17 Şubat 2022 Perşembe

SA9558/SD2328: Rusya ile ABD Arasındaki Güvenlik Garantileri Müzakereleri; Rusya'nın ABD'ye Cevabı- TAM METİN/ 17 Şubat 2022

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız metin, Rus Resmi haber ajansı TASS'a aittir ve 2014'te Ukrayna'daki Rus yanlısı rejimin devrilmesinden sonra başlayan ve Kırım'ın Rusya tarafından zorla Ukrayna'dan koparılması ile devam eden ve 2021 yılının son aylarında Rus Ordularının Ukrayna sınırlarına dayanması ve ABD Başkanı Joe Biden'ın Şubat 2022'nin ortalarında (15-17 Şubat'ta) Rusya'nın Ukrayna'yı işgale başlayacağı iddialarıyla son noktaya taşınan Rusya-Ukrayna Gerilimi dolayısıyla Rusya Federasyonu'nun ABD'nin güvenlik garantileri konusundaki yanıtına Rusya'nın resmi tepkisini yansıtmaktadır. ABD ve NATO'nun Rusya'nın vereceği cevabı gizli tutmasını istemesine rağmen, "Kendi gönderdikleri mektubun kamuoyu tarafından bilinmesi gerektiğini" söyleyen Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Rus resmi haber ajansında yayınlanan aşağıdaki mektubun gerekçesini şöyle izah etmektedir: "Aksi takdirde Washington ve Brüksel'deki meslektaşlarımızın tercih ettiği gibi gizli tutulursa kamuoyu bu sefer Rusya ile Ukrayna sınırında neler olup bittiğiyle alakalı yalan bilgiler, düpedüz propagandalarla tıkanacak."
Seçkin Deniz, 17.02.2022

ПЕРЕГОВОРЫ РОССИИ И США ПО ГАРАНТИЯМ БЕЗОПАСНОСТИ17 ФЕВ, 17:00
Реакция России на ответ США по гарантиям безопасности. Полный текст

ABD'nin güvenlik garantileri konusundaki yanıtına Rusya'nın tepkisi. Tam metin

17 Şubat 2022'de Rusya Dışişleri Bakanlığı'na davet edilen ABD Büyükelçisi John Sullivan'a, Rusya Federasyonu ile Amerika Birleşik Devletleri arasında güvenlik garantileri konulu Rus antlaşma taslağı konusunda daha önce Amerika'dan gelen yanıta şu tepki verildi.

Genel bakış

Rus tarafının ABD ile hazırladığı güvenlik garantilerine ilişkin antlaşma taslağının temel unsurlarına Amerikan tarafının yapıcı bir yanıt vermediğini belirtiyoruz. NATO'nun daha fazla genişlemesinin reddedilmesinden, "Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO'ya üye olacağı" "Bükreş formülünün" geri çekilmesinden ve herhangi bir askeri faaliyet yürütmek için altyapılarının kullanılması da dâhil olmak üzere daha önce SSCB'nin bir parçası olan ve ittifakın üyesi olmayan devletlerin topraklarında askeri üsler oluşturmaktan vazgeçilmesinden, ayrıca saldırı silahları da dâhil olmak üzere NATO askeri gücünün ve NATO altyapısının Rusya-NATO Kurucu Senedi'nın imzalandığı 1997 yılındaki durumuna geri dönülmesinden bahsediyoruz. Bu hükümler Rusya Federasyonu için temel öneme sahiptir. 


Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı binası, © Gavriil Grigorov/TASS

Rusya'nın tekliflerinin paket niteliği göz ardı edildi, kasıtlı olarak "uygun" konular seçildi ve bu da ABD ve müttefikleri için avantajlar oluşturma yönünde "büküldü". Bu yaklaşım ve beraberindeki ABD yetkililerinin söylemleri, Washington'un Avrupa'nın güvenlik durumunu düzeltmeye gerçekten kararlı olduğuna dair meşru şüpheleri pekiştiriyor.

ABD ve NATO'nun doğrudan Rusya sınırlarında artan askeri faaliyetleri endişeye sevk ederken, Rusya'nın "kırmızı çizgileri" ve temel güvenlik çıkarları ile onları koruma konusundaki egemen hakkı göz ardı edilmeye devam ediyor. Rusya topraklarındaki belirli bölgelerden askerlerin çekilmesine yönelik ültimatomlar ve onlara eşlik eden daha sert yaptırım tehditleri kabul edilemez ve gerçek mutabakata varma umutlarını baltalıyor.

Amerikan tarafının, ABD ve müttefiklerine karşı güvenliğimizi temin etmek için kesin, yasal olarak bağlayıcı garantiler üzerinde anlaşmaya hazır olmaması durumunda, Rusya, askeri-teknik önlemlerin uygulanması da dahil olmak üzere yanıt vermek zorunda kalacaktır.

Ukrayna üzerine

ABD ve müttefiklerinin geçen yıl sonbahardan bu yana resmi düzeyde ilan ettiği [gibi] Ukrayna'ya yönelik herhangi bir "Rus işgali" söz konusu değil ve planlanmıyor, bu nedenle Rusya'nın "gerginliğin artmasından sorumlu olduğu"na ilişkin açıklamalar, Rusya'nın güvenlik garantileri ile ilgili tekliflerini baskı altına alma ve değerini düşürme girişimi'nden başka türlü değerlendirilemez. 

Bu bağlamda, 1994 Budapeşte Memorandumu kapsamında Rus yükümlülüklerinden söz edilmesinin, Ukrayna içi ihtilafla hiçbir ilgisi yoktur ve oradaki iç faktörlerin etkisinden kaynaklanan koşullar için geçerli değildir. Ukrayna devletinin toprak bütünlüğünü kaybetmesi, kendi içinde gerçekleşen süreçlerin sonucudur.

Amerika'nın yanıtında yer alan Rusya'nın "Kırım'ı işgal ettiği" yönündeki suçlamaların da tutulur bir tarafı yok. 2014 yılında Kiev'de, başlatanların ABD ve müttefiklerinin desteğiyle sonucunda Rusların ve Rusça konuşan nüfusun yanı sıra diğer "itibarsız" etnik grupların haklarını ihlal edecek milliyetçi bir devlet kurmaya amaçladığı bir darbe gerçekleşti. Böyle bir durumda Kırımlıların Rusya ile yeniden birleşme yönünde oy kullanmaları şaşırtıcı değildir. Kırım ve Sivastopol halkının Rusya Federasyonu'na dönme kararı, BM Antlaşmasında yer alan kendi kaderini tayin hakkı kullanılarak özgür iradeyle alındı. Hiçbir güç veya kuvvet tehdidi kullanılmadı. Kırım'ın aidiyeti sorunu kapanmıştır.

Ukrayna’nın NATO'ya kabul edilmesi durumunda, Kiev'deki rejimin Kırım'ı güç yoluyla “geri almaya” çalışacağı ve ABD ve müttefiklerini Washington Antlaşması'nın 5. maddesi uyarınca tüm sonuçlarıyla birlikte Rusya ile doğrudan silahlı bir çatışmaya sürükleyeceği konusunda gerçek bir tehdit ortaya çıkacaktır.  

ABD'nin yanıtında Rusya'nın "Donbass'taki çatışmayı ateşlediği" iddiasıyla tekrarlanan tez temelsizdir. Çatışma tamamen Ukrayna’nın iç dinamiklerinden kaynaklanıyor. Çözüm, yalnızca Minsk anlaşmalarının uygulanması ve uygulanmasına ilişkin sırası ve sorumluluğu açıkça tanımlanmış ve ABD, Fransa ve Büyük Britanya da dâhil olmak üzere BM Güvenlik Konseyi'nin 2202 sayılı Kararı ile oybirliğiyle onaylanan bir dizi önlemin uygulanmasıyla mümkündür.  Bu kararın 2. paragrafında Kiev, Donetsk ve Lugansk taraflar olarak adlandırılmıştır. Bu belgelerin hiçbiri Rusya'nın Donbas'taki çatışmadaki sorumluluğundan bahsetmiyor. Rusya, AGİT ile birlikte, ana müzakere formatında - temas grubunda - ve Berlin ve Paris ile birlikte - çatışmanın taraflarına tavsiyelerde bulunan ve bunların uygulanmasını izleyen Normandiya formatında bir arabulucu rolü oynuyor.

Ukrayna çevresindeki gerilimi azaltmak için aşağıdaki adımların temel öneme sahiptir. Bu adımlar; Kiev'i bir dizi önlem uygulamaya zorlamak, Ukrayna'ya silah tedarikini durdurmak, oradan tüm Batılı danışmanları ve eğitmenleri geri çağırmak, NATO ülkelerinin Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ile herhangi bir ortak tatbikat yapmayı reddetmesi ve daha önce Kiev'e teslim edilen tüm yabancı silahların Ukrayna toprakları dışına geri çekilmesi. 

Bu bağlamda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 7 Şubat 2022'de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Moskova'da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, diyaloğa açık olduğumuzu vurgulayarak "Uluslararası yaşamdaki tüm katılımcılar için eşit, herkes için istikrarlı güvenlik koşulları hakkında düşünme" çağrısında bulunduğuna dikkat çekiyoruz.

Kuvvetlerin konfigürasyonu

ABD'nin Rusya'nın önerilerine verdiği yanıtta, Avrupa'nın güvenlik durumunun iyileştirilmesinde ilerlemenin "sadece Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik tehdit edici eylemlerin oluşturduğu gerilimin azalması sonucunda elde edilebileceği" konusunda ısrar ettiğini görüyoruz, bu da anladığımız kadarıyla, Rus birliklerinin Ukrayna sınırlarından çekilmesi gerekliliğini ima ediyor. Aynı zamanda, Birleşik Devletler sadece  "Karşılıklı taahhütler ... Ukrayna topraklarında muharebe misyonları olan kalıcı kuvvetler konuşlandırmaktan kaçınmaya" ve "konvansiyonel silahlı kuvvetler sorununu tartışma olasılığını değerlendirmeye" hazır. Geri kalanına gelince, Amerikan tarafı ikili anlaşma taslağının 4. maddenin 2. paragrafı ve 5. maddenin 1. paragraftaki tekliflerimizi sessizce atlıyor ve, "ABD ve NATO kuvvetlerinin mevcut konfigürasyonunun sınırlı, orantılı ve Rusya-NATO Kurucu Yasası kapsamındaki yükümlülüklerle tamamen tutarlı olduğu" belirtiliyor.

Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetlerinin kendi topraklarında konuşlandırılmasının ABD'nin temel çıkarlarını etkilemediğini ve etkileyemeyeceği gerçeğinden hareket ediyoruz. Ukrayna topraklarında hiçbir kuvvetimizin bulunmadığını hatırlatmak isteriz.

Aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri askeri altyapılarını doğuya kaydırıyor ve yeni üyelerin topraklarına birlikler yerleştiriyorlardı. AKKA kısıtlamalarını aştılar ve Rusya-NATO Kurucu Senedi'nın "önemli miktarda muharebe kuvvetlerinin ilave kalıcı konuşlandırılmasından" vazgeçilmesine ilişkin hükümlerini oldukça keyfi bir şekilde yorumladılar. Bu eylemler sonucunda gelişen durum kabul edilemez. Tüm ABD silahlı kuvvetlerinin ve Orta ve Doğu Avrupa, Güneydoğu Avrupa ve Baltık'ta konuşlandırılan silahların geri çekilmesinde ısrar ediyoruz. Bu bölgelerdeki ulusal potansiyellerin oldukça yeterli olduğuna inanıyoruz. Bu konuyu Rus taslak antlaşmasının 4 ve 5'i maddeleri temelinde tartışmaya hazırız.

Güvenliğin bölünmezliği ilkesi

ABD'nin yanıtında, Amerikan tarafının güvenliğin bölünmezliği ilkesine tamamen uymaya kararlı olduğunu teyit ettiğini göremedik. Amerikan tarafının bu ilkeyi dikkate aldığına ilişkin genel açıklamalar, Washington'un, Rusya'nın güvenlik çıkarları pahasına kendisi ve müttefikleri için avantajlar yaratmaya yönelik ters tepme ve istikrarsızlaştırma yolundan vazgeçme konusundaki isteksizliğiyle doğrudan çelişiyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin öncü rolüyle Kuzey Atlantik İttifakı'nın, Ukrayna bölgesi de dâhil olmak üzere Sovyet sonrası alanın sınırsız jeostratejik ve askeri kalkınma politikasının sınırsız uygulamasının bir sonucu olarak tam olarak olan budur; bu ise bizim için özellikle hassas bir konu teşkil ediyor. Bütün bunlar doğrudan Rusya sınırlarında oluyor. Böylece "kırmızı çizgilerimiz" ve temel güvenlik çıkarları göz ardı edilmekte ve Rusya'nın bunları sağlama konusundaki devredilemez hakkı reddedilmektedir. Bizim için bu elbette kabul edilemez.

Ek olarak, bu ilkenin, geçen yıl Şubat ayında, tarafların herhangi bir istisna olmaksızın beş yıl süreyle uzatmayı kabul ettiği, stratejik saldırı silahlarını daha da azaltmak ve sınırlamak için önlemlere ilişkin 2011 Rusya Federasyonu ve Amerika Birleşik Devletleri Antlaşması'nın önsözünde; ve ayrıca kabul edilen bir dizi üst düzey AGİT ve Rusya-NATO temel belgesinde: 1975 Helsinki Nihai Senedinin girişinde, Yeni Avrupa için 1990 Paris Şartı, 1997 Rusya-NATO Kuruluş Senedi, Avrupa Güvenliği için 1999 AGİT İstanbul Şartı, Rusya-NATO 2002 Roma Deklarasyonu ve 2010 AGİT Zirvesi Astana Deklarasyonu'nda yer aldığını hatırlatırız. 

Alınan yanıtta Washington'un güvenliğin bölünmezliği kavramına bağlılığından bahsedildiğini not ediyoruz. Ancak metinde, devletlerin "birlik anlaşmaları da dâhil olmak üzere, güvenliklerini sağlama yöntemlerini özgürce seçme veya değiştirme" hakkına indirgeniyor. Bu özgürlük mutlak değildir ve Avrupa Güvenlik Şartı'nda kaydedilen iyi bilinen formülün sadece yarısıdır. Metnin ikinci kısmında, bu hakkı kullanırken "... başka devletlerin güvenliği pahasına kendi güvenliğini güçlendirmemeyi" gerektiğinden söz ediliyor. NATO'dan gelen 10 Şubat 2022 tarihli mektubu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov'un 28 Ocak 2022'de ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'e bu konuda gönderdiği mesaja yanıt olarak kabul edemeyiz. Ulusal düzeyde bir yanıt istedik.

NATO'nun Açık Kapı Politikası

ABD, NATO'nun "açık kapı" politikasına "güçlü desteğini" yeniden teyit ediyor. Ancak bu, AGİK/AGİT içinde verilen temel taahhütlere, özellikle de “başkalarının güvenliği pahasına birinin güvenliğini güçlendirmeme” taahhüdüne aykırıdır. Bu politika, NATO Dışişleri Bakanları'nın 6-7 Haziran 1991'de Kopenhag'daki toplantısını takiben, "Avrupa'daki değişen durumdan tek taraflı yararlanmamayı", diğer devletlerin "meşru çıkarlarını tehdit etmemeyi", onları "yalıtmaya" veya "kıtaya yeni ayrım çizgileri çizmeye" çalışmamayı taahhüt eden, ittifakın kendi tutumlarıyla tutarlı değildir, 

ABD ve NATO'yu barış ve güvenliği koruma alanındaki uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. İttifak üyelerinden, NATO'nun doğuya doğru genişlemesinden vazgeçilmesinin yasal konsolidasyonunun içeriği ve biçimleri hakkında somut öneriler bekliyoruz.

Tekliflerin paket niteliği

Amerika Birleşik Devletleri'nin bireysel silah kontrolü ve risk azaltma önlemleri üzerinde önemli ölçüde çalışmaya hazır olduğunu not ediyoruz. Aynı zamanda, Washington'un bu alanlarda Rusya’nın son yıllarda ortaya attığı bir dizi öneri ve girişiminin haklılığını nihayet kabul ettiği kaydedildi.

Aynı zamanda, güvenlik garantilerine ilişkin sunduğumuz belgelerde Rusya'nın,  Avrupa-Atlantik bölgesinde gelişmeye devam eden kabul edilemez duruma kapsamlı ve uzun vadeli bir çözüm yolunu izlemeyi teklif ettiği gerçeğine bir kez daha Amerikan tarafının dikkatini çekiyoruz. Her şeyden önce, NATO'nun Rusya'nın güvenliğine zarar verecek başka eylemlerde bulunmayı reddetmesine ilişkin bir anlaşma şeklinde bir güvenlik mimarisi için istikrarlı bir temel oluşturmaktan bahsediyoruz. Bu bizim için değişmeyen bir zorunluluk olmaya devam ediyor. Bu kadar güçlü bir temelin yokluğunda, ayrı alanlarda askeri faaliyetlerin kısıtlanmasını ve öngörülebilirliğini sağlayan birbiriyle ilişkili silah kontrolü ve askeri risk azaltma önlemleri, üzerinde anlaşmaya varılsa bile, uzun vadede sürdürülebilir olmayacaktır.

Bu nedenle, Rus teklifleri paket niteliğindedir ve tek tek bileşenlerine ayırmadan bir bütün olarak düşünülmelidir.

Bu bağlamda, Rusya girişiminin net olarak belirlediğimiz en önemli unsurlarına Washington ve Brüksel'den yapıcı bir tepki gelmemesine dikkat çekmek istiyoruz. Silah kontrolü konularına gelince, bunları yalnızca güvenlik garantileri sorununu çözmeye yönelik kapsamlı, paket bir yaklaşımın genel bağlamında değerlendiriyoruz.

"NEW START ​​Sonrası" ve "güvenlik denklemi"

Amerika Birleşik Devletleri, stratejik istikrar üzerine diyalog çerçevesinde "Yeni Stratejik Silahları Azaltma Anlaşması’nın (New START) geliştirilmesinde önlemlerin" geliştirilmesine "hemen" katılmayı teklif ediyor. Bununla birlikte, aynı zamanda, Amerikan tarafı, belirli silahların ABD'nin ulusal topraklarına doğrudan tehdit oluşturma kabiliyetine bakılmaksızın, yalnızca nükleer silahlara odaklanmayı sağlayan, diğer taraf olan bizimle koordine edilmemiş bir yaklaşımı ortaya koymaya çalışıyor. Olaylara böyle tek taraflı bir bakış, 16 Haziran 2021'de Cenevre'de yapılan Rus-Amerikan zirvesinde, gelecekteki silah kontrolü ve risk azaltma önlemlerinin temelini atmak üzere tasarlanan stratejik diyaloğun kapsamlı doğasına ilişkin varılan mutabakatlara aykırıdır. 

Rusya, stratejik konulara entegre bir yaklaşımı savunmaya devam ediyor. Yeni bir "güvenlik denklemi"nin ortak geliştirilmesine katılmayı öneriyoruz.

Önerdiğimiz konsept, güncelliğini korumaya devam eden bir dizi unsur dahil, stratejik diyalog çerçevesinde yapılan görüşmelerde ve 17 Aralık 2021 tarihinde tarafımızca teslim edilen çalışma belgesinin tamamlanması üzerine Amerikan tarafının dikkatine sunuldu. 

Ulusal topraklar dışında nükleer silahların konuşlandırılması

Amerika Birleşik Devletleri, belgesinde, sınırları dışında konuşlandırılan nükleer silahların ulusal topraklara geri çekilmesi ve ulusal topraklar dışında daha fazla konuşlandırılmasının reddedilmesi gibi bizim tarafımızdan önerilen önlem "paketinin" böyle bir unsuruna tepki göstermedi ve stratejik olmayan nükleer silahları, konuşlanmalarının özelliklerini ve tarafların güvenliğini etkileyen diğer faktörleri hesaba katmadan, stratejik diyalog platformunda sorunla başa çıkma ihtiyacından bahsetmekle yetindi.

Önerilerimizin, nükleer olmayan bazı NATO devletlerinin topraklarında, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nı (NPT) ihlal ederek, Rus topraklarındaki hedefleri vurabilecek ABD nükleer silahlarının bulunması sorununu çözmekle ilgili olduğunu açıklığa kavuşturmak istiyoruz. Bu, bu tür silahların Avrupa'da hızlı bir şekilde konuşlandırılması için altyapının ortadan kaldırılmasının yanı sıra, nükleer olmayan NATO üye devletlerini içeren bu silahların kullanımına ilişkin NATO eğitim ve tatbikatlarının sona ermesini içerecektir. Bu tahriş edici unsuru ortadan kaldırmadan, stratejik olmayan nükleer silahlar konusunu tartışmak imkânsızdır.

Kara tabanlı orta ve daha kısa menzilli füzeler

Bu konuyu, stratejik istikrar konusundaki Rus-Amerikan diyaloğunun öncelikli alanlarından biri olarak görüyoruz. Bu silah kategorisinin, Rusya ve ABD tarafından ortaklaşa üzerinde çalışılması gereken yeni "güvenlik denkleminin" gerekli bir bileşeni olduğuna inanıyoruz.

Avrupa'da orta ve kısa menzilli füzelerin konuşlandırılmasına ilişkin karşılıklı doğrulanabilir moratoryumlar fikrine dayanan "INF sonrası Antlaşma" alanındaki Rus girişimlerinin güncelliğinden hareket etmeye devam ediyoruz.

Prensip olarak, pratik uygulama yollarının esaslı değerlendirmesine açığız. Aynı zamanda, Washington'un bu silahlar üzerindeki potansiyel kontrol önlemlerinin ana parametrelerine, özellikle de nükleer ve nükleer olmayan teçhizatta uygun menzildeki tüm silahları kapsaması gereken kapsamlarına yönelik yaklaşımlarında devam eden belirsizliğe dikkat çekiyoruz.

ABD'nin, daha önce var olan INF Antlaşması bağlamında karşılıklı endişelerin karşılıklı olarak çözülmesini sağlayan Rus yaklaşımını temel aldığı kaydedildi. Amerikan tarafının Romanya ve Polonya'daki Aegis Ashore kompleksleri ve ayrıca Rusya'nın Avrupa kısmındaki bazı nesnelerle ilgili olarak önerilen karşılıklı doğrulama önlemleri fikrimizin geliştirme versiyonu daha fazla dikkate alınabilir.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 26 Ekim 2020 tarihli açıklamasında vurgulandığı ve ardından birçok kez ABD'nin dikkatine sunulduğu üzere, anlaşmaya tabi Rus tesisleri için potansiyel şeffaflık önlemleri, orada Rus 9M729 füzesinin bulunmadığının izlenmesini içerebilir. 9M729 füzesinin özelliklerinin eski INF Antlaşması'nın gereklilikleriyle hiçbir şekilde çelişmediğini ve ABD'nin Rusya'ya yönelik suçlamaları doğrulayacak herhangi bir kanıt sunmadığını göz önünde bulundurarak bu adımın bir iyi niyet göstergesi olduğunu hatırlatırız.  Aynı zamanda, Amerikan tarafı, 23 Ocak 2019'da bu Antlaşmanın yürürlükte olduğu dönemde 9M729 füzesinin ve fırlatıcısının tasarımını ve teknik özelliklerini göstermek için düzenlediğimiz gönüllü etkinliği görmezden geldi.

Ağır bombardıman uçakları ve su üstü savaş gemileri

Rusya'nın tarafların ulusal sınırlarına yakın ağır bombardıman uçaklarının uçuşlarıyla ilgili olarak ek risk azaltma önlemleri fikrine Amerikan tarafının dikkatini çektiğini not ediyoruz. Müzakereler için bir konu ve karşılıklı olarak kabul edilebilir anlaşmalar potansiyeli görüyoruz.

Su üstü muharebe gemilerinin benzer seyirleri ile ilgili ciddi riskler de içeren "paket" teklifimizin aynı derecede önemli bir unsurunu size hatırlatıyoruz.

Askeri tatbikatlar ve manevralar

ABD, Rus antlaşma taslağının 4. maddesinin 2. paragrafında yer alan önerilere yanıt vermedi. Görünüşe göre Amerikan tarafı, Batı'nın Viyana Belgesini modernize etme önerileri doğrultusunda, şeffaflığı artırarak ve tehlikeyi azaltmak için ek önlemler alarak askeri alandaki gerilimi azaltmanın mümkün olduğu gerçeğinden hareket ediyor.

Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetlerinin faaliyetlerini "gözetlemeyi" amaçlayan böyle bir yaklaşımı gerçekçi olmayan ve tek taraflı olarak görüyoruz. 2011 Viyana Belgesi kapsamındaki güven ve güvenlik artırıcı önlemler mevcut durum için yeterlidir. Bunları güncelleme olasılığını tartışmaya başlamak için gerekli koşullar oluşturulmalıdır.  Ve bunun için ABD ve müttefikleri, Rusya'yı "çevreleme" politikasından vazgeçmeli ve askeri-politik durumun gerginliğini azaltmak için sözleşme taslağımızın 4. maddesinin 2. paragrafındaki somut pratik önlemleri almalıdır.

Açık denizlerde ve üzerindeki hava sahasında meydana gelebilecek olayların önlenmesine ilişkin olarak, ABD'nin uygun istişarelere hazır olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak bu çalışma, Rusya'nın ortaya koyduğu temel sorunların çözümünün yerini alamaz.

TASS,17 Şubat 2022


Seçkin Deniz, 17.02.2022, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar


Not: Rusça'dan çevrilmiştir.


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı