Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
‘Mathematically Impossible’ for Vaccines to Eliminate COVID
"En son veriler, aşılanmamış kişiler arasında COVID dalgasının zirveye ulaştığını ve doğal sürü bağışıklığının devreye girdiğini, aşılı bireylerin aslında enfeksiyona daha yatkın hale geldiğini gösteriyor."
Genel Bakış:
- Birleşik Krallık'ta "aşılanmış" bireyler arasında semptomatik COVID-19 vakaları bir haftada %40 artarak günde ortalama 15.537 yeni enfeksiyon tespit etme oranına ulaştı. Bu arada, aşılanmamışlar arasında semptomatik COVID-19 vakaları %22 azaldı ve şu anda günlük ortalama vaka sayısı 17.588'de.
- Bu, aşılanmamışlar arasındaki dalganın zirveye ulaştığını ve doğal sürü bağışıklığının başladığını, “aşılanmış” bireylerin aslında enfeksiyona daha yatkın hale geldiğini gösteriyor.
- Veriler, en yüksek COVID (aşı) enjeksiyon oranlarına sahip ülkelerin vakalarda en büyük artışları yaşadığını, en düşük enjeksiyon oranlarına sahip ülkelerin ise en düşük vaka yüklerine sahip olduğunu gösteriyor.
- İngiliz Savunma uçak gemisi HMS Queen Elizabeth'te 100 tam aşılanmış mürettebat üyesinin testi pozitif test çıkmıştı. Donanma gemisinin vaka oranı 16'da 1; bu kaydedilen en yüksek vaka oranı. Bu durum, aşı kaynaklı sürü bağışıklığının imkânsız olduğunu gösteriyor; çünkü bu enjeksiyonlar, belirli bir popülasyonun %100'üne uygulanmış olsa bile, görünüşe göre COVID-19'u önleyemez.
- COVID aşılarının SARS-CoV-2 enfeksiyonunu ortadan kaldırması matematiksel olarak imkansızdır. ABD'deki mevcut dört COVID aşısı, yalnızca %0,7 ile %1,3 arasında mutlak bir risk azalması sağlıyor. Bu arada, yaş grupları arasında kurumsal olmayan enfeksiyon ölüm oranı sadece %0,26'dır. Üstesinden gelinmesi gereken mutlak risk, bu enjeksiyonların sağlayabileceği mutlak risk azaltımından daha düşük olduğundan, toplu aşılamanın olumlu bir etkisi olamaz.
Son haftalarda, COVID-19 enjeksiyonlarının COVID-19 salgınlarına son veremeyeceğini gösteren birtakım işaretler ortaya çıktı. Yukarıdaki 15 Temmuz tarihli videoda, Dr. John Campbell İngiltere'den gelen verileri inceliyor. Bir ek not olarak, Campbell'in bu videoda söylediği, örneğin maske takmayı teşvik etmek gibi her şeye katılmıyorum. Burada ilgimi çeken şey yapılan veri incelemesi.
Yukarıdaki videoda belirtildiği gibi, 15 Temmuz itibariyle Birleşik Krallık'taki yetişkin nüfusun %87,5'u bir doz COVID-19 "aşısı" olurken %67.1'i iki doz aşı oldu. Bununla birlikte, kısmen ve tamamen “aşılanmış” kişiler arasında semptomatik vakalar, bir önceki haftaya göre %40'lık bir artış ve günde ortalama 15.537 yeni vaka sayısı ile şimdi aniden yükselişe geçti.
Bu arada, aşılanmamışlar arasında yeni semptomatik vakaların günlük ortalaması, bir önceki haftaya göre %22 düşüşle 17.588'dir. Bu, aşılanmamışlar arasındaki dalganın zirveye ulaştığını ve “aşılanmış” bireylerin enfeksiyona daha yatkın hale gelirken doğal sürü bağışıklığının başladığını gösteriyor.
Okullarda/Üniversitelerde Çocuklar/Gençler için Aşı Zorunluluğuna Hayır Deyin!
Birleşik Krallık hastaneleri, çift aşı olmuş hastaların aktif COVID enfeksiyonu için tedavi edilen hasta popülasyonunun bir parçası olduğunu doğrularken; iki şehir, kendi sakinlerine kamu uyarıları yayınlayarak, COVID-19'a karşı çift doz aşı olmuş olsalar bile (yeniden hasta olarak) hastaneye yatmaları gerekebileceği bildirdi.
The Yorkshire Post’un 9 Temmuz tarihli haberine göre; “Şu anda Trust sistemi genelinde hastanede COVID'li 15 hasta var; Geçen ay bunların hiçbiri yoktu”. Bunların açıklanmayan bir kısmı ise iki doz COVID “aşısı” oldu.
York ve Scarborough Eğitim Hastaneleri başhemşiresi Heather McNair, Post'a verdiği demeçte, "Sizinle paylaşmak istediğim mesaj, bazı hastaların çift aşılı olduğudur” dedi.
“Bu, çift doz aşı olsanız da sizi hala etkileyebilen ve kötü yapan bir hastalıktır. Şu anda hastanemizde COVID hastalarıyla dolu bir koğuşumuz var ve bu durum, yakın zamanda ortadan kalkmayacak.”
Hastaneye kaldırılan COVID hastalarının sayısı bir haftada iki katına çıkarken, toplam sayı hala Ocak ayında bildirilen sayının oldukça altındaydı - NHS Kuzey Yorkshire Klinik Komisyon Grubundan sorumlu bir görevli olan Amanda Bloor bu istatistiği, aşı programının "ölüm riskini ve ciddi hastalıkları azaltma konusunda beklenen etkiye sahip olduğunu” gösteren bir kanıt olarak kabul ediyor.
Enjeksiyon oranlarının en yüksek olduğu ülkelerde görülen COVID artışları
Yaz ortasında daha düşük hastaneye yatış oranlarının, enjeksiyonların olumlu bir etkisi olduğuna dair bir işaret olduğunu varsaymakta o kadar hızlı davranmazdım. Ayrıca, en yüksek COVID aşılama oranlarına sahip ülkelerin vakalarda en büyük artışları yaşadığını, en düşük aşılama oranlarına sahip ülkelerin ise en düşük vaka sayılarına sahip olduğunu gösteren verilerimiz var. mRNA aşı teknolojisinin mucidi Dr. Robert Malone 16 Temmuz'da attığı bir tweet'te, bu eğilim "beni biraz endişelendiriyor" diyor.
Corona Realism tarafından yayınlanan bu başlıkta daha fazla veri görüntüleyebilirsiniz. Sakinlerinin %51'den fazlasının aşı olduğu Kıbrıs, şu anda dünyadaki en yüksek vaka sayısına sahip. İlginç bir şekilde, İngiliz Donanması gemilerindeki salgın - ki buna aşağıda değineceğim - Kıbrıs'ta gerçekleşen bir moladan kısa bir süre sonra meydana geldi.
Butan, toplu COVID "aşılamasının" etkilerine ilginç bir bakış açısı sunuyor. 27 Mart'tan başlayarak sadece bir hafta içinde ülke sakinlerinin %64'üne aşı yapmayı başardılar ve hemen vakalarda hızlı bir artış oldu.
Aşağıdaki ilk grafikte, Butan'daki olağanüstü hızlı enjeksiyon oranının birkaç gün içinde sıfırdan %64'e çıktığını görüyorsunuz. İkinci grafikte ise takip eden haftalardaki vakalar üzerindeki etkisini görebilirsiniz. Aşı kampanyasının başlangıcında sıfıra yakın vakalardan, takip eden haftalarda milyonda 400 vakanın üzerine çıktılar.
Aşılama oranı en az olan ülkelerde vaka sayıları da en düşük seviyede
Öte yandan, en düşük COVID "aşı" alım oranlarına sahip ülkelerde en düşük sayıda pozitif COVID testi görüyoruz. %100 kesin bir korelasyon olmasa da, bu bir trend ve PCR testlerinin herhangi bir veri analizi girişimini karmaşıklaştıran sorunları olduğunu da unutmamalıyız.
Ana sorun, PCR testini çok yüksek bir döngü eşiğinde (CT) çalıştırırsanız, aşırı sayıda yanlış pozitif sonuçla karşılaşmanızdır. CT, testte pozitif bir sonucun elde edildiği noktayı ifade eder. 35 veya daha yüksek bir CT size %97 yanlış pozitiflik oranı verecektir.
Maksimum doğruluk için, CT’nin 17 olması gereklidir. Tüm bu ülkelerin hangi değeri kullandığı belli olmasa da rutin olarak 20'nin altında bir CT kullanmış olmaları pek olası değil. Bu durum, dünyadaki çoğu vaka sayısının yanlış bir şekilde yüksek çıktığı anlamına gelir.
Testlerinin 40'lık bir CT'de yapılması tavsiye edildiğinden, bu sonuç özellikle ABD'deki aşılanmamış kişiler için geçerlidir, oysa COVID enjeksiyonu yapılan hastalarda COVID testleri 28'in altındaki bir CT değerinde çalıştırılacaktır. Bu, aşılanmamışlar arasında vaka oranının daha yüksek olduğu izlenimini veriyor. Gerçekte bu sadece yüksek derecede önyargılı testlerden elde edilen yapay bir sonuçtur ve bu yanlış pozitif "vakaların" çok azı gerçekten hastadır.
ABD'de teyit edilmiş COVID-19 vakaları için hastaneye yatış oranına baktığımızda, tıbbi müdahale gerektirecek kadar hasta olan insan sayısının, 2021 kış aylarında olduğu kadar yakın olmadığını görüyoruz. 21 Şubat itibariyle Amerikalı yetişkinlerin yalnızca %5,9'una iki doz enjekte edildiğinden, hastaneye yatışlarda bu hızlı düşüşe aşıların neden olmadığı sonucuna varabiliriz.
COVID aşılarının kullanıma sunulmasından sonra hem vakalardaki hem de hastaneye yatışlardaki düşüşün en iyi açıklaması, önceki enfeksiyonlardan doğal sürü bağışıklığının ortaya çıkmış olmasıdır.
12 Temmuz 2021’de yayınlanan STAT News makalesinde, UCLA Fielding Halk Sağlığı Okulu'ndan Fahri Profesör Robert M. Kaplan, Nisan 2021'e kadar ABD'nin 10 eyaletinde doğal bağışıklık oranı %55'in üzerinde olduğunu hesapladı. Aynı eyaletlerin birçoğunda, nüfusun yalnızca küçük bir bölümünün aşılandığı 2020'nin sonunda yeni enfeksiyonlar hızlı bir düşüş gösteriyordu.
CDC, aşı sonrası atılım vakalarının (breakthrough cases) tamamını izlemiyor
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin, atılım vakalarını (Çev: İnsanlar aşılamadan sonra enfekte olduğunda, bilim adamları bu vakaları “atılım” enfeksiyonları olarak adlandırıyor) seçici bir şekilde izleyerek “aşılanmış” Amerikalılar için vaka oranlarını, hastaneye yatış oranlarını ve ölüm oranlarını yapay olarak aşağı çektiğini de unutmamalıyız. Yalnızca hastanın hastaneye kaldırıldığı veya öldüğü atılım vakaları izleniyor ve raporlanıyor. Pozitif bir test sonucu olsa bile hafif vakalar sayılmıyor.
Bir dizi medya kuruluşu, bu önyargılı izleme ve raporlamayla ilgili endişelerini dile getirdi. Harvard Health'de belirtilmiş olduğu gibi CDC'nin stratejisi, bir enjeksiyonun diğerinden daha fazla veya daha az etkili olup olmadığını belirlememizi engeller. Aynı zamanda üretim sorunlarını gizleyebilir ve ikinci dozun zamanlamasının bir dizi başka şeyin yanı sıra etkinlik üzerinde bir etkisi olup olmayacağını belirlememizi engelleyebilir.
Business Insider, tüm atılım vakalarını takip etmemenin Delta varyantının gerçekten ne kadar tehlikeli olduğunu belirlemeyi zorlaştırdığına dikkat çekti. NPR, benzer bir görüşifade etti: "Eleştirmenler, aşıları alt etmede daha yetenekli olan yeni varyantların erken belirtileri dahil olmak üzere; halihazırdaki stratejinin, ABD'yi savunmasız bırakabilecek önemli bilgilerin gözden kaçmasına sebep olabileceğini iddia ediyor."
Tam 'aşı' uygulaması bile enfeksiyonları durdurmayacaktır.
14 Temmuz'da BBC News, İngiliz Savunma uçak gemisi HMS Queen Elizabeth'te tam aşılanmış 100 mürettebatın testlerinin pozitif çıktığını bildirdi. Herhangi birinin gerçekten semptomları olup olmadığı belli değil. İngiliz savunma sekreteri Ben Wallace'a göre, hafifletme çabaları arasında maske takma, sosyal mesafe ve temas ve takip sistemi yer alıyor. Wallace, akut enfeksiyon için güncel tedaviden ise bahsetmedi.
Wallace onlar hakkında herhangi bir ayrıntı sunmamasına rağmen, diğer savaş gemileri de salgın bildiriminde bulunuyor. Filo şu anda Hint Okyanusu'nda ve Japonya varış noktası olmak üzere 28 hafta seferine devam etmeyi planlıyor. BBC News, kraliçe ve başbakanın yola çıkmadan kısa bir süre önce amiral gemisinde bulunduklarını bildirdi.
Bu vaka, HMS Queen Elizabeth'in 1620'de 1 vaka oranına - bildiğim kadarıyla bu şimdiye kadar kaydedilen en yüksek vaka oranı- sahip olması nedeniyle, gen değiştirici aşıların etkinliğine dair ciddi bir görüş sunuyor. Oysaki mürettebatın %100'üne çift doz aşı yapılmış durumda. Bu size aşı kaynaklı sürü bağışıklığı anlatısının bir peri masalı olduğunu söylüyor. Görünüşe göre bu aşılar, belirli bir popülasyonun %100'ü onları olmuş olsa bile COVID-19'u önleyemez!
İsrail verileri Pfizer 'aşı' başarısızlığını gösteriyor
İsrail'den gelen veriler ayrıca COVID-19 enjeksiyonlarının iç karartıcı bir görünümünü sunuyor. İsrail, yalnızca Pfizer'in mRNA enjeksiyonunu kullandı, dolayısıyla bu bize etkinliği hakkında iyi bir fikir veriyor. Genel olarak, ciddi vakaların ve ölümlerin çoğu iki doz enjekte edilenlerde meydana geldiğinden, uçsuz bucaksız bir başarısızlık gibi görünüyor. Aşağıda Twitter'da yayınlanan grafiklerin ekran görüntüsü yer almaktadır.
Kırmızı-aşısız; sarı- kısmen “aşılanmış” ve yeşil- iki doz ile tamamen “aşılanmış” anlamına gelmektedir. Grafiklerin kendisi ne olduğunu gösteriyor.
Genel olarak, COVID-19 gen modifikasyon enjeksiyonları, COVID-19 salgınlarını etkili bir şekilde ortadan kaldırma yeteneğine sahipmiş gibi görünmüyor; bunu yapmanın matematiksel olarak nasıl imkânsız olduğunu görünce, mantıklı bir sonuç.
ABD'deki mevcut dört COVID aşısı, yalnızca %0,7 ile %1,3 arasında mutlak bir risk azalması sağlıyor. (%67 ila %95 arasındaki etkinlik oranlarının tümü, bağıl risk azalmasına işaret eder.) Bu arada, yaş grupları arasında kurumsal olmayan enfeksiyon ölüm oranı yalnızca %0,26'dır. Üstesinden gelinmesi gereken mutlak risk, bu aşıların sağlayabileceği mutlak risk azaltımından daha düşük olduğundan, toplu aşılamanın olumlu bir etkisi olamaz.
CDC, COVID aşısından kaynaklanan ölüm sayısını gizlemeye çalışıyor
Bununla birlikte, (aşılar) sağlıklı bireyler arasında gereksiz ölümlere neden olabilirler. Trajik bir şekilde, CDC ölü sayısının ne kadar büyük olduğunu gizlemek için elinden gelen her şeyi yapıyor. CDC, kasıtlı bir aldatma girişimi olarak görülecek şekilde, 19 Temmuz tarihli yan etkiler raporunu önceki haftanın istatistiklerine “geri aldı”. Bunu açıklayacağım. Aşağıdaki alıntıların her birinde belirli tarihleri ve toplam ölüm sayılarını not edin.
13 Temmuz raporu şöyle:
“COVID-19 aşısı sonrası gerçekleşen ölümlere dair raporlar nadirdir. 14 Aralık 2020'den 12 Temmuz 2021'e kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde 334 milyondan fazla doz COVID-19 aşısı uygulandı. Bu süre zarfında VAERS, COVID-19 aşısı olan kişiler arasında 6.079 ölüm (%0.0018) raporu aldı."
Orijinal 19 Temmuz raporu (Wayback'te kaydedilmiştir) başlangıçta aşağıdaki gibidir:
“COVID-19 aşısı sonrası gerçekleşen ölümlere dair raporlar nadirdir. 14 Aralık 2020'den 19 Temmuz 2021'e kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde 338 milyondan fazla doz COVID-19 aşısı uygulandı. Bu süre zarfında VAERS, COVID-19 aşısı olan kişiler arasında 12.313 ölüm (%0.0036) raporu aldı."
Lütfen ölü sayısının bir haftada iki katından fazla arttığına dikkat edin. Orijinal 19 Temmuz raporu daha sonra şöyle değiştirildi. Rapordaki tarih hâlâ 19 Temmuz:
“COVID-19 aşısı sonrası gerçekleşen ölümlere dair raporlar nadirdir 14 Aralık 2020'den 13 Temmuz 2021'e kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde 334 milyondan fazla doz COVID-19 aşısı uygulandı. Bu süre zarfında VAERS, COVID-19 aşısı olan kişiler arasında 6.079 ölüm (%0.0018) raporu aldı."
Bilgilendirilmiş rıza için doğruluk ve şeffaflığın bu kadar kritik öneme sahip olduğu bir zamanda, CDC'nin bu tür bir aldatmaca içinde olduğunu görmek şok edicinin ötesindedir. Yine de buradayız. Artık önemli halk sağlığı verilerinin her fırsatta manipüle edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu nedenle, yukarıda gözden geçirilenler gibi daha büyük eğilimlere bakmak, bu aşıların gerçek dünyadaki sonuçlarının ne olduğuna dair daha güvenilir bir resim sunabilir.
Orijinal olarak Mercola tarafından yayınlanmıştır.
Joseph Mercola, 27 Temmuz 2021, The Defender
(Dr. Joseph Mercola, Mercola.com'un kurucusudur. Osteopatik bir doktor, en çok satan yazar ve doğal sağlık alanında birçok ödülün sahibi olan onun birincil vizyonu, insanlara sağlıklarının kontrolünü ellerine almalarına yardımcı olacak değerli bir kaynak sağlayarak modern sağlık paradigmasını değiştirmektir.)
Tamer Güner, 04.08.2021, Sonsuz Ark, Stratejik Araştırma, Çeviri
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.