Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
"Kâh direniş erleriyle yoldaşsın, kâh bozguncularla hem halsin. İçin rahat, nihayetinde kişiliksizliğini her şeyi aşmış, dogmalardan sıyrılmış, yalın gerçeklere ulaşmış biri diye örtme becerisini edinmişsin, kalem tutma yeteneğinle başarmışsın bunu."
Okudun, okuduğunu anlamadan. Söyledin, söylediklerinin söylemek istediklerin olup olmadığını bilmeden. Yazdın, kullandığın sözcüklerin, kavramların, terimlerin içeriklerini içselleştirmeden. Söylediklerinin, yazdıklarının hiçbir anlamı olmadığını -başkasında bir anlamı olsa bile kendinde bir anlamı olmadığını- bilerek sürdürdün bu eylemlerini. Bir anlamı yok. Bir anlamı yok çünkü kullandığın sözcüklerin, kullandığın kavramların, kullandığın terimlerin hiçbirinin çilesini çekmedin. Bir ezberden öte değildi. Değil. Bir papağan gibi yineledin sözcükleri, kavramları, terimleri. Herhangi bir yansılama yeteneği olan, bilinçten yoksun herhangi bir canlı gibisin. Bunu elan ayrımsamış değilsin. Hem ayrımsayacağına ilişkin bir im de yok.
Bir iddianın, bir fikrin sahibi değilsin. Sözcüklerle oynamaktan öte bir anlamı yok yaptığının. Oynamaktan öte, hem de pespaye bir oyuncu olarak oynamaktan öte bir anlamı yok. Bu yüzden kıvırmakta üstüne yok. Kıvırmak zorundasın, zira direnecek müktesebata sahip değilsin. Direniş için gereken bilince sahip değilsin. Ah, evet! Üstlendiğin rolün -o neyse artık- gereklerini yerine getirmekte mahirsin. Kıvraklığın -buna omurgasız diyenler de var- bunun için yeterince imkân sağlıyor sana. Ve yüzsüzlüğü güler yüz, kaypaklığı empati diye satabiliyorsun rahatlıkla. Bunu yapacak kadar sözcüğün var heybende. Bu da sıkıntıya düşmeni engelliyor. Mavi boncuk dağıtmanın yapay rahatlığıyla esriksin.
Kâh direniş erleriyle yoldaşsın, kâh bozguncularla hem halsin. İçin rahat, nihayetinde kişiliksizliğini her şeyi aşmış, dogmalardan sıyrılmış, yalın gerçeklere ulaşmış biri diye örtme becerisini edinmişsin, kalem tutma yeteneğinle başarmışsın bunu.
Ve fakat bu hep böyle gitmez. Gitmeyecek de. Kofluğunu, yansılayan bir canlıdan öte olmadığını ayrımsayan gözler kendinde kendinden kuşku tohumlarının çimlenmesine neden olmaktalar.
Kıvranıyorsun. Kopamıyorsun bir türlü. Kaçıp kurtulmak için elinden geleni yapıyorsun şimdilerde. Ve fakat olmuyor. Korku kıskıvrak kuşatmış her yanını. Evet, evet korkuyorsun. Kofluğunu, çilesizliğini, kişiliksizliğini ifşa edecek bilinçten, keşfedecek gözlerden korkuyorsun. Bu yüzden köprüleri bütünüyle atamıyorsun. Atmış gibi yapmak yetiyordu bir zamanlar ve fakat artık yetmiyor. Bu da çıldırtıyor seni. Tıpkı kıskançlığının çıldırtması gibi. Ah sen ne kıskançtın. Ne kıskançsın. Kıskançlığını örtecek bir perde, bir siper bulamadın. Bunun da farkındasın. Evet, evet, omurgasızlığının farkında olduğun gibi kıskançlığının da farkındasın. Ve fakat kıskançlığının seni bir solucana döndürdüğünün ayrımında değilsin.
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.