Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
"Şöyle bir bakın, yanlış olduğunu bildiklerinizle, doğru olduğunu bildiklerinizi bir gözden geçirin. Bir şeye yanlış derken elimizdekinden olma ihtimalimizi gözden geçirelim."
Yanlışa yanlış demeyelim mi? Elbette diyelim. Hatta hiç çekinmeden, gözünün yaşına bakılmadan olanca kuvvetimizle, olanca heybetimizle, olanca kanıtımızla yanlış diyelim. Ancak ya yanlış dediğimiz, yanlış gördüğümüz yanlış değilse? Ya bizim -yahut herhangi birinin- penceresinden yanlış görülüyorsa? Ya hatta yanlış olmadığı halde yanlış olduğuna inanmamız isteniyorsa? Bu durumda ne yapmalı? Nasıl davranmalı? Nasıl bir tavır takınmalı? Böyle bir şey olabilir mi? Niye olmasın? Yanlış olmadığı halde yanlış olduğuna inanmamız istenemez mi?
İki hırsız kırsal bir bölgeden geçiyormuş. Tarlada çift süren bir rençper görmüşler. Öküzün birini çalalım diye aralarında konuşmuşlar. Bir yol aramışlar. Yaşça büyük olan hırsız demiş ki,
- Ben burada tepede durup bağırayım, adamı yanıma çağırayım. Sen de öküzlerden birini ilerdeki ağaçlığa sür gözden kaybol. İleride buluşuruz.
Yaşça küçük hırsız:
- Tamam! demiş. Yürüyüp ilerlemiş.
Yaşça büyük hırsız başlamış dizlerini dövüp bağırmaya,
- Şaştım.. şaştım ben bu işe şaştım.
Çift süren gariban başını kaldırıp tepede kendi kendine dövünen adama hayretle bakmış, söylediği pek anlaşılmıyormuş. Çift sürmeyi bırakıp ona doğru yürümüş. Epeyce yaklaşmış, dövünen adamın ne söylediğini rahatça anlamaya başlamış. Aralarında az bir mesafe kalınca,
- Hayırdır hem şehrim, neye şaştın? Diye sormuş.
Yaşlı hırsız kâh kasıklarını tutup gülüyor, kâh dizlerini dövüyor, yeminle,
- Vallahi ben bu işe şaştım! Deyip duruyormuş. Tabi bir gözü de yardımcısında. Yardımcısı öküzlerden birini çözüp ağaçlıklara sürüp gözden kayboluncaya kadar şaşkınlığının sebebini söylemeden şaşkınlığını dile getirmiş çift sürene. Ortam arzu edildik evreye gelince,
- Şaştım hem şehrim şaştım.. tek öküzle çift sürüyorsun, ona şaştım, demiş hırsız.
Rençber şaşkınlıkla başını çevirip tarlaya bakmış. Adamın dediği gibi. Tek öküz. Bir daha bir daha bakmış. Gerçekten tek öküz. Ne diyeceğini ne yapacağını bilemez halde,
- Valla ben de şaştım, demiş.
Eh, rençper yanlış bir iş yaptığına inanmış. Rençper, kendisine yaptığı yanlışı gösterene teşekkür etmiş mi bilmiyoruz. Denebilir ki, tamam bu bir fıkra, fıkralarda her şey olur, ama gerçek hayatta yanlış olmayan bir şeyin yanlış olduğu söylenip inandırılamaz.
İyi düşünün.
Şöyle bir bakın, yanlış olduğunu bildiklerinizle, doğru olduğunu bildiklerinizi bir gözden geçirin. Bir şeye yanlış derken elimizdekinden olma ihtimalimizi gözden geçirelim. İyi de yanlışa yanlış demeyecek miyiz? Elbette diyeceğiz. Yazının daha başında dememizin gerekliğinden söz etmiştik. Yanılmıyorum değil mi?
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.