Seçkin Deniz, 04.07.2021
Turkish dramas are rewriting the global entertainment script
"Farklı yaşam tarzları ve alışkanlıklar, dünya izleyicileri arasında büyük bir 'hit' oldu."
Yapımcı Timur Savcı iyi bir hikaye gördüğünde anlar.
2009 yılında, Savcı'ya, akıl hocası ve iş arkadaşı, saygın senarist Meral Okay tarafından efsanevi bir Osmanlı padişahı ile ilgili senaryo taslak olarak gönderildi. Savcı, Nikkei Asia'ya verdiği demeçte, saat 2'de okumayı bitirdiğinde, "Kağıt üzerinde bile büyük uluslararası potansiyele sahip bir projemiz olduğunu biliyordum," dedi.
Gerisi eğlence tarihidir. Kanuni Sultan Süleyman'ın saltanatını anlatan ve çok sevdiği cariye-karısı Hürrem gibi unutulmaz karakterlerin yer aldığı destansı Türk draması "Muhteşem Yüzyıl", şimdiye kadar dünya çapında 500 milyon kişi tarafından izlendi ve diğerlerinin öncüsü oldu. Türkçe'de kelimenin tam anlamıyla "dizi-sequence" veya "seri" anlamına gelen dizi, aynı zamanda Türk dramasının benzersiz türünü belirtmek için de kullanılıyor.
O zamandan beri, bu şovlar, "Muhteşem Yüzyıl"ın şimdiye kadar satılan ilk dizi olduğu Japonya da dahil olmak üzere 150'den fazla ülkeye altyazılı, dublajlı, uyarlanmış olarak ihraç ediliyor. İhracat 2008'de 100.000 $'dan 2020'de 500 milyon $'a yükseldi ve Türkiye'yi, ABD'yi geride bırakarak en büyük ikinci TV içeriği ihracatçısı haline getirdi.
Eurodata'ya göre, Türk şovları şu anda dünya çapında ithal edilen şovların %25'ini oluşturuyor ve 2023'te küresel satışlarda 1 milyar doları aşması bekleniyor.
Tims&B'nin kurucusu ve ortağı olan Savcı, Anadolu'da öksüz kalmış bir öğretmenin öyküsünün edebi uyarlaması olan "Çalıkuşu" ("Lovebird") ve Savcı'nın memleketi Türkiye'nin güneyindeki Adana'da çekilen, 1970'lerdeki "Dallas" tarzı bir aile destanı olan, "Bir Zamanlar Çukurova" ("Bitter Lands") dahil olmak üzere diğer klasik hitlerin yapımcısıdır.
Ona göre, "[güçlü] kadın, aile ... ve özgünlük" gibi ortak temalar, Türk dramasının DNA'sına işlemiştir ve dünya çapında çeşitli kültürlerden izleyicilere geniş bir çekicilik katmaktadır.
Nikkei Asia ile konuşan senaristlerin, yapımcıların, yönetmenlerin ve oyuncuların çoğuna göre, Türkiye'nin gerçekçi, sosyal açıdan bilinçli ve ilişkilendirilebilir orta sınıf dramalarının sahip olduğu özgünlüğün gücü, onları on yıllar boyunca mükemmelleştirilmiş benzersiz bir sanat formu haline getiriyor.
Eski bir oyuncu olan Savcı'nın iş ortağı ve Tims&B'deki "B" Burak Sağyasar, "İzleyiciler, gelenekleri reddetmeyen modern bir yaşam tarzını harmanlayan hikayeleri benimsiyor" dedi. "Dizilerimiz uzun zamandır gerçek hikayelerden ve güçlü karakterlerden ilham alıyor. Bu ipuçları yeni konseptler geliştirmek için modernize ediliyor, bu yüzden gerçekleştirdiğimiz projelerin birden fazla ekseni var, verimli ve uzun ömürlü oluyor."
Hem Batılı hem de Doğulu izleyiciler için, yavaş ilerleyen T-dizileri, özellikle günümüz Amerikan dizilerinde eksik olan romantizm ve eski tarz tutkuyla bağlantı kuran Batılı kadınlar için özlem duyulan bir dünyaya açılan bir penceredir. Doğulu izleyiciler ise, Türk hikayelerinin duygusal olarak yozlaşmış bir toplumun aksine, nispeten geleneksel değer ve ilkelerle seküler modernliği tasvir etmesi gerçeğini beğeniyor. Çoğu Türk şovunun aile dostu olması, sıfır çıplaklık veya kaba dil kullanılması, popülerliklerini artırıyor.
Bir Zamanlar Çukurova'nın ya da sadık hayranlarının deyimiyle BZC'nin baş senaristi Ayfer Tunç, "Dizimizin edebi derinliğine, karakterlerinin inandırıcı olmasına, motivasyonlarının gerçekçi ve sağlam olmasına büyük özen gösteriyoruz" dedi. "Sağlam bir hikaye yapısı" dedi ve "destansı bir hikaye anlatımı tarzı", dizinin denizaşırı cazibesine katkıda bulunuyor.
"Bir Zamanlar Anadolu'da" ve olağanüstü başarılı mafya dizisi "Çukur" ("The Pit") gibi hit dizileri olan oyuncu, yönetmen ve senarist Ercan Kesal için, bu günlerde Türk dizileri ve filmleri artık gerçek mekanlarda çekilen samimi hikayelerle tanımlanıyor. Kesal, "Anadolu yeniden kendi masallarını anlatmaya başladı" dedi.
BZC yönetmeni ve dizi ustası Murat Saraçoğlu, Latin Amerika'da yayınlandığında bir anda hit olan "Fazilet Hanım ve Kızları"nı izleyen Şili ve Peru gibi uzak yerlerden kadınların şovu izlerken ne kadar ağladıklarını ona yazmaya başladıklarında şaşırdığını hatırlıyor.
Saraçoğlu'na göre Türk topraklarındaki hikaye anlatımı geleneği ve mit üretme gücü tüm dünyada yankı uyandırıyor. Saraçoğlu, "Hâlâ insanlığın 'kadim meselelerini' anlatıyoruz... özellikle de toprağa aidiyet gibi meseleleri tasvir ediyoruz" dedi. "Batı'daki yapımlardan farkımız, hayal ürünü yaratmaya çalışmamamızdır, bu topraklarda hala asıl sebepler ve asıl dertlerimiz bunlardır" diye ekledi.
Hikaye yabancı bir orijinalden uyarlama olsa bile, Türkçe versiyonun başarısı çoğu zaman orijinali geride bırakıyor.
Japonya çıkışlı iki dizi, Modern toplumun zorluklarına rağmen hayatlarını yaşamaya çalışan güçlü kadınları canlandıran "Anne" ve "Kadın", 2017 ve 2018'de Tokyo Uluslararası Drama Festivali'nde en iyi yabancı drama ödüllerini Güney Kore dramalarının güçlü rekabetine karşı kazandı.
Üstte: Türk televizyon dizilerinin başarısının ek bir sonucu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şiddetle ihtiyaç duyduğu yumuşak gücün temel direkleri olarak değerlerdir. © Reuters Altta: İstanbul'da geçen ve Nisan ayında vizyona giren "Fatma", temizlikçi bir kadının kayıp kocasını arama hikayesini anlatıyor.
"Fatmagül'ün Suçu Ne?" -genç bir kadının toplu tecavüze uğradıktan sonra adalet arayışını konu alan bir drama- önce Latin Amerika'da ve daha sonra Hindistan'da yayınlandı, öyle bir yorum fırtınasına yol açtı ki, Peru ve Meksika'da #MeToo hareketini başlattığı için bile kabul edildi. Şu ana dek 154 ülkede izlendi, 2019'da Fransa'da en iyi yabancı drama seyirci ödülünü aldı ve şimdi İspanya'da "Alba" adı altında yeniden yapılıyor.
Dizinin yönetmeni Hilal Saral, "Fatmagül'ü bu kadar özel yapan, toplumsal bir yaranın [tecavüz gibi] bir kadının vücudundan değil, ruhundan anlatılıyor olması" dedi ve Türk dizilerinin ağırlıklı olarak duygu üzerine kurulu olduğunu da sözlerine ekledi.
Türk dramaları Doğu ve Batı değerlerini harmanlayarak Türk topraklarının ötesine geçen bir kültürel bölge oluşturmayı başarırken, Türkiye'nin çok ihtiyaç duyduğu yumuşak gücün temel direkleri olarak değerlerine ek bir boyut katıyor.
Osmanlı İmparatorluğu'nu kuran Osman'ın babası Ertuğrul Gazi'nin maceralarını dramatize eden beş sezonluk bir destan olan ve Müslüman "Taht Oyunları" lakaplı "Diriliş: Ertuğrul"dan daha iyi bir örnek olamaz. Dizi, 2014'ten 2019'a kadar Türkiye'de yayınlandı ve daha sonra dünya çapında 100'den fazla ülkeye ihraç edildi.
"Osmanlıların ne kadar adil ve koruyucu olduklarını Ortadoğu'da öğretiyorlar mı sanıyorsunuz?" diye sordu Savcı. "Sömürgeci Batılıların yanında Türkleri işgalci olarak göstermeye ve tarihi siyasi amaçlarına göre bükmeye çalıştılar" Türk dramalarının yıllardır diplomasinin yapamadığını başardığını, tarihsel olarak Osmanlı İmparatorluğu'na düşman olan bölgelerde Türkiye'nin taraftarlarını ve hatta müttefiklerini oluşturduğunu savundu.
Yunanistan, Bulgaristan ve Rusya gibi geleneksel olarak düşman olan ülkelerde bile, izleyiciler Tims&B'nin en son hitlerinden ikisine doyamıyor: Uyuşturucu baronlarıyla savaşan eski bir SWAT üyesi "Maraşlı" ("The Trusted- Güvenilir"); ve gevşek bir şekilde Türkiye'nin Milli İstihbarat Teşkilatı'na dayanan "Teşkilat" ("The Shadow Team- Gölge Tim").
"Komünizm çöktüğünde [Bulgaristan ve diğer eski Doğu bloğu ülkelerinde] demokrasi geldi, ama kapitalizm de geldi" dedi, ailesi 1980'lerde Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç etmiş bir etnik Türk olan ve şu anda Bulgaristan ve Rusya'daki Türk televizyon dizileri üzerine "Küresel Medya Matrisinde Korkunç Büyüleyici Türk" başlıklı doktora tezi bulunan Pennsylvania Üniversitesi öğretim üyesi Yasemin Çelikkol. Türk dizilerinin Balkanlar'daki popülaritesinin, aynı mahallede yaşadıkları ve güçlü kültürel bağları paylaştıkları için açıklanamayacağını düşünüyor.
Üstte: Türk girişimci Efe Çakarel, sanat sinemasının duayeni ve MUBI film platformunun kurucusu. (Fotoğraf: Victor Bastidas) Altta: MUBI'nin Reha Erdem tarafından yönetilen, tamamen iPhone'da çekilen müzikal bir komedi olan "Hey There!"den bir dizi fotoğraf.
Çelikkol, "Aileler dağıldı ve insanlar yoksullukla karşı karşıya kaldı." Dedi. Yavaş yavaş, insanlar "manevi değerlerin rahatlığını" özlemeye başladılar ve bir topluluk ve büyük aile duygusuyla gelen duygulara nostaljik oldular. Türk dizilerinin bu duygusal boşluğu doldurduğunu savundu: "Hollywood'a bir tepki vardı. [İzleyiciler] her şeyin para, seks ve uyuşturucudan ibaret olmadığını anladılar."
Netflix, kara mizah dizisi "50M2" ve temizlikçi kadından seri katile dönüşen bir cinayet draması olan Fatma'nın da aralarında bulunduğu bir dizi hit diziyi yayına alıyor, uluslararası yayın devleri de Türkçe içeriklere ilgi gösteriyor. En iyi yerel akış hizmetleri BluTV, Gain ve Exxen harekete geçiyor.
Bir Türk girişimci, sanat filmleri duayeni ve zamanın ruhuna uygun yeni akış platformlarının lansmanını görmekten memnun olan MUBI film platformunun kurucusu Efe Çakarel, "Eşsiz yayın felsefelerini ve kimliklerini baştan oluşturmaya çalışan markaları görmek daha da güzel," dedi.
Azra Deniz Okyay'ın yönettiği uzun metrajlı filmi "Hayaletler" ("Ghosts") ve Reha Erdem tarafından yönetilen ve tamamen iPhone'da çekilen bir müzikal komedi olan "Seni Buldum Ya!" ("Hey There!"), adlı son yayınların da yapımcısı olan Cakarel, "Daha fazla seçeneğe sahip olmak, izleyicilere izleme deneyimlerini seçme ve ileriye taşıma özgürlüğü verecek bir şey" dedi.
MUBI ayrıca, önde gelen Türk film yapımcıları tarafından üretilen birkaç TV dizisi de dahil olmak üzere önümüzdeki yıl daha fazla Türkçe içerik üretmeye ve yayınlamaya hazırlanıyor.
"Bir Zamanlar Çukurova" ("Bitter Lands")'in senaryo yazarı Ayfer Tunç, Türk eğlence endüstrisinin Netflixleştirilmesinin; ister Tayland, Rusya, Güney Afrika’da veya isterse Belçika'da olsun, aynı kitleye hitap edecek şekilde ayarlanmasının bir sonucu olarak endüstriyi sönük hale getirme riski taşıdığını söylüyor.
Tunç, "Netflix'in müdahalesi nedeniyle hikayelerimiz artık bizim olmaktan çıkarsa DNA'mız bozulacak" dedi. "Ve yozlaşmış bir DNA kimseye fayda sağlamaz."
Ilgın Yorulmaz, İstanbul, 13 Haziran 2021, Nikkei Asia
(Ilgın Yorulmaz, Tokyo, Londra, New York ve İstanbul'da haber muhabirliği, dijital prodüksiyon, inovasyon araştırması ve danışmanlığı da dahil olmak üzere 20 yılı aşkın deneyime sahip bağımsız gazeteci ve medya uzmanıdır. Şu anda BBC World Service, The HuffPost, VICE ve diğer basılı ve dijital medya kuruluşlarında serbest çalışmaktadır.)
Seçkin Deniz, 04.07.2021, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.