31 Ekim 2021 Pazar

SA9423/TG356: Müslüman Geleneği Güney Afrika'nın Bir Köşesinde Köleliği ve Irkçılığı Geride Bıraktı-1

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, Londra Royal United Services Enstitüsü'nde kıdemli yardımcı araştırmacı, Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'nda akademisyen ve Cambridge Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Dr. HA Hellyer'a aittir ve Güney Afrika'daki Cape Town Müslüman topluluğuna, Sufizm'e ve Şeyh Muhammed Salih Hendricks'e odaklanmaktadır. Mevlid-Sufizm temelli bir İslam'ın Afrika'da nasıl bir form oluşturduğuna tanık olacağınızı düşünüyoruz.
Seçkin Deniz, 31.10.2021


In a Corner of South Africa, Muslim Tradition Has Outlasted Slavery and Apartheid
"Üç kuşak boyunca, İslam alimlerinden oluşan bir aile, Cape Town topluluğuna ilham kaynağı oldu."

1871 yılında, İslam alimlerinden oluşan bir hanedanlığın reisi olan Muhammed Salih Hendricks, Güney Afrika'nın Western Cape şehrinde doğdu. Müslüman nüfusun çoğunluğunun, yani Hollanda Doğu Hindistan Şirketi tarafından zorla getirilen kölelerin ve siyasi sürgünlerin soyundan gelen “Cape Malay” topluluğunun yaşadığı Cape Colony'de köleliğin yasaklanmasından yalnızca birkaç on yıl önce gerçekleşmişti.

SA9422/SD2221: ABD'nin Pakistan'ı Arkadaşlıktan Çıkarma Zamanı

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, şahin ve neo-con Demokrasileri Savunma Vakfı'nın (FDD) kurucusu ve başkanı ve Washington Times köşe yazarı Clifford D. May'e aittir ve Pakistan'ın ABD'nin müttefiki olmaktan çıkarılması gerektiğini iddia etmektedir. ABD şahin ve neo-con bu türden düşünce kuruluşlarının İslam'a ve Müslümanlara karşı savaş projeleri dolayısıyla, bütün Müslüman ülkeler gibi Pakistan'ı da taş devrine döndürmüş, sürekli darbelerle, iç gerilimlerle liderlerine yönelik suikastlerle Pakistan halkını sefalete mahkum etmiştir (Sonsuz Ark'ın Pakistan etiketli yayınlarını okuyabilirsiniz). Pakistan'ın son dönemde ABD-NATO'nun planladığı ve FETÖ ile uygulamaya soktuğu 15 Temmuz 2016 askerî darbesine karşı büyük bir direniş sergileyen Türkiye ile kurduğu yakın ilişkilerin bedeli olarak, eski ABD Başkanı Trump'ın ABD yardımlarının kesilmesine yönelik tehditlere maruz kalması, ancak kulak asmaması ve ısrarla Türkiye ile tatbikatlara katılması, aynı zamanda Türkiye'ye de düşman olan FDD gibi satanist yapıları öfkelendirmiştir. Türkiye-Pakistan ilişkilerinin Azerbaycan ve Katar gibi müttefiklerle daha da derinleşmesi ABD ve Avrupa'dan oluşan Batı'da oluşan çaresizliğin, öfkenin temel kaynağıdır ve bu geleceğin yeniden şekillendirileceği güçlü bir Müslüman Birliğin temellerinin atılması anlamına gelmektedir.
Seçkin Deniz, 31.10.2021


Time for U.S. to unfriend Pakistan

"İlişkinin yeniden gözden geçirilmesi gecikmiş durumda."

Amerika'nın Afganistan'daki aşağılayıcı teslimiyetinden, Amerikan vatandaşlarının yanı sıra Taliban ve El Kaide'ye karşı bizimle birlikte olan Afganların onursuzca terk edilmesinden, NATO müttefiklerine yönelik utanç verici muameleden ve geri çekilmenin gerçekleştirildiği ölümcül beceriksizlikten kim sorumlu? Hesap, Joe Biden'ın oturduğu masanın üzerinde duruyor. Ancak bu tarihi fiyaskoya başkalarının katkılarını görmezden gelmeyi ihmal etmiş oluyoruz. Başkalarının aralarında öne çıkanlar: Pakistan'ın liderleri.

30 Ekim 2021 Cumartesi

SA9421/MT18: Gökyüzündeki Özel Gözler

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Siyaset Bilimi yardımcı doçenti Erik Lin-Greenberg ve Pennsylvania Üniversitesi Perry World House doktora sonrası araştırma görevlisi Theo Milonopoulos'a aittir ve gökyüzündeki ticari uydulardan elde edilen devlet dışı istihbaratın doğası ve etkilerine odaklanmaktadır. Özel şirketlerin sağladığı veya ifşa ettiği bilgilerin de manipülasyonlarda etkili olabileceğini ve şirketlerin devletlere şantaj yapabileceğini gördüğümüz analizdeki şu değerlendirme çok çarpıcıdır: "Özel uyduların sayısı arttıkça, hükümet dışı kullanıcılara sunulan bilgi miktarı da artacak, devletin istihbarat üzerindeki kontrolü azalacaktır. Ve yeni teknolojiler, hükümetlerin faaliyetlerini kamuoyundan gizleyebileceği “sahne arkasını” küçültmeye devam ettikçe, politika yapıcılar daha etkili sahne yöneticileri olmaya zorlanacak, bazen, tespit edilmeleri veya bundan korkmaları nedeniyle hükümet politikalarını değiştirmek zorunda kalacaklardır." Bu devlet dışı aktörlerin devletleri tehdit edebileceği demokrasi dışı bir dünyaya, daha doğrusu 'Teknoloji Şirketleri Diktatörlüğü'ne doğru gidişin hazin bir hikayesi gibi görünmektedir. Dışarıdan teknoloji şirketleri ile kuşatılan ve gözetlenen insanlık içeriden de 'Metaverse' dönüşümü ile teknoloji şirketleri tarafından beynine hapsedilmeye mahkum olarak geleceğinden endişe duymalıdır. ("Blue Origin (Jeff Bezos) ve Boeing, bu on yılın ikinci yarısında 'Orbital Reef' adlı ticari bir uzay istasyonunu başlatmayı planlıyor", Reuters, 30 Ekim 2021)
Seçkin Deniz, 30.10.2021, Sonsuz Ark


Private Eyes in the Sky
Ticari Uydular Zekayı Nasıl Dönüştürüyor?

Taliban'ın 15 Ağustos'ta Afganistan'ın başkentine girmesinden saatler sonra, medya kuruluşları, Kabil'in uluslararası havaalanında ortaya çıkan kaosu gerçek zamana yakın bir şekilde belgelemek için ticari olarak işletilen uydulardan alınan görüntüleri kullanmaya başladı. Görüntüler, Havaalanı bileşiğine ve asfalta ve onun tek pistine akan insan kalabalığına yol açan muazzam trafik sıkışıklığını gösteriyordu. Takip eden günlerde, basın ticari uydu görüntülerini haberlerine dahil etmeye devam etti ve eski askerler, eski Afgan tercümanların havaalanına giderken Taliban kontrol noktalarından geçmelerine yardımcı olmak için kamuya açık uydu görüntülerini kullandı.

29 Ekim 2021 Cuma

SA9420/KY1-CÇ792: İktidar Hırsı

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Bu kadar mı kör ve sağır olunur? Topluma, Anadolu insanına bir cehennemi yaşatacaksınız ve fakat toplum cehennemi yaşarken siz cennette olacaksınız, öyle mi?"

Dün savaştığımız cephe eliyle (itilaf devletleri) çizilen sınırlarda (güney) bugün yapılmak istenen değişiklik müttefiklerimiz eliyle (Nato üyesi ülkeler) yapılmaya çalışılıyor. Ne hazindir ki dün ayrılıkçı Sırp Slavlar'la ayrılıkçı Karabağlar'la mevcut iktidara karşı el birliği eden iktidar hırsındaki yerli işbirlikçilerin benzeri bugünde pervasızca ortalıkta gezebiliyor. Sanki tarih tekerrür ediyor. 

SA9419/SD2220: AUKUS, Yeni Küresel Stratejik Bağlam Hakkında Ortaya Çok Şey Koyuyor

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, Ocak 2007'den beri Chatham House (Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü) Direktörü ve İcra Kurulu Başkanı olan Robin Niblett'e aittir ve Avustralya-Birleşik Krallık-ABD (AUKUS) arasında yapılan anlaşmanın Fransa'daki etkilerine ve arka planına odaklanarak İngiltere'nin bu anlaşmaya bakış açışını sadeleştirmekte ve yol göstermektedir. Türkiye'nin bu anlaşmadan alacağı çok dersler vardır.
Seçkin Deniz, 29.10.2021


AUKUS reveals much about the new global strategic context

"Yeni AUKUS ortaklığı ve duyurusunu çevreleyen Paris'teki öfke, yeni jeopolitik manzara hakkında çok şey söylüyor."

Yeni Avustralya-Birleşik Krallık-ABD'nin (AUKUS) duyurusunu çevreleyen büyüyen diplomatik drama, anlaşmanın küresel stratejik bağlamdaki derin değişiklikler hakkında ortaya koyduğu şeyi vurgulamak yerine gizleme riskini taşıyor. Bu konuda birkaç unsur öne çıkıyor.

28 Ekim 2021 Perşembe

SA9418/SD2219: Boşanma Değil Savunma Ayrışması: ABD-Türk İttifakı'nda Sırada Ne var?

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, The Foreign Policy Research Institute (Dış Politika Araştırma Enstitüsü) araştırma direktörü Aaron Stein'a aittir ve Türk-Amerikan Savunma krizine odaklanmaktadır. Analistin, "Basitçe söylemek gerekirse, her iki taraf da uzlaşmalıdır. Ancak her iki taraf da muhtemelen uzlaşmayacakları gerçeğine hazırlıklı olmalıdır." cümlesi yeterince açıklayıcıdır; Türkiye kendisini düşman olarak tanımlayan ve terör (PKK-YPG-DAEŞ-FETÖ), emniyet, yargı darbeleriyle birlikte askeri darbe, ekonomik saldırı, CAATSA yaptırımları, ambargolar, kuşatma dahil en son Osman Kavala hadisesiyle terbiyesizlik yaparak her türlü araçla düşmanlığını yansıtan, saldıran ve her seferinde yenilen ABD ile uzlaşmayacaktır. Nitekim 28 Ekim 2021 günü Türkiye'ye gelen ABD'li uzmanlarla yapılan F-35'le ilgili görüşme sonrası Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 'ABD'den F-35 ya da F-16 alınamazsa Türkiye'nin Rus savaş uçaklarına yönelebileceğini' açıklamıştır.
Seçkin Deniz, 28.10.2021    

NOT A DIVORCE BUT A DEFENSE DECOUPLING: WHAT’S NEXT FOR THE U.S.-TURKISH ALLIANCE

ABD-Türkiye ittifakının geleceği hakkında onlarca yıl süren spekülasyonlardan sonra, Washington ve Ankara sonunda yol ayrımına geldi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ile savunma işbirliğini derinleştirme planlarını açıkladıktan bir gün sonra, hükümeti ABD'ye 40 yeni Block 70 model F-16 uçağı ve halihazırda Türk Hava Kuvvetleri'nde hizmette olan 80 adet F-16'nın yükseltme kitleri için resmi bir talepte bulundu. ABD Kongresi satışı engelleyebilir. Ve satış geçse bile, Erdoğan daha fazla Rus silahı almaya karar verebilir.

SA9417/SD2218: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 639 (16-20 Haziran 2020)

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

        “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”

  
(Lütfen, Twitter alttan yukarıya doğru olan tweet akış grafiğinin tersine göre, tweetleri yukarıdan aşağıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)
(16-20 Haziran 2020
)  (Haziran 2020:
5.818 Tweet+Önceki Toplam: 429.290+ 5.818= 435.108 Tweet) 

16 Haziran 2020
Türkiye Covid-19 ölümlerinde dünyada 17. Sıraya indi https://t.co/7opPa6qth1

16 Haziran 2020
RT @huseyingunayDC: New York’ta yemek alan 3 polis memurunun içeceklerine çamaşır suyu konuldu.

27 Ekim 2021 Çarşamba

SA9416/SD2217: Türkiye: Doğu Akdeniz'de Rakipsiz

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, modern Çin, İran ve Türkiye'nin imparatorluk stratejilerini inceleyerek 21. yüzyılda imparatorluk inşasına odaklanan ve ABD'de Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ'daki çatışmaları kapsayan askeri analist olarak çalışan St. Andrews Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Okulu'nda doktora adayı olan Mark Bhaskar'e aittir ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de nasıl durdurulacağına odaklanmaktadır. Analistin son dönemdeki Türkiye'nin askerî başarılarını ve savunma sanayiindeki gelişmeleri tek tek irdelediği görülmektedir, ancak TB2 Bayraktar, Akıncı vb. SİHA'lardan ısrarla bahsetmemesi ilginçtir. Türkiye'yi düşman bir gözle değerlendirdiği bu metinde, Fransa-Yunanistan ve Mısır ittifakının Türkiye'yi nasıl durdurabileceğine dair tüm olasılıkları hesaplamaya çalıştığı ve her olasılıkta duvara tosladığı açıkça görülmektedir. Yazarın önerisi ve korkusu bütünleşiktir: "Yunanistan'ın Fransa ve Mısır'a, Naxos gibi bir Yunan adasında, Türk saldırısı durumunda müdahaleye hazır olabilecek kalıcı ve ortak bir askeri varlık sunması gerekiyor. Bu tedbirlerin dışında, mevcut ve gelecekteki Türk liderler, yetersiz bölgesel hasımları üzerindeki askeri üstünlükleri göz önüne alındığında, makul bir şekilde, uluslararası sınırların dövülebilir olduğu sonucuna varabilirler." Türkiye Doğu Akdeniz'le sınırlı olmayan denizaşırı politikalarını engellemek isteyen bu 'korkakları' kaçtıkları yere kadar kovalayacak net bir strateji belirlemeli ve rekabeti Amerika kıyılarına taşımalıdır.
Seçkin Deniz, 27.10.2021


Turkey: Unopposed in the Eastern Mediterranean Sea

Türkiye'nin büyük bir askeri güç olarak yeniden ortaya çıkışı, Akdeniz'in dinamiklerini değiştirerek, çıkarları muhtemel Türk genişlemesi tarafından tehdit edilen çeşitli müttefikleri bir araya getirdi. Ancak, Türkiye ile hasımları arasındaki askeri güç açığı, Akdeniz güçlerinin bölgesel sistemi telafi etmek ve yeniden dengelemek için aldığı birkaç kanıtlanabilir önlemle büyüyor.

SA9415/SD2216: "insan 'yok' olduğunda..." /15.09.2003/ 171. patika

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk


...her kim, ne dilediğini bilmez, ne dediğinden haberdâr değildir; o hayatta biçâredir...
...o, ne yaptığını da bilemeyecektir...
...zihnin değişen zamanları birbiri ardınca sürüklenir gider...
...beden ardından bakakalır...
...ve azar azar dönüştürür kendisini...
...davranışlar bedeni yıpratır önce...
...lâkin; bu yeterince hızlı değildir...
...bu nedenle, geri dönüp bedeninize baktığınızda ne kadar zaman geçtiğini kalan izlerden anlarsınız...

26 Ekim 2021 Salı

SA9414/SD2215: NATO Neden 21. Yüzyılda Dönüşüm Yapmalı?

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, Washington DC. merkezli muhafazakar-realist düşünce dergisi The National Interest editörlerinden Nikolas K. Gvosdev'e aittir ve Genel Sekreter Jens Stoltenberg'ın 22 Ekim 2021'de müttefiklerin savunma bakanları toplantısında ilk Yapay Zeka Stratejisi konusunda (İnovasyon) anlaşmaya vardığını, inovasyon projeleri için de 1 milyar Euro'luk fon oluşturduğunu duyurduğu NATO'nun 21. yüzyıldaki dönüşümüne odaklanmaktadır. Yazarın NATO'nun geleceğini analiz ettiği metninin temel çerçevesini Türkiye üzerine kurması, Türkiye'nin NATO'nun varoluşsal sorunları için neden önemli olduğunu göstermektedir. "AB üyesi olmayan üç ana NATO ülkesinin -Türkiye, Birleşik Krallık ve ABD- stratejik perspektifi ve öncelikleri, NATO'nun misyonunun "Avrupa"nın savunmasıyla birleştirilmesiyle karşı karşıyadır." şeklinde somut bir fotoğraf çeken ve "Erdoğan, Ukrayna'ya insansız hava aracı teknolojisi satma veya Kafkasya'daki Rus etkisine karşı koyma konusundaki istekliliğiyle, Türkiye'nin Moskova'nın tercihlerine her açıdan uyum sağlamayacağını gösterdi, ancak aynı zamanda, Erdoğan, Avrupa Birliği şapkalarını taktıktan sonra Türkiye'ye iyilik yapmaya meyilli görünmeyen NATO müttefiklerine su taşımayacak." diyerek Türkiye'nin haklı duruşuna destek veren bir dil kullanması, AUKUS anlaşması ve Fransız-Yunan Savunma Anlaşması arasındaki ilişkinin NATO zemininde ne tür bir anlam kayması oluşturacağına işret etmektedir. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Eğer müttefikler arasında NATO dışında ayrı bir ittifak olursa bunlar NATO'nun 2030 vizyonuna da aykırıdır." derken de Türkiye'nin her şeyin farkında olduğunu ilan etmektedir.
Seçkin Deniz, 26.10.2021


Why NATO Must Transform for the Twenty-First Century
"AUKUS anlaşması ve Fransız-Yunan paktı, 2020'lerin ortalarında ittifakın muhtemelen belirleyici özelliğinin, otuz devletten oluşan güçlü bir koalisyon değil, bir alet kutusu olduğuna işaret ediyor."

İki yıl önce, Washington Antlaşması'nın yetmişinci yıldönümü kutlamaları vesilesiyle National Interest için yazdığım makaleye dayanarak Newport'ta bir “NWC Talk”u kaydettim ve kışkırtıcı bir başlıkla “NATO 75 Yaşına Kadar Yaşayacak mı?” O zamanlar ve bu güne kadar cevabım hala olumlu olsa da, olasılık azaldı. Bu, ittifak içindeki zorlukların Donald Trump'ın başkanlığına atfedilebileceği iddialarına rağmen, Joe Biden'ın 1600 Pennsylvania Bulvarı'na gelmesiyle birlikte Atlantik ötesi gençleşme süreci başlayacaktı. Aslında bu, NATO'yu rahatsız eden şeyin kişiliklerden daha az olduğunu ve bunun yerine ittifakın yapılarına dayandığını gösteriyor.

25 Ekim 2021 Pazartesi

SA9413/SD2214: Sıkıntı (Roman); 2. Bölüm-Yer 48

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Püritenler, başka bir kanaldan yine Şeytan’ın tuzağına düşen ve bencilce isteklerinin ve Katolik kilisesinin Samirîler tarafından inşâ edilen yapısının bir parçası olan zalim Krallardan kaçarak kurdukları Amerika Birleşik Devletleri’nde ‘Şeytan’ın Cenneti’ni kurduklarını biliyorlardı. Ben defalarca kez gittiğim bu ülkede bu gerçeği hiç düşünmemiştim." 


‘Kader ve Büyü-Cin’ Püritenler’in inancının temel ayaklarını oluşturuyordu, tıpkı İslam’ın içinde saflığı aradığını iddia eden Sufizm-Tasavvuf şeyhlerinin ve müritlerinin inandığı ve yaydığı gibi, Hinduizm’in ve Budizm’in köklerine yerleştirilen temel kaldıraçlar gibi. Kader’e inanırsın, aklını kullanmazsın, büyü ile ikna edilirsin. Her zaman bir Musa göndermez Allah, Firavun’un büyücülerini inandıracak mucizeler sergilemesi için; Kur’an gönderir ve aklını kullanarak düşünmeni ister; artık Kur’an’ı okuyan, anlamak üzere üzerinde düşünen ve anlatan her insan Kur’an’ın bir elçisidir.

24 Ekim 2021 Pazar

SA9412/SD2213: Erdoğan ve Boris Johnson: Yeni Bir Küresel Güç İkilisi mi?

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, 2 Nisan 1946 tarihinde Hamburg'da Britanyalı işgal kuvvetlerince kurulan, Bild ve Ağustos 2021'de ABD'li dijital medya sitesi Politico'yu yaklaşık 1 milyar dolara satın alan siyonist Axel Springer yayın kuruluşuna bağlı Alman DIE WELT gazetesi çalışanları Carolina Drüten ve Gregor Schwung'a aittir ve Brexit-Merkel sonrası, Fransa'nın Avrupa'nın liderliğine soyunması karşısında gelişen Türkiye-İngiltere stratejik ortaklığının İngiltere kısmına değil de Türkiye kısmına odaklanmaktadır. Oysa, Türkiye'nin İngiltere'ye ihtiyacından çok, sonu gelen 'Küresel Britanya'nın Türkiye'ye ihtiyacı her geçen gün daha da artmaktadır. Savunma kapasitesi zayıflayan İngiltere için AUKUS ayakta kaldığını ispatlama çabalarının bir parçasıdır. Dünya şu anda ABD, Rusya ve Çin ile birlikte, İngiltere'nin değil Türkiye'nin ne dediğine ve ne yaptığına bakıyor. Klasik küçümseyici İngiliz bakışını koruyan Alman maskeli bu analizin, Covid-19 Salgını dolayısıyla bütün ekonomileri ve sağlık sistemleri çöken ABD, Fransa, Almanya, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin yaşadığı tedarik zincirleri, akaryakıt ve gıda kıtlığı, artan eşitsizlik ve işsizlik ve enflasyon gibi büyük problemleri görmezden gelerek, Türkiye'de artan enflasyonu temel alması kasıtlı bir manipülasyon örneği olmakla birlikte, masada İngiltere'nin Türkiye karşısında elini güçlü göstermeye çalışması, Türkiye'nin yükseldiği yere de kanıt olarak gösterilebilir. Toplumsal desteği olmayan ve AUKUS anlaşmasıyla ABD-İngiltere klanından dışlanan Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un bir sonraki seçimde yeniden seçilebilmek için aşırı sağcıların ve Avrupalı ırkçıların Türkiye ve İslam düşmanlığını kullanarak Yunanistan'la Türkiye'ye karşı savunma anlaşması yapması düştüğü liberal Makyavelist çukurun derinliğini göstermektedir. Analizin, Suriye, Libya ve Karabağ'da savaş tarihini değiştiren zaferler elde eden Türkiye'nin Fransa-Yunanistan işbirliğinden  'korktuğu'nu ve bu yüzden İngiltere ile ortaklığa muhtaç olduğunu vurgulaması diplomatik ve askeri açıdan tam bir saçmalık olsa da, Türkiye ile ortaklığa mecbur olan İngiltere'nin âczini göstermesi açısından not edilmelidir.
Seçkin Deniz, 24.10.2021

Erdogan And Boris Johnson: A New Global Power Duo?
"Türkiye, AB'nin saflarını savunmaya kapatmasından korktuğu için, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Angela Merkel kenara çekilirken Boris Johnson'ı Brexit sonrası bir müttefik olarak görüyor.  Bu, Ankara'nın mültecilerin Avrupa'ya girişini sınırlayan anlaşmayı ve diğer dosyaları da baltalayabilir."

Elysée Sarayı'na göre, Fransa cumhurbaşkanlığı, Fransa'nın geçtiğimiz günlerde Paris'te Yunanistan ile imzaladığı savunma anlaşması Ankara'yı hedef almadığı için Türkiye'nin neden aşırı tepki verdiğini "anlayamıyor". Anlaşma, milyarlarca Euro değerindeki askeri teçhizatı kapsıyor ve iki ülke saldırıya uğramaları halinde birbirlerine yardım etme taahhüdünde bulunuyor.

23 Ekim 2021 Cumartesi

SA9411/MT17: Yükselen Çin, Avrupa'nın Geleceğini Nasıl Karmaşıklaştırıyor?

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, The Heritage Foundation'ın dış politikadan sorumlu başkan yardımcısı James Jay Carafano, Romanya Sibiu Lucian Blaga Üniversitesi Küresel Araştırmalar Merkezi Direktörü Silviu Nate ve Jeopolitik Vadeli İşlemler kıdemli analisti ve SNSPA Öğretim Görevlisi Oana-Antonia Colibasanu'nun ortak çalışmasıdır ve 'Yükselen Çin' başlığı altında Türkiye, Rusya ve Çin'e karşı ABD stratejisinin nasıl olması gerektiğine odaklanmaktadır. Son dönem Batılı analizlerde adı sıklıkla ABD, Rusya ve Çin ile birlikte anılan Türkiye'nin küresel politikaların belirlenmesinde aldığı aktif roller nedeniyle özellikle ABD ve Avrupa'dan tepki çektiği doğrudur ve yayınladığımız bu analiz de Türkiye'nin ne kadar büyük bir yol aldığının kanıtlarından biridir. Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias 18 Ekim 2021'de, düşmanca bir dille, "ABD yönetimindeki bazı yetkililer, hedeflerinin Türkiye'yi kaybetmemek olduğunu söylüyorlar. Fakat bu yaklaşımın modası geçti. Türkiye, son teknoloji NATO dışı silahlar satın alıyor, Batı'dan bağımsız nükleer reaktör inşa ediyor, Suriye ve Libya'da müttefik olmayan güçlerle işbirliği yapıyor. Günümüzün Türkiye'si 20 yıl önceki Türkiye değil ve hatta NATO'ya 1952'de katılan ülke değil" derken de bu gerçeği itiraf etmek zorunda kalmaktadır.
Seçkin Deniz, 23.10.2021, Sonsuz Ark


How A Rising China Complicates Europe’s Future

Pekin'in kendisini küresel bir güce dönüştürmek için gösterdiği amansız çaba, onu ABD ile doğrudan rekabete sokuyor ve bu, her iki ülkenin de Rusya ve Türkiye gibi bölgesel güçlerle ilişkilerini etkiledi ve bu etkiler Avrupa'da dalgalanmaya devam edecek. Baltıklardan Balkanlara kadar sınır bölgeleri boyunca Çin ile sürtüşme daha da artacaktır.

22 Ekim 2021 Cuma

SA9410/KY1-CÇ791: Çapsız Kaset Mamulü

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Bir çapsızdan bir başka çapsıza. Bir dolandırıcıdan başka bir dolandırıcıya. Sufle verenlerin elinde başkası yok. Eh başka seçenekleri yok. Dürüst birinin o sufle veren hainlerle, düzenbazlarla, müfterilerle ne işi olur ki?"

Kaset mamulü çapsız yine saçmaladı. Ve fakat korkak mı korkak. Saçmalamasının arkasında duramayacak kadar korkak. Bunu hep yapıyor. Hem de anında. Söylediğini anında inkâr edecek kadar korkak ve yüzsüz. Dedik ya çapsız. Çapsız, yüzsüz, utanmaz. Yeryüzünün lügatlarında ne kadar tahkir edici sözcük varsa her birini bu kaset mamulü için kullanabilirsiniz. Hiç birisi sırıtmaz, hiç birisi “acaba!” dedirtmez. Tamamıyla onu tanımlar, onu resmeder. 

SA9409/SD2212: Çin'in Küresel Aşı Oyunu-1; Üretim, Siyaset ve Propaganda, Pekin Uluslararası COVID Bağışıklama Hamlesini Nasıl Şekillendirdi?

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, Japon Nikkei Asia yayınıdır ve Çin'in Küresel Aşı Diplomasisine odaklanmaktadır. Covid-19'un sadece salgın yayan bir virüs olmadığını kanıtlayan bu analizin, analistlerin kendi tanımıyla 'Yeni Bir Dünya Düzeni Yumruğu' olduğu artık tartışılmaz bir şekilde ortadadır. Ağustos 2021 sonlarında içeriğindeki yabancı maddeler (paslanmaz çelik parçacıkları) nedeniyle Amerikan Moderna aşısını durduran Japonya'nın, Eylül 2021 ayında Pfizer-Biontech aşılarında da yabancı madde bulması sonrası bu türden analizlerin doğası gereği Covid-19 aşısına odaklanması gerekirken, salgının ve arkasındaki planın diplomasi boyutunu irdelemesi de dikkat çekicidir. Çin-Japonya arasındaki ezeli rekabetin genel çerçevesi dahilinde de olsa Türkiye için de çıkarılacak sonuçları olan bu analizin faydalı olacağını umuyoruz. (İkinci bölüm için lütfen tıklayınız)
Seçkin Deniz, 22.10.2021


China's global vaccine gambit
Production, politics and propaganda
"Pekin, uluslararası COVID bağışıklama hamlesini nasıl şekillendirdi?"

Eylül 2021 itibariyle Çin, dünya uluslarının çoğunluğunu oluşturan ve yaklaşık 3 milyar insana ev sahipliği yapan 109 ülkeye ve bölgeye 1 milyar COVID-19 aşı dozu ihraç etmişti.

21 Ekim 2021 Perşembe

SA9408/SD2211: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 638 (11-15 Haziran 2020)

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

       “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”

  
(Lütfen, Twitter alttan yukarıya doğru olan tweet akış grafiğinin tersine göre, tweetleri yukarıdan aşağıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)
(11-15 Haziran 2020
)  (Haziran 2020:
5.818 Tweet+Önceki Toplam: 429.290+ 5.818= 435.108 Tweet) 

11 Haziran 2020
RT @Sabah: Gaziantep merkezli FETÖ operasyonu! 33 şüpheli adliyede https://t.co/YaxxNbYuAj

11 Haziran 2020
Siz kimsiniz saksağan artıkları? https://t.co/3rVQZ5gBvk

20 Ekim 2021 Çarşamba

SA9407/SD2210: "kuşakların rengi" /16.09.2003/ 172. patika

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

...gelecek, kuşakların arasında saklı durur...
...bilumum köylü kadın kuşaklarının kat kat içindedir; bilirim...
...ki; farkı, geleceğin sonu gelmeyen kuşakların ardında olmasındadır...
...düğümlerin her çözülüşünde geçer, gider; meçhule akan merak...
...bilebilse insan, tasniflerin içindeyken...
...bir şey yapabileceği zamanı da bulamazdı, çok şeyin içinden...
...o kadar çok yorulurdu ya da vazgeçerdi yapmaktan...

19 Ekim 2021 Salı

SA9406/SD2209: Akdeniz: ABD Donanması için Erişimi Engellenen bir 'Tarafsız Bölge' mi?

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, Deniz Harp Okulu'nda J.C. Wylie Denizcilik Stratejisi Başkanlığını yürüten, Georgia Üniversitesi Kamu ve Uluslararası İlişkiler Okulu'nda öğretim üyesi olarak görev yapmış, eski bir ABD Deniz Kuvvetleri yüzey harbi subayı, 1991'deki I.Körfez Savaşı sırasında bir zırhlının büyük silahlarını öfkeyle ateşleyen tarihteki son topçu subayı olan James Holmes'e aittir ve ABD'nin Akdeniz'deki Deniz varlıklarını azaltmasına ve sırtını Avrupa'ya döndüğünü iddia edenlere karşı argüman üretmeye odaklanmaktadır. Analistin, Amerikan savaş gemilerinin Ümit Burnu'nu dolaşmak yerine 5000 km daha fazla yol alarak Akdeniz'den geçmenin maliyetlerini hatırlatmasına ve "Amerika Birleşik Devletleri Avrupa'ya sırtını dönmedi ve zorlayıcı jeopolitik çıkarlar, bizim asla dönmememizi olası kılıyor. Ancak şu anda Akdeniz'e kendi başına stratejik bir su kütlesinden çok Kızıldeniz ve Hint Okyanusu'na giden bir geçiş yolu olarak baktığımızı söylemek muhtemelen doğru olacaktır. Dünyanın başka yerlerinde önemli gördüğümüz çabalar için bir kolaylaştırıcıdır. Buna göre bakışımızı birkaç derece güneye, kıta Avrupası'ndan Akdeniz koridoruna ve Hint Okyanusuna çevirdik." demesine rağmen Akdeniz'deki savaş risklerinden kaçınmak istediğini, bakım masrafları artan ve eski teknoloji silahları yetersiz olan ABD'nin herhangi bir çatışmada yenilmekten korktuğunu ve sadece bu nedenle geri çekildiğini anlamamızı kolaylaştırmaktadır. Akdeniz'deki Füze kapsamlarını gösteren bir harita çizen ve 'Kırmızı daireler, Anadolu kıyılarında, Kuzey Kıbrıs'ta ve Libya kıyılarında konuşlanmış Türk Atmaca füzeleri içindir' diyen yazarın "Tarih, ne kadar inanmak istesek de, Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle ​​sona ermedi. Batının deniz hakimiyeti doğuştan gelen bir hak değildir. Denizcilik çevremiz de dahil olmak üzere çevremize bir stratejistin gözüyle bakma alışkanlığını yeniden inşa etmeliyiz." şeklindeki temennisi ABD için çanların çaldığını göstermektedir. Ancak buna karşılık Yunanistan'ın Dedeağaç Limanı'na yüksek sayıda savaş gücü sevk eden ABD'nin Türkiye için bir tehdit olma özelliği her geçen gün daha da artmaktadır. ABD ile güncelledikleri savunma anlaşmasına dair konuşan Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, 18 Ekim 2021'de, "Türkiye'nin tepkileri ABD için çok önemli olsaydı askeri güçlerin kullanımı için Meriç sınır bölgesinden birkaç kilometre ötedeki Dedeağaç'ı ya da Doğu Akdeniz'in kalbindeki Suda Deniz Üssü'nü seçmezdi" derken de Türkiye, tamamen bir blöften ibaret olan bu güç gösterisini gerekli tedbirler alarak sakin bir şekilde atlatmayı başarmalıdır.
Seçkin Deniz, 19.10.2021

Mediterranean: An Anti-Access ‘No-Man’s Land’ For The U.S. Navy?

Organizatörler benden ABD'nin Akdeniz'e yönelik stratejik perspektifini değerlendirmemi istediler. Basit: Akdeniz, iki yüzyıl önce Thomas Jefferson'un başkanlığından beri olduğu gibi, ABD stratejisi için kritik olmaya devam ediyor. Aslında, ABD Donanması'nın ilk yabancı istasyonu, Berberi Devletleri çağında orta denizdeydi.

18 Ekim 2021 Pazartesi

SA9405/SD2208: Sıkıntı (Roman); 2. Bölüm-Yer 47

                   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"İngiltere Kralı I. Charles’in kafasını kestiren ve İngiltere’yi ölene dek tek başına yöneten mason Oliver Cromwell'in Püriten mezhebinden olması dikkatimi çekmişti. Samirîler hastalıklı Yahudi büyü kültlerini verimli bulmuşlar ve orada varlıklarını sağlamlaştırmışlardı. Peki ya Püritenler?"


Notlar ve alıntılar şaşırtıcı ve inanılmazdı. Güç nerede ise Samirîler oradaydı ve gücü kontrol etmek için her kılığa giriyor, her inancın müntesibi imiş gibi davranarak o inancı kökünden değiştirebiliyorlardı. Ve bu asla bir tek kişinin yapabileceği bir şey değildi. Allah tarafından gönderilen ve olağanüstü güçler bahşedilen binlerce elçi ile tarih boyunca mücadele ederek gelmişlerdi. 

17 Ekim 2021 Pazar

SA9404/TG355: COVID-19’dan Sonra Marburg Virüsü mü Gelecek?

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, araştırmacı-yazar Kieran Morrissey'e aittir ve Big Pharma finansörleri Rockefeller ve Bill Gates'in de dahil olduğu Öjeni Hareketi'nin ürettiği Covid-19 virüsü sonrası, virüsü, test kiti ve aşısı hazır bulunan Margburg Virüsü'ne odaklanmaktadır. Yazarın, "Bill Gates’e bağlı GAVI, 22 Nisan 2021 tarihinde “Bir sonraki pandemi: Marburg?” başlıklı bir makale yayınladı. Yaklaşmakta olan Marburg tehdidine vurgu yapan ve son aylarda DSÖ'ye atıfta bulunan çok sayıda Ana Akım Medya makalesi var." şeklindeki cümlesi bu iddiaların ne kadar somut olarak ortada olduğunu göstermekte ve bugüne dek Komplo Teorisi olarak aşağılanan bu türden yaklaşımları baştan çöpe atmaktadır. "Hemorajik ateş semptomları devasa bir Marburg pandemisi olarak ortaya çıkacak ve yeni Marburg PCR testi ile doğrulanabilir olacak ve dünyanın hiç görmediği kitlesel bir histeriye neden olabilecektir." Türkiye, Covid-19 salgını ile dünyadan farklı olarak daha kontrollü davranmış olsa bile dolaylı yollarla karşılaştığı yaptırımlara direnememiş, salgın bahane edilerek vatandaşlarının özgürlüklerini kısıtlamış ve yetişkinlerin yaklaşık %75'ini çift dozla aşılayarak yenilmiştir. Covid-19 Krizi sonrası, İklim Krizi bahanesiyle kuşatma altında kalmaya devam eden Türkiye'nin elde ettiği bu tecrübelerle neredeyse bağıra çağıra gelen Marburg Virüsü'ne karşı daha bilinçli bir tavrı şekillendirmesi gerekmektedir.
Seçkin Deniz, 16.10.2021


A Possible Marburg-RiVax Final Solution
Olası Bir Marburg-RiVax Nihai Çözümü

Şu anda Ana Akım Medya propagandası ve özgürlükler üzerindeki bazı acımasız kısıtlamaların gevşetilmesinden dolayı, COVID pandemi savaşı kazanılmış gibi görünse de, bunun bir hile olduğuna inanıyorum; devam eden bir öjeni gündemini tamamlamak üzere daha büyük bir psikolojik operasyon takviye ediliyor. COVID-19 pandemisinin özellikleri aşağıdaki görüldüğü gibi oldukça endişe vericidir: 

SA9403/SD2207: Biden Yönetimi'nin Fransa ile İlişkileri Sıfırlamak için Hızlı Hareket Etmesi Gerekiyor

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, 2011'den 2017'ye kadar, siyasi-askeri işlerde Dışişleri Bakanlığı'nda kıdemli danışman ve Politika Planlama Personeli olarak görev yapan The Center for American Progress (Amerikan İlerleme Merkezi) kıdemli çalışanı Max Bergmann'a aittir ve ABD-İngiltere ve Avustralya arasında imzalanan ve Fransa'yı dışlayan AUKUS denizaltı anlaşmasının Fransa'daki yankılarına odaklanmaktadır. Analistin, ABD'nin Afrika, Pasifik dahil küresel birçok operasyonlarında partner olarak çalıştığı Fransa'yı teskin etmesi için, ABD'nin çekince koyduğu Fransa-Macron liderliğinde Avrupa Birliği Savunma Politikalarına destek verilmesini önermektedir. ABD ve Fransa'nın Türkiye'yi hedefleyerek Yunanistan'a verdiği askerî desteğin boyutları göz önüne alındığında, bu durumun Türkiye için tehlikeli bir süreci daha da somut hale getirdiği açıktır. Türkiye, NATO'da birlikte olduğu ABD-Fransa ve Yunanistan'a, nota vermelidir ve savaş çığlıkları atan Yunanistan'ı NATO protokolleri ile sıkıştırmalıdır. Doğu Akdeniz'de Türkiye'ye karşı ittifak oluşturan Fransa ve Yunanistan'a "Bu işler boyunuzu ve gücünüzü aşar" diyen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın söylemden diplomasiye geçen ve eylemle sonuçlanacak bir süreci de gecikmeden başlatması gerekmektedir.
Seçkin Deniz, 17.10.2021

THE BIDEN ADMINISTRATION NEEDS TO ACT FAST TO RESET RELATIONS WITH FRANCE

Başlıca Beyaz Saray ulusal güvenlik duyuruları nadiren (eğer varsa?) romantik komedilerdeki olay örgülerini taklit eder. Ancak Avustralya, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri ("AUKUS" olarak kısaltılmıştır) arasında, diğer şeylerin yanı sıra Avustralya'yı gelişmiş nükleer enerjili denizaltılarla donatacak yeni bir güvenlik ortaklığının duyurulması -bu,  Avustralya'nın Fransa ile yaptığı mevcut 66 milyar dolarlık denizaltı anlaşmasının sona ermesiyle sonuçlandı- herhangi bir rom-com'a (Romantik Komedi) layık bir serpinti üretti. Avustralya tarafından sunakta bırakılan ve düğünde ihanete uğrayan Fransa, şimdi intikam almak istiyor. Fransa, Washington'daki büyükelçisini istişareler için geri çağırdı; ve Biden yönetimi Paris ile ilişkileri onarmak için somut adımlar atmadığı sürece işlerin ne kadar çirkin olabileceği ile ilgili komik bir şey yok.

16 Ekim 2021 Cumartesi

SA9402/MT16: Küresel Düzen'de Kontrollü Evrim; "Merkez Tutamıyor"

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, (Neo-Con ve Satanist ideolojiye sahip) Brookings Enstitüsü'nün Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Merkezi Direktörü Thomas Wright'a aittir ve Pandemi sonrası Ulusötesi tehditler Büyük Güç Rekabetinin nasıl olması gerektiğine odaklanarak, II. Dünya Savaşı sonrası oluşturulan Yeni Dünya Düzeni'nin kontrollü olarak nasıl dönüştürüleceğini dikte etmektedir. Analist'in ait olduğu kliğin kibirli ve hükmedici dilini kullandığı analizde kurduğu cümleler ve ulaşmak istediği hedefler açıktır; Covid-19 salgını ve bu salgın çerçevesinde şekillenen yeni küresel düzenin bütün ayrıntılarını, uluslararası ilişkilerde ısrarla ve özenle geliştirilen İklim Değişikliği literatürünün ne tür bir yeni baskıcı sisteme evrileceğine dair soruları cevaplayacak niteliktedir. Thomas Wright'ın, "Biri büyük ölçüde demokratik olan ve ABD tarafından yönetilen ve diğeri otoriter olan ve Çin tarafından yönetilen iki ayrı güç grubu istikrarlı bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu takımyıldızlar birbirine bağımlıdır, ancak güvensizlik ve rekabet tarafından parçalanmıştır." diyerek kabaca yeni düzenin nasıl olacağını açıklarken, gerekçelerini de bugüne dek hazırlanan 'İklim Krizi Literatürü'ne dayandırmaktadır: "İklim konusundaki bilimsel fikir birliğini temsil eden uluslararası uzmanlar organı olan Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli'ne göre, dünya, bilim adamlarının tahmin ettiği değişim hızına ve büyüklüğe göre yüzyılın sonuna kadar yaklaşık üç santigrat derece ısınma yolunda ilerliyor; felaket olabilir uyarısı yapılıyor. Ciddi, işbirliğine dayalı eylem yoksa, dünya daha sık kuraklık ve orman yangınları görecek; daha yoğun kasırgalar, fırtınalar ve seller yaşanacak; hastalıklar hayvanlardan insanlara daha fazla bulaşacak; yüz milyonlarca insanın yerinden edilmesine yol açan deniz seviyesinin yükselmesi birçok kıyı bölgesinin ve alçakta bulunan ulusların sular altında kalmasına neden olacak ve okyanus ve karasal ekosistemlerin tahribatı artacak." Yazar, Covid-19 salgını ile bütün insanlığı, nefes alma özgürlüğünden dahi mahrum bırakan ve insanların bedenlerinin dokunulmazlığını hiçe sayan ve sosyalleşme ihtiyaçlarını tarihte görülmemiş bir şekilde yasaklayan faşist devlet uygulamalarından elde edilen sonuçlara bağlı olarak yeni bir kuşatma stratejisi ortaya koymaktadır: "Agresif bir şekilde ekonomilerini karbondan arındıran ülkeler, bunu yapmayan ülkelere yaptırımlar ve diğer ticaret kısıtlamaları getirerek karşı tepkilere ve yeni ticaret savaşlarına yol açabilir." Analizdeki köşeli yaklaşımlardan görüleceği üzere, İklim Krizi Literatürü'ndeki zorlayıcı dilin uluslararası düzenin yeni bir kaldıracı olarak gündemde olduğu artık sabittir: "Amerika Birleşik Devletleri, Trump'ın yaptığı gibi karbon emisyonlarını azaltma çabalarını baltalamak isteyen başka bir başkan seçerse, iklim değişikliği transatlantik ittifakı bile zorlayabilir. ABD hükümeti iklim politikası konusunda Avrupa ile geniş çapta uyumlu kalsa bile, Kongre karbon emisyonlarını azaltma veya temiz teknolojiye yatırım yapma taahhütleri gibi anlamlı iklim eylemlerini engellerse Avrupalılar yine de hoşnutsuz hale gelebilir. Bu da Avrupa'nın ABD önderliğindeki uluslararası düzeni korumaya yardım etme isteğini azaltabilir." Yazarın kaygılı olduğu konu ABD sağının ya da solunun Çin ile rekabete ya da işbirliğine odaklı farklı yaklaşımları değil, eskiyen ve dağılan Dünya Düzeni'nin kontrollü bir şekilde nasıl değiştirileceğidir: "Ulusötesi tehditler konusunda işbirliği ihtiyacı, Amerika Birleşik Devletleri'nin Çin ile rekabet etme şeklini değiştirmelidir; rekabet edip etmemesini değil. ABD'li yetkililer Çin'den tamamen vazgeçmemeli; bunun yerine, Pekin ile hem ikili hem de çok taraflı ortamlarda çalışmak için iyi niyetli bir çaba göstermeliler. ABD-Çin işbirliğinde katı sınırlar olduğunu kabul etmek, hiçbir işbirliğinin mümkün olmadığını söylemekle aynı şey değildir. Çin'in pandemiler ve iklim değişikliğiyle mücadelede çıkarı var ve diplomasi kademeli olarak yardımcı olabilir. Ancak asıl zorluk, Çin ve diğer rakiplerle işbirliği gerekenden daha az olduğunda ne yapılacağına karar vermektir. Birleşik Devletler'in, istekli koalisyonlar yoluyla ortak zorlukların üstesinden gelmek için bir yedek plana ihtiyacı var." Analizin, 'Merkez Tutamıyor' şeklindeki başlığını "Küresel Düzen'de Kontrollü Evrim; "Merkez Tutamıyor" şeklinde değiştirmemizin temel sebebi de budur. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Eylül 2021'de Türkiye'nin henüz imzalamadığı, Kabine toplantısı sonrası TBMM'ye sevk etme kararı aldıklarını açıkladığı Paris İklim Anlaşması ile ilgili söyledikleri bu anlamda değerlendirilmelidir: "Kasım ayında Glasgow'da yapılacak İklim Değişikliği Zirvesi'ne kadar onay sürecini tamamlamış olacağız. Orta ve uzun vadeli tüm kalkınma programlarımızı yeşil kalkınma devriminin gerektirdiği yapısal dönüşümün rehberliğinde hazırlayacak ve yürüteceğiz. Paris İklim Anlaşması ile 2053’e kadar uzanan bir perspektifte orta ve uzun vadeli hedef haline getiriyoruz. Birileri sırf bunun altında bizim hükümetimizin, Cumhur İttifakı'nın imzası var diye yapılan işi değersiz hale getirme, önemsizleştirmeye, hatta tam tersini göstermeye çalışsa da gerçekten tarihi bir karar aldık" Sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar net sıfıra indirmeyi amaçlayan ve İklim değişikliğiyle mücadelede sanayi ve ticaret politikalarını değiştiren Avrupa Birliği, ithalatta "sınırda karbon düzenlemesi" getiriyor. Türkiye'nin ihracatını sürdürebilmesi için bu düzenlemeyi TBMM'den geçirmesi zorunlu hale getirilmiş durumdadır. Dünya'yı çevre ve doğa katliamı, savaş ve terörle yaşanmaz hale getiren Satanizm'in (doğal ya da yapay) salgınları, İklim değişiklikleri, kasırgalar, yangınlar, seller gibi ilahî cezaları da insanların kontrol altında tutulması için kullandıkları bir dönemde olduğumuz tartışılmaz bir şekilde ortadadır; Türkiye bu dönemde de Erdoğan liderliğinde yol alma imkanına sahiptir.
Seçkin Deniz, 16.10.2021, Sonsuz Ark


The Center Cannot Hold
"Bölünmüş Bir Dünya Ortak Tehditlerden Kurtulacak mı?"

COVID-19 salgını başlamadan önce Washington'da iki parti özellikle Çin ile büyük güç rekabetinin, ABD dış politikasının ana düzenleyici ilkesi olması konusunda yeni bir fikir birliğine varmıştı. Bazıları, salgının ve ulusötesi tehditlerin Amerikan halkı için yükselen rakip güçlerden daha büyük bir tehlike oluşturduğunu öne sürerek bu kavramı sorguladılar. Vermont'tan bağımsız Senatör Bernie Sanders gibi büyük güç rekabetine şüpheyle bakanlar, ABD'nin iki ülkenin pandemi ve iklim değişikliği gibi sınırsız riskleri yönetmek için birlikte çalışabilmesi için Çin ile gerilimi düşürmeye çalışması gerektiğini savundular.

15 Ekim 2021 Cuma

SA9401/KY1-CÇ790: Keskin Ustura

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Öyle tozutmuş ki, ne dediğini kendisi de bilmez halde. Öyle ya kör, cahil. Elinde abartı baltası, ağzında abartı kırbası tilkinin kuyruğundan söz ediyor. Öksüren biri de yok."

Abartmak insanın onulmaz hastalıklarından biridir. Kuşkusuz söz sanatındaki abartıdan söz etmiyoruz. Yani mübalağa sanatı. Erbabının elinden, dilinden çıkmış olan insana haz verir, şevk verir heyecan verir. Öteki hal berbat mı berbattır. Hani bir avcı hikâyesi vardır. Pek bir abartır. Konu komşu gülerken hane halkı muzdariptir. Evin oğlu babasına durumu anlatır. Bir çare bulurlar. Oğul babaya “Ben öksürünce düzeltirsin” der. Avcı baba kabul eder. Ve bir gün kahvede avladığı tilkiden söz eder.

14 Ekim 2021 Perşembe

SA9400/SD2206: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 637 (06-10 Haziran 2020)

        “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”

  
(Lütfen, Twitter alttan yukarıya doğru olan tweet akış grafiğinin tersine göre, tweetleri yukarıdan aşağıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)
(06-10 Haziran 2020
)  (Haziran 2020:
5.818 Tweet+Önceki Toplam: 429.290+ 5.818= 435.108 Tweet) 

06 Haziran 2020
Trump isterse köleler https://t.co/omvtQhvy8Y

06 Haziran 2020
ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley: “Bağlılığımız Anayasa'yadır” Anayasa da Başkan başkomutandır der star saçmalama.... https://t.co/zDd80ph1vT

13 Ekim 2021 Çarşamba

SA9399/SD2205: "eski kemanın sesi" /18.09.2003/ 173. patika

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

...eski kemanın sesi, tellerine hoş gelir...
...der ki, eskilerden biri: "çıkışların çok sert!"
...yumuşak çıkışların hangi derelerde boğulduklarını düşündüm...
...sonra, gülümsedim...
...yumuşamış düşüncelerin yumuşak uslûplarını hatırlayınca...
...ekmeğin tersine, düşünceler kalınca yumuşarlar...
...etkiler, etki güçlerince savrulmadıkları zaman yumuşamaktan öte gidemezler...
...doğrular, sertlikleri kadarınca değiştirirler yeryüzünü...

12 Ekim 2021 Salı

SA9398/SD2204: İngiltere'nin AUKUS Anlaşması Neden Başarılı ve SNP'nin Brexit Direncinin Çılgınlığını Gösteriyor?

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, Muhafazakar ve Brexit Partilerinin milletvekili olarak İskoç ve Avrupa Parlamentolarında görev yapan GlobalBritain.co.uk'nin direktörü Brian Monteit'e aittir ve İngiltere'nin ABD ve Avustralya ile imzaladığı AUKUS anlaşmasına odaklanmakta ve diğer analistlerin aksineİngiltere'yi yeniden Büyük Britanya yapacak olan bu anlaşmanın Brexit olmadan gerçekleşemeyeceğini ve Fransa'nın vetosuna takılacağını iddia etmektedir. Analist Brexit'in 'deli gömleği' olarak tanımladığı Avrupa Birliği dolayısıyla yoksullaşan İngiltere için yeniden dünyanın uzak ufuklarına bakma imkanı verdiğini, bunun sonucunda da AUKUS'un gerçekleştiğini ve İngiltere'nin yeni anlaşmalar yaparak daha da zenginleşeceğini ileri sürerken haklıdır. Fransa'nın düşman ilan ettiği Türkiye'nin, bu 'Deli Gömleği'ni giyme heyecanının da yeniden ve daima sorgulanması gerekliliğini hatırlatmaktadır. Türkiye, Avrupa Birliği üyesi olmadan Avrupa Birliği'nin kendisini rakip olarak görebileceği güçlü bir ülke olmayı yeniden başarmış olduğu halde, Merkel sonrası kaosa sürüklenen Almanya'nın arka plana düşmesi sonrası Fransa'nın liderlik edeceği bir birliğe girerek İngiltere'nin sırtından çıkarıp attığı deli gömleğini giymiş olacaktır.
Seçkin Deniz, 12.10.2021


Why the UK's AUKUS deal is a success and shows the folly of the SNP’s Brexit resistance 
"İngiltere'nin AUKUS anlaşması neden başarılı ve SNP'nin Brexit direncinin çılgınlığını gösteriyor?"

Kendimi bir Frankofil olarak görüyorum. Başka türlü olmak ve ben uluslararası iletişim danışmanı olarak ticaretimi sürdürürken yaptığım gibi on yıldan fazla bir süre Güney Batı Fransa'da yaşamayı seçmek zor olurdu. 

11 Ekim 2021 Pazartesi

SA9397/SD2203: Sıkıntı (Roman); 2. Bölüm-Yer 46

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"‘Yer Yazarı’ Orhan Bey zamanından beri Osmanlı Hanedanı’nın Yahudilere gösterdiği ilgiyi de eklemişti bu hususa; nihayetinde, kendi aralarındaki tartışmalara göre Theodor Herzl ve diğer Samirîler tarafından yıkılan Osmanlı Hanedanı’na ihanet edenler Yahudiler değil Samirîlerdi."


‘Yer Yazarı’nın dünya tarihinin değiştiği anlara dair yaptığı yorumlar da önemliydi. Ona göre, Cadı Avı, Hanedanlara musallat olan masonlarla mücadele etmek amacıyla, Yahudilerin sır dolu dünyalarında ve Yahudi kılığında diledikleri gibi davranan Samirîlerin tehlikeli varlığını fark eden Katolik Avrupalı hanedanların başlattığı ve 40.000-60.000 arası kişinin cadılık suçlamasıyla idam edildiği 1480-1750 yılları arasında yaşanmıştı. 

10 Ekim 2021 Pazar

SA9396/SD2202: Küresel Britanya Nedir, Her Neyse; Anglosfer'in İçinde mi Dışında mı?

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, yayıncı ve The National köşe yazarı Gavin Esler'e aittir ve Avustralya'nın Fransa ile yaptığı denizaltı anlaşmasını iptal ederek, ABD-İngiltere ortaklığı ile yeni anlaşmaya varması sonucu ABD-Avustralya ile birlikte üçlü ittifaka (AUKUS) katılan İngiltere'nin artık Küresel Britanya olmadığına odaklanmaktadır. Güç ve itibar kaybettiği için parçalanan hegemon Batı'nın 76 yıl sonra birbirine düşmesi tarihin klasik döngülerine işaret etmektedir. Yunanistan'ı vekil terör devleti olarak kullanarak saldıran Fransa'ya karşı Türkiye'nin bu derin parçalanmayı doğru okumaya devam etmesi ve zamanlaması mükemmel bir şekilde ayarlanmış hamlelerle ABD-İngiltere-Fransa çözülüşünü lehine etkilemesi gerekmektedir.
Seçkin Deniz, 10.10.2021


What is Global Britain, anyway - whether in or outside the anglosphere?

Joseph Chamberlain, 1900'lerin başlarında Boer Savaşı sırasında İngiltere'nin Sömürge Bakanıydı. Derme çatma Boerler, Güney Afrika'daki İngiliz birliklerini küçük düşürdüğünde ve İngiltere, Almanya'nın yükselişinden endişe duyduğunda, Chamberlain şunları söyledi: “Hiç müttefikimiz olmadı. Korkarım hiç arkadaşımız olmadı... Tek başımızayız.” Britanya hızla rotayı tersine çevirdi, Fransa'ya karşı yüzyıllarca süren düşmanlığını değiştirdi, yeni bir dostluk, entente cordiale inşa etti ve Almanya'nın Kaiser ve Hitler'inden gelen tehditlerini kontrol etmek için Fransa ile birlikte iki kez savaştı.

9 Ekim 2021 Cumartesi

SA9395/TG354: Eski CIA Afganistan İstasyon Şefi: "Amerika'nın Afganistan'da Hesap Verebilirliğe İhtiyacı Var"

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, 15 yıldan fazla bir süre çeşitli ulusal güvenlik ve liderlik rollerinde görev yapmış, IC, Ulusal Güvenlik Konseyi, ABD Kongresi, ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD Savunma Bakanlığı ve yabancı ortaklarla birlikte çalışan, şu anda kuantum hesaplama ve algılama şirketi ColdQuanta'da Ulusal Güvenlik Çözümleri Kıdemli Direktörü olarak çalışan, CIA Genel Merkezinde ve yurtdışında çok sayıda uluslararası görevde hassas CIA programlarını yöneten eski bir CIA vaka memuru ve Afganistan Üs Şefi Laura E. Thomas'a aittir ve ABD'nin Ağustos 2021'de Afganistan'dan bir gecede kaçışı sırasında terk ettiği ve gönüllü olarak tanımladığı, kendisi dahil eski CIA ajanlarının kullandıkları, kurtardıkları, kurtarmaya çalıştıkları ve geride bıraktıkları Afganlılara ve ABD yönetiminin hatalarına odaklanmaktadır. Türkiye'deki (Terör örgütleri FETÖ-PKK ve ABD Başkanı Joe Biden'ın 'muhalefet' diyerek desteklediği siyasi partiler) ve dünyanın diğer ülkelerindeki CIA muhbiri ya da siyasetçi, bürokrat, mühendis, hukukçu, memur, mafya ve terörist olarak ABD işbirlikçiliği yapan vatan hainlerinin Afganistan'dan çıkaracakları temel ders, ABD'nin vatanlarına ihanet etmeleri için vaat ettikleri ABD vatandaşlığı, para ve makam dahil her şeyin, ABD'nin çıkarları söz konusu olduğunda herhangi bir anlam ifade etmediği gerçeğidir. ABD artık hainleri koruyacak bir güce sahip olmadığını Afganistan'da kanıtlayarak, dünyanın geri kalan ülkelerindeki ABD işbirlikçilerinin umut ışığı olmaktan çıkmıştır.
Seçkin Deniz, 09.10.2021


America Needs Accountability on Afghanistan

Geçen hafta, transatlantik bir uçuştan sonra, Dulles havaalanı uluslararası dış hatlar geliş terminaline girerken soğukkanlılığımı kaybettim. Genellikle yurtdışındaki CIA görevlerinin ardından sayısız kez yaptığım gibi Amerika Birleşik Devletleri'ne girerken çok sayıda Afgan mülteci ile karşılaşmıştım. Bu Afganlar kesinlikle yorgun, büyük ihtimalle fakir ve birbirine sokulmuş bir kitle halindeydi.

SA9394/MT15: 'Müslüman' Ateist Olmak Üzerine

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız metin, Mısır asıllı gazeteci ve yazar Khaled Diab (Halid Diyab)'a aittir ve Mısır ve Suudi Arabistan'da kendisi gibi birçok ateistin veya ateist grupların varlığına odaklanmaktadır. Bir münafık olmaktansa, bir 'ateist' olmayı seçtiğini ve tercih ettiğini söyleyen yazarın kendi tanımıyla 'laik' bir özgürlüğe sığınması, esasen İslam'a özgü olmayan, gerçekte İslam'ın tam olarak karşısında bulunduğu, Mısır ve Suudi Arabistan gibi, İslam dinini kullanarak, çıkarları için istismar ederek insanları faşist ve İslam dışı bir hayata zorlayan sistemlerin kurbanı olduğunu da kanıtlamaktadır: "Araştırmalar ve anekdot niteliğindeki kanıtlar Ortadoğu'da dinsizlik ve dini şüphecilikte artışa işaret etmekle kalmıyor, milyonlarca inançlı insan siyasal İslam'a olan inancını kaybediyor veya kaybetti ve dinin siyasetten çıkarılmasını istiyor; laikliğin tam da tanımında olduğu gibi." Yazarın İslam'ın kaynağı Kur'an'ı, kendi anadiliyle anlaması mümkün iken, okuyup anlamak için çabalamak yerine, faşist Mısır ve Suud gibi Arap diktatörlüklerinin çerçevelediği bir din algısı ile savaşarak haksız bir şekilde İslam'ı sorumlu tutması, benzerlerine Türkiye'de de çok sık rastladığımız ve genellikle Satanizm/Masonluk kaynaklı Sufizm tarikatlerindeki akıl dışılıkların ve Sufizm'in karşıtı olarak inşâ edilen yine Masonik kökenli radikal-siyasal İslam olarak tarif edilmeye çalışılan şiddet yanlısı sapmaların arasına sıkışmış tipik 'Doğuştan Müslümanlar'ın tepkisel yanılsamalarından biridir. Özgürlüğün ve aklın kullanılmasının önündeki en büyük engeller olarak ABD ve Avrupa tarafından desteklenen diktatörlüklere ve ABD-Avrupa liderlerini de yöneten Küresel Satanist çete üyesi patronlara karşı çıkmak yerine o diktatörlüklerin sufi tarikatleri yolu ile herhangi bir araç gibi kullandığı İslam'a ve İslam'ın Tanrısı Allah'a başkaldırmak, onu yok saymak çok ciddi bir trajedidir, çelişkidir; bir tür sorgulama bilinci yokluğudur. "Tanrı'nın yokluğunun hayatımı daha fakir veya daha iç karartıcı hale getirdiğini hissetmiyorum; tam tersi." diyen yazarın asıl probleminin kendisiyle olduğu açıktır, kendi dilinde gönderilen ve biz Müslümanlara, onun gibi 'ateistlere',  'Sizin dininiz size benimki banadır' dememizi emreden Allah'ın gönderdiği tek din olan İslam bu tür diktatöryel ve proleter polemiklerden münezzehtir. Türkiye'de de üretilmeye çalışılan 'ateist', 'deist' gençler algısı benzer şekilde tasarlanan organize bir Satanist operasyondur. Bu operasyon için, Veliaht Prens MbS'nin itirafı ile Suud finansörlüğünde bir Amerikan projesi olan Vahhabiliğin yayılması, İslam'ın barış vaat eden kimliğine yönelik bir saldırıydı; ki oluşturulan bu zeminde El Kaide, IŞİD, Taliban, Boko Haram gibi CIA-Pentagon tarafından kurulan birçok terör örgütü de İslam'ı şiddetle ilişkilendirme operasyonlarının bir sonucudur; nihayetinde nefret ettirilmek istenen şey insan için kurtuluşu temsil eden tek din, tek sistem olan İslam'dı; yazarın annesinin atalarından öğrenerek kendisine öğretmeye çalıştığı ritüellerden ve birkaç etik-ahlaki sınırlamadan ve yüzlerce Sufizm uydurmasından ibaret olan ve Amerikan kuklası diktatörlerin çerçevesini belirlediği 'İslamcılık' gibi bir yeni din değildi. Müslümanların bu gerçeği dikkatle ayrıştırması ve çocuklarına öğretmesi itikadî bir mecburiyettir.
Seçkin Deniz, 09.10.2021, Sonsuz Ark


On Being a ‘Muslim’ Atheist

"Arap dünyasında Allah'ın varlığına inanmamak kolay bir şey değil. Buna rağmen daha çoğumuz (saklandığımız) dolaptan çıkıyoruz."

İsimler her zaman sadece 'isim' değildir. Farklı insanlara çok farklı şeyler ifade edebilirler. Geçenlerde Girit'e yaptığım bir ziyarette İskenderiye'den bir Mısırlı ile karşılaştığım zaman bunu hatırladım. Ayman, 30 yıl önce Girit'e, kendisine sahildeki memleketini hatırlatan ancak daha sessiz ve daha düzenli olan bu Akdeniz adasına aşık olduktan taşınmıştı. Bununla birlikte, isimler söz konusu olduğunda çok Mısırlı bir bakış açısını koruyordu.

Seçkin Deniz Twitter Akışı