoğraf: Rhona Wise/AFP, Getty Images aracılığıyla

Joe Biden 1996'da, Kongre'deki oylamayı kaçırsa da Başkan Bill Clinton tarafından imzalanan Helms-Burton Yasası aracılığıyla Küba'ya uygulanan ve zaten yıkıcı olan ABD ambargosunun sıkılaştırılmasını destekledi. Küba'ya yönelik ekonomik yaptırımları sıkılaştırmanın yanı sıra, Küba'daki sürgün gruplara verilen desteği arttırdı ve Küba'daki rejim değişikliğini desteklemeyi resmi ABD politikası haline getirdi.

2008'de Biden, “siyasi tutsaklara bir yanıt gelene kadar ambargonun kaldırılmasına" karşı olduğunu açıklamıştı: "bu Castro yönetiminde yanlış olan her şeydi.”

Daha sonra, başkan yardımcısı olarak Biden, uzun süredir agresif ABD-Küba politikasına verdiği desteği geri çekti ve Başkan Barack Obama'nın Küba ile diplomatik ilişkileri normalleştirme çabalarını destekledi. 2020'de cumhurbaşkanlığına aday olduğunda Biden, Küba'ya karşı ticaret ve seyahat yaptırımlarının sona erdirilmesini desteklediğini söyledi ve Başkan Donald Trump'ın Obama döneminden kalma ilişkileri normalleştirme çabalarını tersine çevirme sözü verdi.

Jeremy Scahill, 27 Nisan 2021, The Intercept



<<<Önceki                  Sonraki>>>


Seçkin Deniz, 02.06.2021, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar



Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

 

Seçkin Deniz Twitter Akışı